"çık gel bir gece vakti
çarp kapıyı yıkarmışcasına bütün korkularımı
unutma! ben bulutum.
bazen ak bazen de kara.
yağarım üstüne
sevgimi akıtırım bedenine.
işte o zaman karışırız birmirimize.
bazen açarım, aklanırım
güneşin ortasında.
bir kaparım ayı bir açarım.
ben yaparım.
bazen ağlarım gözlerinden.
unutma! ben bulutum.
bazen gökyüzünü kaplarım
boylu boyunca
ve kapkara.
bazıları küfreder bana
bazıları "tanrı" ya benim için şükreder.
herkes anlayamaz kapkara halimi
kimi başını kaldırdığında anlar beni.
kimi saatlerce bakarda anlayamaz.
yağarım boş boş bakanların üstüne.
genede anlatamam kendimi,
kimi kavrar beni,
anlatmak istediğimi,
yağmurumu dökmesem dahi...
kuşlar yaklaşırlar bana,
mavilerin içindeyken,
bembeyaz düşler kaplar bedenimi,
sonra ölümü düşünürüm,
çırılçıplak ve kapkara ölümü.
==========================================
ben bulutum bilirsin,
herzaman yağmamı bekleme,
beni anlamak için,
bazen başını kaldırmak yetsin......."
=======================================
yazdığım tek şiirdir...
çocuk: baba, sevismek neden eglencelidir?
baba: sevismek sana ayni, parmaginla burnunu karistirmak gibi bir duygu verir, bu yuzden cok zevklidir.
çocuk: peki kadinlar neden erkeklerden daha cok zevk alirlar?
baba: burnunu karistirdiginda, burnun parmagindan daha çok zevk alır, değil mi?
çocuk: kadinlar neden tecavuze ugramaktan nefret ederler?
baba: tecavuze ugramak, yolda yururken birinin gelip burnunu karistirmasi gibidir. bu hosuna gider miydi?
çocuk: hmm.. kadinlar neden adet gunlerinde seks yapmazlar?
baba: burnun kanarken karistir misin? onun gibi bisii.
çocuk: erkekler neden sevisirken prezervatif takmaktan hoslanmazlar?
baba: elinde eldiven varken burnunu karistirmaktan zevk alir misin oglum?
çocuk: baba, sana ooohaaaa demek istiyorum, supersin yaaa!!!
mailden alıntıdır.
baba: sevismek sana ayni, parmaginla burnunu karistirmak gibi bir duygu verir, bu yuzden cok zevklidir.
çocuk: peki kadinlar neden erkeklerden daha cok zevk alirlar?
baba: burnunu karistirdiginda, burnun parmagindan daha çok zevk alır, değil mi?
çocuk: kadinlar neden tecavuze ugramaktan nefret ederler?
baba: tecavuze ugramak, yolda yururken birinin gelip burnunu karistirmasi gibidir. bu hosuna gider miydi?
çocuk: hmm.. kadinlar neden adet gunlerinde seks yapmazlar?
baba: burnun kanarken karistir misin? onun gibi bisii.
çocuk: erkekler neden sevisirken prezervatif takmaktan hoslanmazlar?
baba: elinde eldiven varken burnunu karistirmaktan zevk alir misin oglum?
çocuk: baba, sana ooohaaaa demek istiyorum, supersin yaaa!!!
mailden alıntıdır.
en sağlam dostluklarımı kurduğum,misafirperver,bir çoğu kitap okuma aşığı,bir çoğu kitap bile bulamayan,hiçbirsuçu olmadığı halde köyleri yakılan yıkılan masum insanları kente yollanan,horlanan,kimliğinden ötürü sürekli yargılanan,çok sağlam bir müzik kültürü olan,sürekli tahrik edilen,kürt denince pkk militanı sanılan sürekli karıştırılan,zorunlu göç yüzünden gecekonduda yaşamak zorunda olan,ne kentli olmasına ne köylü kalmasına izin werilmiş ezilmiş büzülmüş ama hala kültürünü bozmamış ırk.
yüreğimizin derinliklerine kök salmış bir çınardır kavgamız
ummana ulaşmak için coşkunca
yatağına sığmadan akan ırmaktır sevdamız
deniz’in, yusuf’un, hüseyin’in bileklerine kelepçe düşmüş
mahir’in o dağ yüreğine tarifi imkansız sızılar
bağrına saplanan hançerdir boyunlarımıza yağlanan urgan
ölüme sayılan günler özgürlüğü sayılsın diye
düştü yola mahir, bastı tetiğe
şarkışla’ya düşürmesin oy
allah sevdiği kulunu oy
gemerek’te çevimişler
deniz gezmiş’in yolunu
gece elmalı’da kalmış oy
hamamcı ali’yi sormuş oy
uzatmalı itin biri
yusuf’u gaflette vurmuş
n’olayıdım n’olayıdım oy
okur yazar olayıdım
deniz (yusuf) mahkemeye düşmüş
avukatı ben olaydım
söz-müzik: anonim
grup yorum
ummana ulaşmak için coşkunca
yatağına sığmadan akan ırmaktır sevdamız
deniz’in, yusuf’un, hüseyin’in bileklerine kelepçe düşmüş
mahir’in o dağ yüreğine tarifi imkansız sızılar
bağrına saplanan hançerdir boyunlarımıza yağlanan urgan
ölüme sayılan günler özgürlüğü sayılsın diye
düştü yola mahir, bastı tetiğe
şarkışla’ya düşürmesin oy
allah sevdiği kulunu oy
gemerek’te çevimişler
deniz gezmiş’in yolunu
gece elmalı’da kalmış oy
hamamcı ali’yi sormuş oy
uzatmalı itin biri
yusuf’u gaflette vurmuş
n’olayıdım n’olayıdım oy
okur yazar olayıdım
deniz (yusuf) mahkemeye düşmüş
avukatı ben olaydım
söz-müzik: anonim
grup yorum
erkeklerin biçoğunun üreme organlarını sürekli bir yerlere sokma hissiyatıdır.bu arkadaşlara o kadar sokmaya meraklıysan çek götüne sok demekte fayda wardır.ki bunların kanı beyinlerine kadar çıkmaz bi yerde toplanır bu sebepten ötürü sürekli sokacakmış gibi dawranırlar..yersizdir,manasız bi dewingenlik biçimidir
dinleri tanrının yarattığı warsayılır..kültürünü de insanlar kendileri yaratırlar..heryerde ayrı kültür wardır..heryerde ayrı inançlar..sonra kültür din haline gelir, sonra inanılacak tanrı kendi kültürüne göre..şimdi kim kimi yarattı??
bekaretin çağdaşlıkla bi ilgisi olmadığını anlayamayacak kadar sünepe insanların ewlenirken dikkat ettikleri tek şey.
--sen bakire misin?
-hayır
--way orospu
-peki sen bakir misin?
--hayır tabiki.erkekliğin şanındandır.ben yaparım erkeğim ama sen yaparsan orospu olursun.ki olmuşsun
- ....
--sen bakire misin?
-hayır
--way orospu
-peki sen bakir misin?
--hayır tabiki.erkekliğin şanındandır.ben yaparım erkeğim ama sen yaparsan orospu olursun.ki olmuşsun
- ....
empatiyi ayyuka çıkarmış prens.
dokuz yıldır söylemek için can attığım ama söyleyemediğim,acıtan kelime.
bu gece ağlarken mezarınıza
tatlı bir ümitle bakmaya geldim
aziz ruhunuzun derinliğine
bir gözyaşı olup akmaya geldim
kalanlar memnundur bu işinizden
ölüme gülerek gidişinizden
ben işte o sönmez ateşinizden
çalıp da kalbimi yakmaya geldim
gücünüz getirdi bize bu günü
sözlere sığmayan bu güzel ünü
ben de sizin gibi bir aşk gülünü
gencecik göğsüme takmaya geldim
bu gece ağlarken mezarınıza
tatlı bir ümitle bakmaya geldim
aziz ruhunuzun derinliğine
bir gözyaşı olup akmaya geldim
kalanlar memnundur bu işinizden
ölüme gülerek gidişinizden
ben işte o sönmez ateşinizden
çalıp da kalbimi yakmaya geldim
gücünüz getirdi bize bu günü
sözlere sığmayan bu güzel ünü
ben de sizin gibi bir aşk gülünü
gencecik göğsüme takmaya geldim
yaşlı insanların ödlerinin boklarına karışmasına neden olabilecek cümle.
geliyormuşum;
pencerelerde yaz
ve bileklerimde bayat bir intihar
oysa ölünecek bir şey yokmuş,
gidince sen,
yaşanacak bir şey olmadığı kadar
yanıyormuşum;
vardığım yere bırakıp kendimi.
atlasında yeryüzünün
çılgın
ve çirkin
ve hüzünle oyalanan.
yüreğimde kül tadı nice yangından kalan...
ölüyormuşum;
senin saçların uzuyormuş üstelik.
ölünce ben, cıgarayı da bırakıp taksit ödüyormuşsun.
bedenin tecritmiş geçliğinden,
ikisi de yalnızmış,
geceler öpüyormuş memelerinden...
bense geçliğimi pazarlıksız
ve hızla geçtiğimden;
bugünler saçlarımla birlikte şiir yazmayı da kısa
kestiğimden,
piç kalmış aşklarla avutup kendimi,
bileklerimde bayat bir intiharın dikiş izleri,
gelip geçmiş yılların diş izleri ömrümde,
neşter ve gül’müş hayat.
gülüyor...gülüyor...gülüyormuşum...
yılmaz odabaşı
pencerelerde yaz
ve bileklerimde bayat bir intihar
oysa ölünecek bir şey yokmuş,
gidince sen,
yaşanacak bir şey olmadığı kadar
yanıyormuşum;
vardığım yere bırakıp kendimi.
atlasında yeryüzünün
çılgın
ve çirkin
ve hüzünle oyalanan.
yüreğimde kül tadı nice yangından kalan...
ölüyormuşum;
senin saçların uzuyormuş üstelik.
ölünce ben, cıgarayı da bırakıp taksit ödüyormuşsun.
bedenin tecritmiş geçliğinden,
ikisi de yalnızmış,
geceler öpüyormuş memelerinden...
bense geçliğimi pazarlıksız
ve hızla geçtiğimden;
bugünler saçlarımla birlikte şiir yazmayı da kısa
kestiğimden,
piç kalmış aşklarla avutup kendimi,
bileklerimde bayat bir intiharın dikiş izleri,
gelip geçmiş yılların diş izleri ömrümde,
neşter ve gül’müş hayat.
gülüyor...gülüyor...gülüyormuşum...
yılmaz odabaşı
bırayên delal hun werın kurdıno
bıhışta welat em herın merdıno
eger hun nayên vane keç em meşin
bese koletî serfıraz her bijîn
herne peş herne peş dewr û dem ya meye
welat çav lı rê bendewarê meye
keçên nûgihan em dıxwazın xebat
me canê cıwan dani rêka welat
dılê mejpola gurçık bûne hesın
bo ala rengîn hun werın em besın
[ileri]
güzel kürt kardeşlerim gelin
ülkemizin ardına gidelim
eğen siz gelmezseniz biz kızlar yeteriz
haydi ileri dönem bizim dönemimiz
ülkemizde mücadele bizi bekliyor
yeni kuşağın genç kızları biz de çalışmak istiyoruz
biz bu genç canımızı ülkemizin yoluna koyduk
yüreklerimiz çelikleşti artık
haydi kızıl bayrak için hep beraber gidelim
kürt halk şarkısı
grup yorum
bıhışta welat em herın merdıno
eger hun nayên vane keç em meşin
bese koletî serfıraz her bijîn
herne peş herne peş dewr û dem ya meye
welat çav lı rê bendewarê meye
keçên nûgihan em dıxwazın xebat
me canê cıwan dani rêka welat
dılê mejpola gurçık bûne hesın
bo ala rengîn hun werın em besın
[ileri]
güzel kürt kardeşlerim gelin
ülkemizin ardına gidelim
eğen siz gelmezseniz biz kızlar yeteriz
haydi ileri dönem bizim dönemimiz
ülkemizde mücadele bizi bekliyor
yeni kuşağın genç kızları biz de çalışmak istiyoruz
biz bu genç canımızı ülkemizin yoluna koyduk
yüreklerimiz çelikleşti artık
haydi kızıl bayrak için hep beraber gidelim
kürt halk şarkısı
grup yorum
yiğit harmanları, yığınaklar,
kurulmuş çetin dağlarında vatanların.
dize getirilmiş haydutlar,
hayınlar, amana gelmiş,
yetim hakkı sorulmuş,
hesap görülmüş.
demdir bu...
demdir,
derya dibinde yangınlar,
kan kesmiş ovalar üstünde mayıs...
uçmuş, bir kuştüyü hafifliğinde,
çelik kadavrası koruganların.
ölünmüş, canım,ölünmüş
murad alınmış...
gelgelelim,
beter, bize kısmetmiş.
ölüm, böyle altı okka koymaz adama,
susmak ve beklemek, müthiş
genciz, namlu gibi,
ve çatal yürek,
barışa, bayrama hasret
uykulara, derin, kaygısız, rahat,
otuziki dişimizle gülmeğe,
doyasıya sevişmeğe,yemeğe...
kaç yol, ağlamaklı olmuşum geceleri,
asıl, bizim aramızda güzeldir hasret
ve asıl biz biliriz kederi.
içim, bir suskunsa tekin mi ola?
o malta bıçağı,kınsız,uyanık,
ve genç bir mısradır
filinta endam...
neden, neden alnındaki yıkkınlık,
bakışlarındaki öldüren buğu?
kaç yol ağlamaklı oluyorum geceleri...
nasıl da almış aklımı,
sürmüş, filiz vermiş içimde sevdan,
dost, düşman söz eder kendi kavlince,
kınanmak, yiğit başına.
bu, ne ayıp, ne de yasak,
öylece bir gerçek, kendi halinde,
belki, yaşamama sebep...
evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu.
hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık...
ve zehir - zıkkım cıgaram.
gene bir cehennem var yastığımda,
gel artık...
ahmed arif
kurulmuş çetin dağlarında vatanların.
dize getirilmiş haydutlar,
hayınlar, amana gelmiş,
yetim hakkı sorulmuş,
hesap görülmüş.
demdir bu...
demdir,
derya dibinde yangınlar,
kan kesmiş ovalar üstünde mayıs...
uçmuş, bir kuştüyü hafifliğinde,
çelik kadavrası koruganların.
ölünmüş, canım,ölünmüş
murad alınmış...
gelgelelim,
beter, bize kısmetmiş.
ölüm, böyle altı okka koymaz adama,
susmak ve beklemek, müthiş
genciz, namlu gibi,
ve çatal yürek,
barışa, bayrama hasret
uykulara, derin, kaygısız, rahat,
otuziki dişimizle gülmeğe,
doyasıya sevişmeğe,yemeğe...
kaç yol, ağlamaklı olmuşum geceleri,
asıl, bizim aramızda güzeldir hasret
ve asıl biz biliriz kederi.
içim, bir suskunsa tekin mi ola?
o malta bıçağı,kınsız,uyanık,
ve genç bir mısradır
filinta endam...
neden, neden alnındaki yıkkınlık,
bakışlarındaki öldüren buğu?
kaç yol ağlamaklı oluyorum geceleri...
nasıl da almış aklımı,
sürmüş, filiz vermiş içimde sevdan,
dost, düşman söz eder kendi kavlince,
kınanmak, yiğit başına.
bu, ne ayıp, ne de yasak,
öylece bir gerçek, kendi halinde,
belki, yaşamama sebep...
evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu.
hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık...
ve zehir - zıkkım cıgaram.
gene bir cehennem var yastığımda,
gel artık...
ahmed arif
olay ataköyde geçer, kokoş teyzem acaip bi tipi olan köpeğini gezdiriyo
arkadaş : aaaaa maymuna bak
teyzem : o maymun değil salak köpek o köpek
arkadaş : ben zaten köpeğe demedim ki sana dedim
arkadaş : aaaaa maymuna bak
teyzem : o maymun değil salak köpek o köpek
arkadaş : ben zaten köpeğe demedim ki sana dedim
saatler birbiri ardına zamana akıyor.şu an yok şu an!şu anı yazarken,geçmişte kaldı işte.bugüne erişen ezel,ebede koşan bugün, bugünde yiten bugün.düşünüyorumda sen bunları okuyursun ve ben bu okuduklarını, bu okuduğun ana göre geçmişte yazıyorum(!) kum saatinden akan kum gibi sana akıyorum, sana süzülüyorum.dakikalar ilerliyor ömrümden, bir gece daha geçiyor.yazmaya devam ediyorum,hala ne yazacağımı bilmiyorum,hala nasıl ve ne için yazacağımla daha çok ilgiliyim ve artık ne yazmış olduğum ile de.
bu günlerde herkes gitmek istiyor. küçük bir sahil kasabasına, bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara...
hayatından memnun olan yok ki. kiminle konuşsam aynı şey...
her şeyi, herkesi bırakıp gitme isteği...
öyle yanına almak istediği üç şey falan yok. bir kendisi... bu yeter zaten.
her şeyi, herkesi götürdün demektir.
keşke kendini bırakıp gidebilse insan... ama olmuyor.
hadi kendimize razıyız diyelim. öteki de olmuyor,
ani, her şeyi yüzüstü bırakmak göze alınamıyor...
böyle gidiyor işte.
bir yanımız kalk gidelim, öbür yanımız otur diyor.
otur diyen kazanıyor. o yan kalabalık zira.
iş, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile, güvende olma duygusu...
en kötüsü alışkanlık.
alışkanlığın verdiği rahatlık, monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor. kalıyoruz.
kuş olup gitmek isterken, ağaç olup kök salıyoruz. evlenmeler... bir çocuk daha doğurmalar... borçlara girmeler...
bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabilir.
misal, ben... kapıdaki rexi bırakıp gidemiyorum.
değil bu şehirden gitmek, iki sokak öteye taşınamıyorum. alıp götürsem gelmez ki...
bütün sokağın köpeği olduğunun farkında. herkes onu, o herkesi seviyor. hangi birimizle gitsin?..
sırtında yumurta küfesi olmak diye bir deyim vardır; evet sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin...
kendi imalatımız küfeler.
ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada. ölüm var zira. ölüme inat tutunmak lazım. inadına kök salmak lazım.
bari ufak kaçışlar yapabilsek. var tabi yapanlar. ama az. sadece kaymak tabakası.
hepimiz kaçabilsek... bütçe, zaman, keyif... denk olsa.
gün içinde mesela. küçücük gitmeler yapabilsek. ne mümkün.
sabah 09.00, akşam 18.00. sonra başka mecburiyetler. sıkışıp kaldık.
sırf yeme, içme, barınmanın bedeli bu kadar ağır olmamalı.
hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
bir ömür karşılığı bir ömür yani. ne saçma.
bahar mıdır bizi bu hale getiren? galiba.
ben her bahar aşık olmam ama her bahar gitmek isterim.
gittiğim olmadı hiç. ama olsun...
istemek de güzel.
can yücel
hayatından memnun olan yok ki. kiminle konuşsam aynı şey...
her şeyi, herkesi bırakıp gitme isteği...
öyle yanına almak istediği üç şey falan yok. bir kendisi... bu yeter zaten.
her şeyi, herkesi götürdün demektir.
keşke kendini bırakıp gidebilse insan... ama olmuyor.
hadi kendimize razıyız diyelim. öteki de olmuyor,
ani, her şeyi yüzüstü bırakmak göze alınamıyor...
böyle gidiyor işte.
bir yanımız kalk gidelim, öbür yanımız otur diyor.
otur diyen kazanıyor. o yan kalabalık zira.
iş, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile, güvende olma duygusu...
en kötüsü alışkanlık.
alışkanlığın verdiği rahatlık, monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor. kalıyoruz.
kuş olup gitmek isterken, ağaç olup kök salıyoruz. evlenmeler... bir çocuk daha doğurmalar... borçlara girmeler...
bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabilir.
misal, ben... kapıdaki rexi bırakıp gidemiyorum.
değil bu şehirden gitmek, iki sokak öteye taşınamıyorum. alıp götürsem gelmez ki...
bütün sokağın köpeği olduğunun farkında. herkes onu, o herkesi seviyor. hangi birimizle gitsin?..
sırtında yumurta küfesi olmak diye bir deyim vardır; evet sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin...
kendi imalatımız küfeler.
ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada. ölüm var zira. ölüme inat tutunmak lazım. inadına kök salmak lazım.
bari ufak kaçışlar yapabilsek. var tabi yapanlar. ama az. sadece kaymak tabakası.
hepimiz kaçabilsek... bütçe, zaman, keyif... denk olsa.
gün içinde mesela. küçücük gitmeler yapabilsek. ne mümkün.
sabah 09.00, akşam 18.00. sonra başka mecburiyetler. sıkışıp kaldık.
sırf yeme, içme, barınmanın bedeli bu kadar ağır olmamalı.
hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
bir ömür karşılığı bir ömür yani. ne saçma.
bahar mıdır bizi bu hale getiren? galiba.
ben her bahar aşık olmam ama her bahar gitmek isterim.
gittiğim olmadı hiç. ama olsun...
istemek de güzel.
can yücel
1)muayyen dönemler
2)kız başına gecenin bu vaktin de nereye gidiyorsun?
3)o erkek yapar!
4)duvara işiyememek
5)sevgililerini anlatan kızlardan gına geldiği vakitler
6)sadece giyinerek,makyaj yaparak bir bok olduğunu düşünen idiotlarla aynı cinsiyette olma realitesinin beynime tosladığı zamanlar.
7)ağda partileri
çoğaltılabilir.ama iyi ki kızmışım diyede yazılır çoğaltılır edilir.yüce allah böyle yaratmışsa vardır elbet bir bildiği.
2)kız başına gecenin bu vaktin de nereye gidiyorsun?
3)o erkek yapar!
4)duvara işiyememek
5)sevgililerini anlatan kızlardan gına geldiği vakitler
6)sadece giyinerek,makyaj yaparak bir bok olduğunu düşünen idiotlarla aynı cinsiyette olma realitesinin beynime tosladığı zamanlar.
7)ağda partileri
çoğaltılabilir.ama iyi ki kızmışım diyede yazılır çoğaltılır edilir.yüce allah böyle yaratmışsa vardır elbet bir bildiği.
-merhaba nuriye
+ aaa meraba naber
-iyim sen nasılsın
+ben de iş güç işte
-ya sana bişi söliycem
+buyur dinliyorum
-ya benim bi sevgilim var
+sadece bi tane mi
-hıı.nası yanii??
+yok bişi canım.mutluluklar falan dilerim
-nuriye nuriyeeeeeeeee
+ aaa meraba naber
-iyim sen nasılsın
+ben de iş güç işte
-ya sana bişi söliycem
+buyur dinliyorum
-ya benim bi sevgilim var
+sadece bi tane mi
-hıı.nası yanii??
+yok bişi canım.mutluluklar falan dilerim
-nuriye nuriyeeeeeeeee
hatun kişi:ben lavaboya gidiyorum
er kişi:niye sen lavaboya mı işiyosun?
güruh :zuahahahhahah.
er kişi:niye sen lavaboya mı işiyosun?
güruh :zuahahahhahah.
yaptığım kötülüğü kötülükle ödetirsen sen
sen ile ben arasında ne fark kalır söyle?
sen ile ben arasında ne fark kalır söyle?
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?