totik

bir başlık altında bulunan bütün entrylerin birbiriyle rekabetini sağlayan en yüksek puanı alanın egosunu zirveye taşıyan, yendim sizi diye anlık galibiyet duygusu uyandıran ancak bir kaç eksi oyla sizi sarsıp kendinize getiren karmasık duyguların nedeni.

son derece güzel bir hareket olmakla birlikte böyle bir davranısta bulunacak duyarlığa sahip insanların sadece imza vermenin türkiye gibi demokrasi kelimesini hukukla birleştirememiş ülkelerde yeterli olmadığının, attığınız imzanın arkasından belki yıllarca sürecek ve muhtemelen kazanamayacağınız bu davanın pes etmeden sonuna kadar savaşılarak gerçekten davacısı olunabileceğinin anlaşılması gerekir.

ilişkiler, burçlar ve benzer konularda sıklıkla bilgi bulunurken sanatla ilgili başlık sayısının pek az olması nedeniyle belirli konularda bilgilendirmenin gerçekleşmesi durumu.

hiç hayatında gideceğim bu ülkeden demedin mi?
faili bir türlü bulunamayan cinayetlere, aydınlarının cayır cayır yakılmasına ağlamadın mı? ağlarken bu insanlar benim insanım olabilir mi diye sormadın mı kendine?
en basiti bu yüzyılda hala okuma yazma bilmeyen insanın olduğunda ve bu insanlar cehaletten zerre utanmadığında, ’bir kitap bile okumadım hayatımda hiç eksiklik hissetmedim’ dediğinde milletinin vekilleri, bu ülkede genç olmaktan hiçbir şeyi değiştirememekten dolayı kalbin acımadı mı?
mafyanın ve tarikatların hukuktan daha değerli oluşu hala canını yakmıyor mu? yıllarca kadınını okutmaya uğraşıp ardından onu bir bez parçası ile sembole çevirmeye çalışanlara tepkin yok mu? sınırlarını korumak için bile izin almaya giden başbakanına bakıp hala alkışlayabiliyorsan aslında denilmek istenen hiçbirşeyi anlayamamışsın demektir. daha iyi bir türkiye hayal edenlerin cümlesidir bu terk cümlesi ama gitmez hiçbir yere gerçekten vatanını seven.zaten gerçekten vatanını sevdiğinden verir bu tepkiyi. dünyanın her yerinde yaşabilecek olan fazıl say’da gitmez. gideceği, para kazanacağı yer olmadığından değil bu ülkede iki üç kişi neler oluyor diye etrafına baksın ister bu cümleyi söylerken. gerçek bir sanatçının yapması gerektiği gibi muhalliftir fazıl say. türkiye vatan hainleriyle kaçakçılarla gurur duyar. yeteneği olmayan teşirci kadınlara, karısını dövüp yere tüküren türkücülere sanatçı der. insanları geriye götüren bütün düşünceleri yayan, kadınları vurduran ekranlarda gerle gerile konuşan mafya kılıklı ’sanatçılarını’ omuzunda taşır. ama sıra fazıl saya gelince tek kabahati kültürlü olmaktır.türkiye herkesle gurur duyar. bir fazıl sayı bu güne kadar bu kadar konuşmamış ve bir türlü gurur duyamamıştır.

olmaz olsun böyle bir şey dedirten durumdur. 6 aylık askerlik anılarından sonra 9 aylık hamilelik anılarıyla çekilmez hale gelir hayat.’kadınları anlarlar ne güzel olur’ diyenlere sesleniyorum mutlaka kadınlarla bu konuda yarışacaklar ve konu eninde sonunda siz sünnet olmuyosunuz ki noktasına ulaşacaktır.

(bkz: 9 ay son gün)

okusa azıcıkta olsun hayatı değişebilecek kişinin çoğunlukla kendini beğenmişliğinden sarfettiği, kimse söylemeden ben söyleyeyim de kimse bana laf söylemesin psikolojisiyle söylediği anlamsız cümlecik.

tiyatro oyunbozanın sahnelediği sermiyan midyat tarafından yazılan iki perdelik komedi.sermiyan midyat,emel çölgeçen, erdem akakçe ve ismail hacıoğlu’nun oynadığı konusu, dekoru, ceza nın hazırladığı iki şarkısıyla seyredilmesi gerekilen oyun.
konusu için
http://www.tiyatrodunyasi.com/makaledetay.asp?makaleno=505

-neden insanları değiştiremiyoruz?
-neden özgür irade var ama insanlar seni dinlemeyip iradelerini kullanmamayı seçiyorlar?
-bu dünyada sınandığımız şeyler için yanlış yaptığımızda neden bu dünyada cezamızı çekemiyoruz? acık acık gösterirsen cezanı diğerlerine örnek olmaz mı?
kendisinden muhabbet talebim var mümkünse anlamadığım tek şey olsaydı bu entry i daha rahat doldururdum. ama sorum çok sonsuz hak talebindeyim.

ikiside kadının teslimiyetinin göstergesidir. yanlış anlaşılmasın allaha teslimiyetten bahsetmiyorum erkeğe teslimiyetidir. teslimiyet iyidir rahattır hoştur ama dikkat etmek gerekir sonucu kadın yaşamı için aldatılma şiddet ve ezilme gibi va hatta öldürülme gibi korkunç sonlara ulaşabilir. nedenide "para kocadan gelsin ben evimin kadıını olayım öyle hiçbirşeye bulaşmayayım" inancıdır.

genelleme yapanların özellikle merak ettiği kadın özelliklerindendir. ne diye sınıflandırıldıklarını anlamak mümkün değildir. seçen ve seçilenin olması zaten evliliğin adil olmadığını gösterirken böyle bir başlık ve altında yorumlar olmasıda oldukça manasızdır.

elizabeth altın çağ ismiyle vizyona girmiş 2007 ingiliz yapımı filmin adıdır aynı zamanda. isminden anlaşıldığı gibi i. elizabet’in hayatının bir bölümü anlatılmıştır. ingilizler bu filmle fransızların jeanne d’arc’ı varsa bizimde elizabetimiz var demişler çağın devi ispanya’yı yenmişlerdir.

-karşındaki insanın eski sevgililerini sormak
-oraya gitme burdan dönme demeyi erkeklik sanması ve zayıflığını bu yolla kapamaya çalışması
kısaca bir türlü insan olamamasıdır.

aradığınızda "evladım duyamıyorum ondan açıyorum sesini" diyen sonra "amca nasıl duyuyorsun o zaman bu konuşmayı" diyince çirkinleşen komşuya "geliyorum yukarı " dedirten terbiyesiz komşu ve onun sebep olduğu luzumsuz durumdur.

genç insandır. sadece genç değil aynı zamanda yetişkin olmak ve sorumluluklara isyanın örneğini gösteren yaşı geçmiş bir gençte olabalir bu kişi. çoğunlukla üşengeçlikten değil büyümek istemediğinden bile sisteme uymanın zincirini yataktan kırabileceğini düşünen ve eğlemsizlik kararı veren kişidir. ancak belirtmek gerekir ki bu kişi bu eylemi bu sebepten yaptığının dahi farkında değildir. ileriki yaşantısında yatak toplamak kadar başka işlerede el atacaktır atmazsa kazanak ama ilerde sevgili kaybedecektir.

ölünce düşen yermiş.

beni seviyo musunnn?

rte’nin turgut özal’la birlikte takip ettiği özendiği kişidir. iktisat politikalarında kararsız kalmıştır aynı zamanda bu şahıs.cumhuriyetin topal kalmasınında nedenidir şahsımca.

hızlı davranıp ilk entry benim olsun diye kasma ihtiyacı yaratan durumdur. kara ilk basan kişi olma hissi de uyandırabilir bünyede.

sadece sevdiğine inat olsun diye ya da artık vazgeçmişsen sevilebilme sevme ihtimalinden yapılacak eylemdir.ancak mantık dışıdır.