benim uzman olduğum konulardan biridir. ne zaman sakız çiğnemekten sıkılsam, eğer o an açık alandaysam sıklıkla yaptığım bir eylemdir.
sakızı ağzımdan fırlatmadan evvel sağ ayağımı yaklaşık 45 derecelik bir açıyla sabitlerim. sonra efenim, başımı ileriye bakacak şekilde tuttuktan sonra sakızı ağzımdan "puh" diye çıkardıktan sonra, 45 derece sabit tuttuğum sağ ayağımla sakıza süper bir vole vuruşu yaparım.
laf aramızda bir keresinde ağzımdan çıkan sakıza yarım vole vurmuştum, sakız karşıdaki evin penceresinden içeri girmişti. anında topuklamıştım olay mahallinden...
ankaradaki ankamall isimli alışveriş merkezine isim olarak katkı sağlayan süper bir isim. çünkü biz türk değiliz, türkçe konuşmuyoruz. türkingilizce adı verilen tuhaf ve yeni bir dille konuşuyoruz. özentiyiz de...
çok ilerledi türkiye çok...
çok ilerledi türkiye çok...
güzel bir ümit besen şarkısı.
severken ayrıldık bak bitti işte
aklıma gelmezdi böyle bir veda
ümitler kırıldı döndük deliye
ne gelirki elden yalan bu dünya
ikimizde şimdi ayrı yollarda
kalbimiz bir olsun beraber dursun
evleniriz belki öbür dünyada
ölelim sevgilim dostlar sağolsun
bu kadar severken neden ayrıldık
olacak şeymiydi bak oldu bile
suçlusu hangimiz hiç bulamadık
aşkın bedelini ödedik işte
ikimizde şimdi ayrı yollarda
kalbimiz bir olsun beraber dursun
evleniriz belki öbür dünyada
ölelim sevgilim dostlar sağolsun
severken ayrıldık bak bitti işte
aklıma gelmezdi böyle bir veda
ümitler kırıldı döndük deliye
ne gelirki elden yalan bu dünya
ikimizde şimdi ayrı yollarda
kalbimiz bir olsun beraber dursun
evleniriz belki öbür dünyada
ölelim sevgilim dostlar sağolsun
bu kadar severken neden ayrıldık
olacak şeymiydi bak oldu bile
suçlusu hangimiz hiç bulamadık
aşkın bedelini ödedik işte
ikimizde şimdi ayrı yollarda
kalbimiz bir olsun beraber dursun
evleniriz belki öbür dünyada
ölelim sevgilim dostlar sağolsun
memleketteki bariz ingilizce özentisinin burada da görülebileceği bir alışveriş merkezi.
ankamall neyin nesidir? başka isim bulamamışlar mı acaba?
araştırmak lazım...
ankamall neyin nesidir? başka isim bulamamışlar mı acaba?
araştırmak lazım...
pagan sembollerinde kadın cinsel organını temsil eden sembol. bir başka deyişle kutsal kâse. doğurganlığı simgeler...
bu türküyü derleyen murat çobanoğludur. en son ayna grubu tarafından söylenmiştir.
karslı bir halk ozanı. çok değerli bir ozanımızdır. çoğumuzun bildiği, severek dinlediği "kiziroğlu mustafa bey" isimli güzel türkünün kaynak kişisidir. geçen sene ankarada vefat etmiştir. yakışıklı bir adamdı kendisi. allah rahmet eylesin...
(bkz: murat çobanoğlu)
genellikle sado-mazo ilişkilerinde sıklıkla kullanılan bir kıyafet türü. itici midir? evet iticidir kanımca...
ankarada da şube açan dersaneler zinciri. eğitim sitemimizin ne kadar boktanlaştığını, yarışa dayalı bir eğitim sistemimizin olduğuu belgeleyen dersanelerden biri. bu ve bunun gibi yüzlerce dersaneye akıtılan para okullarımıza akıtılsaydı bugün eğitimde dünyanın sayılı memleketlerinden biri olmuştuk.
kapitalist sistemin, paraya dayalı ama içi bombok bir eğitim sistemimin memlekette ne kadar müthiş bir ahenkle işlediğini belgeleyen kurumlardan biridir uğur dersaneleri...
kapitalist sistemin, paraya dayalı ama içi bombok bir eğitim sistemimin memlekette ne kadar müthiş bir ahenkle işlediğini belgeleyen kurumlardan biridir uğur dersaneleri...
eğer karşınızdaki adam sizi keklemeye kalkıyorsa söylenebilecek en güzel sözlerden biri.
- bırak bu işleri, devlet su işleri...
- bırak bu işleri, devlet su işleri...
bir alman futbol takımı. zannedersem 2. lig’de oynamaktadırlar. yıldıray baştürk’ün eski takımıdır.
kendine has bir haber sunum tarzı olan bir haber bülteni. spiker hakan aygün’ün bu hadisede çok büyük bir payı var tabii. milleti hıyar yerine koyan bir haber bülteni olduğunu düşünmekteyim. ayrıca spiker hakan aygün’ün o kendine özgü, şımarık, dalga geçer gibi haber sunuş tarzını tam bir saçmalık olarak değerlendiriyorum.
habercilik ciddi bir iştir, dalgaya getirilmez...
habercilik ciddi bir iştir, dalgaya getirilmez...
güzel bir funda arar şarkısı. "son dans" isimli albümünde yer almakta.
ben bir gurbet kuşu, senden uzak sürgünde
sen bir sevda suçu, başkasının gönlünde
unutmanın tek çaresi zaman denen ilaçmış,
bu nasıl bir çareymiş de bir bana yaramamış
hasretle bin pare olmuşum sen nerdesin?
günümde,gecemde her yerde benimlesin
avuçların yanmaz mı hiç başkasının elinde?
dudakların kavrulmaz mı başka biri öpünce?
hala ara sıra aklına gelir miyim?
yoksa senin için yabancı biri miyim?
şu hayatta her zorluğu gördüm,yaşadım,bildim
ama seni unutmayı bir türlü bilemedim
ben bir gurbet kuşu, senden uzak sürgünde
sen bir sevda suçu, başkasının gönlünde
unutmanın tek çaresi zaman denen ilaçmış,
bu nasıl bir çareymiş de bir bana yaramamış
hasretle bin pare olmuşum sen nerdesin?
günümde,gecemde her yerde benimlesin
avuçların yanmaz mı hiç başkasının elinde?
dudakların kavrulmaz mı başka biri öpünce?
hala ara sıra aklına gelir miyim?
yoksa senin için yabancı biri miyim?
şu hayatta her zorluğu gördüm,yaşadım,bildim
ama seni unutmayı bir türlü bilemedim
sıkıysa solla...
eskiden televizyonda sıkça gösterilen ama şimdilerde esamesi okunmayan pek komik bir film. ilk film beğenilince 2 tane daha çekildi. filmde başrolü oynayan sevimli yerli nicau, geçtiğimiz yıllarda hayatını kaybetmiştir maalesef.
zannedersem 1994 yılında fenerbahçe takımının bir fransız takımı ile maçı vardı yani cannes takımıyla maçı vardı. o maçta feci şekilde yenildiler, sonra fenerbahçe vanspor deplasmanına gitti. orada da yenildiler. akabinde gazetelerin birinde böyle bir başlık ortaya çıktı: "önce kan sonra van" diye.
ilginç bir anekdot...
ilginç bir anekdot...
(bkz: önce cannes sonra van)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?