iki bölüm üst üste normal gidemeyen dizidir.illa sok edecekler,tüylerimiz diken diken olucak..seviyorum böyle olmasini o ayri mesele..(bkz: the carver)
öyle akici bir anlatimla yazmis ki vedat türkali iyiki en son bu kitabini okumusum diyorsunuz cünkü digerlerini de cok begenen biri olmama ragmen bu kitap kadar içine alani yoktu iclerinde..öyle birsey ki hem turgut oluyorsunuz onu savunuyorsunuz sonra bir anda neclaya hak veriyorsunuz ama turguta da kizamiyorsunuz..sonra halil bas kahramaniniz oluveriyor..herhangi bir yerde rahmi adini duyunca akliniza rahmi usta geliveriyor..sonra halil icin agliyorsunuz peki ya digerleri..kitap bittiginde siz ücüncü bir cilt bekliyorsunuz ve son kez turgut yapma diyorsunuz..gercekten acili bir kitap ve icinde hersey var..(bkz: kendini kaybetmek)
anlayisla karsilanmasi gereken kizlardir...bir dönemin gerekliligidir gelisim açisindan.insana cok sey ögretir..kiz aptalliklarini fark etsede vazgemez sonradan güler gecer..
karsisindakini de sinirden güldürebilen insandir kanimca
okumak isteyenlere bol olanaklar saglayan vakif üniversitesidir...kustepe ve dolapdere kampüsüne 2007-2008 sezonunda silahtaraga kampüsüde eklenecektir ve dolapderede sadece hazirliklarla hukuk fakültesi ögrencileri kalacaktir..
müzik zevkime yön veren,sans eseri tanistigim grup..o gün bugündürradioheaddan iyisine rastlamadim..bikmadan usanmadan her sarkisini dinledim..kid a en iyi albümü derken bir den karma police dinlersiniz yok yok ya en iyisi ok computer dersiniz sonra herkesin bildigi creepi dinlersiniz yok abi ya en iyisi ilk olandir dersiniz...iste böyle uzaar gider karar verilemez...insan kendini yalniz hissederken cok iyi bir arkadas olabiliyorlar..(bkz: how to dissappear completely)(bkz: optimistic)
klipte neden thom yorke söylememektedir anlayamiyorum..bence o sarki thom yorke la mükemmeldr..insanin bir an durup düsünmesine sonra tekrar dinlemeye karar vermesine sebep olabiliyor...
karsindaki kuruyemiscidende leblebi alip ekleyince süper bozasi olan yerdir..atatürkü bozaq ictigi bardak hala kösesinde durmaktadir..vefa lisesi boza günündeki bozalari daha bir lezzetlidir sanki..sirke vb. de satilmaktadir ayrica
makbuleyle burhanin diyaloglarini izledigim dizi..
yolda yürürken karsi istikametten biri üstünüze dogru gelip
-gözlerini nerden aldin??
diyebiliyor..
-gözlerini nerden aldin??
diyebiliyor..
kustepede yasanmistir..
-canim,bebegim nereye gitmek istersen birakayim.!!??!!
dumur bir halde adimlar hizlandirilir..
-canim,bebegim nereye gitmek istersen birakayim.!!??!!
dumur bir halde adimlar hizlandirilir..
güsel fimdirde bazi sahneler fazla uzatilmistir sanki..yinede ben begendim.
american analog set parcasi..süperdiir
suan kis senligi yapan üniversite.dolapdere biggang ve redd sahneye cikmaktadir bu senlik içesinde..
türleri vardir bunun,genelde pek sevilmez hemen fönlemeye çalisir insanlar.aslinda gayet kullanislidir;tarama derdi fln yoktur..bi de dalgali saçlarla karıştırılmamalidir..
bazen kazıtma istegide uyandirabiliyor
bazen kazıtma istegide uyandirabiliyor
kader filminin konusudur..
daha cok tipe bakip etkilenmekle ve sürekli o kişiyi düşünmekle oluşan aşktir.platoniklige kadar gidebilir.tehlikelidir..
erkeklerin yanlış anlamalarına sebep olabilmektedir.
the strokes davulcusu fabrizio morettiyleydi en son
79. oscar töreninde en iyi yabancı film ödülü almış,almanya yapımı filmdir.bu filmi izledikten sonra iyi ki dondurmam gaymak oscar adayı seçilmemiş diyebilirsiniz.
insanı etkileyebilen,süper olmus dedirten film..konusu mu?
doğu berlin, kasım 1984. çöküşünden beş yıl önce doğu alman hükümeti kendi iktidarını acımasız bir kontrol ve gözetleme sistemiyle sağlamakta. parti çalışanı gerd wiesler’e, oyun yazarı georg dreyman ve sevgilisi olan tiyatro oyuncusu christa-maria sieland hakkında casusluk yapma görevi verildiğinde, bunun kariyerini bir adım öteye taşıyacağı düşüncesiyle sevinir. ne de olsa söz konusu “operasyon” için emir yukarıdan gelmiştir. ancak öngöremediği bir şey vardır; hedef aldığı kişilerin dünyasına girmek, gözetleyenin de dünyasını değiştirir. “başkalarının hayatına” girmek –aşk, edebiyat, özgür düşünce ve konuşmalarıyla- wiesler’in gözünü açar. kendi küçük dünyasının kıtlığının aksine, önünde açılan yeni dünya çekici ve cezbedicidir. ancak görev başlatılmıştır bir kere, artık durdurulamaz. wiesler’ı tehlikeyle dolu bir oyun beklemektedir. doğu alman rejimini şahdamarından yakalayan başkalarının hayatı, sürükleyici bir macera, dokunaklı bir aşk hikâyesi ve heyecan verici yeni bir yönetmenin habercisi.
insanı etkileyebilen,süper olmus dedirten film..konusu mu?
doğu berlin, kasım 1984. çöküşünden beş yıl önce doğu alman hükümeti kendi iktidarını acımasız bir kontrol ve gözetleme sistemiyle sağlamakta. parti çalışanı gerd wiesler’e, oyun yazarı georg dreyman ve sevgilisi olan tiyatro oyuncusu christa-maria sieland hakkında casusluk yapma görevi verildiğinde, bunun kariyerini bir adım öteye taşıyacağı düşüncesiyle sevinir. ne de olsa söz konusu “operasyon” için emir yukarıdan gelmiştir. ancak öngöremediği bir şey vardır; hedef aldığı kişilerin dünyasına girmek, gözetleyenin de dünyasını değiştirir. “başkalarının hayatına” girmek –aşk, edebiyat, özgür düşünce ve konuşmalarıyla- wiesler’in gözünü açar. kendi küçük dünyasının kıtlığının aksine, önünde açılan yeni dünya çekici ve cezbedicidir. ancak görev başlatılmıştır bir kere, artık durdurulamaz. wiesler’ı tehlikeyle dolu bir oyun beklemektedir. doğu alman rejimini şahdamarından yakalayan başkalarının hayatı, sürükleyici bir macera, dokunaklı bir aşk hikâyesi ve heyecan verici yeni bir yönetmenin habercisi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?