sitare

monapoly oyununda kullanılan paraların gerçek olduklarını zannederdim ve onlarla leblebi tozu almaya çalısırdım.

bira ve sigarayla muhteşem uyum içinde olan, sizi sarhoş edebilecek kadar etkili melodi ve sözlere sahip, defalarca dinlenesi ferhat göçer’in yorumladığı sarkı.

bu ülkenin en derinlerinde bulunan, elinde bulundurduğu basın sayesinde dilediği yolsuzluğu, dolandırıcılığı yapabilen, nedense iktidara gelen her hükümetin iyi geçinmek zorunda olduğu, askerle bile arasını iyi tutmaya çalışıp her boktan kendine rant sağlayan, asalak, ağzından zehir saçılan, kan emici bir gruptur.

para ve iktidar için her şeyi mübah gören gruptur. bu ülke batabilir yıkılabilir, parçalanabilir ama bu grup her daim yaşayacaktır.

türkiye siyasetinde çok olası bir fikirdir kandisi. akp ve chp örnekleri bu başlığa tam olarak oturur.

sözlüğün hayatınızın merkezine yerleştiğinin bir işaretidir. yapılacak en güzel hareket sözlüğe yazmayı üç beş gün bırakmak hatta bilgisayara bile dokunmmamaktır.

devlet babanızın hayatınıza fazla mudahale ettiği için söyleniyorsanız, şikayetçiyseniz ya devlet babanızın sizin doğacak çocuklarınız daha anne karnındayken onların genleriyle oynadıklarında ne yapacaksınız diyen kişidir kendisi.

bir zamanlar yoktu piyasalarda ve o olmadan insanlar sanki dumanla haberleşiyorlardı izlenimi veren artık cep telefonu olmadan yaşam olmaz dedirtecek kadar bizleri esaretine almış, arasıra telekulak krizleri çıkmasına sebep olan, saçma sapan ama sike sike kullandığımız bir teknolojik alet.

edit: nedense aklıma unabomber manifestosu geldi.

madonna’nın çakması olmaya çalışan, acayip imajı ve hareketleriyle çılgın olmaya uğraşan türkiyedeki elektronik müziğin öncülerinden biri.

ilk çıktığı gün tadına bakmak için aldığım, ne güzelmiş dediğim paket bitip ikinci kez aldığımda keçinin bokunu gazete kağıdına sarıp içsen daha iyi dediğim sigara markası.

yılmaz erdoğan’ın konuk olması sebebiyle katlanmaya çalıştığım saçma sapan sözüm ona eğlence ama adamı germe programı.

kendi gibi düşünmeyene hakaret etmek gibi salaklıkların olmaması şartıyla
ifade özgürlüğü.

bir reklamda kullanmak üzere ülker grubu tarafından telif hakları satın alınan şarkı.

yargıtayın beraat kararını onamasıyla bu ülkeyi yıkmak istemediği hukuki olarak kesinleşen,
bu vatanı sevdiklerini söyleyen bazı aydınların, atatürkün partisi olduğunu söyleyip sonra atatürk ün halkının inançlarına küfür etmeyi bir iş zannedenip daha sonra bende inanıyorum kardeşim diyerek atatürk ün halıkını öküz yerine koyan zavallıların el üstünde tutulduğu günümüzde, emekli bir imam olarak bilmem kaç ülkede türkiye cumhuriyetini temsil eden okulların açılmasına öncü olan kişi.

benim güzel vatanım öyle hazımsız olduki hukuki bir karar bile birilerini çıldırtıyor. sanki bu admı assalar birilerinin yeri genişleyecek.

sen ne yaparsan yap, istediğin kadar imaj delisi ol asla özünden kopmazsın anlamına gelen, atalarımızın genetik bilimini tarumar eden muhteşem sözlerinden biri.

bir insanın genetiksel bütün sülalesine küfür etmek isterseniz aşağıdaki iki satırla bütün sülaleyi elden geçirmeyi başarmış olursunuz.

aslı:

katranı kaynatmakla olur mu şeker
cinsine soktuğum cinsine çeker.

ya da

şapı kaynatmakla olurmu seker
cinsini siktiğim cinsine çeker...

gibi bir çok versiyonu vardır. küfür etmeyi sevmeyenler içinse sokmak, sikmek yerine yanmak veya tükürmek eylemi kullanılmaktadır.

trabzon drvlet tiyatrosu tarafından sahnelenen; türü köy komedisi olan oyun.

oyun içindeki bazı replikler yüzünden bazı oyuncuları kınama cezası almışlardır.

bu replikler:

- başbakan kimden korkar?
-amerikadan

-ananıda al git!

burası yan gelip yatma yeri değil.

ortada hiç bir sebep yokken gereksiz yere tartışma çıkartıp sonra da terkedip gitmek sıkca yaptıkları hareketlerdendir.

başkalarına özenip sonuçlarını düşünmeden hareket edenlere, yaptığı işin sonuçlarına katlanamayan, örneğin kendi kıçına bakmadan başkasının kıçına giren pantolonun kendi kıçına da gireceğini zannedip o pantolonu kıçına sokamayıp birilerine kızanlara söylenen ve cuk diye oturan söz öbeği.

#801274

bir gün hayvanlar bir uçakla yolculuk yapıyormuş.
bir papağan hostes çağırma ziline basmış ve hostes gelmiş
papağana buyurun bişemi istediniz demiş...
papağan: ibnelik olsun diye bastım demiş..
hostes sinirli adımlarla uzaklaşmış
papağan bir iki dakika sonra tekrar zile basmış hostes buyurun bişe mi istediniz demiş..
papağan : ibnelik olsun diye bastım demiş.
hostes: eğer bir daha zile basarsan seni uçaktan aşağı atarım demiş..
papağan bir kaç dakika sonra bir daha zile basmış hostes papağanın yanına gelerek buyrun bişemi istediniz demiş..
papağan:ibnelik olsun diye bastım demiş..
bu duruma çok kızan hostes papağanı uçaktan aşağı atmış..
bu arada papağanın koltuk arkadaşı eşek zile basmış ve hostes eşeğe buyrun bişe mi istediniz demiş
eşek : ibnelik olsun diye bastım demiş.
hostes : birdaha basarsan senide papağan gibi uçaktan aşağı atarım demiş..
eşek birkaç dakika sonra zile tekrar basmış..
hostes buyrun ne istemiştiniz der..
eşek: ibnelik olsun diye bastım der..
hostes buna çook kızar ve eşeğide uçaktan aşağı atarlar..
bu arada eşek uçaktan aşağıya düşerken büyük bir hızla papağanın yanından aşağı geçer ve papağan sorar
papağan:seni niye attılar uçaktan der..
eşek: bende senin gibi zile bastım.. ne alırsın dedi hostes bende ibnelik olsun diye bastım dedim benide uçaktan aşğıya attı der..
papaağan eşeğe sorar: uçmayı biliyormusun?
eşek cevap verir: hayır
papağan gülümseyerek: ulan uçmayı bilmiyon madem niye ibnelik yapıyon der...

tamamen görüntü kirliliğidir. zavallılıktır.

insanların inançları doğrultusunda yaptıkları bir eylemi kendi yosmalığına alet etmektir.

genellikle evde kalmış kenar mahalle kızları olmakla birlikte ağızlarındaki sakız ve daracık kıyafetlerine uydurdukları başörtüleriyle dikkat çekerler. kendilerini çok seksi görürler. tecrübeli arkadaşlarımın deyimiyle çok azgındırlar ve ölmeden önce yapılacak yüz şeyden biride bunlardan biriyle sevişmektir(tabii mide kaldırırsa) ama nedense mide bu kadarını kaldırmaz.

ayrıca açık havada sevişmek ayrı bir fantazidir. sevişken insanların kıyafetlerininde bu fantazide pek fonksiyonu yoktur. sadece kıyafetlerin toplam kalınlığı fazla olduğu için zevk alma durumu biraz zor olabilir.

genellikle parkta yiyişen bu zavallı kızların turbanlı olanları daha fazla dikkat çekmektedir. açık kızlara ise nedense göz ucuyla bakılıp geçilir.

bu olayı açık kızlar yapınca ehli namus kapalı kızlar yapınca oruspu olmazlar. bu tamamen zevk meselesidir. her iki grupta usta kaşarlardır.

ne yani başı kapalı bir kız yada kadın fahişelik yapamazlarmı. gayet tabi yapabilirler. fahişelik yapmak için başı açık ya da kapalı olmaya gerek yoktur. sadece sağlam bir göte ihtiyaç vardır. kıçı yiyen herkes fahişelik yapabilir.

sonuçta bu gayri ahlaki olayın parklarda yiyişmek yerine üniversite de okuyup bir şeyler olmak isteyen ama nedense bir faşist baskı sonucunda okullarına alınmayan kızların başlarındaki turbanlarıyla aynı ölçülerde ve genellikle aynı modeldedir. evet turbanlı kızlar parklarda yiyişebilirler, oruspuluk yapabilirler ama turbanlarıyla okula giremezler.

buda tamamen bir cinsel tercihtir.

(bkz: uçmayı bilmiyorsun niye ibnelik yapıyorsun )

fatih terimin macaristan maçının yapıldığı stata bir atatürk posterini getirip onuda yedek külübesindeki koltuklardan birinin altına koydurdup takımı motive etmeye çalışması sonucunda ve bunu haberturk adlı haber sitesinin yazarlarından sevilay yükselir’in 84. dakikada farkedip okurlarına duyurması sonucunda atılan manşettir.

atatürk ün her alanda kullanılacak bir meta haline getiren, kimilerinin nasıl olurda o posteri koltuğun altına koyarlar diye itiraz etmelerine neden olacak durumdur.

ayrıca fatih terimin bu on icadının bize daha kaç maç kazandıracağı merak konusudur.

70 milyonluk ülkede bir ön libero yetiştirmeyi beceremeyip birezilya asıllı bir futbolcuya milli forma giydirenlerinde ne kadar atatürk ü örnek aldıkları da tartışılır.

acaba atatürk; kendi dilini bile konuşamayan bir milli futbolcusu olduğunu ve bu futbolcunun türkiyeyi çok sevdiği için değilde ırf daha fazla para kazanmak uğruna türkiye vatandaşlığına geçtiğini bilse bu durumda ki tavrıda merak konusudur.

atarürk bir futbol maçına alet olmamıştı onu da yaptılar. bakalım daha neler göreceğiz.

edit: atatürk ırkçı değildi. bu satırların yazarı da ırkçı değil.