suna kilinin atatürk hakkındaki müthiş eseri.
buket aşçının skytürkteki programı.
skytürkte buketin kitaplığı programını yapan bir bayan yazar.
sol gençlik liderlerinin hayat hikayelerini kitaplaştıran solcu bir yazar.
doğu perinçekin kemalist devrim serisinin 4. kitabı olan son derece ilginç bir çalışma. kürt açılımı gündemdeyken okumak lazım.
ilginç bir dernek. web sitesi için;http://www.ppd.org.tr
trablus veya trablusgarp olarak bilinir tarihi adıyla.
cinsel olarak güçlü insanlarda görülen iki memenin birinin altındaki küçük memedir.
(bkz: bu dinciler o müslümanlara benzemiyor)
(bkz: siz kimi kandırıyorsunuz)
(bkz: bay pipo)
(bkz: binbaşı ersever’in itirafları)
(bkz: oradaydım)
(bkz: teşkilatın iki silahşörü)
(bkz: the özal)
(bkz: oda tv)
(bkz: siz kimi kandırıyorsunuz)
(bkz: bay pipo)
(bkz: binbaşı ersever’in itirafları)
(bkz: oradaydım)
(bkz: teşkilatın iki silahşörü)
(bkz: the özal)
(bkz: oda tv)
müthiş bir eser.
soner yalçın
doğan kitapçilik
tehlike, tehlikeyi göze almadan yok edilemez…
yeşil gladio’nun dinci tetikçileri…
fbi’ın yetiştirdiği dinci istihbaratçılar…
cia’in kefil olduğu dinci cemaat liderleri…
abd’den maaş alan dinci köşe yazarları…
utah’ta tsk aleyhine yayın yapan dinci yalan makineleri…
kendini peygamber sanan amerikalı şeyhe bağlı dinci milletvekili…
“yahudi malları almayın” deyip yahudilerle ticaret yapan dinci gazete…
isim isim… olay olay…
ergenekonvari komplolar hangi ülkelerde nasıl sahneye kondu?
george soros’un vakıfları, gazeteleri ve politikacıları bu oyunun neresinde?
türkiye’de hangi gazetelere, hangi kanaldan para akıtılıyor?
tsk neden hedefte?
solcu liberallerin new york’taki akıl hocaları kimler?
uluslararası yazarlık programı (iwp) türkiye’den nasıl yazar devşiriyor?
kim bu ödüllü edebiyatçılar?
isim isim… olay olay… site:http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=462418
soner yalçın
doğan kitapçilik
tehlike, tehlikeyi göze almadan yok edilemez…
yeşil gladio’nun dinci tetikçileri…
fbi’ın yetiştirdiği dinci istihbaratçılar…
cia’in kefil olduğu dinci cemaat liderleri…
abd’den maaş alan dinci köşe yazarları…
utah’ta tsk aleyhine yayın yapan dinci yalan makineleri…
kendini peygamber sanan amerikalı şeyhe bağlı dinci milletvekili…
“yahudi malları almayın” deyip yahudilerle ticaret yapan dinci gazete…
isim isim… olay olay…
ergenekonvari komplolar hangi ülkelerde nasıl sahneye kondu?
george soros’un vakıfları, gazeteleri ve politikacıları bu oyunun neresinde?
türkiye’de hangi gazetelere, hangi kanaldan para akıtılıyor?
tsk neden hedefte?
solcu liberallerin new york’taki akıl hocaları kimler?
uluslararası yazarlık programı (iwp) türkiye’den nasıl yazar devşiriyor?
kim bu ödüllü edebiyatçılar?
isim isim… olay olay… site:http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=462418
chpye ve gürsel tekine yakın olduğunu düşündüğüm haber sitesi.
ozan örmeci kitabı.
hemen her ülke için bir “resmi tarih”in varlığından söz etmek mümkün. bu yaklaşım, ulus bireylerinin tarih bilincinin bir bakıma belirli kalıplarla şekillendirilmesini amaçlar. yakın dönemde, işte bu türden resmi ve gayri resmi tarih tezlerinde karşıtını tümden inkâra varan örneklere sıklıkla rastlanmaktadır.
bu çerçevede, batı merkezli olarak yaratılan evrensel modellere her zaman uymayan istisnai yapısının yanı sıra, sıkça yaşanan tarihsel kopuşlarıyla osmanlı-türk siyasal tarihi, tüm siyaset bilimci ve tarihçiler için eşsiz bir araştırma alanıdır.
karşı tarih tezleri ne kadar nesnellikten uzak ise, oluşturulan sanal tarih tezleri de çoğu zaman o derecede tartışmalıdır. ayrıca, özellikle türkiye’nin küresel dünya düzeni ile entegrasyonunun hızlandığı bu dönemde üretilen kimi yeni “liberal” tez ve modellerde savunulan görüşlerin, batı merkezli bazı uluslararası sivil toplum kuruluşları tarafından finanse edilmesi ve cesaretlendirilmesi ise, bu noktada oluşan şüpheleri arttırmaktadır.
bu ortamda doğal olarak resmi tarih ile onun karşısına çıkarılan sanal tarihin savunucuları arasında kör dövüşüne benzeyen bir mücadele yaşanmakta ve taraf seçme zorunluluğu sosyal bilimcilerin yaratıcılıklarını kısıtlamaktadır.
bu titiz çalışma, söz konusu iki kutup arasında yeni bir ses yaratmayı hedeflemektedir. bu çalışma, türk siyasal tarihinin analizine dair derli toplu bir araştırma niteliği sergilemesinin yanında, özellikle genç okurların kafasındaki soru işaretlerini yanıtlamaya yönelik kolay anlaşılabilir bir eser olma iddiasını taşıyor.
kaynak:http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=440596&sa=49030370
hemen her ülke için bir “resmi tarih”in varlığından söz etmek mümkün. bu yaklaşım, ulus bireylerinin tarih bilincinin bir bakıma belirli kalıplarla şekillendirilmesini amaçlar. yakın dönemde, işte bu türden resmi ve gayri resmi tarih tezlerinde karşıtını tümden inkâra varan örneklere sıklıkla rastlanmaktadır.
bu çerçevede, batı merkezli olarak yaratılan evrensel modellere her zaman uymayan istisnai yapısının yanı sıra, sıkça yaşanan tarihsel kopuşlarıyla osmanlı-türk siyasal tarihi, tüm siyaset bilimci ve tarihçiler için eşsiz bir araştırma alanıdır.
karşı tarih tezleri ne kadar nesnellikten uzak ise, oluşturulan sanal tarih tezleri de çoğu zaman o derecede tartışmalıdır. ayrıca, özellikle türkiye’nin küresel dünya düzeni ile entegrasyonunun hızlandığı bu dönemde üretilen kimi yeni “liberal” tez ve modellerde savunulan görüşlerin, batı merkezli bazı uluslararası sivil toplum kuruluşları tarafından finanse edilmesi ve cesaretlendirilmesi ise, bu noktada oluşan şüpheleri arttırmaktadır.
bu ortamda doğal olarak resmi tarih ile onun karşısına çıkarılan sanal tarihin savunucuları arasında kör dövüşüne benzeyen bir mücadele yaşanmakta ve taraf seçme zorunluluğu sosyal bilimcilerin yaratıcılıklarını kısıtlamaktadır.
bu titiz çalışma, söz konusu iki kutup arasında yeni bir ses yaratmayı hedeflemektedir. bu çalışma, türk siyasal tarihinin analizine dair derli toplu bir araştırma niteliği sergilemesinin yanında, özellikle genç okurların kafasındaki soru işaretlerini yanıtlamaya yönelik kolay anlaşılabilir bir eser olma iddiasını taşıyor.
kaynak:http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=440596&sa=49030370
yaşlandıkça eski efsane günlerinden uzak bir görüntü çiziyor. bence artık emekli olmalı yerine gençleri yetiştirmeli. sol-kemalist kesimin en büyük zaafı da bu değil mi zaten herkes yerini 80-90 yaşına kadar koruyor.
ozan örmeci, türkiye’deki popüler kültürü, konuyla ilgili bazı düşünürlerin bilimsel teorilerine dayandırarak anlatırken kadir inanır, pınar altuğ gibi sansasyon yaratan kişilerin yanı sıra fatih terim ve zidane gibi kahramanlaştırılan insanların, popüler kültürdeki misyonunu gözlerimizin önüne seriyor. "guguk kuşu" ve "dövüş kulübü" adlı filmlerdeki karakterleri de irdeleyerek zevkli bir analiz yapıyor.
bu kitap, içinde yaşadığımız ama belki de farkında olmadığımız popüler kültürü fark etmemizi sağlayacak güncel bir analiz... filmlerde ya da görsel medyada izlediğimiz bazı karakterlerin, popüler kültüre nasıl hizmet ettiklerini gösteren, farkındalık seviyesine ulaşmamızı sağlayan eşsiz bir kitap...
"ötekilerin hikâyesi, aslında içinde bulunduğumuz çağın, ‘biz’lerin de hikâyesidir."
kaynak:http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=129802&sa=49030370
bu kitap, içinde yaşadığımız ama belki de farkında olmadığımız popüler kültürü fark etmemizi sağlayacak güncel bir analiz... filmlerde ya da görsel medyada izlediğimiz bazı karakterlerin, popüler kültüre nasıl hizmet ettiklerini gösteren, farkındalık seviyesine ulaşmamızı sağlayan eşsiz bir kitap...
"ötekilerin hikâyesi, aslında içinde bulunduğumuz çağın, ‘biz’lerin de hikâyesidir."
kaynak:http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=129802&sa=49030370
the turks today, atatürk gibi güzel çalışmaları olan, liberal olmasına karşın atatürk hayranı olan ingiliz yazar.
andrew mango imzalı ilginç bir eser. türk siyasal tarihi için güzel bir başlangıç kitabı.
ozan örmeci imzalı ilginç bir teorik çalışma.
küresel ekonomik kriz nedeniyle liberal ekonomistlerin ve dev şirketlerin yöneticilerinin suratlarındaki endişeli ifadeyi gördükçe insan sormadan edemiyor; “acaba marks haklı mı çıktı?”...
21. yüzyılın bu ilk yıllarında, tarihin sonu’nun geldiğini iddia edenlere tokat gibi yanıtlar veren ve etnik çatışmalar, açlık, fakirlik, savaşlar, emperyalizm, haksız bölüşüm, çevre kirliliği, ekonomik krizler gibi çok ciddi sorunlarla boğuşan dünyamızda, sol yeniden keşfedilmeye ve tartışılmaya başlandı. türkiye’de ise sol henüz 12 eylül travmasından kurtularak küreselleşmenin olumsuz etkileri ve türkiye’nin sosyal sorunlarına çözüm bulacak projeler geliştirmeyi başaramadı.
bu kitapta; liberal sol eğilimlerle giderek gerçek sol değerlerden uzaklaşan, dünyadaki emperyal merkezler tarafından üniter ulus-devleti yıkma kavgalarında araç haline getirilerek, sınıfsal politikalardan vazgeçen ve yalnızca kimlik politikalarına yönlendirilen solun, gençlere; yeniden tarihsel değerleriyle tanıtılması amaçlanmış ve süregelen birçok teorik-tarihsel tartışma gündeme getirilmiştir.
marksizm nedir-ne değildir, edward said ve şarkiyatçılık, martha nussbaum ve aristocu sosyal demokrasi, aleksandr dugin ve neo-avrasyacılık, demokrasi ve işçi sınıfı, demokratik toplumda tarikat ve cemaatler gibi bölgesel konularla birlikte, solun tarihsel tartışmaları da kitabın ana konusunu oluşturmaktadır.
kaynak:http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=461026&sa=49030370
küresel ekonomik kriz nedeniyle liberal ekonomistlerin ve dev şirketlerin yöneticilerinin suratlarındaki endişeli ifadeyi gördükçe insan sormadan edemiyor; “acaba marks haklı mı çıktı?”...
21. yüzyılın bu ilk yıllarında, tarihin sonu’nun geldiğini iddia edenlere tokat gibi yanıtlar veren ve etnik çatışmalar, açlık, fakirlik, savaşlar, emperyalizm, haksız bölüşüm, çevre kirliliği, ekonomik krizler gibi çok ciddi sorunlarla boğuşan dünyamızda, sol yeniden keşfedilmeye ve tartışılmaya başlandı. türkiye’de ise sol henüz 12 eylül travmasından kurtularak küreselleşmenin olumsuz etkileri ve türkiye’nin sosyal sorunlarına çözüm bulacak projeler geliştirmeyi başaramadı.
bu kitapta; liberal sol eğilimlerle giderek gerçek sol değerlerden uzaklaşan, dünyadaki emperyal merkezler tarafından üniter ulus-devleti yıkma kavgalarında araç haline getirilerek, sınıfsal politikalardan vazgeçen ve yalnızca kimlik politikalarına yönlendirilen solun, gençlere; yeniden tarihsel değerleriyle tanıtılması amaçlanmış ve süregelen birçok teorik-tarihsel tartışma gündeme getirilmiştir.
marksizm nedir-ne değildir, edward said ve şarkiyatçılık, martha nussbaum ve aristocu sosyal demokrasi, aleksandr dugin ve neo-avrasyacılık, demokrasi ve işçi sınıfı, demokratik toplumda tarikat ve cemaatler gibi bölgesel konularla birlikte, solun tarihsel tartışmaları da kitabın ana konusunu oluşturmaktadır.
kaynak:http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=461026&sa=49030370
anlaşılmaz hissedilir, yaşanır derler ya öyle bir şey sanırsam.
ruhunu kapitalizme satmadan önce çiçek abbas, çirkinler de sever gibi güzel işlere imza atan, ancak sonrasında aydınlık ekolünden ayrılarak liberalizme yelken açan ve sanatsal anlamda tam anlamıyla batan kazma yönetmen ve yapımcı. allahım o bay-e saçmalığı neydi cidden ya? yazıklar olsun...
1960-70lerde anadolu rock çerçevesinde şekillenen ancak 1990lardan bu yana yeni yeni oluşmaya başlayan müzik türü.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?