21 temmuz 2007 bilgi sözlük makina zirvesinde beni en çok güldüren yazar olmuştur. yazdıklarını da takip etmekteyim.
makina programında reklam arasına muhabbet açmak için yanına gidip zeytinliye geliyosunuz di mi abişeklindeki soruma, gitarına bakarak ve beni hiç sallamayarak sadece kafa sllamak surtiyle cevap vermiş kişidir. buna rağmen severiz kendisini, güzel çalıyor adam.
21 temmuz 2007 bilgi sözlük makina zirvesi’nde, yeni tanıştığı sözlükçülere olan sıcak tavırları ile dikkat çekmiş kişidir.
(bkz: dikkat çekmek)
teşekkür ediyorum kendisine.
(bkz: dikkat çekmek)
teşekkür ediyorum kendisine.
okan bayülgen söz verdiği halde çıkartmamıştır sözlükçüleri yayına. ama olsundur, program boyunca en çok bizim pankartlarımız göründü, vampircikten değil de bizden bahsedildi. ha okana hala sövüyomuyum, evet. neden, nankörüm çünkü.
makinada, ilk şarkı esnasıda mikrofonun bozulması ve akabine tanıtım girilmeisnden sonra hass.ktir diyerek mikrofonu yere fırlatmış ve tabii ki yarmıştır kendisi. ayrıca ne kadar sağlam bir karakteri olduğunu anladım dün gece. hiç şüphesiz konuklar arasında en samimisi oydu.
makinada gürgen öz ile girdiği muhabbetle yarmış kişidir. ayrıca sanırsam bu aralar sözlüğe uğrayıp hakkında yazılanları okuyacak.
ayrıca dominique swainin cep telefonuyla fotoğrafını çekerken tamu kişisine gülümsediği, göz kırptığı ve çeşitli kaş göz işaretleriyle beni benden aldığ zirve olmuştur.
giydiği kıyafet ile ağzımı açık bırakan hatun olmuştur. tatlıdır, güzeldir, off bayağı güzeldir. reklam aralarında sürekli fotoğraf çektirdi kendisi. tabii ben mallık edip fotoğraf makinesi götürmekten son anda vaz geçtiğim ve koskoca tatlı mı tatlı dominique swain ile cep telefonuyla fotoğraf çekinilmez diye düşündüğümden fotoğraf çekinemedim kendisiyle.
her şey saat 19.15 itibariyle akm’nin önüne gitmemizle başladı. etrafa bakındık, arkayı dolaştık, akm otoparkına girdik. yaklaşık 20 dakika kadar sonra floydiandm ile göte giren şemsiye’nin gelmesiyle heyecanımız biraz olsun azaldı. zira kısa bir süreliğine kafamda oluşan ’acaba ekiliyomuyuz lan’ düşüncesinden kurtulmuş oldum bu sayede. sonra bb ile arkadaşı geldi. en sonunda uzun bekleyiş sona erdi ve muque’nun en önden yürüdüğü ve aralarında independence, angelus, passive gibi yazarlar akm’nin önüne ulaştı. biraz muhabbet biraz içki içiminden sonra pistimsah’ın ablasının hazırladığı t-shirtlr gedi.
bu şekilde geçen yaklaşık bir yarım saatin ardından otobüse binip, stüdyonun nerede olduğundan bi haber bir şekilde yollara döküldük. ha ne oldu bulduk tabi, kısa süreli yanlış yöne sapmalar, yol karıştırmalar yaşandıysa da bu bizi yıldıracak bir sorun değildi.
kanal d binasına girdiğimiz vakit bizi okan bayülgen karşıladı. hemen belirtmek iterim ki o televizyondan gördüğünüz ’güzel stüdyoymuş burası’ dediğiniz hayvani boyutlarda görünen stüdyo aslında göt kadar. 5 adımda bi ucundan diğer ucuna geçilebiliyo.
programın başlaması ve üzerinden bir yarım saatin geçmesiyle makina’yı aslında tv başından seyretmenin ne kadar sağlıklı olduğunu anladım. zira bacaklarımız ciddi ciddi götümüze kaçmaktaydı.
pankartları bolca salladık. mavi t-shirtlü şerefsiz kameramanın kamerası haricinde tüm kameralar bolca bizi çekti. okan’ın da alıp pankartları göstermesi güzel oldu tabii.
işte böyle sürüp giden, eğlenceli olduğu kadar bedenen yorucu geçen bir zirve oldu.
bu şekilde geçen yaklaşık bir yarım saatin ardından otobüse binip, stüdyonun nerede olduğundan bi haber bir şekilde yollara döküldük. ha ne oldu bulduk tabi, kısa süreli yanlış yöne sapmalar, yol karıştırmalar yaşandıysa da bu bizi yıldıracak bir sorun değildi.
kanal d binasına girdiğimiz vakit bizi okan bayülgen karşıladı. hemen belirtmek iterim ki o televizyondan gördüğünüz ’güzel stüdyoymuş burası’ dediğiniz hayvani boyutlarda görünen stüdyo aslında göt kadar. 5 adımda bi ucundan diğer ucuna geçilebiliyo.
programın başlaması ve üzerinden bir yarım saatin geçmesiyle makina’yı aslında tv başından seyretmenin ne kadar sağlıklı olduğunu anladım. zira bacaklarımız ciddi ciddi götümüze kaçmaktaydı.
pankartları bolca salladık. mavi t-shirtlü şerefsiz kameramanın kamerası haricinde tüm kameralar bolca bizi çekti. okan’ın da alıp pankartları göstermesi güzel oldu tabii.
işte böyle sürüp giden, eğlenceli olduğu kadar bedenen yorucu geçen bir zirve oldu.
ing. kusur, hata.
(bkz: bilgi internette yeni)
satışa çıkmış ve de elime ulaşmış olan kitaptır. kapağını falan okşadım biraz, şimdi açtım okuyorum.
--------------------spoiler---------------------
son cümle: all was well
--------------------spoiler---------------------
--------------------spoiler---------------------
son cümle: all was well
--------------------spoiler---------------------
bu hafta hayko cepkinin konuk olacağı program.
çıkmasına 24 saatten az bir süre kalmış olan kitaptır. ayrıca, kitabın 500 sayfasının fotoğraflarının çekilip internete verilmesi ve binlerce hayranı tarafından okunmasıyla folloş olmuş kitaptır.
18 nisan 1983 doğumlu bir kişidir. yolgezer grubunun solisti olmasının yanı sıra aynı zamanda ritm gitar da çalmaktadır.
zeytinli rock fest 2007 festivalinde sahne alacak gruplardan biridir. solisti ezgi sülünün sesi acayiptir, müthiştir.
kesin olarak katılacağım zirvedir. ama tabii ki insan merak ediyor arada kaynayacakmıyım, nasıl gidilecek, kaçta gidilecek gibi çeşitli şeyleri. sormak istiyor, cevap almak, açıklama duymak istiyor. zira boru değil bu, makina zirvesi.
bazı insanların, romanlarındaki cinayetleri bizzat kendisinin işlediğine inandığı merhum bayan yazar.
asuman dabakın kesin sesinizi diye bağırarak yardığı, rezil programdır. bir de, bugün çok mutluyum demiyo mu, insanın yarılmaktan ölesi geliyo.
hocalardan çok çekmiş, analarından emdikleri burunlarından gelmiş insanların, eğitim hayatlarını tehlikeye atmamak için işi garantiye alarak, mezun olduktan sonra yapmayı planladıkları eylemdir. ayrıca okul bitmeden hocalari dövmekten daha makbul bir eylemdir tabii ki.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?