acilen yayınlanması gereken listedir. yetkili abilere yardımcı olması için:
1 - ölmek (bkz: ölmek bu işin fıtratında var)
2 - normal doğum (bkz: sezaryenle doğum fıtratta yok) (özel durumlar için fıtratno:1'e gidiniz)
3 - eşitsizlik (bkz: kadın ve erkeğin eşit olması fıtrata ters)
4 - güçlüye biat etmek (özel durumlar için -uğur mumcu, bahriye üçok, çetin emeç...- fıtratno:1'e gidiniz)
sri lanka'nin tam ortasinda, kandy golu'nun kenarina kurulmus sessiz ve sakin sehir.
1988'den beri unesco'nun kulturel miras listesinde bulunan kandy insan ve doganin ic ice bulundugu bir yer. ıcindeki ve cevresindeki onlarca guzel tapinak sayesinde mistik bir hava yakalamis. her yil mayis ayinda kutlanan buda gunune denk gelirseniz cok degisik dini rituellere sahit olabilirsiniz.
ayrica sehre gelen neredeyse butun turistlerin gittigi bir sahne var. burada yerel dans gosterileri, dini ritueller ve efsaneler canlandirilirken ayni zamanda ates gosterileri de icra edilir. giderseniz sakin kacirmayin derim.
buradan sonraki istikametiniz muhtemelen kuzey olacaktir. sigiria yolu uzerindeki hindu temple, golden temple ve cave temple'i da sakin pas gecmeyin.
1988'den beri unesco'nun kulturel miras listesinde bulunan kandy insan ve doganin ic ice bulundugu bir yer. ıcindeki ve cevresindeki onlarca guzel tapinak sayesinde mistik bir hava yakalamis. her yil mayis ayinda kutlanan buda gunune denk gelirseniz cok degisik dini rituellere sahit olabilirsiniz.
ayrica sehre gelen neredeyse butun turistlerin gittigi bir sahne var. burada yerel dans gosterileri, dini ritueller ve efsaneler canlandirilirken ayni zamanda ates gosterileri de icra edilir. giderseniz sakin kacirmayin derim.
buradan sonraki istikametiniz muhtemelen kuzey olacaktir. sigiria yolu uzerindeki hindu temple, golden temple ve cave temple'i da sakin pas gecmeyin.
eski yugoslav ulkelerinde yaygin tuketilen, adi rakiyi cagristirsa da bizim rakiyla alakasi olmayan icki turu. birkac farkli ulkede denemis biri olarak soyleyebilirim ki en guzelini kotor-cetinje yolu uzerindeki restoranlarda(zaten topu topu iki tane) bulabilirsiniz.
ısm (ınternational solidarity movement-uluslararası dayanışma örgütü) gönüllüsü olarak bulunduğu gazze şeridinde, şeridin en güneyinde (bkz: refah), israilliler tarafından filistinlilerin evlerinin yıkılmasına karşı verdiği mücadelede bir buldozer tarafından üzerinden iki kez geçilerek, bilinçli bir şekilde ezilerek öldürülmüştür.
10 nisan 1979'da olimpia/washington'da başlayan ve 16 mart 2003'te gazze'de son bulan kısa hayatı insanlık adına mücadelelerle doludur. keşke bu dünyaya iyiliği getirmek adına hepimiz onun kadar cesaretli olabilsek.
10 nisan 1979'da olimpia/washington'da başlayan ve 16 mart 2003'te gazze'de son bulan kısa hayatı insanlık adına mücadelelerle doludur. keşke bu dünyaya iyiliği getirmek adına hepimiz onun kadar cesaretli olabilsek.
tam adı birdman or(the unexpected virtue of ignorance) olan, 2015 yılı içinde toplamda 253 ödül adaylığı ve 175 ödülü bulunan(bunlardan 4'ü oscar) film.
the theory of everything'i izleyene kadar en iyi erkek oyuncu oscarinin neden michael keaton'a verilmedigini merak ettirecek kadar guzel bir bas rol performansina sahip, emma stone ve edward norton'un performanslari da mukemmel.
aldığı oscarlar(2015):
yılın en iyi filmi
en iyi yönetmen: alejandro g. ınarrutu
en iyi özgün senaryo : alejandro gonzález ıñárritu, nicolás giacobone ,alexander dinelaris ,armando bo
en iyi görüntü yönetmeni : emmanuel lubezki
the theory of everything'i izleyene kadar en iyi erkek oyuncu oscarinin neden michael keaton'a verilmedigini merak ettirecek kadar guzel bir bas rol performansina sahip, emma stone ve edward norton'un performanslari da mukemmel.
aldığı oscarlar(2015):
yılın en iyi filmi
en iyi yönetmen: alejandro g. ınarrutu
en iyi özgün senaryo : alejandro gonzález ıñárritu, nicolás giacobone ,alexander dinelaris ,armando bo
en iyi görüntü yönetmeni : emmanuel lubezki
van gölünün doğu yakasında kurulu, bulunduğu bölgenin diğer şehirlerine kıyasla oldukça gelişmiş bir şehir.
sehirle ilgili bazi gozlemlerim:
- sehir oldukca kozmopolit, bahsettigim sey turkler ve kurtlerin bir arada yasamasi degil. hakkarinin koyunden gelip tum benligini yasatan insanlar da bu sehirde hayatinda izmir disinda ilk kez yasamaya baslayan insanlar da. kumbara sanat adinda hos bir atolyesi de var bu sehrin, o atolyenin varligindan bihaber insanlari da. zengini de cok fakiri de. okuyani da cok cahili de.
- sehrin erkekleri kizlarindan cok daha bakimli, sanirim bu anlamda turkiye'de tek olabilirler.
- son 1-2 sene icinde kahve diyari, kahve deryasi, kahve dukkani, ozsut ve roberts coffee gibi isletmeler acildi.
- sehirde merit'in, elite world'un ve rescate'in otelleri var.
- sehre bol miktarda iranli turist gelmekte, magazalarin camlarina bakmaniz bunu anlamaniz icin yeterli.
- van kalesi ve akdamar adasiyla ilgili yuksek beklentileriniz olmasin, gidin gorun, ama yineliyorum yuksek beklentileriniz olmasin.
kisisel tavsiyelerime gelince
- kahvalti icin onerim sutcu fevzi. birkac kahvalti salonu daha var ama sozluk geneli icin biraz salas kalabilir.
- yemek icin gidilebilecek restoranlar erkoc cag kebabi, kervansaray, sur cigercisi, halil ibrahim sofrasi.
- birkac guzel bar var bu sehirde. tavsiyelerim north shield(evet north shield de var van'da) ve niche.
- sakin bir ortam ariyorsaniz liberta cafe ve lavazza en iyi secenekler.
- en kaliteli otel elit world van, fiyat performans orani en yuksek olani ise royal berk.
sehirle ilgili bazi gozlemlerim:
- sehir oldukca kozmopolit, bahsettigim sey turkler ve kurtlerin bir arada yasamasi degil. hakkarinin koyunden gelip tum benligini yasatan insanlar da bu sehirde hayatinda izmir disinda ilk kez yasamaya baslayan insanlar da. kumbara sanat adinda hos bir atolyesi de var bu sehrin, o atolyenin varligindan bihaber insanlari da. zengini de cok fakiri de. okuyani da cok cahili de.
- sehrin erkekleri kizlarindan cok daha bakimli, sanirim bu anlamda turkiye'de tek olabilirler.
- son 1-2 sene icinde kahve diyari, kahve deryasi, kahve dukkani, ozsut ve roberts coffee gibi isletmeler acildi.
- sehirde merit'in, elite world'un ve rescate'in otelleri var.
- sehre bol miktarda iranli turist gelmekte, magazalarin camlarina bakmaniz bunu anlamaniz icin yeterli.
- van kalesi ve akdamar adasiyla ilgili yuksek beklentileriniz olmasin, gidin gorun, ama yineliyorum yuksek beklentileriniz olmasin.
kisisel tavsiyelerime gelince
- kahvalti icin onerim sutcu fevzi. birkac kahvalti salonu daha var ama sozluk geneli icin biraz salas kalabilir.
- yemek icin gidilebilecek restoranlar erkoc cag kebabi, kervansaray, sur cigercisi, halil ibrahim sofrasi.
- birkac guzel bar var bu sehirde. tavsiyelerim north shield(evet north shield de var van'da) ve niche.
- sakin bir ortam ariyorsaniz liberta cafe ve lavazza en iyi secenekler.
- en kaliteli otel elit world van, fiyat performans orani en yuksek olani ise royal berk.
bagimsiz bir ulke degil, hindistana bagli bir eyalettir. ısmi kullanmakta rahatsiz olanlar su kyhim de diyebilirler.
600.000'den biraz daha fazla nufusuyla hindistanin en dusuk nufusuna sahip bu bolgede nepalce, ingilizce, sikkimce, lepce, limbu da dahil olmak uzere 11 resmi dili vardir. himalaya etekleri de yer alan bu eyalet tam anlamiyla kucuk bir trekking cennetidir. gelirlerinin buyuk bolumunu de turizm ve tarimdan saglarlar.
sadece sikkim'i gormek icin o kadar uzun bir yolculuk gereksiz olsa da, nepal-bhutan arasi yapilacak bir geciste ya da darjeelinge yapilacak bir seyahatte guzel bir durak olabilir.
600.000'den biraz daha fazla nufusuyla hindistanin en dusuk nufusuna sahip bu bolgede nepalce, ingilizce, sikkimce, lepce, limbu da dahil olmak uzere 11 resmi dili vardir. himalaya etekleri de yer alan bu eyalet tam anlamiyla kucuk bir trekking cennetidir. gelirlerinin buyuk bolumunu de turizm ve tarimdan saglarlar.
sadece sikkim'i gormek icin o kadar uzun bir yolculuk gereksiz olsa da, nepal-bhutan arasi yapilacak bir geciste ya da darjeelinge yapilacak bir seyahatte guzel bir durak olabilir.
dagcilikta ozellikle uzun kaya tirmanislari sirasinda uyumaniz veya gece konaklamaniz icin portaledge adli bir ekipman yardimiyla yapilan eylem. ayrica ayni yontemle agaclarda da konaklanabilir.
tam olarak budur : http://cdn.c.photoshelter.com/img-get2/I00003oyKb5se34s/fit=1000x750/BI-6430H.jpg
tam olarak budur : http://cdn.c.photoshelter.com/img-get2/I00003oyKb5se34s/fit=1000x750/BI-6430H.jpg
uzun suredir duzenli spor yapmam nedeniyle dinlenik halde nabzim 45-55 arasi atar, yogun ve uzun sureli antremanlarda bile 170'in uzerini gormezdim. gecen sene salonda isinma hareketleri yaparken bir anda nabzim 240'a cikti ve 3-4 dakika kadar 200'un uzerinde kaldi. uzun sure cok seyrek araliklarla devam eden ataklar ocak-subat aylarinda artti. nabzin 270'i gectigi ataklar oluyordu. sonunda doktora gitmeye karar verdim. yapilan ilk holter testinde atrial fibrilasyon tespit edildi. bu ay basinda ataklar siklasmaya basladi. tekrar holter testi istendi. bu defa cihaz uzerimdeyken atak gerceklesti(nabiz 210-220 arasinda, atak auresi yaklasik 9 dakikaydi). bu sayede kalpte kisa devre yapan sinirin yeri tespit edildi. muhtemelen bir iki hafta icinde bu meretten tamamen kurtulacagim.
hastalik hakkinda bildiklerimi kisaca anlatayim.
- kalpte kalbin senkronize bir sekilde calismasini saglayan bir sinir sistemi bulunur. svt gorulen hastalarda bu sistemin icinde zaman zaman devreye giren, bir anlamda kisa devre yaptiran ek bir yol daha vardir. psikolojik ve fizyolik nedenlerden oturu bu ek yolun devreye girmesiyle svt ataklari olusur.
- atak esnasinda nabiz 120-270 arasinda degisir.
- atak sureleri birkac saniyeden bir kac gune kadar uzayabilir.
- atak esnasinda en rahatsizlik yaratan durumlar ani ve asiri terleme, bogazda tikaniklik hissi ve yuksek tansiyondur.
- ilac tedavisi uygulanarak ataklar gecici olarak engellenebilecegi gibi anjiyovari bir operasyonla svt atagina sebep olan sinirler yakilarak ataklara tamamen son verilebilir(bunun icin atak esnasinda ekg cektirmeniz ya da holter/event recorder gibi bir cihaz tasimaniz gerekmektedir).
- sahsi tecrubelerim bu ataklari tetiklemede psikolojik etmenlerin fizyolojik etmenlerden daha fazla rol oy aldigi yonunde. gecen yil 3 saatlik sporlarda dahi gerceklesmeyen ataklar bu sene calistigim ortamin etkisiyle hafif tempo yuruyuste bile gerceklesir oldu.
- ilk muayene oldugum doktor vucudunu fazla zorlama dedigi icin sporu kestim(zaten gunluk faaliyetler yeterince agirdi), sonucta 3 ayda 15 kilo aldim ve yag oranim %16'ya yaklasti. son muayene oldugum doktor ise sporu kesmemin cok yanlis oldugunu soyledi. demek istedigim, eger mumkunse birden fazla doktora gorununuz.
- eger hasta sizseniz gecmis olsun, eger hasta bir yakininizsa fazla telas yapmayin. "kalbinde sorun varmis, kesin olur bu" demeyin.
hastalik hakkinda bildiklerimi kisaca anlatayim.
- kalpte kalbin senkronize bir sekilde calismasini saglayan bir sinir sistemi bulunur. svt gorulen hastalarda bu sistemin icinde zaman zaman devreye giren, bir anlamda kisa devre yaptiran ek bir yol daha vardir. psikolojik ve fizyolik nedenlerden oturu bu ek yolun devreye girmesiyle svt ataklari olusur.
- atak esnasinda nabiz 120-270 arasinda degisir.
- atak sureleri birkac saniyeden bir kac gune kadar uzayabilir.
- atak esnasinda en rahatsizlik yaratan durumlar ani ve asiri terleme, bogazda tikaniklik hissi ve yuksek tansiyondur.
- ilac tedavisi uygulanarak ataklar gecici olarak engellenebilecegi gibi anjiyovari bir operasyonla svt atagina sebep olan sinirler yakilarak ataklara tamamen son verilebilir(bunun icin atak esnasinda ekg cektirmeniz ya da holter/event recorder gibi bir cihaz tasimaniz gerekmektedir).
- sahsi tecrubelerim bu ataklari tetiklemede psikolojik etmenlerin fizyolojik etmenlerden daha fazla rol oy aldigi yonunde. gecen yil 3 saatlik sporlarda dahi gerceklesmeyen ataklar bu sene calistigim ortamin etkisiyle hafif tempo yuruyuste bile gerceklesir oldu.
- ilk muayene oldugum doktor vucudunu fazla zorlama dedigi icin sporu kestim(zaten gunluk faaliyetler yeterince agirdi), sonucta 3 ayda 15 kilo aldim ve yag oranim %16'ya yaklasti. son muayene oldugum doktor ise sporu kesmemin cok yanlis oldugunu soyledi. demek istedigim, eger mumkunse birden fazla doktora gorununuz.
- eger hasta sizseniz gecmis olsun, eger hasta bir yakininizsa fazla telas yapmayin. "kalbinde sorun varmis, kesin olur bu" demeyin.
sadece "denemek" maksatli yenilmesi gereken et. dana, koyun ya da guzel bir balik etiyle kiyaslanilmamali. sahsi kanaatim -lezzet olarak- uskumru gibi baliklarin ve tavugun da altinda; tavsan, kaplumbaga cigeri, palamut, papagan(balik olan), alabalik seviyesinde bir ettir.
1880 yılında buenos aires'in federazile edilmesinin ardından dardo rocha tarafından buenos aires'in güneyinde kurulan yaklaşık 800.000 insana ev sahipliği yapan şehir.
şehri farklı kılan, -belki de- dünyanın en güzel ve düzenli şehir planına sahip olan şehri olmasıdır:
https://c1.staticflickr.com/3/2544/4134720786_505d8b7cbf_b.jpg
şehri farklı kılan, -belki de- dünyanın en güzel ve düzenli şehir planına sahip olan şehri olmasıdır:
https://c1.staticflickr.com/3/2544/4134720786_505d8b7cbf_b.jpg
beklentilerimizin istenmeyen çocuklarıdır.
bazi siirlere de konu olan asagilik eylem.
"ondort yasindaydi ruhum bayim
bir mermer masanin soguklugunda yaslandi
protez bacaklar taktilar ruhuma ince ve beyaz
gicirdaya gicirdaya dolastim sehri
protez bacaklarima bile islik caldirlar."
didem madak
"ondort yasindaydi ruhum bayim
bir mermer masanin soguklugunda yaslandi
protez bacaklar taktilar ruhuma ince ve beyaz
gicirdaya gicirdaya dolastim sehri
protez bacaklarima bile islik caldirlar."
didem madak
kanada, afganistan, banglades ve pakistan'dan sonra en yuksek vize ucretini turkiye'den talep eden;
turkiye cumhuriyeti vatandaslarini kapida vize alamayacaklar listesine(*) koyan(2009) ulke.
(*) afganistan, cezayir, banglades, burundi, kongo, fildisi sahileri, gana, gine, ekvator ginesi, urdun, lesotho, liberya, libya, mozambik, nauru, nijer, nijerya, pakistan, senegal, sierra leone, sri lanka, surinam, suriye, swaziland, tonga, turkiye, zambia, zimbabwe.
turkiye cumhuriyeti vatandaslarini kapida vize alamayacaklar listesine(*) koyan(2009) ulke.
(*) afganistan, cezayir, banglades, burundi, kongo, fildisi sahileri, gana, gine, ekvator ginesi, urdun, lesotho, liberya, libya, mozambik, nauru, nijer, nijerya, pakistan, senegal, sierra leone, sri lanka, surinam, suriye, swaziland, tonga, turkiye, zambia, zimbabwe.
yerel dildeki adı hang sơn đoòng olan, 1991 yılında vietnam-laos sınırına yakın bir yerde şans eseri keşfedilen büyüleyici mağara.
2009 yılından itibaren ingiliz ve vietnamlı kaşifler tarafından keşif çalışmaları başlamış olan mağarada bir yeraltı nehri ve küçük bir orman bulunmaktadır. kireçtaşı kayalardan oluşan mağaranın tepe yüksekliği 50m'ye kadar ulaşmaktadır. 2013 yılında turizme açılan mağaraya girebilmek için 3000$ kadar bir bütçeyi gözden çıkarmanız gerekir.
mağaraya dair büyüleyici fotoğraflar : http://oxalis.com.vn/tour/son-doong-cave-expedition/#prettyPhoto/0/
2009 yılından itibaren ingiliz ve vietnamlı kaşifler tarafından keşif çalışmaları başlamış olan mağarada bir yeraltı nehri ve küçük bir orman bulunmaktadır. kireçtaşı kayalardan oluşan mağaranın tepe yüksekliği 50m'ye kadar ulaşmaktadır. 2013 yılında turizme açılan mağaraya girebilmek için 3000$ kadar bir bütçeyi gözden çıkarmanız gerekir.
mağaraya dair büyüleyici fotoğraflar : http://oxalis.com.vn/tour/son-doong-cave-expedition/#prettyPhoto/0/
sözleri yürek burkan ağır mı ağır şarkı.
sözleri :
zor dostum zor
sevilmeden sevmek
onu bir başkasının yanında görmek
zor dostum zor
gülerken ağlamak
sevip sevip sonunda
yabancı olmak
sev seni seveni
aşk nedir bileni
arama hiç boşuna
bırakıp da gideni
zor dostum zor
sevilmeden sevmek
onu bir başkasının yanında görmek
zor dostum zor
gülerken ağlamak
o aşk dolu günlerin
ardından bakmak
zor dostum zor
yalnız geçen günler
umut dolu gözlerin
boşuna bekler
zor dostum zor
bir teselli bulmak
sevip sevip sonunda yabancı olmak
sev seni seveni
aşk nedir bileni
arama hiç boşuna
bırakıp da gideni
zor dostum zor
sevilmeden sevmek
onu bir başkasının yanında görmek
zor dostum zor
gülerken ağlamak
o aşk dolu günlerin
ardından bakmak
semiha yankı performansı : https://www.youtube.com/watch?v=xpDpKiZYg7s
sözleri :
zor dostum zor
sevilmeden sevmek
onu bir başkasının yanında görmek
zor dostum zor
gülerken ağlamak
sevip sevip sonunda
yabancı olmak
sev seni seveni
aşk nedir bileni
arama hiç boşuna
bırakıp da gideni
zor dostum zor
sevilmeden sevmek
onu bir başkasının yanında görmek
zor dostum zor
gülerken ağlamak
o aşk dolu günlerin
ardından bakmak
zor dostum zor
yalnız geçen günler
umut dolu gözlerin
boşuna bekler
zor dostum zor
bir teselli bulmak
sevip sevip sonunda yabancı olmak
sev seni seveni
aşk nedir bileni
arama hiç boşuna
bırakıp da gideni
zor dostum zor
sevilmeden sevmek
onu bir başkasının yanında görmek
zor dostum zor
gülerken ağlamak
o aşk dolu günlerin
ardından bakmak
semiha yankı performansı : https://www.youtube.com/watch?v=xpDpKiZYg7s
scent of woman filminin o meşhur sahnesi* ve müziğiyle aklıma giren dans, dansların en güzeli ve en estetiği.
erkeğin yönlendirmesi, kadının da erkeğin yönlendirmelerini izlemesine dayanır. ezberlenmiş, kalıplaşmış hareketler ya da hareket dizileri yoktur, her şey bir akıntı içinde anlık olarak gerçekleşir. izlendiğinde çok kolay görünse de 6-7 ay eğitim almadan ortalama seviyede dans etmek neredeyse imkansızdır.
* : https://www.youtube.com/watch?v=F2zTd_YwTvo
erkeğin yönlendirmesi, kadının da erkeğin yönlendirmelerini izlemesine dayanır. ezberlenmiş, kalıplaşmış hareketler ya da hareket dizileri yoktur, her şey bir akıntı içinde anlık olarak gerçekleşir. izlendiğinde çok kolay görünse de 6-7 ay eğitim almadan ortalama seviyede dans etmek neredeyse imkansızdır.
* : https://www.youtube.com/watch?v=F2zTd_YwTvo
18.45'te güvenpark'ın gama iş merkezine bakan yanındaki yolda, otobüs duraklarının(çankaya, dikmen, oran, etimesgut vs. otobüslerinin durduğu) önünde, bomba yüklü bir araçla gerçekleştirilmiş saldırı.
sosyal medyada farklı rakamlar telafuz edilse de resmi makamların açıklamalarının dikkate alınması taraftarıyım. yaralıların durumuna göre sayının artması muhtemel ama 130'lu 140'lı rakamlar vermek insanları daha da telaşlandırmaktan başka bir işe yaramaz.
farklı kaynaklardan mit'e vaya güvenlik güçlerine onlarca bilgi gelir. gelen her bilgi değerlendirilerek istihbarata dönüştürülür ve ilgili birimlere/kurumlara yayımlanır. muhtemelen bu patlamaya yönelik bir istihbarat da hem güvenlik birimlerine hem de diğer ilgililere(tehdit bölgesindeki kamu kurumları, yabancı misyonlar vs.) bildirilmiştir. abd büyükelçiliği de bu bilgiyi vatandaşlarıyla paylaşmıştır. peki bu istihbarat neden bizlere de duyurulmadı? şöyle ki eğer alınan her bilgi doğru kabul edilip duyurulsaydı sokakta hiçbir günün hiçbir vakti insan bulmak mümkün olmazdı. bu sebeple bilginin yayılmasına dair mit'e yapılan eleştirilerin doğru olduğunu düşünmüyorum. ama...
istihbarat birimleri yine yeniden çuvallamıştır. ülkenin başkentinde, meclise ve emniyet genel müdürlüğüne 300m, başbakanlığa 200m, milli eğitim bakanlığına 100m mesafede bomba patlatılmıştır ve bunun önüne geçilememiştir. peki bunun önlenememesinin nedeni? aslında çok kafa yormaya gerek yok iki temel sebebi var: birincisi, istihbarat faaliyetlerinin yoğunlaşma alanları(yurtiçi muhalifler ve suriye), ikincisi kaliteli istihbarat elemanı eksiği. hatırlarmısınız, ergenekon davası kapsamında bir erzincan dosyası vardı(saldıray berk ve ilhan cihaner'in de adlarının geçtiği). cemaatle hükümetin kol kola olduğu yıllarda, saldıray berk'i hedef alan, saldıray berk'le birlikte birçok subay ve astsubay'ın da suçlandığı, neticesinde birçok istihbarat elemanının açığa çıkarılıp görev yapamaz hale geldiği bir süreçti. netice : yola döşenen mayın sonucu bir askerimizin şehit olduğu 26 nisan 2010 giresun saldırısı. kadrolaşmadan ve cemaat operasyonlarından büyük ölçüde nasibini alan mit, siyasi iktidarın kendisine yönelik isteklerinin de farklılaşması nedeniyle bu tür eylemlerin tespit edilmesine yönelik operasyonel faaliyetlerinde zayıflama yaşadı, sonuç ortada.
sorumlu kim? ülkeye milyonlarca mültecinin kontolsüz bir şekilde dolduranlar, çözüm sürecinde terör örgütü tarafından yapılan faaliyetleri sinemada film izler gibi izleyip bu olaydan rahatsızlığını belirtenlere "hain" damgası vuranlar, güvenlik kuvvetlerinin elini kolunu bağlayanlar...
sorumlu kim? aldığı sadakadan hallice yardım kesilmesin diye ülke hakkındaki tüm düşüncelerini rafa kaldıran halk(gerçi çoğunun rafa kaldırılacak düşünceleri dahi olduğunu düşünmüyorum), kişisel çıkarlarını diğer tüm değerlerin önüne koyan sözde türk aydınları, tepki sönümlemekten ya da etkisiz tepki üretmekten başka bir işe yaramayan basiretsiz muhalefet, ülke her geçen gün daha fazla dibe batarken aydınlık günleri getirecek alternatif hareketler üretemeyen türk gençliği...
peki sorumlu kim? aslına bakarsanız sorumlu hepimiziz. göstermediğimiz(ya da yeteri kadar göstermediğmiz) tepkiler, vurdumduymazlığımız, balık hafızasına rahmet rahmet okutacak toplumsal hafızamız, ülkenin daha iyi bir yer olmasına dair düşüncelerimizi söylemden eyleme geçiremeyişimiz ...
"daha kötü hallere düşmeyelim" diye dua etmek istesem de o tren çoktan kaçtı, "umarım düştükten sonra çabuk toparlanırız".
sosyal medyada farklı rakamlar telafuz edilse de resmi makamların açıklamalarının dikkate alınması taraftarıyım. yaralıların durumuna göre sayının artması muhtemel ama 130'lu 140'lı rakamlar vermek insanları daha da telaşlandırmaktan başka bir işe yaramaz.
farklı kaynaklardan mit'e vaya güvenlik güçlerine onlarca bilgi gelir. gelen her bilgi değerlendirilerek istihbarata dönüştürülür ve ilgili birimlere/kurumlara yayımlanır. muhtemelen bu patlamaya yönelik bir istihbarat da hem güvenlik birimlerine hem de diğer ilgililere(tehdit bölgesindeki kamu kurumları, yabancı misyonlar vs.) bildirilmiştir. abd büyükelçiliği de bu bilgiyi vatandaşlarıyla paylaşmıştır. peki bu istihbarat neden bizlere de duyurulmadı? şöyle ki eğer alınan her bilgi doğru kabul edilip duyurulsaydı sokakta hiçbir günün hiçbir vakti insan bulmak mümkün olmazdı. bu sebeple bilginin yayılmasına dair mit'e yapılan eleştirilerin doğru olduğunu düşünmüyorum. ama...
istihbarat birimleri yine yeniden çuvallamıştır. ülkenin başkentinde, meclise ve emniyet genel müdürlüğüne 300m, başbakanlığa 200m, milli eğitim bakanlığına 100m mesafede bomba patlatılmıştır ve bunun önüne geçilememiştir. peki bunun önlenememesinin nedeni? aslında çok kafa yormaya gerek yok iki temel sebebi var: birincisi, istihbarat faaliyetlerinin yoğunlaşma alanları(yurtiçi muhalifler ve suriye), ikincisi kaliteli istihbarat elemanı eksiği. hatırlarmısınız, ergenekon davası kapsamında bir erzincan dosyası vardı(saldıray berk ve ilhan cihaner'in de adlarının geçtiği). cemaatle hükümetin kol kola olduğu yıllarda, saldıray berk'i hedef alan, saldıray berk'le birlikte birçok subay ve astsubay'ın da suçlandığı, neticesinde birçok istihbarat elemanının açığa çıkarılıp görev yapamaz hale geldiği bir süreçti. netice : yola döşenen mayın sonucu bir askerimizin şehit olduğu 26 nisan 2010 giresun saldırısı. kadrolaşmadan ve cemaat operasyonlarından büyük ölçüde nasibini alan mit, siyasi iktidarın kendisine yönelik isteklerinin de farklılaşması nedeniyle bu tür eylemlerin tespit edilmesine yönelik operasyonel faaliyetlerinde zayıflama yaşadı, sonuç ortada.
sorumlu kim? ülkeye milyonlarca mültecinin kontolsüz bir şekilde dolduranlar, çözüm sürecinde terör örgütü tarafından yapılan faaliyetleri sinemada film izler gibi izleyip bu olaydan rahatsızlığını belirtenlere "hain" damgası vuranlar, güvenlik kuvvetlerinin elini kolunu bağlayanlar...
sorumlu kim? aldığı sadakadan hallice yardım kesilmesin diye ülke hakkındaki tüm düşüncelerini rafa kaldıran halk(gerçi çoğunun rafa kaldırılacak düşünceleri dahi olduğunu düşünmüyorum), kişisel çıkarlarını diğer tüm değerlerin önüne koyan sözde türk aydınları, tepki sönümlemekten ya da etkisiz tepki üretmekten başka bir işe yaramayan basiretsiz muhalefet, ülke her geçen gün daha fazla dibe batarken aydınlık günleri getirecek alternatif hareketler üretemeyen türk gençliği...
peki sorumlu kim? aslına bakarsanız sorumlu hepimiziz. göstermediğimiz(ya da yeteri kadar göstermediğmiz) tepkiler, vurdumduymazlığımız, balık hafızasına rahmet rahmet okutacak toplumsal hafızamız, ülkenin daha iyi bir yer olmasına dair düşüncelerimizi söylemden eyleme geçiremeyişimiz ...
"daha kötü hallere düşmeyelim" diye dua etmek istesem de o tren çoktan kaçtı, "umarım düştükten sonra çabuk toparlanırız".
bazi sarki sozleri vardir ki, sadece insanlari uzmek icin yazildigini dusunursunuz bazen. dinlediginizde gogsunuzun ortasina kocaman bir fil oturuverir. bazen hayallerinize, bazen umudunuza, bazense yureginize birer ok gibi saplanir sozcukler.
ezginin günlüğünun şehir adli sarkisi tam da boyle bir sarki:
***
yeni bir ülke bulamazsın
başka bir deniz bulamazsın
bu şehir ardından gelecektir
sen yine aynı sokakta dolaşacaksın
aynı mahallede kocayacaksın
yeni bir ülke bulamazsın
başka bir deniz bulamazsın
bu şehir arkandan gelecektir
aynı evde kır düşecek saçlarına
dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin
geleceksin bu şehre sonunda
başka birşey umma
başka şey umma ! ! !
***
birkac yil sonra yurtdisina gitmek ve en az birkac yil orada yasamak gibi bir planim var, birazi istek buyuk kismi ise zorunluluk. ıste ne zaman bu sarkiyi dinlesem, yurtdisina gitsem bile hayatimda hicbirseyin degismeyecegi ihtimali gelir aklima. baska renk ve sekillerde olsa da ayni acilarla yuzlesmek zorunda kalabilecegimi, bedensel olarak ayrilsam da bu topraklardan ruhumu yanimda goturemeyecegimi bir tokat gibi carpar yuzume. acitir.
****************
bir de "sarikamis ustunde kar, kar altinda mehmedim yatar" diye baslayan bir sarıkamış türküsü vardir. her dinledigimde gozlerim yasarir. belki agittir ama bu kadar agir olmaya hakki yok, olmamali.
ezginin günlüğünun şehir adli sarkisi tam da boyle bir sarki:
***
yeni bir ülke bulamazsın
başka bir deniz bulamazsın
bu şehir ardından gelecektir
sen yine aynı sokakta dolaşacaksın
aynı mahallede kocayacaksın
yeni bir ülke bulamazsın
başka bir deniz bulamazsın
bu şehir arkandan gelecektir
aynı evde kır düşecek saçlarına
dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin
geleceksin bu şehre sonunda
başka birşey umma
başka şey umma ! ! !
***
birkac yil sonra yurtdisina gitmek ve en az birkac yil orada yasamak gibi bir planim var, birazi istek buyuk kismi ise zorunluluk. ıste ne zaman bu sarkiyi dinlesem, yurtdisina gitsem bile hayatimda hicbirseyin degismeyecegi ihtimali gelir aklima. baska renk ve sekillerde olsa da ayni acilarla yuzlesmek zorunda kalabilecegimi, bedensel olarak ayrilsam da bu topraklardan ruhumu yanimda goturemeyecegimi bir tokat gibi carpar yuzume. acitir.
****************
bir de "sarikamis ustunde kar, kar altinda mehmedim yatar" diye baslayan bir sarıkamış türküsü vardir. her dinledigimde gozlerim yasarir. belki agittir ama bu kadar agir olmaya hakki yok, olmamali.
90'larin sonu 2000'lerin basi, hem nba maclarini hem de turk takimlarinin avrupa maclari kacirmadan izledigim, maci anlatirken "stop cemşat" tabirini kullanmayan spikerlerin ilk molada kanalla iliskisinin kesildigi yillar. adam gelir, iceri dogru suzulmeye baslar, sonra iki ayagiyla beraber yukariya(daha estetik sutorler biraz da geriye dogru) sicrar ve sutunu atar, spiker bir an bile beklemeden "stop cemşat" derdi. ben bu "cemşat"in ne oldugunu cozene kadar akla karayi sectim. kirk yillik campşat'a cemşat diyen spiker abi seni kiniyorum ve sana laflar hazirladim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?