- abla manto kaban pardesü var bakar mıydınız
-abla hacı malzemesi var ..
hanut karşılığında turistleri belirli dükkânlara götüren kimse.
hizmet karşılığı olarak özellikle turist kafilelerini alışveriş etmeleri için belirli dükkânlara götürme işinden alınan yüzde.
bknz < platonik ask>
sözlüksüz yapamayanlardan o da , sanmıyorum tamamen ilişiğini keseceğini sözlükle, biraz vakte ,daha çok ders çalışmaya ,vakit planlaması yapmaya niyetlenmiştir bence, zaman tanınmalıdır...
size bir anket yapabilir miyim?
serbest çağrışım>< 333
turkce meali : ver diyom vermiyon
kozmetik dükkanlarında pek sevilmeyen tiptir efendim kendileri kapıdan girer girmez müşterileri kapmaya hazır makyaj markalarının uzmanları hiç haz etmezler reddedilmekten ,makyaj yapmam guzelligim yeter diyen hatun tipidir aynı zamanda ancak mutlaka cilt bakımını yapmalı uzun seneler cildi ışıldamalıdır sağlıkla.
beni bi daha arama denmişse müstehaktır..
bu yil yapilacak genel secimlerde oy kullanma esnasinda tc kimlik numarasi baz alinacaktir. muhtarliklarda 1 mart 2007 tarihine kadar asili olan secmen listelerinde de tc kimlik numaralarinin yazili oldugu gorulmektedir (muhtarliklarda secmen listesinde isminizin oldugunu mutlaka kontrol edin). ancak, cok fazla aciklanmayan, hatta biraz da sumen alti edilmeye calisilan bir konu var. nufus kagitlarinda tc kimlik numaralari yazili olmayan secmenler secimlerde oy kullanamayacaklar !!! elle yazilmis veya internetten cikti olarak alinmis tc kimlik numaralari oy verme esnasinda gecerli olmayacaktir. ehliyet, pasaport gibi kimlik yerine gecen diger belegeler de oy verme islemlerinde kullanilamayacaklar.
maalesef siyasi partilerimiz bu konuda henuz herhangi bir calismaya baslamis degiller. sadece akp, kendi yandaslarini tek tek uyararak, nufus kagitlarini yeniletmelerini sagliyor. basbakan rte, bir konusma esnasinda secimlerde oy verme oraninin %50 – 60 seviyesinde kalacagini agzindan kacirdi.
tc kimlik numaralari nufus kagitlarinda basili olmayanlarin yapacaklari sey, muhtarliklarindan “nufus kagidi degisim” kagidi alarak, aldiklari kagitlarla bagli olduklari ilcenin “nufus mudurlugu”ne gitmeleri. nufus kagidi degisiminde cok fazla sira beklenmiyor.
maalesef siyasi partilerimiz bu konuda henuz herhangi bir calismaya baslamis degiller. sadece akp, kendi yandaslarini tek tek uyararak, nufus kagitlarini yeniletmelerini sagliyor. basbakan rte, bir konusma esnasinda secimlerde oy verme oraninin %50 – 60 seviyesinde kalacagini agzindan kacirdi.
tc kimlik numaralari nufus kagitlarinda basili olmayanlarin yapacaklari sey, muhtarliklarindan “nufus kagidi degisim” kagidi alarak, aldiklari kagitlarla bagli olduklari ilcenin “nufus mudurlugu”ne gitmeleri. nufus kagidi degisiminde cok fazla sira beklenmiyor.
serbest çağrışım>> bagis
milliyet gazetesinden meral tamer in bugünkü yazısında konu aldığı araştırma ,bağış yapmak için ne bekliyoruz u araştıran türk bilimadamlarının sonuçlarını vermiş, copy paste :
birey olarak hangi güdüyle bağış yapıyoruz?
siyasi partilere kişi başına ortalama 69 dolar bağış yaparken, tema gibi çevreci örgütlere yapılan bireysel bağış 9 - 10 doları geçmiyor
elimde türkiye üçüncü sektör vakfı tüsevin 4 üniversitemizden 4 öğretim üyesine yaptırdığı, "türkiyede hayırseverlik: vatandaşlar, vakıflar ve sosyal adalet" konulu bir araştırma var.
araştırmaya katkıda bulunan sabancı üniversitesi öğretim üyesi doç. dr. ali çarkoğlunun hane halkı tabanında kentsel ve kırsal kesimde 1536 kişiyle yüzyüze görüşerek yaptığı çalışmadan çıkan ilginç bulgular var.
bana en çarpıcı gelen, halkımızın tema gibi çevreci kuruluşlara yaptığı ortalama bağış miktarı 9-10 dolar düzeyinde kalırken, siyasi partilere kişi başına ortalama 69 dolar bağış yapıyor olması. dini kuruluşlara yapılan bağış miktarı da siyasi partilerle boy ölçüşebiliyor: 60 dolar!
bu arada nüfusunun % 50sinin 30 yaşın altında olduğu bir ülkede, gençlik örgütlerine tek kuruş bireysel bağış yapılmıyor olması da, bana göre doç. dr. çarkoğlunun araştırmasının en şaşırtıcı bulgularından biri.
dini güdüler ilk sırada
zaten halkımıza "bireysel bağış yapmakta neyi en önemli etken olarak görüyorsunuz?" diye sorulduğunda da "dini güdüler" ilk sırayı alıyor:
% 32si dini güdüler
% 26sı gelenek ve görenekler
% 12si topluma karşı sorumluluklar
% 12si kişisel tatmin
% 9u toplumsal beklentiler
% 7si aile gelenekleri
"bireyden bireye yapılan doğrudan bağışları olumlu etkileyen nedenler" sıralamasında ise karşımıza "orduya güven" gibi türkiye dışında herhangi bir demokratik toplumda pek rastlanamayacak bir faktör çıkıyor:
1) yardımseverlik duygusu
2) orduya güven
3) yaşanan coğrafi bölge (özellikle ege ve karadeniz bölgesinde)
4) türkiye ekonomisinin geleceğine ilişkin olumlu işaretler
sosyal adalet için...
türkiyede sosyal adalet için hayırseverlik üzerine yapılan bu ilk araştırmaya verilen yanıtlarda halkımız gayet isabetle "yoksullara yardım konusunda en öncelikli görev, devlete düşmektedir" diyor. ancak kendi payına düşen sorumluluk olarak da fakirlere yardımı, hayırseverliğin ana çerçevesi olarak görüyor. daha yakın çevresiyle ilgili olarak da yoksul akrabalarına genelde nakdi yardım yaparken, komşulara yaptığı yardımlarda ayni yardımı (özellikle yiyecek) tercih ediyor.
halkımız, sivil toplum kuruluşlarının çoğunu yeterince şeffaf ve hesap verebilir bulmadığı için, kimseyi araya katmadan kendisi doğrudan yardımda bulunmaya öncelik veriyor -ki bunda da haksız sayılmaz.
birey olarak hangi güdüyle bağış yapıyoruz?
siyasi partilere kişi başına ortalama 69 dolar bağış yaparken, tema gibi çevreci örgütlere yapılan bireysel bağış 9 - 10 doları geçmiyor
elimde türkiye üçüncü sektör vakfı tüsevin 4 üniversitemizden 4 öğretim üyesine yaptırdığı, "türkiyede hayırseverlik: vatandaşlar, vakıflar ve sosyal adalet" konulu bir araştırma var.
araştırmaya katkıda bulunan sabancı üniversitesi öğretim üyesi doç. dr. ali çarkoğlunun hane halkı tabanında kentsel ve kırsal kesimde 1536 kişiyle yüzyüze görüşerek yaptığı çalışmadan çıkan ilginç bulgular var.
bana en çarpıcı gelen, halkımızın tema gibi çevreci kuruluşlara yaptığı ortalama bağış miktarı 9-10 dolar düzeyinde kalırken, siyasi partilere kişi başına ortalama 69 dolar bağış yapıyor olması. dini kuruluşlara yapılan bağış miktarı da siyasi partilerle boy ölçüşebiliyor: 60 dolar!
bu arada nüfusunun % 50sinin 30 yaşın altında olduğu bir ülkede, gençlik örgütlerine tek kuruş bireysel bağış yapılmıyor olması da, bana göre doç. dr. çarkoğlunun araştırmasının en şaşırtıcı bulgularından biri.
dini güdüler ilk sırada
zaten halkımıza "bireysel bağış yapmakta neyi en önemli etken olarak görüyorsunuz?" diye sorulduğunda da "dini güdüler" ilk sırayı alıyor:
% 32si dini güdüler
% 26sı gelenek ve görenekler
% 12si topluma karşı sorumluluklar
% 12si kişisel tatmin
% 9u toplumsal beklentiler
% 7si aile gelenekleri
"bireyden bireye yapılan doğrudan bağışları olumlu etkileyen nedenler" sıralamasında ise karşımıza "orduya güven" gibi türkiye dışında herhangi bir demokratik toplumda pek rastlanamayacak bir faktör çıkıyor:
1) yardımseverlik duygusu
2) orduya güven
3) yaşanan coğrafi bölge (özellikle ege ve karadeniz bölgesinde)
4) türkiye ekonomisinin geleceğine ilişkin olumlu işaretler
sosyal adalet için...
türkiyede sosyal adalet için hayırseverlik üzerine yapılan bu ilk araştırmaya verilen yanıtlarda halkımız gayet isabetle "yoksullara yardım konusunda en öncelikli görev, devlete düşmektedir" diyor. ancak kendi payına düşen sorumluluk olarak da fakirlere yardımı, hayırseverliğin ana çerçevesi olarak görüyor. daha yakın çevresiyle ilgili olarak da yoksul akrabalarına genelde nakdi yardım yaparken, komşulara yaptığı yardımlarda ayni yardımı (özellikle yiyecek) tercih ediyor.
halkımız, sivil toplum kuruluşlarının çoğunu yeterince şeffaf ve hesap verebilir bulmadığı için, kimseyi araya katmadan kendisi doğrudan yardımda bulunmaya öncelik veriyor -ki bunda da haksız sayılmaz.
elinizdeki poşette karnı aç olan bir köpeği doyurabilecek kapasite varsa ve sizin onu paylaşabilecek cesaretiniz varsa ,verin biraz karnı doysun hayvanın , yazık ,günah ...
çevremizde hep varolan ,çocuk büyüten ,çalışan,didinen, evini seven ama magazin programlarına haber olarak çıkmayan, namus ,şeref ve haysiyetin değeri bilinmeyen sessiz temsilcisidir.
sözlükten seçmelerle:
1 ateş düştüğü yeri yakar
2 gönül bu ota da konar boka da
3 allah belanı versin
4 allah sana iki katını versin bknz hülya avşar
5 aldatmayan erkek
6 aldatmayan kadın
7 yuva yıkan kadın
8 aldatmak
ve #365996
yeterince açık olamadıysa: hadi erkek aldatmaya meyillli kadın neden içgüdülerine gem vuramıyor , bana kimse evli erkeğe sadece aşık olduma inandıramaz mutlaka tensel bir yanı vardır ilişkinin...
1 ateş düştüğü yeri yakar
2 gönül bu ota da konar boka da
3 allah belanı versin
4 allah sana iki katını versin bknz hülya avşar
5 aldatmayan erkek
6 aldatmayan kadın
7 yuva yıkan kadın
8 aldatmak
ve #365996
yeterince açık olamadıysa: hadi erkek aldatmaya meyillli kadın neden içgüdülerine gem vuramıyor , bana kimse evli erkeğe sadece aşık olduma inandıramaz mutlaka tensel bir yanı vardır ilişkinin...
benim hakkımda ne düşünüyorsan allah sana iki katını versin olarak açılacak başlıktır, 50 karakter dolayısıyla böyle olmuştur.
kişinin karşısındaki hakkında iyi veya kötü düşüncelerinin kendisine dönmesini temenni eden yerine göre minnet yerine göre beddua olabilen deyimdir.
kişinin karşısındaki hakkında iyi veya kötü düşüncelerinin kendisine dönmesini temenni eden yerine göre minnet yerine göre beddua olabilen deyimdir.
bedduaların bence en içten olanıdır , bunun bir de vermesin versiyonu vardır ki iyi niyet belirtir, konumuzla alakası yoktur.
iddaa oynayan bayanlar dışında pek hanım okurların tercih etmediği okuma şeklidir..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?