bir standardı olmayan, her konuda söylenebilme ihtimali olan, "kadınların erkeklere" vurgusu yapıldığına göre muhtemelen erkeklerin anlayamayacağını düşündükleri kadınsal yalanlardır.
örneğin "pms döneminde olduğum için dişlerim öpüşürken sızlıyor, geri bas.." veya "adet dönemimde dövmelerim su topladı, adını onun için sildirdim.." falan deseler inandırabilirler zannımca. sıradan adam nereden bilsin pms falan..
sıkıştırılmış dosya oluşturup açmaya yarayan, işletim sistemlerinin bu tarz işlevleri de bünyelerine dahil etmeleriyle mazide kalıp zamanla unutulacak programlardan biri.
Dermansız bir hastalığın en kritik düzeye eriştiği noktada hasta yakınlarının ağzından dökülen teselli/umut/kanaat cümlesi.
başlığın sinerjisini düşürmekle birlikte, hayatın gerçekleri..
başlığın sinerjisini düşürmekle birlikte, hayatın gerçekleri..
bence rakıya yapılabilecek ayıplardan biridir.
rakının gözünde kristal kadehin değeri yoktur. bir çay bardağı değildir mesela.
rakının gözünde kristal kadehin değeri yoktur. bir çay bardağı değildir mesela.
cumhurbaşkanının konuşma metinlerini de yazdığı veya katkı yaptığı iddia edilen bir gazeteci yazar.
(bkz: entry sıçmak)
masada karşılıklı, sedirde çapraşıklı, uluorta karışıklı oturmalar esnasında gözüne kestirdiğin yerdeki biriyle yer değiştirme talebini belirten, kibarcıklı yarım yamalak teklif ve soru cümlesi.
bayram günlerinde yapılması elzem, müsait, münasip, muhtemel ve müstehak faaliyetlerdir.
bayramın muhteviyatlıyla da yakın ilgilidir.
özellikle yaşlı gösteren kelimelerle tanım yaptığım doğrudur, zira bayramlarda el öpecek yaşı geride bırakmış, "nerede eski bayramlar" tribine koşmakta beis görmemişimdir.
ve fakat sözkonusu bayram bir 19 mayıs ise insan kulesinin tepesine çıkmakta, bir 23 nisan ise bayraklı balonlarla dans etmekte de beis görmem.
bayramın muhteviyatlıyla da yakın ilgilidir.
özellikle yaşlı gösteren kelimelerle tanım yaptığım doğrudur, zira bayramlarda el öpecek yaşı geride bırakmış, "nerede eski bayramlar" tribine koşmakta beis görmemişimdir.
ve fakat sözkonusu bayram bir 19 mayıs ise insan kulesinin tepesine çıkmakta, bir 23 nisan ise bayraklı balonlarla dans etmekte de beis görmem.
2009 eurovision/yuroviyjın/avrovizyon/örovizyon şarkı yarışmasında 4.olduğumuz, hadise'nin söylediği şarkı.
tanım kısmını geçtikten sonra, başka bir konu dikkatimi çekti. henüz yarışma günü gelmeden independence 4.olabileceğini öngörmüş. ne düşüneceğimi bilemeyecek kadar tırstım şu an. yoksa jedi falan derken..?
tanım kısmını geçtikten sonra, başka bir konu dikkatimi çekti. henüz yarışma günü gelmeden independence 4.olabileceğini öngörmüş. ne düşüneceğimi bilemeyecek kadar tırstım şu an. yoksa jedi falan derken..?
1974 yapımı, türk filmi klasiklerinden "köyden indim şehire" filminde halit akçatepe'nin canlandırdığı karakterin adıdır.
film boyunca defalarca duyulan "himmet aabey bana karı alacaz dey mi?" replikleriyle isminin hakkını vermiştir.
film boyunca defalarca duyulan "himmet aabey bana karı alacaz dey mi?" replikleriyle isminin hakkını vermiştir.
kavganın sebebi girdiği entryler veya sürekli entry girmesi ise, inadına yapılan eylemdir.
Söylemeyeli çok zaman olduğunu farkettiğim cümle.
İşsiz olmaktan değil, sabahın körüne iş almıyorum.
İşsiz olmaktan değil, sabahın körüne iş almıyorum.
hangisinin ayrı hangisinin bitişik yazılacakları hususunda dikkatsiz davranıldığı için tartışmalara, gücenmelere ve isyanlara sebep olabilen tek yumurta ikizleridir.
birçok tek yumurta ikizinin aksine, görünüşte tıpatıp aynı olmalarına rağmen karakterleri farklıdır. ek olan "de' ne kadar canayakın ve sohbeti keyifliyse, bağlaç olan "de" bilakis o kadar mesafeli bir suratsızdır ve "dahi" anlamını kendi dehasıya ilgili sanacak kadar ukala olduğu da söylenir.
iyi de biz bunları nasıl doğru tanıyıp konumlandıracağız ki tadımız kaçmasın derseniz, çözümü gayet basit. cümle içinde herhangi bir yerde oturan herhangi bir "de" yi "kapıda seni soran biri var" diye kandırıp iki dakikalığına cümleden çıkarın. cümle, anlamını kaybedip devrilmeye meylederse çıkan "de" sevdiğimiz muhabbet ehli "ek olan de"dir demek ki.mutlaka bitişik yazılıp yanındakiyle kaynaşan sevgi pıtırcığıdır. ama yok, cümleden çıktığında ortamda gözle görülür bir kayma, sarsılma, titreme, çarpıntı yoksa geri geldiğinde diğer kelimelerden ayrı oturtun ki pislik çıkmasın. o her daim ayrı yazılmaya mahkum, "bağlaç olan de" denyosudur.
"da" ikizlerinde de aynı şeyler geçerlidir.
basitçe örnek: "da" ikizlerinde .. aynı şey geçerlidir. (giden bağlaçmış)
"da" ikizlerin.. .. aynı şey geçerlidir. (gel gözümün nuru "ek olan de")
birçok tek yumurta ikizinin aksine, görünüşte tıpatıp aynı olmalarına rağmen karakterleri farklıdır. ek olan "de' ne kadar canayakın ve sohbeti keyifliyse, bağlaç olan "de" bilakis o kadar mesafeli bir suratsızdır ve "dahi" anlamını kendi dehasıya ilgili sanacak kadar ukala olduğu da söylenir.
iyi de biz bunları nasıl doğru tanıyıp konumlandıracağız ki tadımız kaçmasın derseniz, çözümü gayet basit. cümle içinde herhangi bir yerde oturan herhangi bir "de" yi "kapıda seni soran biri var" diye kandırıp iki dakikalığına cümleden çıkarın. cümle, anlamını kaybedip devrilmeye meylederse çıkan "de" sevdiğimiz muhabbet ehli "ek olan de"dir demek ki.mutlaka bitişik yazılıp yanındakiyle kaynaşan sevgi pıtırcığıdır. ama yok, cümleden çıktığında ortamda gözle görülür bir kayma, sarsılma, titreme, çarpıntı yoksa geri geldiğinde diğer kelimelerden ayrı oturtun ki pislik çıkmasın. o her daim ayrı yazılmaya mahkum, "bağlaç olan de" denyosudur.
"da" ikizlerinde de aynı şeyler geçerlidir.
basitçe örnek: "da" ikizlerinde .. aynı şey geçerlidir. (giden bağlaçmış)
"da" ikizlerin.. .. aynı şey geçerlidir. (gel gözümün nuru "ek olan de")
salak osman'ın bile yarısı kadar not alabilmiş hasan'ın sınav notları duyurulurken yapılan sonuç duyurusu.
bekleyen yoksa, gelecek yoksa sıradan alelade yoldur. tek özelliği evle irtibatlı olmasıdır.
mesaisi bitip de evine gitmekte olan yoldan bahsediyorsak (bkz: yok öyle bir şey)
mesaisi bitip de evine gitmekte olan yoldan bahsediyorsak (bkz: yok öyle bir şey)
kalkışma (kendilerince darbe) bildirisini dinlerken ismini duyunca patates olduklarına hükmettiğim konsey.
sırf atatürkçü göstermek maksatlı bu ismi seçtiklerini düşünüyorum ama, darbe konseyinden ziyade tiyatro kumpanyası hissiyatı veriyor.
demek ki neymiş; bazı sözlerin karizması sözcüklerde değil, söyleyende gizliymiş.
sırf atatürkçü göstermek maksatlı bu ismi seçtiklerini düşünüyorum ama, darbe konseyinden ziyade tiyatro kumpanyası hissiyatı veriyor.
demek ki neymiş; bazı sözlerin karizması sözcüklerde değil, söyleyende gizliymiş.
başkalarını incitmemek adına üzüldüğünüz, başkaları adına utandığınız, başkalarına hak etmediği kadar empati yaptığınız, sonra da kendinize kızıp kişilerin gıyabında sövmenize sebep olan lüzumsuz duyarlılıktır.
en yakınım bile olsa her fırsatta hatırlatırım. hatta o kişiyi kaybetme pahasına üstelerim. zira emanete, borca, söze sadık olmayan biriyse zaten hiç kazanım olmamıştır.
en yakınım bile olsa her fırsatta hatırlatırım. hatta o kişiyi kaybetme pahasına üstelerim. zira emanete, borca, söze sadık olmayan biriyse zaten hiç kazanım olmamıştır.
Çoğunluğu oluşturan kötü çocukların görememesinden dolayı "kendi giden minibüs yapmışlar lan" söylentisine sebep teşkil edecek mavi cücük.
gerçekleşememiş olduğu çıkarımına vararak, kaçırmamış olduğuma hayıflanmadığım girişim.
lakin arada bireysel bir rakı mangal davetimsisi gözüme çarptı, o arkadaş buralardaysa pek sevebilirim zannımca kendisini.
lakin arada bireysel bir rakı mangal davetimsisi gözüme çarptı, o arkadaş buralardaysa pek sevebilirim zannımca kendisini.
zaman içerisinde evrimleşip muhalefet ettikleri "her şey"e kendi muhalefetlerini de dahil etmiş ve kedinin kendi kuyruğunu kovalaması misali bir döngüye girmesine sebep olmuş, deniz baykal döneminde ilk semptomlarını göstermiş hastalık.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?