confessions

zekirbelli

- Yazar -

  1. toplam entry 977
  2. takipçi 1
  3. puan 56296

lombak

zekirbelli
olmazsa olmazı fazla bir dergidir lombak,yani bazı aylar okuyup bitirdiğinde aklında tek kare kalmamasının acı tadını da yaşatır,lakin günü geldiğinde tekrar bayi önünde aldırır soluğu çünkü garanti edilmiş sana iyi gelen sadık bir geçmişiniz vardır,bilirsin ki çoluk çoğuğumu kucağıma aldığımda da okuyacağım ben bu adamları işte bu hazzı vermesinden ötürü sevdirendir sarı saman mis kokulu sayfaları.

chp ve değerleri

zekirbelli
chp’nin değerleriyle ilgili harika bir değersizlik örneği gördüm geçen kadıköyde şöyle ki: chp seçim traleybüsünün yanında gerilmiş dana kadar afişe önce bi bilinçsiz baktım sonra nasıl len? diyerek hızlıca manevra yapıp yeniden baktım.deniz baykalın pudralı fotosunun yanında bülent ecevitin kalpaklı fotosu vardı,aynı afişte yanyana aklımın dimağımın almadığı çiğ bir değersizlikti olan,nedenine gelince muhterem deniz baykal sen bu adam siyasetteyken birkere uzlaşmaya yanaştın mı?bağır bağır bağırıyordunuz iki parti meydanlarda birbirinize karşı,ne oldu şimdi?koltuk sevdası sıcaktan beter mi vuruyor insanın kafasına!delik deşik ettiği sol kavramını böylemi yedirmeye çalışmakta sevgili chp orda kitliyim işte.

edit:ortaya koyduğun değerler homojen olursa kimseye güven veremezsin değerler kayarken sende kayarsın mazallah demiş ademoğlunun biri..

the secret

zekirbelli
son dönem olağan krizleri baştan aşağı bi gözden geçirince hayata sinyal gönder bak nasıl çiçek gibi oluyorsun zırvasının külliyen yalan olduğuna karar vermeme neden olan dondini kitap ve filmi!

filmlerden öğrendiklerimiz

zekirbelli
avrupa sineması ve bağımsız filmlerin nerdeyse tamamı "hayatın bir film olduğunu" öğreterek doğruluğunu kabak gibi gözler önüne serer.türk filmlerinin birçoğu(meşum gerizekalı kadrolu olanlar değil)hayatında karşılaştığın sevdiğin veyahut sevmediğin birçok kimsenin ruhaltı çözümlemelerini yapabilmen için memba niteliğindedir.

edit:unutulmamalıdır ki "sinemaya karşı olan mesafen, öğrenmediklerine olan uzaklığındır"..

tarihteki idam çeşitleri

zekirbelli
zihin bulandıran,erkek suçlulara yapılan bir osmanlı işkencesi:suçlu kimse soyundurulur,sert sicim gibi bir at kılı alınarak gelinir yanıbaşına sorutulur!kişinin penisinden at kılı ince ince içeriye doğru sokulur,tamamı sokulduktan sonra görünen tarafta bırakılan bi parça kıl tutulur bir kerede hızla çekilir,adamın feryadı dağlar delermiş öyle didiler.

penguen

zekirbelli
tatil sezonundan olsa gerek açmamla bitirmemin bir olduğu bi halde gidiyor bu aralar,geçen hafta yiğit,(ki hiçbir not düşmeyerek kendisini evde aramamıza neden olmuştur)bu hafta da umut,selçuk ve uğur yoktu,bu hafta kapak,seçim adaylarına kapak olacak cinsten.

luc besson

zekirbelli
on numara yönetmen olup filmlerinin belirli bir tarzı izlediğini söylemenin zor olduğu da bir gerçektir,en başarısız filmi 1990 da çektiği nikitadır.leon’a diyecek kelam bulunmamaktadır.

çığlık çığlığa başyapıt

zekirbelli
bu seneki if istanbulda izleyip insan mı bunlar demekten geri duramadığım harika bir belgesel-film.yönetmenliğini ari alexander ergis magnusson(kaç kişi len bunlar)’nun yaptığı film, bizden istanbul hatırasını gidişat olarak fazlasıyla hatırlatıyor.izlandanın müziğini lime lime kritik ederek anlatan yapım, björk gibi bir şahikayı kendi ağzından dinleme fırsatı vermesine ek olarak izlanda’nın müziğe ne denli yakın durduğunu el kadar kasabalarında dahi en az üç beş müzik grubu besleyerek gösteriyor.film boyunca dinlediğin enfes müzikler şöleni ismiyle özdeş çığlık çığlığa başlıyor ve bitiyor.

independence

zekirbelli
beni afişe ederek kışkıracağımı sanıyorsa aldanıyor dediğim "safi sünger".güzel bir yaz akşamı eşle dostla ılık meltem eşliğinde ufak ufak yudumlanan serin içkiye müdahil olduğunda alınan keyifin akabinde nerden bileceksin ki içince içindeki turka çıkacak ortaya,rakının yanına su yerine tekila isteyecek,biranın cilasını votkayla atacak,bunların hepsi bi arada olanı yok mu? demedi ya onada şükür yarebbim.hey yavrum hey model keyif adamı.

edit:sen ne yapıyordun zekir mahlep mi içiyordun masaya "karafaki" geldiğinde? dersen sende haklısın.

nihat genç

zekirbelli
kendi yerini kişiliğini bu kadar layığıyla taşıyan,şu ortalık kerkenezlerinin tamamını toplasan yazdığı tek harfe denk gelemeyeceğini söylemektende zerre çekince duymadığım ulvi kalem.
18 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol