confessions

tayfa75

- Yazar -

  1. toplam entry 2868
  2. takipçi 2
  3. puan 64071

pesüs

tayfa75
ben denizin kumları üzerinde durdum
ben, diyorum, demek oluyor ki bir anlamım var benim de
değişen bir şey olarak ve değiştiren
bir anlamım var
peki öyleyse neden hep başkaları tanımladı beni şimdiye kadar.

(bkz: edip cansever)

dağılgan

tayfa75
sesini söyle sesini
görünen ağzında yarı çıplak
seni sevdiğimin görünüşü gibi.

güzdü, yapraklar vardı
biz yitirmek için yaşadık bu ölmezliği
güzdü, yapraklar vardı
her bir bakışıyla o şimdi
dağılan beni sevdiğinin dağılışı gibi.

(bkz: edip cansever)

kültür

tayfa75
"kültür çağdaş ve belgesel olanla, gerçek olanla başlamalı; böyle bir şey olabilirse, klasiklerin düzeyine yükselmelidir.

hümanist tutumun yanlışı işe klasiklerle başlamaktır. bu bizi gerçek olmayan şeylere, süslü sözlere alıştırır ve sonunda klasik kültürü köpeksi bir gözle yermemize yol açar. çünkü karşılığını ödemediğimiz (söz konusu dönemleri çağdaş açıdan görmediğimiz için), değerini anlamadığımız bir şey olmuştur bizim için kültür."

(bkz: cesare pavese)
(bkz: il mestiere di vivere)

içgüdü

tayfa75
"ancak içgüdüsel bir düşünce bir inanç ilkesi olup kişiyi eyleme yöneltebilir. kişinin kendini gereğinden fazla çözümlemeye çalışması tehlikelidir: böylece yaradılışımızın en can alıcı noktalarıyla içli dışlı olarak onları hem açığa çıkarmış, hem de tepkilerini mekanik bir hale getirmiş oluruz. asıl yapılması gerekli olan, bunun tersine, uyarmalar karşısında ruhsal içgüdülerimizin kendiliklerinden tepki göstermelerini sağlayacak yaratma sanatıdır. bir geleneksel inançların gereği olan tepkiler -ezbere bilinen ve düzmece olan dinsel ilkeler- vardır; bir de içgüdüsel tepkiler. insan içgüdüyü, üzerinde uzun uzun düşünerek köreltmeden aramalı, bulmalı, beslemeli ve ona güvenmelidir. ama içgüdüye göre davranabilmek ve içgüdünün köreldiği anlarda onun yerini alabilmesi için düşünce de gereklidir."

(bkz: cesare pavese)
(bkz: il mestiere di vivere)

savaş

tayfa75
"savaş insanı barbarlaştırır, çünkü insanın bir savaşa katılabilmesi için kendisini her türlü pişmanlığa, inceliğe ve soylu değerlere karşı duygusuzlaştırması gerekir. insan sanki bu değerler yokmuşçasına yaşamak zorundadır ve savaş bittiği zaman o değerlere yeniden dönebilme gücünü de yitirmiştir."

"savaş gerçeği şu basit düşünceyi öne sürer: bunca arkadaşınız ölürken ölmek üzücü bir şey değildir. savaş insana bir topluluğun parçası olduğu duygusunu verir. hoş geldiniz! buyurun!"

(bkz: cesare pavese)
(bkz: il mestiere di vivere)


ayrılık

tayfa75
"bir çeşit insan vardır ki, kendisini kıskandıran bir kadını, kapıyı onun yüzüne çarpmadan bırakmayı düşünemez.

bunun herhangi bir kötülük duygusundan ötürü yapıldığını sanmıyorum. bu sadece, öyle yapmazsa yüreksiz ve kararsız davranmış olacağını sanan bir adamın bu işi gürültülü ve eksiksiz bir şekilde yapmak istemesidir.

zayıflıktan ileri gelir bu: insan, içinden verdiği karara güven duymadığı için, kaba sözler, küfürler, rezalet çıkarma gibi ayrılmanın dış görünüşüne önem verir.

korkunun da payı vardır bunda, gülünç duruma düşmek, her şeyin gene bu ilişki başlamadan önceki gibi olacağı, bu ayrılığın yol açtığı bütün acıların hiçbir işe yaramayacağı korkusunun da.

kötülük duygusundan ileri gelmez bu davranış, ama her türlü kötülüğün kaynağı gerçekleşmemiş ihtirassa, o zaman kesinlikle kötülüğe de yol açabilir.

bir insanla yaşamaktan vazgeçmeyi değil onunla yaşamayı öngören fedakarlık tanımınla, seni reddeden kişiye haksızlık etmiş oluyorsun. ama şurası bir gerçek: fedakarlık yapmak ne için gerekli olsun?

sağlıklı ve normal bir ahlaki yapıyı reddederken, geriye her türlü tarihsel ya da aşkınsal dayanaktan yoksun bir ahlaki jest tapınması -bir başka deyişle salt retorik- kaldığını fark etmiyor musun?"


(bkz: cesare pavese)
(bkz: il mestiere di vivere)

aşk

tayfa75
konu ile ilgili cesare pavese’ nin yaşama uğraşı isimli kitabının satır aralarından;

"aşk ancak hayranlıktan doğabilirken, birinin seni acıdığı için sevmesini sağlamak, gerçekten acıklı bir düşünce."

"dinlerin en ucuzudur aşk."

"aşk iki sevgiliyi birbirine değil, kendi kendilerine çırılçıplak gösterme gücüne sahiptir."

il mestiere di vivere

tayfa75
-----------------------------spoiler----------------------------:

önceki akşamın izmaritlerinden yararlanıp zamanın -önce ile sonranın- yalnızca bir saplantı olduğundan emin olmak. ama hepsinden önemlisi yılanlaşmamak, asla üstündeki deriyi atmamak; çünkü önceden yaşanmış olanlar dışında insanın elinde kendine özgü, yaşanmış ne vardır ki? öte yandan, dengeyi korumak, çünkü hala yaşamakta olduğu dışında ne yaşayacaktır ki insan? (sayfa38)

evlenmeye değer kadınlar bir erkeğin evlenecek kadar güvenemediği kadınlardır.

ama korkunç olanı şudur: yaşama sanatı, sevdiklerimize onlarla birlikte olmaktan ne büyük zevk duyuğumuzu belli etmemekten başka bir şey değildir; bunu başaramadık mı, bırakıp giderler bizi. (sayfa62)

asıl başarısız insan, büyük işleri gerçekleştiremeyen değil -bunu kim başarmıştır ki- bir yuva kurmak, bir dostluğu, bir kadınla mutlu bir ilişkiyi sürdürmek, ekmek parası kazanmak gibi küçük şeylerde başarısızlık gösteren insandır. başarısızlığın en acısı budur. (sayfa63)

ben bir zamanlar hiçbir çıkar gözetmeden bağlılık duyduğumu sanıyorum. öyleyse, bu bağlılığın ereğini yitirdiğim için yakınmamam gerekir; çünkü yakınırsam, çıkar gözetmediğim söylenemez. (sayfa70)

kendi yaradılışına karşı hareket etmeye kalkan bir insanın çekeceği ceza, kendisi gibi davranmak istediği zaman artık bunu yapamayacak durumda olmasıdır. (sayfa89)

yalnız bir insanı kurtarmış bir ermiş dünyaya gelmiş midir hiç? ermişlerin hepsi yığınları kurtarmış, ödevini yerine getirmiş, yoksul ve mutsuz kalabalıkları aramışlardır, ama yalnız bir kişiyi kurtarmakla yetinmiş bir ermiş var mıdır? bir başkası için hayatını tehlikeye sokmayı göze alacak kadar soylu olan bir insan bile, bütün hayatını o öbürüne, yalnız ona bağlayabilir mi? (sayfa90)

öğrenmenin tek yolu acı çekmekse, bir başkasını inciterek onu en iyi şekilde eğitmeyi felsefe neden yasaklar, merak ediyorum doğrusu? (sayfa92)

gerçek kötülük başlangıcından beri kötü olduğu için daha da kötüleşemeyip kendi soysuzlaşması sonucu bir gün kuruyup gidecek birinden değil de, bir zamanlar iyi olmuş olan birinden gelir. (sayfa113)

sana kanını feda etmeye hazır demiyorum -bu anlık ve kolay bir şey-, bütün bir yaşam boyunca sana bağlanmaya (bir başka deyişle her gün bağlılığını yenilemeye) hazır olmayan kişiden bir sigara bile kabul etmemelisin. (sayfa114)

bir kadının birkaç delikanlının yanındayken neden ciddi, düşünceli, utangaç ve özür diler bir durumda olduğunu anlamak için, aralarından birini seçmen için bekleyen beş altı orospunun arasındayken neler hissettiğini düşün. (sayfa121)

işimize geldiği zaman bağışlarız başkalarını. (sayfa137)

bizim istediğimiz, bir kadına sahip olmak değil, o kadına sahip olan tek erkek olmaktır. (sayfa146)

yıllar bir anı birimidir, saatler ve günlerse yaşantı birimi. (sayfa153)

bekarlar evlilerden daha çok ciddiye alırlar evliliği. (sayfa163)

insanları ve kitaplardaki kişileri yargılamak onları dış çizgileri ile görmek demektir. (sayfa168)

genellikle kendini esirgememe eğiliminde olan bir insan, hayatına başka türlü anlam vermesini bilmeyen bir insandır. (sayfa182)

acının kamçısını suratına yemesini bilmek de bir sanattır, öğrenmen gereken bir sanat. (sayfa212)

en korkunç acı, acının dineceğini bilmektir. şimdi kendini aşağılanmış hissetmek kolay, ama sonra? (sayfa314)

yunan trajedisinde kötü kişiler yoktur. yunan trajedisinde sorun, sorumluluğun kime düştüğünü belirtmek değil, bir gerçeği -bir yazgıyı- açıklamaktır. (sayfa317)

başına gelen her iyi şeyi mutlu bir rastlantı,’layık olmadığın bir lütuf’ sayman soylu bir ruha sahip olmandan, ileri gelmiyor. bunun nedeni uzun süren bir kölelik, baskı ve zorbalığı benimsemiş olmandır. bir ermişin değil, bir kölenin ruhu var sende. (sayfa343)

çekilmez olan, sıradan, basit bir kültürün bize zorla, kuşların yavrularını besledikleri gibi ve en olumlu kültür olarak benimsetilmesi değil, bunun tek kültür sayılması, bunun dışına çıkıp yeni buluşlara açık bir dünyadan ona bakma olanağının ortadan kalkmasıdır. (sayfa396)

-----------------------------spoiler----------------------------

biraz fazla spoiler oldu ama kitabın bol sayfalı bir kitap olduğu göz önünde bulundurulursa, insanların okumaktan imtina etmemeleri için biraz bol kepçe davrandım. daha da bir dünya var aktarılmamış.

okurken kitabınızın üzerine karalamaktan hoşlanmıyorsanız, kesin not defteriniz olsun yanınızda, yoksa benim gibi yazdıklarınızla yazarınkiler birbirine karışabilir. başkalarına göstermeye utanabileceğiniz ve içeriği açısından da çekinebileceğiniz bir hal alabilir zavallı kitap.

iyi okumalar.

48 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol