confessions
  1. toplam entry 3003
  2. takipçi 1
  3. puan 77952

fikri sönmez

ya basta viva zapatista
http://www.halkevleri.org.tr/index.php?eylem=yazi_oku&no=630 adresinden alınmıştır.

1938 yılında fatsa’nın en tutucu köylerinden olan kabakdağ’da doğdu. ilkokulu bitirdikten sonra ailesinin geçimine katkıda bulunmak için bir terzinin yanında çıraklığa başladı. yaşamının sonraki bölümünde geçimini terzilik yaparak sağlad



sosyalist düşünceyle 60lı yılların ortasında tanıştı. o yıllarda tip içerisinde çeşitli kademelerde görev aldı. bu yıllarda gelişen anti emperyalist mücadele aktif olarak katıldı. 6. filo’ya karşı düzenlenen eylemlerde dev genç saflarındaydı. 68’den sonra karadeniz’de emekçilerin örgütlenmesi çalışması içerisinde yer aldı. samsun’dan trabzon’a kadar gerçekleştirilen “fındıkta sömürüye son” mitinglerinin hem örgütleyicisi hem de bizzat konuşmacısıydı.



1972’de thkp c davasından yargılandı. yirmi ay kadar tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi. 12 mart darbesinin ardından karadeniz’deki devrimci mücadelenin örgütlenmesinde genç devrimcilere her zaman örnek oldu.



fikri sönmez 1978-79 yıllarında giresun ve ordu yörelerinde yapılan “fındıkta sömürüye son” mitinglerinin de aktif örgütleyicisi oldu.



1979 yılında yapılan belediye seçimlerine bağımsız aday olarak katıldı. fikri sönmez’in başkan seçilmesinin neredeyse kesinleşmesi üzerine bölgedeki faşistler harekete geçtiler. 15 eylül 1979 günü kendisine yapılan suikastten bacağından yaralanarak kurtuldu. fikri sönmez, daha önce chp, ap, ve msp’ye oy verenlerin de büyük bir bölümünün oyunu alarak fatsa belediye başkanlığı seçimini, diğer tüm partilerin adaylarının aldığı toplam oy oranının toplamından daha fazla oy alarak kazandı.



fatsa’da ilk iş olarak halk komiteleri’nin oluşturulmasına girişildi. fatsa, sorunları, nüfusu ve toplanabilme özellikleri bakımındarı 11 birime ayrıldı.



yapılan ilk toplantılarda halkın gizli oy, açık sayım esasına göre komite üyeleri seçildi.



komite seçimlerine tefeciler ve faşistler dışında herkes; chp’li, ap’li, msp’li, demokrat, devrimci insanlar hem aday oldular, hem katıldılar. seçilen komite üyelerinin görevleri, halkın sorunlarının takipçisi olma, belediye çalışmalarını denetleme, belediyece karşılanan ihtiyaç maddelerinin dağıtımı vb. işlerdi. halkın belediye yönetimine katılımı komite üyeleriyle sınırlı kalmadı. iki ayda bir yapılan halk toplantılarıyla fatsalıların yönetime doğrudan katılımı sağlanmaya çalışıldı. bu toplantılarda tartışılarak son şekli verilen "belediye çalışma programı" doğrultusunda yapılan işler belediye başkanı ve görevlilerce halka anlatıldı, yapılan eksiklikler ve yanlışlar açıkca tartışıldı; önemli hataları görülen komite üyeleri halk tarafından görevden alındı. öte yandan bu toplantılar aynı zamanda ülke sorunlarının tartışıldığı meclisler haline getirilmeye çalışıldı. yirmi bin nüfuslu fatsa’da, bu toplantılara beş bin yetişkin insan katılıyordu. belediye’nin aldığı tüm kararlar halkla tartışılıyor, halkın onayı olmayan hiçbir iş belediye tarafından yapılmıyordu..



fatsa’da yürütülen ilk büyük belediye çalışmasından biri "çamura son kampanyası"ydı. fatsa sokakları müteahhitlerin keyfince sürdürülmüş plansız kanalizasyon çalışmaları nedeniyle köstebek yuvasına dönmüştü. bütün fatsa’nın sokaklarının temizlenerek yeniden yapılması işine teknik adamların "yıllar sürer" demelerine rağmen halkın gönüllü katılımı ve çevre ilçelerin makina ve ekipman yardımıyla çamur fatsa’dan 2-3 ay içinde sökülüp atıldı ve ilçeye 4 km.lik yeni bir cadde yapıldı.



"çamura son kampanyası"nın ardından "fatsa halk kültür şenliği" düzenlendi. şenlik boyunca her türden sanatsal ya da kültürel etkinlikte doğrudan halkın katılımı gözetildi. büyük kentlerde yaşayan aydınların, demokratların, sosyalistlerin; sanatçıların da katıldığı şenlik, aynı zamanda bu insanların fatsa’da olup bitenlere tanıklık etmelerine vesile oldu.



fatsa’daki gelişmelerin ardından ünye, aybastı, gölköy, gürgentepe, perşembe’de faşistlerin etkinliği kırıldı, korgan, kumrız, akkuş, mesudiye gibi yörelerde de faşistlere karşı önemli mevziler kazanıldı



fatsa’da içki, kumar, kadınlara dayak atılması gibi alışkanlıklara karşı mücadele edildi. tefeci-tüccarların elinde bulunan köylülere ait borç faizi senetleri önemli ölçüde ortadan kaldırıldı. yol, su, kanalizasyorı gibi sorunların halkın katılımı sağlanarak çözülmesi doğrultusunda adımlar atıldı. geniş köylü kitlesinin katıldığı fındık mitingleri düzenlendi. arazi anlaşmazlıklarından kan davalarına, köy kavgalarından aile içi sorunlara kadar her türden sorun halk tarafından devrimcilerin önüne getirilmeye başlandı ve devrimciler, bu sorunları halkla birlikte çözmeye çalıştı.



bütün bu gelişmeler devlet yetkilileri tarafından bekleneceği üzre derin bir kaygıyla izleniyordu. öyle ki, 50’nin üzerinde insanın öldüğü çorum olayları sırasında dönemin başbakanı süleyman demirel "çorum’u bırakın, fatsa’ya bakın’ diyordu.



önce mhp’li vali reşat akkaya’nın ordu’ya atanması, ardından 11 temmuz 1980’de başlatılan "nokta operasyonu", devletin fatsa’da fikri sönmez’in belediye başkanlığı ile birlikte oluşturulmaya çalışılan yeni hayat biçimine doğrudan ve açık saldırısı oldu. operasyon öncesinde fatsa ap, chp ve msp ilçe başkanlarının basına yaptıkları "her yerde kan var, biz burada huzur içindeyiz. fatsa’da komünist işgal yoktur. halk vardır. halkın yönetimi vardır. fatsa’da ateş ile barut yok, böylesine huzurlu bir yerde olay çıkartmayı istemek niye?" şeklindeki açıklamaya aldırış edilmedi ve fatsa halkı 11 temmuz sabahı tank sesleriyle uyandı. ilçenin sokakları asker ve polisle dolmuş, yollar kariyerlerle kesilmişti. denizde silahlarını fatsa’ya çevirmiş iki hücumbot duruyordu. askerler ve polislerin arasında maskeli faşist muhbirler vardı. sonradan bunlardan kimisi hakkında tutuklama kararı olduğu anlaşıldı.



fikri sörımez 11 temmuz günü bir basın toplantısı düzenleyerek, günlerdir bir kısım basında ve televizyonda fatsa hakkında süren spekülasyonlara cevap vermek niyetindeydi. 10 temmuz’u 11 temmuz’a bağlayan gece sabaha kadar bu toplantının hazırlıklarını sürdürdü. ancak 11 temmuz sabahı operasyoncular tarafından gözaltına alındı. gözaltında olduğu süre boyunca ağır işkencelere maruz kaldı. ardından 12 eylül koşullarında cezaevi yaşamı başladı. fikri sönmez yargılandığı dönemde de gerici basının boy hedefi oldu. özellikle tercüman gazetesinde sık sık "terzi fikri"li yalan-yanlış haberler yer alıyordu.



fikri sönmez, ilerlemiş yaşına rağmen cezaevi direnişlerinin en önünde yer aldı. amasya cezaevi’ndeki direnişi kırmak için bir işkence merkezi olan suluova et balık kurumu’na götürülen 25 kişiden biri de fikri sönmez’di. orada 3 ay boyunca işkence gördüler ama direniş kırılamadı.



işkenceler, cezaevleri, mahkemeler zaten yıllardır önemsemediği sağlığını iyiden iyiye bozdu. kalbi, bütün bu yükü daha fazla kaldıramadı ve 4 mayıs 1985 günü hayata veda etti. anısı mücadelemize ışık tutmaya, yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor.



“terzi fikri öyle bir giysi dikti ki fatsa’ya

o gürcü öyle bir gürledi ki arkadaşlarıyla

noktalar, noktalı virgüller, askeri operasyonlar

kimseler çıkaramaz fatsa’nın sırtından!

emek hakkının sımsıcak çıplaklığını”



can yücel

11 temmuz 1980

ya basta viva zapatista
ordu’nun fatsa ilçesine yüzlerce asker ve polis "nokta operasyonu" düzenledi, sokağa çıkma yasağı ilan edildi, bütün evler arandı. sol görüşlü bağımsız belediye başkanı fikri sönmez de dahil 300 kişi gözaltına alındı. içişleri bakanı, başkan sönmez’i derhal görevden aldı.
bu olay nokta operasyonu olarak tarihe geçti ve demirel’in lafı akıllara kazındı:’’yeni fatsa’ların oluşmasına göz yumamayız’’.

güldünya tören

ya basta viva zapatista
yeni bir habere göre:

bianet org: kardeşlerince töre/namus gerekçesiyle öldürülen güldünya tören davasında başsavcı nuri ok, güldünya’yı öldüren ağabey ve kardeşe verilen cezaların artırılmasını istedi.

yargıtay başsavcılığı, evlilik dışı hamile kaldığı için güldünya tören’i önce yaralayan sonra da hastanede öldüren iki kardeşe hem "töre/namus için adam öldürmek" hem de "adam öldürmeye teşebbüs"ten ceza verilmesini istedi. mahkeme bu görüşe katılırsa ağabeyin müebbet cezasına 8 yıl, kardeşin 11 yıllık hapis cezasına da 5 yıl eklenecek.

yargıtay, töreye verilen cezayı yetersiz buldu

yargıtay cumhuriyet başsavcılığı, kardeşleri güldünya tören’i, evlenmeden hamile kalması nedeniyle öldüren irfan ve ferit tören’e verilen cezayı az bularak, cezanın ağırlaştırılmasını istedi. sabah gazetesi, yargıtay başsavcılığı’nın, güldünya’nın ölümüyle ilgili davanın temyiz aşamasında hazırladığı tebliğnamesine ulaştı.

güldünya, 2004 yılı 25 şubat’ında, istanbul bakırköy’de bir hastane odasında henüz 22 yaşındayken, ağabeyi irfan ve kardeşi ferit tarafından iki el ateş edilerek öldürüldü. bundan iki gün önce de ağabey kardeş güldünya’yı sokakta öldürmek istemişlerdi.

ağabeye müebbet hapis verildi

istanbul 5’nci ağır ceza mahkemesi güldünya’nın ağabeyi irfan’ı müebbet hapis cezasına mahkum etti, 17 yaşındaki kardeşi ferit’i de yaş küçüklüğünden 11 yıl hapis cezası verdi.

dosyayı, kesin kararın verileceği yargıtay 1’nci ceza dairesi’ne gönderen başsavcılık, bu aşamada hazırladığı tebliğnamesinde (yazılı görüş) güldünya’nın ağabeyi irfan ve kardeşi ferit’e verilen cezaları az buldu ve "sanıklar, sadece adam öldürme suçunu işlemişlerdir" diyerek ağır ceza mahkemesi’nin kararının bozulmasını istedi.

yargıtay kararı bekleniyor

davanın temyiz incelemesini yapacak olan yargıtay 1’nci ceza dairesi, yargıtay cumhuriyet başsavcısı nuri ok’un görüşünü benimserse yerel mahkemenin kararını bozacak. ilk kararın bozulması halinde dosya yeniden istanbul 5’nci ağır ceza mahkemesi’ne gönderilecek.

bu durumda, daha önce tek müebbet alan irfan tören, infaz yasası gereği müebbet hapis cezasından 20, 8 yıllık hapisten de 5 yıl olmak üzere toplam 25 yıl cezaevinde kalacak. küçük kardeşi ferit tören de 16 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak

mehmet ali aybar

ya basta viva zapatista
siyasetçi ve yazar mehmet ali aybar, 10 temmuz 1995’te 87 yaşındayken yaşamını yitirdi. türkiye sosyalist hareketinin önde gelen isimlerinden, kapatılan türkiye işçi partisi’nin (tip) eski lideri ve sosyalist devrim partisi’nin (sdp) kurucu genel başkanı mehmet ali aybar 5 ekim 1908’de istanbul’da doğmuştu.

galatasaray lisesi’nden sonra istanbul üniversitesi hukuk fakültesi’ni bitirdi. aynı fakültede anayasa hukuku asistanı, hukuk doktoru ve devletler hukuku doçenti oldu. 1946’da yazıları nedeniyle doçentlik görevine son verildi.
aynı yıl dp’den milletvekili adayı oldu, seçilemedi.
’hür’ ve ’zincirli hürriyet’ gazetelerini çıkardı, yazıları nedeniyle 1949’da 3 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. 1950’deki afla serbest bırakıldı ve iki yıl sonra avukatlığa başladı.
1962’de tip’in genel başkanlığına getirildi. 1965 ve 1969 seçimlerinde tip’ten istanbul milletvekili seçildi. sscb’nin çekoslovakya’yı işgaline karşı çıktı ve "türkiye’ye özgü sosyalizm" şeklinde ifade ettiği anlayışı savundu.
bu görüşlerine karşı çıkanlarla arasındaki anlaşmazlığın büyümesi üzerine 1969’da genel başkanlıktan, 1971’de de parti üyeliğinden istifa etti.
1975’te, kısa bir süre sonra sosyalist devrim partisi adını alacak olan ve 12 eylül 1980’de diğer partilerle birlikte kapatılan sosyalist parti’yi kurdu.
’bağımsızlık, demokrasi, sosyalizm’ (1968), ’12 mart’tan sonra meclis konuşmaları’ (1973) ve ’örgüt sorunu’ (1979) adlı kitapları bulunan aybar, abd’nin vietnam’daki savaş suçlarını yargılamak üzere oluşturulan uluslararası russell mahkemesi’ne yargıç olarak da seçilmişti.
gençlik yıllarında sporda gösterdiği başarılarıyla tanınan aybar, 1928-35 arası türk milli atletizm takımı’nda yer almış, bu dönemde 100 ve 200 metre bayrak yarışlarında türkiye rekorları kırmıştı. aybar, 1931’de balkan şampiyonu olan 4x100 bayrak takımının da başarılı koşucuları arasındaydı.
mehmet ali aybar, 10 temmuz 1995’de, istanbul’da tedavi edildiği florance nightingale hastanesi’nde kalp yetmezliği sonucu hayata veda etti.


sesonline net

ateist olmak için gerekenler

ya basta viva zapatista
kimi entrylerde söylediği gibi akıldan uzak olmak ile uzaktan yakından alakası olmayan, hatta aklı kullanma değeri taşıyan bir durumdur.bu nedenle kuşkucu olmalı ve dogmatizmi kafanızdan atmanız gerekmektedir.bunların dışında belki de en önemlisi hakaretlere ve dışlanmışlıklara bizim gibi gerici zihniyete sahip ülkelerde katlanmaya alışmış olmanız gerekir.
116 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol