mütemadiyen soyunuyorlar, durduramıyoruz..
zenci kadınlardan korkuyormuş kendisi, yeni öğrendim, pek şaşırdım..
düzeltme: sadece ürküyormuş..
düzeltme: sadece ürküyormuş..
yazarları olarak çok maymun iştahlıyız. hemen açıklayayım: sözlükte sürekli olarak yenilikler yapılmakta. yapıldığı anda onlarca yazarın akın ettiği bu eklentiler, kısa bir süre sonra tamamen unutulup zavallı bir halde eklentiler butonunda öylece duruyor. ben sözlükte yazmaya başladığımdan beri yapılan yenilikleri bir sıralayalım: bssn, bilgi sözlük resim galerisi, bilgi e dergi, bilgi tweet, bilgi tube, bilgi chat.
social network yapıldığı anda yazar akınına uğradı. herkes bir sürü şarkı, fotoğraf, resim yükledi, yazılar yazdı, birbirine laf attı. sonra bir an oldu, tarihin tozlu sayfaları arasında yerini aldı. şu anda giren bir kişi var mı bilemiyorum. yok gibi geliyor bana.
bilgi sözlük resim galerisi de aynı gazaba uğradı. bssn kadar ilgi görmese de bir kitlesi vardı, onlar da unuttu gitti. bu eklentiye çok ısınamadığım için yeterli takip edemedim açıkçası. bilgi tube için de aynısı geçerli.
bilgi e-dergide hala zaman zaman yazılar yayınlanıyor ama o da en baştaki ilgiyi görmüyor.
bilgi tweet ilk zamanlarında hepimizin eğlendiği yer oldu. hatta independence sözlüğü sollayacağını falan yazmıştı. şimdi ne oldu? in cin top oynuyor. ben bile yokum.
ve son olarak bilgi chat. onlarca yazar saatlerce geyiğin dibine vurdu, şimdi ne zaman tıklasam online kişi sayısı 0. hemen hemen hiç kullanılmıyor.
peki ben bunları niye yazdım? hiçbir fikrim yok. öylesine bir gözlem işte..
social network yapıldığı anda yazar akınına uğradı. herkes bir sürü şarkı, fotoğraf, resim yükledi, yazılar yazdı, birbirine laf attı. sonra bir an oldu, tarihin tozlu sayfaları arasında yerini aldı. şu anda giren bir kişi var mı bilemiyorum. yok gibi geliyor bana.
bilgi sözlük resim galerisi de aynı gazaba uğradı. bssn kadar ilgi görmese de bir kitlesi vardı, onlar da unuttu gitti. bu eklentiye çok ısınamadığım için yeterli takip edemedim açıkçası. bilgi tube için de aynısı geçerli.
bilgi e-dergide hala zaman zaman yazılar yayınlanıyor ama o da en baştaki ilgiyi görmüyor.
bilgi tweet ilk zamanlarında hepimizin eğlendiği yer oldu. hatta independence sözlüğü sollayacağını falan yazmıştı. şimdi ne oldu? in cin top oynuyor. ben bile yokum.
ve son olarak bilgi chat. onlarca yazar saatlerce geyiğin dibine vurdu, şimdi ne zaman tıklasam online kişi sayısı 0. hemen hemen hiç kullanılmıyor.
peki ben bunları niye yazdım? hiçbir fikrim yok. öylesine bir gözlem işte..
1 sene önce attığım mesaja yeni cevap vermiş yazardır. hem de hiçbir şey olmamış gibi.. o aradaki günler yaşanmamış, hiç olmamış, orada kalakalmış gibi.. hey gidi..
sabahları dinlenmemesi gereken şarkı. bütün gün depresyon hırkası arıyor insan..
bir edip cansever şiiri.
ben gidince hüzünler bırakırım
bu senin yaşadığındır
bir ev sıkılır kadınlardaki
bir adam sıkılır kadınlardaki
seni sevmek bu kadar mı
o benim yaşadığımdır.
bazan da bir yerde kuşlar vardır
ne uçmak, ne görünmek için
bir karanfil pencereyi deler
bir kapı kendiliğinden kapanır
istesek sevişirdik, ama olmadı
biz değil yaşayan acılardır.
gitsem de her yerde biraz vardır
hatırda zamansız bir plak
bir otel kapısı, biraz istasyon
vardır o seninle birlikte olmak
buluşur çok uzaktan ellerimiz
ve nasıl göz gözeyiz ansızın bir infilak.
ben gidince hüzünler bırakırım
bu senin yaşadığındır
bir ev sıkılır kadınlardaki
bir adam sıkılır kadınlardaki
seni sevmek bu kadar mı
o benim yaşadığımdır.
bazan da bir yerde kuşlar vardır
ne uçmak, ne görünmek için
bir karanfil pencereyi deler
bir kapı kendiliğinden kapanır
istesek sevişirdik, ama olmadı
biz değil yaşayan acılardır.
gitsem de her yerde biraz vardır
hatırda zamansız bir plak
bir otel kapısı, biraz istasyon
vardır o seninle birlikte olmak
buluşur çok uzaktan ellerimiz
ve nasıl göz gözeyiz ansızın bir infilak.
bir behçet necatigil şiiri.
iyidir beraber olmamız
yaklaşmış, değişik.
duyulur çevrenin gürültüsünde
ıssız
bizde bir şey eksik..
belki de bir şey fazla, yıllarca bilmedik
çökmüş birdenbire ağır
bir kırık gülüşte
yitik
ümitsiz hatırlanır..
bulmak gibi tıpkı
karlar altında kayıp uzanırken ova
yolu kendiliğinden
donmuş dallar esen ılık rüzgara
çiçek açar çekingen..
aldanarak, unutulmuş
senin yolun ayrı, benimki ayrı
az sonra ikimiz de yalnız
kısa bir zaman için, saat beş suları
iyidir beraber olmamız..
iyidir beraber olmamız
yaklaşmış, değişik.
duyulur çevrenin gürültüsünde
ıssız
bizde bir şey eksik..
belki de bir şey fazla, yıllarca bilmedik
çökmüş birdenbire ağır
bir kırık gülüşte
yitik
ümitsiz hatırlanır..
bulmak gibi tıpkı
karlar altında kayıp uzanırken ova
yolu kendiliğinden
donmuş dallar esen ılık rüzgara
çiçek açar çekingen..
aldanarak, unutulmuş
senin yolun ayrı, benimki ayrı
az sonra ikimiz de yalnız
kısa bir zaman için, saat beş suları
iyidir beraber olmamız..
bir edip cansever şiiri.
ben orda, akşamına orospular dadanan
camlarında pis sinekler gezinen, ben orda
eskimiş bir tutuşla şarabını içiyor
kadınlarda oluyor kadınsız bakışlarla
başıyla öne düşmüş yüreğiyle beraber
ya tanrıya inanır ya da isyana.
kimseye vermiyor ki acılardan artarsa
kuytular çıkarıyor sevişmeler onlardan
bu nasıl bir bakış ki dünyaya intiharla
ya da hep kar yağıyor da düşünmesi siyahtan
öyle ya kim sevişirdi acıları olmasa
kim bakardı uzağa köpekleri saymazsam.
orası bir ölümdür şarabımı doyuran
ölünen yüzler gibi bir bütündür adamlar
vaftizi gün ışığında bir garip protestan
tanrısıyla sevişir, herkes bilir sevişmeyi o kadar
kim ne derse desin ben bu günü yakıyorum
yeniden doğmak için çıkardığım yangından.
ben orda, akşamına orospular dadanan
camlarında pis sinekler gezinen, ben orda
eskimiş bir tutuşla şarabını içiyor
kadınlarda oluyor kadınsız bakışlarla
başıyla öne düşmüş yüreğiyle beraber
ya tanrıya inanır ya da isyana.
kimseye vermiyor ki acılardan artarsa
kuytular çıkarıyor sevişmeler onlardan
bu nasıl bir bakış ki dünyaya intiharla
ya da hep kar yağıyor da düşünmesi siyahtan
öyle ya kim sevişirdi acıları olmasa
kim bakardı uzağa köpekleri saymazsam.
orası bir ölümdür şarabımı doyuran
ölünen yüzler gibi bir bütündür adamlar
vaftizi gün ışığında bir garip protestan
tanrısıyla sevişir, herkes bilir sevişmeyi o kadar
kim ne derse desin ben bu günü yakıyorum
yeniden doğmak için çıkardığım yangından.
unutmak elimizde değildi. karar verip unutamıyordu insan. affedemediği gibi.. affetmek de elimizde değildi..
(bkz: yeşil peri gecesi)
(bkz: yeşil peri gecesi)
öyle bir ağladım ki berlin sokaklarında bağıra bağıra, yazık dedi görenler. bir köküm yok..
(bkz: yeşil peri gecesi)
(bkz: yeşil peri gecesi)
sibel hanım sana aşık olsa tiramisu yapar babacığım, çorba değil. böyle olur bu işler. kendimden biliyorum. ben hep öyle yaptım. aşık olduklarıma tiramisu, acıdıklarıma çorba yaptım..
(bkz: yeşil peri gecesi)
(bkz: yeşil peri gecesi)
ölmemiş olduğum için kahroluyorum. ölmek isteyip de ölememenin feci bir şey olduğu kafama dank ediyor. bunu aklımda tutmaya karar veriyorum. ölüm kesin değilse sakın deneme!
(bkz: yeşil peri gecesi)
(bkz: yeşil peri gecesi)
acı var ama.. tek hissettiğimiz şey.. acı olmasa anlamı bulmak için kendimizi bu kadar hırpalamazdık.. başka türlü niye cennet hayalinin peşinden koşalım? cennet dediğimiz şey acının olmadığı tek yer..
(bkz: yeşil peri gecesi)
(bkz: yeşil peri gecesi)
duygular andır, geçer. duyguları yaşarken sanıyoruz ki budur işte her şey. hayat, ölüm, varlık, anlam hepsi bu andır, bu anın içindedir. ama geçiyor baba. duygu dediğimiz şey, benliğimizin bir yerlerinde belirip kaybolan bir şeyler işte. geliyor, geçiyor, ama çok ağrı yapıyor..
(bkz: yeşil peri gecesi)
(bkz: yeşil peri gecesi)
hayat bize sağlam bir kafa attı baba. öyle sağlamdı ki (ya da biz çok gevşek duruyorduk), sallanmadık bile, direkt yıkıldık. bu kadar zayıfmışız işte..
(bkz: yeşil peri gecesi)
(bkz: yeşil peri gecesi)
kendimi zorluyordum aşık olmak için. aşkın da inanç gibi irade dışı bir şey olduğunu kabul etmek istemiyordum. olunabilir diye düşünüyordum, tıpkı önlenebildiği gibi, aşık olunabilir de. yeter ki emek ver, zaman harca. ama bir faydası olmuyordu. kendimi aşık sanıyordum bir süre. sonra bu sevgilinin de cahil, zevksiz, sıkıcı, kötü, hain, aptal, kurnaz, ciğeri beş para etmez, vesaire olduğu gerçeğini kendime itiraf ediyordum..
(bkz: yeşil peri gecesi)
(bkz: yeşil peri gecesi)
bazı ruhlar dışbükeydir, bazı ruhlar içbükey. biz içbükey ruhlarız, babamla ben. içimize doğru kapanırız istiridye gibi. içimizin tam ortasında duran, patlamayan, patlayıp da ortalığa saçılmayan, saçılıp da herkesi kirletmeyen incimiz-çıbanımız kistleşir içimizde. kistleşen bu inci-çıbanımız varlığımızın özüdür, habis..
(bkz: yeşil peri gecesi)
(bkz: yeşil peri gecesi)
viski yorgunluğu alır derler. kastettikleri günün yorgunluğudur. istediğin kadar iç, hayatın yorgunluğu baki kalır..
(bkz: yeşil peri gecesi)
(bkz: yeşil peri gecesi)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?