yatakhane kapi kollarina iceriden elektrik verip kapiyi acmaya calisanlara elektrik soku uygulardim.
sanirim paranin gücünü vurgulamak icin uydurulmus bir kalip. en cok basan hepsini alir..
cocuklugumun gectigi yerleri büyüyünce tekrar gezerseniz göreceksiniz ki baska bir yerdesiniz.. o yer aynisi degil, cocukken ciktiginiz yokus degil sanki o tokatköydeki okulun patika yokusu.. salep ictiginiz pastaneci bambaska olmus yabancilasmis, cocukken gözünüze ucsuz bucaksiz gibi görünen findik bahceleri simdi birer caliliktan farkli degil..
hicbir seyin tadi cocukluktaki gibi gelmez.. cünkü özledigimiz sey o yerler degil, cocuklugumuzdur. cocuk dünyasi esyaya bambaska anlamlar essiz güzellikler katar..
hicbir seyin tadi cocukluktaki gibi gelmez.. cünkü özledigimiz sey o yerler degil, cocuklugumuzdur. cocuk dünyasi esyaya bambaska anlamlar essiz güzellikler katar..
"türkce" gibi derleme toplama bir dil konusuyorsaniz kacinmaniz olan bir seydir ingilizce latince kelimeler kullanmak. sebebi ise türkceyi olusturan dil bilimcilerin özellikle cumhuriyetin ilk basinda islerini adam gibi degil boktan yapmalari. mesela "televizyon".. latince ve ingilizceden oldugu gibi alinmis, türkce bir kelime bulunmamis zamaninda. mesela helikopter(helicopter), parasüt(parachute) vs.. hepsi ingilizce bu kelimelerin..
ama almanlar ne yapmis, latinceden aldiklari her kelimeye karsilik kendi dillerinde bir kelime bulmuslar. televisiona "fernseher" demisler. helicoptere "hubschrauber" demisler, parachute "fallschirm" demisler.. millet olarak adam olurmuyuz sorusunun cevabi "bu kafayla zor olsa gerek.. "
ama almanlar ne yapmis, latinceden aldiklari her kelimeye karsilik kendi dillerinde bir kelime bulmuslar. televisiona "fernseher" demisler. helicoptere "hubschrauber" demisler, parachute "fallschirm" demisler.. millet olarak adam olurmuyuz sorusunun cevabi "bu kafayla zor olsa gerek.. "
her ruhsal varligin icerisinde tasidigi „uzun bir yolculuga cikma“ özlemi vardir. tasi taragi cantamiza yerlestirip belirsiz bir zaman icin alip basini gitmek, uzaklasmak.. bu bazen tutunamayan ruhlar icin bir can simidi olur, hic bilinmedik görülmedik toplumlar kalabaliklar icerisinde kaybolup gitmek..
fakat cogu insan özlemini duydugu bu yolculuguna cikamadan „ son yolculuk“ ani gelip elini kolunu baglar , o andan itibaren topragin kalbine dogru hazin bir yolculugu baslar insanin. yalniz ve isiksiz.. sevinclerin mutlulugun bir anda trajediye dönüsebilecegi bir dünyada yasamak ne kadar tuhaf..
fakat cogu insan özlemini duydugu bu yolculuguna cikamadan „ son yolculuk“ ani gelip elini kolunu baglar , o andan itibaren topragin kalbine dogru hazin bir yolculugu baslar insanin. yalniz ve isiksiz.. sevinclerin mutlulugun bir anda trajediye dönüsebilecegi bir dünyada yasamak ne kadar tuhaf..
vücuttaki stres kimyasallarinin etkisiyle mutluluk hücrelerinin baski altina alindigi, islevlerini yerine getiremedikleri icin cansikintisi olarak tezahür eden durum.
chp lilerin cumhurbaskani
die ganze welt rund herum
ecnebilerin satz bilden, make sentence dedikleri sey
spozile hab di liab, na kommm zu mia
(bkz: dünyanin en avanak erkegi )
söz magandaliktan acilmisken "acaba türk halkinin yüzde kaci maganda"? diye carpici bir soru sormadan edemiyor insan.. icerisinde tasidigi potansiyel maganda ruhu acisindan ben bu rakkamin %80 lerde oldugunu tahmin ediyorum.bu potansiyel magandalik enerjisi kinetik magandaliga dönüsürken bu oran haliyle biraz düsüyor
istanbul valisi sayin muammer güler magandaligi mükemmel tarif etmis : güler, ’maganda’nın tarifini şöyle yaptı: "bütün değer kontrollerinden boşalmış olmaktır magandalık. yani ne köylü, ne şehirli. kırsal alanın değerlerinden, hürmetinden ayrılmış, onun saygı, sevgi ortamından ayrılmış, kırsal ortamın yardımlaşma, mertlik, yiğitlik duygusunu kentte yitirmiş, ayrıca kentin görgü kurallarını da kentin sosyal değerlerini de özümseyememiş, ’maganda’ dediğimiz bir tür ortaya çıkıyor.
gördügü her yesillige uluorta gibi serilen, piknik yapiyorum diye ortaligi berbat eden hallerine bakip bakip gülemmi aglayammi dedigim yurdum kahramanlari
bos islerle ugrasan, yapmasi gereken kendisini her alanda gelistirmek, dil ögrenmek vs.. iken, sözlük yazarlarinin yumurtladigi cogu gereksiz yazilari okumakla vakit geciren tuhaf arkedesler... acirim hallerine
eskilerden kalma kötü bir aliskanliktir, universiteye hazirlandigimiz dönemlerde hedef dergisi testlerini tuvaletlerde cözerdik.. sonra siradanlasti bu aliskanlik, gazete, sözlük falan derken simdilerde kücük cep bilgisayarlari moda oldu
sözlügün en abazan komik yazari.. milli olsada su gereksiz entrylerinden kurtulsak milletce
tesadüfen geldigi cumhurbaskanligi görevindeki yedi yili kanun veto etmeyle gecirmis, laik olmus ama demokrat olamamis , (bkz: adam olmak ) onun disinda hakkinda pek birsey bilmedigim laf olsun diye büyügümüz dedigim devlet adami
yabanci bir sarkicinin " mama enaahabbak, mama ich liebe dich, komm und beschütze mich" dedigi en üstün canli..
önce bir kafa ve mantalite farkini ortaya koyalim. batililar en basit gibi görünen rollere aylarca calisirlar, tamamen bilimsel yaklasirlar olaya. mesela rainman`in raymond`u dustin hoffman bir otistigi oynadigi rolünü anlayabilmek icin üc ayini otistik hastalarinin bulundugu bir klinikte gecirir.
bizde ise durum cok daha kolaydir, fazla emege ve arastirmaya ne gerek var, üc kafadar bir arayagelir, biri yönetmenlige soyunur, digeri senaryo yaziverir , ayligi bin eurodan calisan dizi oyunculari bulunur birkactane, sete gelirken birkac farkli elbise getirmesi istenir ki ayni gün icinde üc bes günün sahnesi cekilsin. hemen hepsi osuruk tadinda olan bu bes kurusluk dizileri yurdum insani heyecan ve tutkuyla ozler..
bizde ise durum cok daha kolaydir, fazla emege ve arastirmaya ne gerek var, üc kafadar bir arayagelir, biri yönetmenlige soyunur, digeri senaryo yaziverir , ayligi bin eurodan calisan dizi oyunculari bulunur birkactane, sete gelirken birkac farkli elbise getirmesi istenir ki ayni gün icinde üc bes günün sahnesi cekilsin. hemen hepsi osuruk tadinda olan bu bes kurusluk dizileri yurdum insani heyecan ve tutkuyla ozler..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?