inanc ve fikir ozgurlugu varsa insan ozgurce fikrini soyleyebilmeli ve ayni zamanda inancinin gereklerini yapabilmelidir... fikirlere fikirlerle karsilik verilmesi dogrudur, ama inanca inancla yada inanmayarak karsilik verilmesi abestir, bosu bosuna bunyeyi yormaktir... isteyen istedigine inanmakda ve istedigi fikirleri savunup pesinde gitmekde serbesttir... saygi cercevesinde fikirlerde, inanc mevzularida tartisilmalidir... ama kimse kimsenin hassas oldugu noktalara basarak prim yapmaya, hele bunu bide aydin goruslu oldugunu iddia ederek hic yapmamalidir... aydin bir birey olmanin olgusu once kendine saygi duymaktan gecer... sonra zaten olayyn dogasi geregi baskalarinin fikirlerine inanclarina saygi duymak beraberinde gelir...
sana insanligin gorebilecegi en kotu seyi yaparim... oldurur canini alirim... insanligin gorup gorebilecegi en kotu sey nasil olursa olsun oldurulmesi, katledilmesidir... isteyen herkes bu basliga cesitili fantaziler katabilir, sekilleri nasil olursa olsun sonuc aynidir... birinin olmesi, yada bir parcasinin, kedisinin, kopegini, dedesin vb... oldukten sonra kisiye baska ne turbir kotuluk yapabilirsiniz ki... sadece oncesinde cesitli manyakliklarinizla onun olumununu uzatirsiniz, yada dehsetle kisaltirsiniz ama bu hic bi seyi degistirmez... zamanla oynamak olume cagre degilidir... ister uzun vadede -kazim koyuncu- ister kisa vadede uygulayin insanligin gorup gorecegi her nasil olursa olsun bir canlinin yasama hakkini, dogasi disi bitirmenizidir... eger boyle dusune biliyorsaniz, abzurt dahi olsa yada size gore dahiyane her fikir, tarzi ve sekli ne olursa olsun sizin aynada kendinizi ben bunlari nasil dusundum demiyorsaniz, yada bunu dusune bildiginizden dolayi kendinizle gurur duyorsaniz gorebilecegizden daha kotu olamaz... bu arada atom bombasini mucitleri olan bilim adamlari asla boyle bir felaket icin boyle bir bomba hazirlamadilar... gercekte bilselerdi boyle bir sonu hazirladiklarini asla boyle bir felaketin parcasi olmak istemezlerdi... kim ister ki ?... insan olmanin onuru adina bunun boyle olduna inanmak isitiyorum, belki kendimi kandiriyorum ama yinede kendime insanligin gorebilecegi en iyi seyi yapiyorum... iyimser olmayacalisiyorum... insanlik icin umut besliyorum...
bazen sesi... bazen sadece nefesi... ama hepsinden onemlisi gozune bakinca, hizla atmaya baslayan kalbinin sesi...
insan oglunun sinir sisteminden sonra gunes sistemini katletmek isterken ekosistemin icine etmesi sonucu ortaya cikan olay... dogalarina aykiri olsa da, "vatan, ekmek yedigim yerdir" in kussal hali... marticiklar bi kac geminin arkasindan ucmaktan yorulmus olacaklar ve baktilar simit karin doyurmuyor, son 10 yil icinde deniz kenarlarindan, sahillerden cok sehirin gobeginde, semirgen cinslerin yasadigi bolgelerin copluklerini yatip kalkip mesgen tutular... kim bilir belki bi cok yeni nesil marti baligin tadini konserve kenarlarinda artakalanlardan ogrenmistir... urkunc bi durum...
adabi vardir... her icki ile olmaz... sarap, raki, bira tercihde oncelikli ickilerdir... genelde ayak ustu de olsa ufak bi cilingir kurulur mesela... kuytuda mahalle arasi olayida olabilir... sotede demlenmek de piize girer... raconu erkek erkege agir muhabbetlerle olanidir... sofradan yada mekandan guzel kalkilmasi sarttir... kalkilmazsa o kisiyle bi daha piizlenmez...
kucuk seyler... erkeklerrin cogunlugu mutlu etmeye sartlanmis cocuk ruhlu varliklar olduklarindan emin olun ufacik dusunce kokan her seyden mutlu olurlar... yeter ki siz koksun, size gercekten ait olsun yeter... ornek: sevgi, sevkat...
gordugum de durmura ugradim... bu kadar da olur mu, bir yaltaklanma, bir etek opme klasigi ancak bu olur dedim... inanilmaz, nasil anlatilir bilmiyorum ki... ama ben de biraktigi etki tiksinmeninde otesinde gizliden gizliye bir utanc sanirim... evet (cumleye evet diye baslanmaz diyen halit kivanc in kulaklari cinlasin ama "evet") uzan ailesini genelde akli selim kimse sevmez, kimsede tutmaz... bunun cesitli nedenleri vardir, kimi onun nasil soven, diktator bir patron oldugunu bilir yada birilerinden duymustur...bazi insanlarda okurlar, gorurler, gorduklerini yorumlar sonra bi kaniya varirlar... uzatmayalim... bu uzan ailesini uzun uzadiya anlatmaya gerek yok... ama en bas dusmaninin kim oldugu ap acik ortadadir... simdi ki iktidar... iseter sevin iseter sevmeyin kendisine buyuk tehlike olarak gordugu bu aileyi turlu yollar izleyere (iktidari hukuka katarak) al assaga etmistir... buna soylenecek bir soz yoktur... cunku hukuksal olarak gucunu kullanip bunu yapmistir... tarih ilerde herseye derman olacagi gibi buna bi cevap verecektir... bu arda uzerine basa basa soylemek istiyorum ister uzunlari sevin ister sevmeyin ama bizzat, kasitli olarak istendigi icin yok edilmislerdir... binlerce tuyu bitmemis yetimin hakkini yigenler hala sokaklarda kol gezmekte, televollerde volta atmakta yada el etek opmektedirler (tipki hurriyet gazetesinin reklamlarinda yaptigi gibi)... ne yapmistir hurriyet... hurriyet ben de varim, ben senin medyada ki en buyuk destgin ve sozcunum demek icin (ki bu reklamdan sonra demistir) carsaf carsaf uznlarla igili makalelerini, mansetlerini boburlene boburlene reklanlarinda kullanarak, biz bu haberleri ilk verdik... "biz bunun yaptik uzanlara", "biz sunu yaptik uzanlara", "ilk uzan haberi bizden", "biz soyledik ve boyle oldu"," biz herseyin ilkini yaptik aha bunuda yaptik", "ilk biz yazdik alooo" edebiyati cekerek basbakan ve partisine yani simdiki iktidara hos gorunme, yanindayiz babacim, yolunun takipcisiyiz, sen nedersen o olur mesajini direkt olarak vermektedirler... evet dogrudur hurriyet gazetesi bir cok ilke imza atmis olabilir... ama bence asil bu aksam en buyuk bir ilke imza atmistir... reklam yoluyla yalakalik yapmak turk televizyon ve medya tarihinde bir ilktir... ve bunu dogan grubunun goz bebegi hurriyet gazatesi cok iyi bir sekilde ama adindaki manayi golgede birakarak basarmistir... bizede bravo demek duser... ama akli basinda kose yazarlarina ne demek duser yada bu dusen bombadan cikan sarapnaller acaba kimlerin gozunu acar orasi mecul bir bilinmez...ne yazik ki cok yazik... utanc verici...
gecmise bakildiginda acisiyla tatlisiyla ama gurur dolu yasanmis yillarin yuzunuzde hos bir tebessumu hakim olacagi, ilerisi dusunuldugunde yuzunuzun arap sabunu kivaminda olacagi... dusunme yetinizin yetmeyecegi, analitik dusunmenin ise kronik diare edebilecegi bir taraftar ruhudur... sakin ama sakin tuz ruhuyla karistirmayin, o en azindan bi problemi cozer ama galatasaryli olmaniz hic bir sorunu cozmeyecegi gibi daha da cok sorunu uzerinize ekler... gerci ekler de iyi yapildigin da tadindan yenmez bi pastadir ama onunla galatasarayli olamayi karistirmamak lazimdir... galatasaray ne tadindan yenen, ne de basiretsizliklerden, yanlis yonetilmekten ona buna yenilen bir takim olmak ister... guclu ve tutarli bir turk takimi olmayi ister... bunu neden ister, cunku yaptiklari yapcaklarina teminati olmalidir... bu olamdikca hicbir galatasarayli kendini gatasayarli olarak gormemelidir... galatasarayli olmak zordur, bu zorluklarla mucadele etmek bi galatasaraylinin dogals borcudur...
bana hep palyacolari animsatir nedense bu soz... bilhassa kalemle gozune yas cizilmis olanlari... bir sahne insaninin, basima neler gelirse gelsin, yada o gun neler yasamisa yasansin yinede cikar sahneme oyunumu da oynarim, vazifemi de sonuna kadar yaparim demesidir... her ne olursa olsun hayat devam eder ve edicektirde... yasamin kendisi zaten bir sov degil midir...
-pantolonum dieselden, clubberim ezelden...
-ortama akacak tikky caddede durmaz...
-gecti mango indirimi sur porseyi konverse...
-haci haciyi mekkede tikky tikkyi caddede bulur.
-caddenin duskunu, barbour giyer kis gunu...
-solaryum girmeyen eve doktor girer...
-caddeliyim ezelden, dotum gecmez dieselden
-ameleyi solaryuma sokmuslar yine de amele yanigi demis...
-acele giden oha falan olur yane...
-ne insan gordum ustunde tommy si yoktu,ne tommy gordum icinde insan yoktu...
-her basarili tikky nin arkasinda oha falan olan zengin bir baba vardir...
-puma balcikla sivanmaz...
-tikk i rockistanbul a koymuslar yine de club im demis...
-cluba gitmek ibadetin yarisidir...
-gucci den babam ciksa giyerim...
-bir armani nin nesi var, iki armani nin cok strong bi presence i var...
-polosuz kaldiginizda bilin ki tek care yine sizin tommy nizdir...
-ortama akacak tikky caddede durmaz...
-gecti mango indirimi sur porseyi konverse...
-haci haciyi mekkede tikky tikkyi caddede bulur.
-caddenin duskunu, barbour giyer kis gunu...
-solaryum girmeyen eve doktor girer...
-caddeliyim ezelden, dotum gecmez dieselden
-ameleyi solaryuma sokmuslar yine de amele yanigi demis...
-acele giden oha falan olur yane...
-ne insan gordum ustunde tommy si yoktu,ne tommy gordum icinde insan yoktu...
-her basarili tikky nin arkasinda oha falan olan zengin bir baba vardir...
-puma balcikla sivanmaz...
-tikk i rockistanbul a koymuslar yine de club im demis...
-cluba gitmek ibadetin yarisidir...
-gucci den babam ciksa giyerim...
-bir armani nin nesi var, iki armani nin cok strong bi presence i var...
-polosuz kaldiginizda bilin ki tek care yine sizin tommy nizdir...
celiskili bir durum yaratan bir olgu... fazlasiyla dejenerasyona yol acabilecek bir tavir... birakin aski, saygi, sevgi aramadan hayvansal bir ic gudunun isginda yapilacak eylem...tek gecelik iliski yasama istemi oncelerde belki deneysel olabilir ama aliskanlik haline geldigin de isin boyutu degisir... kisinin kendine soyledigi bahaneler olarak "fazla alkolluydum", " cok hoslandim n’apim" ve hatta "sadece sex canim bunda abartacak ne var" gibilerinden yaklasimlarla kisi kendini ne kadar kandirirsa kandirsin tek gecelik iliskiler uzun iliskiler yasamayi ve yasama istemini, paylasimi hatta daha onemlisi kisinin kendisine ve karsi cinse olan saygisini yavas yavas oldurur... hic bir sey bir birini seven iki insanin yasadigi iliskinin uzerine cikamaz... o hazzi ve tadi veremez...
tarz meslesidir... ozgurce yaziyorum demektir...
argoda kuytu anlamina gelir...
bir diger anlamida, yemek yapmakta kulanilacak malzemelerin -et, sogan vb- kucuk parcalar halinde kiyilmasidir... bu isleme sotelemek denir...
birde yemek olarak, genelde parmak ucu ebatlarinda sotelenmis etlerle -zevke ve keyfe gorer tavuk, kuzu, dana...- bol garniturlu, yagina binmis yemeklere denir... kivaminda aci olani makbuldur... biraz daha iri kesim et yemeklerinede gulas denir... genelde soteye nazaran daha aci olur...
bir diger anlamida, yemek yapmakta kulanilacak malzemelerin -et, sogan vb- kucuk parcalar halinde kiyilmasidir... bu isleme sotelemek denir...
birde yemek olarak, genelde parmak ucu ebatlarinda sotelenmis etlerle -zevke ve keyfe gorer tavuk, kuzu, dana...- bol garniturlu, yagina binmis yemeklere denir... kivaminda aci olani makbuldur... biraz daha iri kesim et yemeklerinede gulas denir... genelde soteye nazaran daha aci olur...
isimleri kadar uyguladiklari karalama sistem de cokmus olan sevimsiz grup... ne kadar iyi muzik yapiyorlarsa yapsinlar sartlanmis bakislariyla ancak donen carkin bir parcasi olcak, masa olmaktan oteye gidemeycek grup...
tam adi "orhan veli kanik" olan, evet bir cukura dusup olen ama asil olum nedeni cukura dusmesi olmayan, o cukura dusmeden once bir trafik kazasi gecirip onun sersemligiyle bi cukura dusup beyinkanamasi gecirerek olen, bes hececilerin en koyusu ve siirle uzaktan yakindan alakasi olmayan her tc linin bildigi tek sair...
sokakta stok goruntu icin kosturan, bir kameraman bir de mikrofon tutan haberciden olusan kadroyu, her dedigi yapilasi, her sordugu soru cevaplanasi sanan insanimizin ekrana cikma heycaniyla sacmalamasi... cok meraklidir bizim millet... mikrofonu gordumu once cekinirmis gibi yapar yeni gelin edasiyla sonra birden mikrofonun cekim gucune kaptyryverir kendini ve birden dile gelir... hele unlu birine bi’seyler soylemesi gerekiyorsa soyle ortaya karisik mesajindan en secmelerini dokuverir... o unlu sahsiyeti gercekten taniyip tanimadiginin hic onemi yoktur onun icin... ekrana ciktiysa o zaten taninmalidir... sanatcimiza neler soylemek istersiniz sorusana her defasinda oldugu gibi severek iziliyoruz denmelidir... olmazsa olmazidir bu... eee mikrofonu tutan kisi takla at dediginde de atilmalidir... yer misin dediginde yenmelidir, milyonlarin onunde koskoca mikrofoncuyu geri cevirmek olur mu... en yapamacagi hareket olsa da yapmali, en yenmiyecek sey olsa da yenilmelidir... hem de severek... severek yapilmalidir ki severek izlensin... ben cok severek seyrediyorum...
dahiler ve deliler burcu... bagimsizliklarina cok duskundurler... yalnizda kalamazlar... cok iyi dost olurlar ama cok iyi bi asik olduklari soylenemez... mutis karasizdirlar... ellerinden de her sey gelir...
her horoz kendi coplugunde oter degiminin kahramani olan horoz... ipe sapa gelmez, muhiti disinda fis ama mekaninda da delikanli gecinen, mangalda kul birakmayan kimseler icin kullanilir...
sozluge ayna muamelesi yapmaktir... ama daha gercekci olunmak gerekirse sozlugu tren sanmakda denilebilir...
turk televizyonlarinin gelimis gecmis en buyuk spikeri... genelde spor aslinda her seyi sunabilen cok renkli bir duayen...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?