ramazanın ilk günü oruç tutma heyecanını yaşayamayacagı için üzülüyorsa, müslüman olmakla birlikte mübarek bir kadındır.
ravilere göre, ölmüş.
sokakta elinde gazete, ygs sifreleme olayının bir üst leveli son skandal haberini gören 14-15 yaşlarındaki çocuk yanındaki arkadaşına:
- lan oglum ne mal bi’ ülkede yaşıyoz lan.
- hihhii..
o bile anlamış ya, yorumsuz.
- lan oglum ne mal bi’ ülkede yaşıyoz lan.
- hihhii..
o bile anlamış ya, yorumsuz.
bir dinci olarak olayı vahdet-i vucuda baglar ve 1 dir derim. ama sonucu 9 buldum orası ayrı.
değil miymiş?
cem yılmaz: bu filmde oyunculugu kötü. bir de, ismini hatırlamadıgım bir gazeteye verdigi röportajda “izlerken katilin kim oldugunu bulmaya calısmasın kimse, ona kafa yormasın. muhim olan oyunculuk.” gibisinden laflar etmisti. iyi de guzel kardesim senin oyunculugun berbat. o sinirlenme sahnelerin cok yapmacık. mahsun gurban bile senden daha inandırıcı sinirleniyordu new york’ta ellaam. keske bıraksaydın da, katilin kim olduguna yoğunlaşsaydık; bu sayede senin oyunculuk kaynar giderdi arada. ha bak, hayde’yi soyledigin sahne kusursuz. renk vermis , bi canlılık, guzeldi o guzel.
şener şen: eh işte insanı. lafım yok. abimizdir, büyüğümüzdür.
çetin tekindor: pff. haddinden fazla sakindi bu da. sen bi’ cinayet işle. genç bir kızın önce böbreğini al, sonra tüm vücudunu parçala bir kasap edasıyla; polisler kapına dayandıgında zeka ve kelime oyunlarıyla sakin tavırlar sergile! bak bak bak! hiç mi gotu tutusmaz lan insanın? hiç mi belli etmez, hiç mi adrenalin salgılamaz? tabii etmez lan. arkasında büssürü adamı var, büssürü parası, büssürü en iyisinden avukatları elinin altında hep. ne diye etekleri tutuşsun ki? boyle de çürütürüm iste ortaya attıgımı. ne diyordu şener abim: olayları çözümleyemiyorsan bakış açını değiştireceksin. eheheh.
okan yalabık: afferin lan bu cocuga. cinayet masasından bir çömez. dogranmış bir ceset var ortada. sevgilisinin babası kasap, hiç de şüphelenmiyor, amirine “bakış açısı değiştirme” fikrini soyleyen de bu. degil açıyı degistirmek bakamıyor bile. hasstir ordan!
bazı soru isaretleri kaldı şimdi bende. bu kızın (pamuk) iki bobregini birden mi aldılar? yoksa tek bobregi alınan bir insan neden hemen ölsün? kızın böbregi alındıktan sonra, zaten hemen dogranıp bi sekilde imha ediliyor, asit (ömer) bunu nereden biliyordu da ifade vermekten çekindi? kız hangi ara anlattı ona?
bir de şu, idris’in (cem yılmaz) reddedildigi gece icmeye gittigi ‘bar’daki grup, şarkı soyleyince –ki duygusala baglıyordu şarkı- mal mal sırıtmasındaki manayı çözemedim. adam gibi derin derin düşüncelere dalıp karısını düşünecekken, mala vurmuş iyice. olmamış cem olmamış. ama masayı güzel yumrukluyor bak. yigidi oldur hakkını yeme simdi.
o kol guzeldi kol. ama öyle dimdik “kol gibi” durması sahiciliğine golge dusurmus. kanı çekilen kol, ezişip büzüşmez mi? bak bu da soru isareti.
öyleyken böyle işte. çogzel de diyemiyorum, cok berbat da. tırnagın icinde zanlıya ait deri parcacıklarının kalması guzel bir ayrıntı. grange’in eserlerini anımsadım film boyunca. ne tuhaf di mi film izlerken baska eserlerin film seridi gibi gozunun önünden gecmesi….
şener şen: eh işte insanı. lafım yok. abimizdir, büyüğümüzdür.
çetin tekindor: pff. haddinden fazla sakindi bu da. sen bi’ cinayet işle. genç bir kızın önce böbreğini al, sonra tüm vücudunu parçala bir kasap edasıyla; polisler kapına dayandıgında zeka ve kelime oyunlarıyla sakin tavırlar sergile! bak bak bak! hiç mi gotu tutusmaz lan insanın? hiç mi belli etmez, hiç mi adrenalin salgılamaz? tabii etmez lan. arkasında büssürü adamı var, büssürü parası, büssürü en iyisinden avukatları elinin altında hep. ne diye etekleri tutuşsun ki? boyle de çürütürüm iste ortaya attıgımı. ne diyordu şener abim: olayları çözümleyemiyorsan bakış açını değiştireceksin. eheheh.
okan yalabık: afferin lan bu cocuga. cinayet masasından bir çömez. dogranmış bir ceset var ortada. sevgilisinin babası kasap, hiç de şüphelenmiyor, amirine “bakış açısı değiştirme” fikrini soyleyen de bu. degil açıyı degistirmek bakamıyor bile. hasstir ordan!
bazı soru isaretleri kaldı şimdi bende. bu kızın (pamuk) iki bobregini birden mi aldılar? yoksa tek bobregi alınan bir insan neden hemen ölsün? kızın böbregi alındıktan sonra, zaten hemen dogranıp bi sekilde imha ediliyor, asit (ömer) bunu nereden biliyordu da ifade vermekten çekindi? kız hangi ara anlattı ona?
bir de şu, idris’in (cem yılmaz) reddedildigi gece icmeye gittigi ‘bar’daki grup, şarkı soyleyince –ki duygusala baglıyordu şarkı- mal mal sırıtmasındaki manayı çözemedim. adam gibi derin derin düşüncelere dalıp karısını düşünecekken, mala vurmuş iyice. olmamış cem olmamış. ama masayı güzel yumrukluyor bak. yigidi oldur hakkını yeme simdi.
o kol guzeldi kol. ama öyle dimdik “kol gibi” durması sahiciliğine golge dusurmus. kanı çekilen kol, ezişip büzüşmez mi? bak bu da soru isareti.
öyleyken böyle işte. çogzel de diyemiyorum, cok berbat da. tırnagın icinde zanlıya ait deri parcacıklarının kalması guzel bir ayrıntı. grange’in eserlerini anımsadım film boyunca. ne tuhaf di mi film izlerken baska eserlerin film seridi gibi gozunun önünden gecmesi….
daha dün "mallık lan resmen, bom bile bundan daha güzel." diyordum. bugun demiyorum misal.
fitness center lara bundan yapılsın. ineninden çıkılır, çıkanından inilir. süper olur bak.
kendi selasını, kendi sesinden okumaya kadar gidiyormuş anladım ki:
http://tinyurl.com/678tvep
http://tinyurl.com/678tvep
bunu, bülent ortaçgil ile teoman düetinden dinlemeli.
...kahvaltim anlamsizdi
sensiz olmaz, sensiz olmaz.
ilk sigaram bile tatsizdi
sensiz olmaz...
...kahvaltim anlamsizdi
sensiz olmaz, sensiz olmaz.
ilk sigaram bile tatsizdi
sensiz olmaz...
bi şeyler biliyor.
türkçe karakter kullansın dediğim.
bunun wonderland versiyonunu istisnasız her türlü alısveris magazasında duyuyorsunuz boyle. insanın çılgınlar gibi alısveris yapasını getirme özelliği tasıdıgı, kimi insanlarca saptanmıs. hatta her insanın içinde yatan alısveris tutkusunun anakaynagıymıs. bu.
burdan kınıyoruz tüm saptanmıslıkları ve ona kaynaklık edenleri. ve ekleyerek wonderlanddan gelsin diyoruz, white horse.
burdan kınıyoruz tüm saptanmıslıkları ve ona kaynaklık edenleri. ve ekleyerek wonderlanddan gelsin diyoruz, white horse.
saniyenin milyonda biri.
amak i hayalde meczup yonuyle taninan karakter.
filibeli ahmed hilmi efendi’nin hayal dunyasina/derinligine hayran birakan bir eser. tarihten unlu kisileri konu/k etmesi -pisagor, sokrates, aristo, zerdust... gibi- bir baska guzel yanı.
insanin deli olasi geliyor yeminlen.
aynalı dede’ye selam olsun.
insanin deli olasi geliyor yeminlen.
aynalı dede’ye selam olsun.
ulan arkadas, bu nasil bir sozcuktur ki soylendigi anda karsidaki bayani yerin dibine sokabiliyor?
yakın tarihte yaşadığım bir olay:
havada tartısma kokusu var. cok muhim bir konuda tartışıyoruz karşı cinsle, gayet seviyeli bir sekilde. (erkekler sinirlendiğinde saçmalıyor çoğu zaman.) afallıyor tabii. eziliyor; haklılığım, savunmalarım ve cumlelerim karşısında. pes ediyor sonra ve yapıstırıyor:
- avrat milleti degil misiniz, allah çene vermis!
lan diyorum kendime, noluyor? onca kelime oyunlu, zekice kurulmus duzgun cumlelerle 15-0 onde gotur, herifin bi "avrat" demesiyle sanki suçluymuşsun, bu senin suçunmuş gibi, yerin dibine gir! kizar, bozar, morar... o kazansın.
yok arkadas, yok. tamam oradaki avrat mevzusu o şahsın eşşekliği, ama gerçek de şu ki: dunyaya erkek olarak gelmek bir ayrıcalık. valla bak. ben bunu bilir bunu soylerim artık.
yakın tarihte yaşadığım bir olay:
havada tartısma kokusu var. cok muhim bir konuda tartışıyoruz karşı cinsle, gayet seviyeli bir sekilde. (erkekler sinirlendiğinde saçmalıyor çoğu zaman.) afallıyor tabii. eziliyor; haklılığım, savunmalarım ve cumlelerim karşısında. pes ediyor sonra ve yapıstırıyor:
- avrat milleti degil misiniz, allah çene vermis!
lan diyorum kendime, noluyor? onca kelime oyunlu, zekice kurulmus duzgun cumlelerle 15-0 onde gotur, herifin bi "avrat" demesiyle sanki suçluymuşsun, bu senin suçunmuş gibi, yerin dibine gir! kizar, bozar, morar... o kazansın.
yok arkadas, yok. tamam oradaki avrat mevzusu o şahsın eşşekliği, ama gerçek de şu ki: dunyaya erkek olarak gelmek bir ayrıcalık. valla bak. ben bunu bilir bunu soylerim artık.
şuanki kktc basbakanı.
nesline bakarsan kötü. diye devam etseymis keske. olmamıs.
eskilerin bi lafı vardır: soyleyene degil soyletene bakın deyu.
kadın işini yapıyor abiler.
kadın işini yapıyor abiler.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?