shevek

sivas ellerinde sazım çalınırı da bir ayrı güzel çalıp söyleyen yorumlayan grup.

mahir ve yoldaşlarının, deniz, yusuf ve hüseyin’i kurtarmak için giriştikleri eylemlerinin sonunun getirilmiş olduğu tokat’ın niksar ilçesindeki köy.

expert3 (1. nesil bilgic)
sepulturk (2. nesil gammaz)
zekirbelli (4. nesil bilgic)
shevek (4. nesil bilgic)

(bkz: gladio)

bir kadını aldatan aldatılır da.

(bkz: ne bulmak istiyorsan onu yap)
(bkz: yankı vadisi)

23 temmuzda ünvanı değişecekmiş gibime geliyor. ister akp kursun hükümeti, ister başkası; sanırım artık mecliste bakan olarak yeri yok.

çünkü,
(bkz: terörle yaşamayı öğrenmeliyiz)

(bkz: türkilizce)

(bkz: her sey guzel olacak)

(bkz: zorro)
(bkz: kızılmaske)
(bkz: v)
(bkz: batman)
(bkz: robin)
(bkz: wolverine)
(bkz: subcomandante marcos)
(bkz: spiderman)

sonradan üzerine düşünülüp eklenmesi gerektiği sonucuna varılmış önemli edit: kahramanlık maskeyle olsa hepimiz birer kahraman olurduk.

(bkz: v)

"ce’nedra" şeklinde yazılır.

belgariad destanının en şirin karakteri. tolnedra imparatoru 23. ran borune’nin prenses kızı. riva kraliçesi. dünyanın kraliçesi. huysuz, şımarık, etkileyici, zeki, sevimli, çok güzel, kısa boylu , kızıl saçlı yarı insan yarı orman perisi.

hikayesini anlatalım şimdi. vo mimbre anlasmasına göre 16 yaşına girdiği gün riva kralı ile evlenecektir. ce’nedra bunu istememektedir, zaten başına da buyruktur ce’nedra. bu nedenle 15 yaşını doldurmadan saraydan kaçarak yolda karşılaştığı, belgarath ve polgara’nın başını çektiği yenilmez ekibe katılır.

kitap boyunca kendine aşık ettirir, ama öyle bir aşktır ki bu hem sever hem nefret edersiniz. çünkü burnu büyüktür , insanlara oyun oynamayı sever. huysuzdur. ama güzeldir, sevimlidir, iyidir, hoştur, insandır. çok güzeldir, davranışlarıyla, yaptıklarıyla orantılı olarak her kitapta güzelliği artmaktadır. belgariad destanı’nda en çok gelişen, büyüyen ve insanı hayretlere düşüren karakterdir. ce’nedra’ya zarar gelmesi durumunda öfkeden kuduracak okuyucu david eddings’i bulup da pataklayabilir, ama neyse ki ce’nedra’ya bir şey olmamaktadır. belli bir süre sonra okuyucu ce’nedra’nın garion’a beslediği aşk yüzünden ya kendini garion yerine kor, ya da kaçınılmaz olarak garion’u kıskanır, garion’a karşı ölümcül bir nefret besler.

ana karakterimiz garion ile evlenerek kralice olur sonunda, bu arada yine riva kralı ile evlenmiştir, anlaşma da gerçek olmuştur. çünkü garion da riva kralı olmuştur. böyle bir destandır zaten belgariad da. hep sonunda iyiler kazanır, insan bilir ki kayıp, acı, üzüntü olmayacaktır. belgariad’da hep insanlık kazanır. ütopyadır belgariad. gerçi monarşist ve tanrıcı bir ütopya, ama ben öyle kralları da tanrıları da yerimdir, iyidir. sonuçta ce nedra’nın, garion’un, polgara’nın, ipek’in ve nice tatlı karakterin yaşadığı ve başardığı dünyadır.

ce’nedra’nın adı aslında xe’nedra diye yazılmaktadır, çünkü tüm orman perilerinin adı ’x’ harfi ile başlamaktadır. ce’nedra tolnedralılar tarafından söyleniş biçimidir.

(bkz: dünyanın kraliçesi)
(bkz: riva kraliçesi)

doğru bir yargıdır. doğruluğu da izafi değildir, görece durumu yoktur.

elimizde tarih vardır; bir dönem ölür, bir başkası doğar. yeni dönem, eski dönemi yıkandır, eski dönemin yıkıntıları üzerinde yükselendir. dolayısıyla eski dönemle yeni dönemin arasında zaten bir kavga vardır. yeni dönem eski dönemin yanlışlarını ortaya çıkararak, göstererek kendine sağlam bir temel elde etmeye çalışır. yeni dönem, eski dönem kusurlu olduğu için gelmiştir, dolayısıyla eski dönemdeki kusurları ortaya çıkarmak, bu kusurların kendisinde olmayacağını yaşayanlara ve destekçilerine göstermek zorundadır. yeni dönem, muhaliflerine, eski dönemin eksikliklerini göstererek "bak her şey daha güzel olacak" diyebilmeli, muhaliflerini de bu yolla en azından yumuşatabilmelidir.

her dönem bir sonraki dönem yargılanır. her dönem bir önceki dönemi yargılar. her dönem bir önceki dönemi yargılama ve bir sonraki dönem tarafından yargılanma özelliğine sahiptir, bir dönemin herhangi diğer bir dönemle tek ortak yanı budur. insan olduğu sürece, hep bir yeni ve bir eski dönem olacaktır. kısır döngü hesabı, her yeni dönemin de eski döneme ait yargılayacağı bir şeyler olacaktır.

her yeni dönemin bir öncekini yargılaması konusu o kadar derin ki, başta örnek vererek bu derinliği göstermek istiyordum. şimdi baktım da, örnek vererek konuyu kısıtlamamam, bu kadar geniş ve çok yönlü bir konuyu kısmamam gerektiğine karar verdim.

bugün, dünü yargılar. bugünkü bizler, dünkü bizleri yargılarız. insan kendisine, günler birbirlerine karşı bu kadar acımasızken, başkalarına karşı nasıldır? her dönem, bir önceki dönemin can verdiğidir, bu can verme çok sessiz de olur, çığlık ve feryat dolu da. bu dönemlerin özelliğine bağlı olarak değişir.

ayrıca, ilginçtir, yeni dönem bir önceki dönemden çok daha hata sahibi, salak ve saçma da olsa, hatta geri de olsa, bir önceki dönemi yargılar. böyle bir ilginç özelliği de vardır bu konunun, -ne olursa olsun- istisnasız hep doğrudur bu yargı.

dönemlerin bu şekilde birbirlerini bıkmadan, yorgunluk tanımadan yargılamasını hem toplumsal, hem bireysel; hem siyasi, hem psikolojik, hem hukuki, hem de bilumum başka açılardan ele alabilir, ne kadar haklı olduğumuzu kendimizi alkışlayarak görebiliriz.

not: bir dönem hala yargılanmamışsa o dönem hala hüküm sürmektedir. varlığı halen mevcuttur. örnek verelim buna hemen: 12 eylül.

herkes mi böyle anlar dediğim konudur. ya herkes yanlış anlamıştır, ya da benim anladığım saçmalıktır... başını kapayan götünü açan insanımsılar cümlesinin başını kapama kısmını olduğu gibi, somut anlamlar içerisinde almalıyız gibime gelmektedir. fakat ’göt açmak’ olayı somut bir götün açılması değildir bence, burada anlam başka yerlere verilmeye çalışılmıştır sevgili ukdeci tarafından. ve sevgili ukdeci de başka bir anlam yüklemiş bile olsa sanırım benim çıkardığım anlamla çok daha mantıklı ve anlaşılır olmaktadır.

orada açılan göt, ulusun götü de olabilir. açılan ne göğüslerdir bir dekolteyle, ne de başka bir giysinin açılmasıdır. özelleştirmeler en büyük örnektir anlatmama yardımcı olacak. özelleştirmelere giden baş kapayan zihniyetin yaptığı göt açmaktır. venezüella’da kamulaştırma, türkiye’de özelleştirme. aferin, satın vatanı, satın.. nasıl olsa siz üzerine kondunuz yalnızca, insan ve değerleri sizin için maldan başka bir şey değil. satın satabildiğinizi, yakında sizi de başkaları, örneğin çok güvendiğiniz, arada kafanıza vuran destekçileriniz satar. zaten geç bile kaldılar, artık satsınlar...

ayrıca, şu da var, sadece kendi götleri de değildir açılan, devletin dolayısıyla ulusundur açılan. açılan, bir anlamda pazarlanan anlamına gelmektedir. halka sormadan halka ait olanı açmak da bir anlamda kendi götlerini açmalarıdır, çünkü halk, halkın götünü açandan intikamını acı acı alacaktır. almıştır da.

her dönem bir sonraki dönem yargılanır. şimdi başını kapayıp götünü açan kimseler, kendilerini ve devleti pazarlarken baş kapama nedenlerinin ardına saklanmakta, başlarına sardıklarına sarılmaktalardır. abd’nin ve benzeri dış güçlerin ardına, paranın ardına saklanmaktalardır. e kısa vadede kazanacak , ama bu dönem bittiğinde sadece kazandıklarını değil her şeylerini kaybedeceklerdir. yani uzun vadeli düşünürsek kazanan kimse olmayacaktır, ama kaybeden de halk olmayacaktır. bu pazarlıkçılar olacaktır, satıcılar. milliyetçilikse eğer dert, bu vatanını satanlar; sosyal demokratlıksa, kemalistlikse, atatürk’e hıyanet edenler; solculuksa, emperyalistlerin teline çalanlar... her anlamda hainler, atatürk’ün gençliğe hitabesinde bahsetmiş olduğu, iç düşmanlardır bunlar. bunlar götlerini dış düşmanlara açmış iç düşmanlardır, bunlar... bitmez.

bitmezler, ama bitirilirler. her bitiriliş her ne kadar onlar bitmese de bitirenler için bir zaferdir. neyse konuyu abartmaz, kısa keser, toparlarsak, götünü açıp başını kapayan zihniyet ar, namus, din deyip ondan sonra arsızlığın, namussuzluğun en büyüğünü yapıp halkını düdükleyen zihniyettir.

bu zihniyet her an götü açıkta geçen zihniyettir, çünkü hem başkasına ait olanı düşmana açmış, hem de bu yolla kendilerini de tehlikeye atmıştır. bu zihniyetin elemanlarının götleri açıktır, her an bitirilme riski yaşamaktadır. bu zihniyetin elemanlarıysa insanımsılardır, yukarıda saydığımız onca neden ve sizin türetip üretebileceğiniz binlerce başka neden dolayısıyla...

#584829
dediğimi başta anlamamış olanlar, şimdi okuyup anlasınlardır. anlayacaklardır.

(bkz: devrimler önce kendi çocuklarını yer)

sevgi gösterin sevgi alırsınız. gülücükler karşısında gülücükten başkasını bulmanız karşınızdaki bir insan olduğu sürece imkansızdır...

fakat unutmayın, karşınızdaki insan olduğu sürece, diş gösterirseniz göreceğiniz tek şey diş olacaktır.

sevginin formülü yankıdan geçmektedir. ne verirsen onu alırsın; neyi bağırırsan boşluğa, o döner sana.

nicki ayrı güzel, kendisi ayrı güzel. güzel insan.

sevmişimdir, hoşsohbettir, iyi insandır.

sevmişimdir kendisini, zaten başlığına bakıldığında benim sevdiklerim sevmiştir. e bu durumda aristo mantığıyla sevmeliyimdir de.

#584839

beni gece gece güldürmüştür. başkası da onu güldürsündür.

ukdeci orada açılan göt le bildiğimiz götten bahsetmemiş gibime gelmektedir, fakat, hayır, dekoltede de değildir. açılan, bir anlamda pazarlanan anlamına gelmektedir. eminim ki redcrow arkadaş derin düşünebilme yetisine sahip ama gece gece sadece yüzeysel yorumlayan bir kimsedir. ona da hak vermek gerekmektedir, fakat ne yazık ki kendisine katılmamaktayım.

#584832

tarafımca sevilmiş bilgiçtir.