turfanda askin bayat gubresi

istanbul’ un altınlarında reşat’ ın amca oğlu. yazık lan çok acıdım bu adama. azınlık psikolojisine kapılmış tipik istanbullu.

-----------------------------spoiler----------------------------:

yetmişli yılların bastırılmış cinselliğinin, yirmi birinci yüzyılın cinsel devrimine ayak uyduramaması neticesinde demin bana göstermiş olduğunuz beyhude şiddet gösterisini ciddiye almayıp ah ha ha ha ha şeklinde gülüp geçiyorum ki olay büyümesin diye.

-----------------------------spoiler----------------------------

sen hem adamın kızını kendi babasından kalma sallanan koltuğunda bafilemeye kalk hem de cinsel devrimden bahset. bekle bekle az sonra devrimi sana canlı canlı yaşatacak haluk bilginer.


bayat gübre diziden canlı bildirdi.


edit: banttan da olabilir!

ekonomik boyutları, adamın önce ağzından sonra da kıçından ateş attıran -o derece acı- kimyası ile vazgeçemediğimiz bir biber çeşididir.

genelde çorbacılarda ve kokoreçcilerde, ha bir de dürümcülerde önünüze turşusunu getirirler. lezzetli olur. gerçi şimdi o meksikalı olan var piyasada ama yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı.

hemoroid problemi olan arkadaşların uzak durmaları kendi sağlıkları açısından tavsiye olunur.

antalya dolaylarında, bildiğin şu acı biberler var ya hani minik minik böyle cin biberi de derler, hah işte onlara derlerdi.

altın kelebek gecesinde aşk kaç beden giyer diye bir parça seslendirmiş. youtube da görüntüleri izlerken kanaat getirdim ki gerçekten de kalın bir hatun kendisi. bildiğin anadolu kadını, iri kemikli.

üzgünüm ama hayat biberiye tarlasıdır.

iyi gelmez mi hiç deniz havası
bir göz oda bulur sokarız başımızı
bi de koyarız iki kadeh
kafa nereye biz oraya...


evet evet...


güzel parça. seviyor ve dinliyor, dinlettiriyoruz ailecek.
dinleyin ulan!
bak bi daha söylemicem ona göre.

model’ in 2009 tarihli albümü.

model’ in 2009 çıkışlı perili sirk abümünde 4. sıradaki parçası.


ah ölümden korkmam eğer
üstüme kokun sinecekse
ah mahşer bir düğündür
tanrının sesi seninki gibiyse

vur hadi durma
bana bir makber hazırla
ölüm saf ölüm candır
güzel ellerin değecekse

öldür
bitsin bitecekse
bu matem dolu cennet
bir kelepçe
ruhum kanıyor
kalbim eriyor

haykır!
tek ki bir şey söyle
bu sessiz cerahat işkence
usulca sızıyor
kanımdan içeri

son nefesimi
doldur dudağına
ve sonra...

öldür ruhum, özgür kalsın kollarında
matem son bulsun cennet cemrem oldukça

öldür ruhum özgür kalsın kollarında (vur hadi durma)
matem son bulsun cennet cemrem oldukça (bana bir makber hazırla)

ölüm saf ölüm candır
güzel ellerin değecekse

öldür
bitsin bitecekse
bu matem dolu cennet
bir kelepçe
ruhum kanıyor
kalbim eriyor

haykır!
tek ki bir şey söyle
bu sessiz cerahat işkence
usulca sızıyor
kanımdan içeri

zenciler hayatta iflah olmaz bu önerme doğru ise. ya da zencileri diline dolayanlar! bilemedim ben şimdi!..

bazen paşa paşa okurken sözlüğü sırf bu eylemi yapmak için giriş yapıyorum. bende bu ihtiyacı uyandıran bir şeye neden kayıtsız kalayım? kimi zaman zeka ürünü bir çağrışımın yansıması tek bir kelime oluyor bu, kimi zaman da sayfalar dolusu bir destan. evet işte bu konuda önemli olan işlevi-boyuta takılmanın bir anlamı yok-. mühim olan, biri kendine ait bir şeyi sizinle/bizimle paylaşma inceliğini gösteriyor ve bu beğeninizi/beğenimi kazanıyorsa bunu bilmek siz olsanız hoşunuza gitmez mi? benim şahsen hoşuma gidiyor, bu keyiften de okuduğum satırların sahibini mahrum etmek istemiyorum. paylaşan da paylaştığının bir yerde bir muhatabı olduğunu öğreniyor bu şekilde ve keyif alıyor bundan.

yani demem o ki -daha fazla uzatmazsak- oylayın, oylattırın...

bir de sevelim, sevilelim var ama o başka bir başlığın konusu.
haydin selametle.

çeşme’ ye gelmeden ilk soldan sap, 5 km sonra tahtalı koya varıyorsun(yabancılar tahtali diyorlar ama asıl adı tahtalı). sonra kendini ege’ nin soğuk sularına bırakıyor ve başlıyorsun boy vermeye. öyle bir şey sanırım.

(bkz: tahtalı köyü boylamak)

valideye başladığı dakika itibarı ile bitene kadar bir iş yaptırmanın mümkün olmadığı program. işi gücü bırakıyor geçiyor tv nin karşısına. hiç demiyor oğlum işten gelmiş, karnı acıkmış! varsa yoksa gezsin. neydi günahım allahım? anam bile beni umursamıyor!

ben bir kez sevenlerdenim
ölümsüz bir aşk arıyorum
aradığım adam sen değilsin
hiç sanmıyorum

şeklinde nakaratı olan nihan parçası. şimdi kemal doğulu tekrar seslendirmiş galiba.

(bkz: the soundtrack of our life)

tsool’ ın californication sezon finalinde çalan parçası. sahneye cuk oturan bir tarafı vardı ama ne tarafıydı şimdi hatırlayamadım.

i killed myself today
for second life replay
i killed myself today

i had too many lives
i did it to survive
so i killed myself today

but somehow i’m not dead
i’m still inside a head
to testify what’s real
when truth is to believe

i killed myself today
for second life replay
yeah, i killed myself today

i killed myself today
(i killed myself today)
for legendary fame
(for legendary fame)
i blew myself away

i did it in a crowd
(killed myself today)
the echo was about
(for second life replay)
the old familiar shame

but somewhere i’ll survive
to make you feel alive
so you could all reload
your dreams and all your hopes

i killed myself today
(i killed myself today)
for second life replay
(for second life replay)
yeah, i had to leave this game

but i’ll return tomorrow
alive to learn again

alive to learn tomorrow
alive to learn again

her bir boktan anladığını düşünüp, her bir halta maydanoz olan, her bir işi yapabileceğini düşünen, sonunda büyük ihtimal ile ortalığa sıçıp batıran baş.

ya da en azından ben böyle olduğunu düşünüyorum.
farklı bir tanımı olan varsa yok öyle değil demem açıkçası.

bir paul weller parçası.

you do something to me, something deep inside
i’m hanging on the wire for a love i’ll never find
you do something wonderful then chase it all away
mixing my emotions that throws me back again
hanging on the wire, i’m waiting for the change
i’m dancing through the fire, just to catch a flame
an’ feel real again

you do something to me somewhere deep inside
i’m hoping to get close to a peace i cannot find

dancing through the fire just to catch a flame
just to get close to, just close enough
to tell you that.....

you do something to me something deep inside.

benim açımdan, kendisine hayran olmamak -hem bir dişi kedi hem de kendisi kadar güzel zekası ile bir insan olarak- mümkün olmayan kadın.

ntv ekranlarında ilk gördüğüm zamanlardan beri, konuklarına sorduğu sorularla, ekranda daha önce görmeye alıştığımız güzel kadınların aksine sadece önüne konulanı okumak dışında sahip olduğu bilgiyi çok güzel işleyerek oluşturduğu düşünceler ile bir çok insana tercüman olup, aradığı cevapları bulmasını sağlamış, her manada -bedenen, ruhen ve zihnen- güzel kadın.

bir de üzerine şu video’ yu izleyip de kendisine en platonikinden aşık olmamak mümkün mü?

http://tinyurl.com/4238ydm

mutlu ve güzel bir ömür dileğimi buradan kendisine iletiyorum. nice senelere.

bir elisa parçası.
kendisine anthony hegarty eşlik eder bu parçada.

i’m lost and scared to live this life
i thought i’d always be strong
this rage this dark side i don’t want to see
lays there... lays there… lays there…

there on the bottom inside
looking lost like a child
but i know that you’re mine
we only need…

forgiveness our key to the world
forgiveness i’m frightened to deserve
forgiveness all that we need
it’s forgiveness i am not sure i know…

it was the love untaught
trapped in your mind
so empty with me…
a silent stone that struck my heart
while i looked for a sign a sign…

you felt the pain
you felt the fear
but you chose not to see
made it your destiny,
is it time for…

forgiveness... for we have paid
forgiveness is our key to the world
forgiveness for the love untaught
it’s forgiveness i’ll be... waiting for…
forgiveness... for we have paid
forgiveness is our key to the world
forgiveness for the love untaught
it’s forgiveness i’ll be... waiting for…