"bir gün ayrıldık ve sevilmekten eskimiş bir renk gibi hissettim kendimi..." diyen insan.
evde oturmanın en keyifli olduğu gece. bütün haftanın yorgunluğundan sonra eve gelinir, duş alınır, pijamalar giyilir, kahve hazırlanır.
güzeldir cuma gecesi, severim. dışarı çıkma zamanı olan cumartesi gecesine hazırlıktır. huzur doludur. miskinliktir cuma gecesi.
bir film koyulur, arkada döner durur. manzara seyredilir, dışarıda travestiler bağırır bir saatten sonra, hepsi evinde olduğunu hatırlatır.
güzeldir cuma gecesi severim. kahve hazır ruhum, peki sen neredesin?
güzeldir cuma gecesi, severim. dışarı çıkma zamanı olan cumartesi gecesine hazırlıktır. huzur doludur. miskinliktir cuma gecesi.
bir film koyulur, arkada döner durur. manzara seyredilir, dışarıda travestiler bağırır bir saatten sonra, hepsi evinde olduğunu hatırlatır.
güzeldir cuma gecesi severim. kahve hazır ruhum, peki sen neredesin?
güneş doğduktan sonra yapılanı pek makbul olmasa gerek zira pierre louys şöyle çemkirir ışığa:
"sen misin ey hain ışık!..
dünyayı ne kadar çabuk aydınlattın!..
söyle, seni ve anını unutuncaya kadar sevişebilmek için hangi karanlık mağaraya, hangi yeraltı çayırına gidelim söyle!.."
huysuz, dengesiz çocuklara "gündüzleme" demelerinin de bir nedeni vardır elbet.. risk almayın gece sevişin, derim ben.
"sen misin ey hain ışık!..
dünyayı ne kadar çabuk aydınlattın!..
söyle, seni ve anını unutuncaya kadar sevişebilmek için hangi karanlık mağaraya, hangi yeraltı çayırına gidelim söyle!.."
huysuz, dengesiz çocuklara "gündüzleme" demelerinin de bir nedeni vardır elbet.. risk almayın gece sevişin, derim ben.
"bütün bir geceyi uykusuz geçirmene sebep olan şeyleri bir nefeste anlatamazsın. önce içine atarsın, sonra da susarsın. " diyen yazar.
"anlamaya başlıyorum, inanmayı yitirmek pahasına..." cümlesinin sahibi.
penis boylarıyla ilgili yayınladığı istatistikler seyahat etmem gereken ülkeler listesini güncellememi sağlamıştır. teşekkür ediyorum.
paulo coelho şöyle demiş bir zamanlar: "şu an sadece sarılmaya ihtiyacım var, dedim ona. insanlık kadar eski olan bu hareket, iki vücudun kavuşmasından çok daha fazlasını ifade eder. sarılmanın anlamı şudur: senden bir tehlike sezmiyorum, yanında olmaktan korkmuyorum, rahatlayabilir, kendimi yuvamda hissedebilirim, beni koruyan ve anlayan birisi var. bizde birine her isteyerek sarıldığımızda ömrümüzün bir gün uzadığına inanılır. lütfen şimdi sarıl bana."
bu zihniyete dahil olanların çoğu erkektir. baktılar beceremeyecekler cep telefonunun navigasyonunu açıp bir aşağı bir yukarı dolanıp dururlar. bu zihniyetin dışındakiler navigasyon olarak canım simitçileri ve canım milli piyangocuları kullanırlar. türklüğün özü budur. kaynaşın kaynaşalım..
"oğuz bal" şöyle bir şey anlatır durumla ilgili: "gecenin bu saatinde bir telefon gelse mesela, tanıdık bir "alo" çarpsa kulaklarıma ve sonra titrek bir "merhaba"... ben tanıyamasam sesini önce,birkaç saniye sonra "hass.ktir" desem, içimden. "nasılsın"laşsak aynı anda, sonra gülsek, hala gülebildiğimizin farkına varsak... arkadan bir bebek sesi gelse ağlamaklı o senin kızın olsa ve bana hiç benzemese..."kapatmam gerek" desen, ve gitsen, ve yine... ben o vakit ölsem, ölsem ve sen hep gülsen..."
boktandır, aramasın.
boktandır, aramasın.
yavru kedinin duyduğu ilk gök gürültüsü gibi bir şey. sağanak kalp gürültüsü..
anneanne evinde yapılır bu. anneanne kişisi yorganı küçük çocuğun kafasını da içine alacak şekilde örter "üşüme yavrıım!" cümleleri eşliğinde. yorgan 100 kilo olduğu için çıkaramazsın o kafayı. şimdiki yorganlar öyle mi, bir dönüyorsun popon açıkta. sonra vay efendim neden böyle rüyalar görüyorum..
" "elleriniz ne kadar soğuk" dedim.
tereddütsüz cevap verdi:
"ısıtın"
ve her ikisini birden uzattı..."
tereddütsüz cevap verdi:
"ısıtın"
ve her ikisini birden uzattı..."
sevgilinin numarasını rehbere kaydetme teknikleri · (3)
kurabiye gibi çocuk · (1)
kurabiye gibi çocuk · (1)
okul zamanlarında öğretmenle göz göze gelmiş ve ısrarlı öğretmen yüzünden gözlerini bir türlü kaçıramamış öğrenci davranışıdır. öğretmen de çocuğun dikkatle dinlemesinden zevk alarak sürekli ona bakar artık. o kafa sallanır sallanır sallanır..
günümüzde boyun fıtıklı vakaların %88inin başından bu trajik durumun geçtiği tespit edilmiş olup milli eğitim bakanlığı ve sağlık bakanlığının ortak çalışmalarıyla öğretmen ve öğrencileri kapsayan eğitim programları düzenlenmeye başlanmıştır.
umarım genç nesiller bizden daha sağlıklı yetişebilirler.
günümüzde boyun fıtıklı vakaların %88inin başından bu trajik durumun geçtiği tespit edilmiş olup milli eğitim bakanlığı ve sağlık bakanlığının ortak çalışmalarıyla öğretmen ve öğrencileri kapsayan eğitim programları düzenlenmeye başlanmıştır.
umarım genç nesiller bizden daha sağlıklı yetişebilirler.
1. nesil bilgiç. heyecanlandım. selam. utandım.
görünmeyen yerlerinde bir sıkıntısı olup olmadığı kontrol edilmelidir.
edit: göbeği falan..
edit: göbeği falan..
şu anda final bölümü yayınlanıyor. gerçekten.
cemal süreya şiiri.
istanbulda elimi kaldırdım
biraz içkiliydim, biraz sevdalı, biraz da minareli
geleni geçeni durdurdum
bakın dedim bakın gökyüzü nasıl eskimemiş
bir de şu martılara bakın nasıl alıngan martılar
istanbulda en ince minarede
beş tane gözüm vardı mavi..
istanbulda gözümün birini söndürdüm
balıkların yarısı yok oldu gitti
hiçbir balığın kuyruğu yok kör oldum
ben bir zamanlar yelpazeli kadınlar görürdüm
evlerinde kocalarında uykularında
yarı yarıya saç yarı yarıya dudak
nasıl sıcak olurlardı düşünürdüm..
istanbulda divanyolunda denizin orda
bütün milleti başıma topladım
herkes birşey söyledi kendine göre
bir kadın döktüre döktüre susuyordu
yaklaştım yanına elini tuttum
bak dedim martılar ne kadar alıngan
işte tam bu sırada saat beşi vurdu..
istanbulda elimi kaldırdım
biraz içkiliydim, biraz sevdalı, biraz da minareli
geleni geçeni durdurdum
bakın dedim bakın gökyüzü nasıl eskimemiş
bir de şu martılara bakın nasıl alıngan martılar
istanbulda en ince minarede
beş tane gözüm vardı mavi..
istanbulda gözümün birini söndürdüm
balıkların yarısı yok oldu gitti
hiçbir balığın kuyruğu yok kör oldum
ben bir zamanlar yelpazeli kadınlar görürdüm
evlerinde kocalarında uykularında
yarı yarıya saç yarı yarıya dudak
nasıl sıcak olurlardı düşünürdüm..
istanbulda divanyolunda denizin orda
bütün milleti başıma topladım
herkes birşey söyledi kendine göre
bir kadın döktüre döktüre susuyordu
yaklaştım yanına elini tuttum
bak dedim martılar ne kadar alıngan
işte tam bu sırada saat beşi vurdu..
"kaybettiklerim arasından en çok aklımı özlüyorum." diyen yazar.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?