teomanyak

resimi çizen ressamın ustalıgından kaynaklanan bi sorun..
okadar gercekci yapmıstır ki, portre ye bakan bireyin elinden birşey gelmez , ereksiyon oluverir..
birde iyi yanından bakmak gerekir..
sanatla iç içe olmak güzeldir.

kopma eyleminde çıgır açacak ve olabileceklerden habersiz..
dünya sikime minare götüme felsefesini benimseyenler için güzel bir fantazi..

hayattan umdugunu bulamamıs ve kaybettikleri için üzülen insanoglunun isyan dolu cümlesi..

yaran bir diyarbakırlı muavinin efsanesinidir..
yolculuk esnasında bayanlardan biri :

- pardon bi zahmet su alabilir miyim rica etsem?

(en kibar haliyle) +ne demek zahmetinin amina koyayim abla..

repligiyle hayatımıza girmiştir..

yalnızlıgı en güzel biçimde anlatan cümle..

dünyanın en sinir bozucu tekerlemesinin erotik versiyonu..

gelecege dönüş 4 filminde çekilesi fantazi sahnesi ..
yaratıcı küfür..

fantazi dünyasında yeni bi çıgır açan küfür..

yapılan haraket karşısında dumur olmuş er kişinin, bir bayana ettigi bedduadır..
bide sonuna "he mi ?" eklenildigi zaman tadından yenmez..

karşınızda agzında motor varmış gibi sürekli konusan ve tüm uyarılarınıza ragmen
size beyin amcıklaması geçirtmeyi kendine görev edinmiş birisine,
sert bi ses tonuyla söylenildigi zaman işe yarayan replik..

çiftlerin aşklarının göte gelmesi halinde şaşkınlıklarını dile getiren cümle..

kör olanların hayata baglanması için bir güç olsa gerek ..
zira bulent ersoy la ilk karşılastıgım zaman yolumu değiştirme hissi uyandırmıştı bende..

başınıza kötü şeyler gelebilir..bulusmaya giderken yolda araba felan çarpar mesela..
hayat süprizlerle doludur..

kadınlar için işkenceye dönüşen sutyenin kaldırılıp,
gögüslerin yıllarca içinde bulundugu sıkıntılı dönemden kurtarmak ve kimseye aldırmaksızın saga sola savrularak özgürlüge kavusması saglamak amacıyla yapılası tezahurattır..

paketi açtıktan sonra içinde bir tane sigaranız kaldıgını görürsünüz.
ve o an yanınızda başka bi paket yoktur.önce içiniz cız eder..
sonra yakıp yakmamak arasında gidip gelirken sonunda yakmaya karar verirsiniz..
eliniz istemeye istemeye çakmaga gider.. ve hüzünle yakarsınız ..
itinayla içtikten sonra vedalaşma vaktiniz gelir ..
eliniz varmasada.. sigara bitmiştir .. söndürürsünüz ..
evlat acısı gibi koyar..

son zamanlarda sözlükte artan erhan çılgınlıgı yüzünden, pc başında dumur olmuş ve sinirden klavyeyi parcalayan bilgiçin söylenesi rte cümlesi..

daha önce hiç sozluk tecrübem olmamasına karşın bir tesadüf eseri karşılastık seninle..

biraz kurcalayıp karıştırdıktan sonra üye olmaya karar verdim.
üyelik işlemlerimi hallettikten sonra,10 adet entry istedin tanışmak için.
bense nezaket ile girdim o entry’leri.hemen sonra üyeligimi onayladın ve yazar oldum ..
"acaba alışabilir miyim" sorusu sürekli aklıma takılıyordu.

günler geçtikce entry girdikce
kendimi sozlukten biri gibi hissetmeye başladım.üyeler arası sıcak diyaloglar ve girilen entry’ler
yüregimi oksuyordu adeta.sen bana şiddetle yuva hissi veriyordun.bi nevi aile gibi.
bense bu aileye layık olmak için önce akıllı ol butonunu okuduktan sonra entry’lerime daha özen göstermeye başladım...

gün geldi eksi oy aldım üzüldüm ..
gün geldi muhtesem oy aldım sevindim ..

eksi oy verilen enty’lerimi biraz daha kurcaladım aynı hatalara düşmemeye çalıstım.kurcala butonunu biraz daha tanıdım..
muhtesem oy gelen entry’lerde ise yüzümde anlamsız tebessümler olustu, mutlu oldum..

şimdilerde ise internet exploler’a her tıkladıgım zaman ilk iş olarak senin adresini giriyorum biliyor musun ?
sonra facebook illeti çıktı başımıza.siber aleme düşmüş bomba gibiydi adeta..öncelerde yonja.com gibidir
hevestir gelir geçer dedim.sonrasında entry’lerde düşüşler gözledim ve biraz soldun be bilgi sozluk.
sora diğer sözlükler yazar alımını açtı ve bi darbede sana ordan vuruldu.hani mahsun kırmızıgül’ün bi şarkısı varya
hiç sevmesemde "yıkılmadım ayaktayım" dedin.
giden arkadaşlar aramızdan teker teker ayrıldı..kalanlarla yola devam ediyoruz.

bu aralar biraz ilgiye ihtiyacın var biliyorum..ben elimden geldigi kadar şefkat gösteriyorum..
hani bazen fazla entry giremiyorum diye bana kızma olur mu bilgi sozluk ?
sırf gereksiz entry’lerle sol frame’yi meşgul etmek istemiyorumdur..
belkide sana kıyamıyorumdur ..

evet bu insanları ikiye ayırmakta fayda var .

1-)yaşanılan büyük bir aşk sonrası belli bir nedenden dolayı birbirlerini
kırmadan olgun insanlar gibi ayrılan iki sevgili ..
2-)yaşanılan ( yaşadıgı var sayılan ) aşktan sonra kavgalı ve küs ayrılan
iki sevgili ..

şimdi analizlere geçelim..
1.kısımda ayrılan iki sevgili hayatlarında bi burukluk yaşarlar ve bu günler de aylarda
geçse unutmak biraz zor olur ..yaşanılanlar mumla aranır ve her baktıgı cisim veya nesnede
sevgilisini hatırlar.sesini duymak ister bazen ve telefonun en büyük nimetlerinden " özel numara "
ile arar eski sevgilisini..
" aloo.. aloo .. sesiniz gelmiyor kapatıyorum" cümlesi bile mutlu eder..
üst üste bidaha ararsa " kimsin lan yooarraagmm" cümlesiyle karşılasınca yaşanılan güzel anılar
yerine hayvanlıklar kafasında canlanır .. ve biraz daha nefret eder.. unutması daha kolay olur..

2.kısımda ise zaten kavgalı ayrıldıkları için unutmak zor sayılmaz.hatta ayrıldıktan 2 gün sonra
yeni sevgili bile bulur bunlar..intıkam duyguları içlerini yiyip kemirmektedir.
erkek " zaten orospuydu .. ziktim ayrıldım "
kız ise " off aptalla dalga geçtim ya.. aldattım bile " derken gururlanır büyük bir haltmış gibi..
hayvanlıkta sınır tanımazlar bunlar ..bol abazanların bulundugu mekanlarda kızın numarası dagıtılır.
kız ise bolca gayin bulundugu siteye verir cocugun numarasını..

hayat ne tuhaf degil mi ?.

şimdi gelin bu kadının mazisine bir göz atalım..

temmuz 2001 fransa’nın milli günü nedeniyle verilen resepsiyonda bol dekoltesiyle abdullah gül ile uzun uzun sohbet eden antikacı olarak tanındı.ertesi gün gazetelerde boy boy fotograflarının çıktıgını görünce bu sefer hedefi akp yönetimi ve recep tayyip erdogan oldu..

erdoganın bütün mitinglerinde karşımızda duran..
hatta üşenmeyip van’da bile mitinglere katıldı..erdogan baskılı tişortlerle çarşaflı kadınlarla bile poz verip bizi televizyon başında iyice şaşırtmıştı.
erdogan resti çekmiş bu hala peşini bırakmamıştı.son olarak kıbrısta kendisini akp’li vekil olarak tanıtıp elçisi oldugunu söyledi ve rum lideri papadopulos’la bir kahve içtikten sora resim bile çektirdi.

artık antikacı kadın olarak hayatımıza giren nil demirkazık iktidardaki partinin yaltakcısı oldugunu herkese ispatladı.sırf gündemde kalmak için yemedigi halt kalmadı.artık antikacı sıfatı degilde medya maymunu sıfatıyla anılmaya başladı..
tam " ohh be kurtulduk şu karıdan " dedigimiz zaman 2007 yerel seçimlerde dtp’den milletvekili olmak istedigini söyleyerek halka " hassssittrr .. yine mi ?!" dedirtti..

akp ugrasları sonuc vermemiş sıra dtp’ye geçmişti..
kürt halkının gözüne girmek için
facebook’a silahlı peşmerge kıyafetleriyle resimlerini koydu..
dtp kongresinde yakasına sözde kürdistan rozeti taktı ..

kürt halkının sempatizanlıgını kazanmış ve mecliste koltuk kapmak için yanıp tutuşuyordu ki...
pkk’ya yardım ve yataklıktan cezaevine atıldı ..
yarın öbürgün gündem için gardiyanlardan hamile kaldıgı anlasılır .. şaşırmam beklenir bu kadından..

ve bu enterasan hayat hikayesinden çıkartabilecegimiz 3 sonuc
oldu ..

bu kadının büyük bi sevgiye ve ilgiye muhtac oldugu ..
ideolojik masturbasyon dönemini seneler geçsede tamamlayamadıgı..
millete yalakalık yaltaklık yapıp, meclis koltuguna oturucam derken demirkazıklara oturdugu ..

ümit besen’in bir çılgınlık eder vururum seni şarkısından esinlenerek , vurmak yerine güzelce ilişkiye girmeyi tercih edenler için yazılası şarkı sözü ..