confessions

shevek

- Yazar -

  1. toplam entry 2359
  2. takipçi 1
  3. puan 31018

schumi

shevek
#607975

laik bir devlet her dine eşit mesafede durmalıdır. bu zorunludur. fakat laik bir devlet, diğer her devlet gibi önceden belirlemiş olduğu amaçlara gitmek için bazı yollar üzerinden geçmelidir. bu yolları çizmekte ya da bulmakta kullanacağı ve bu yollar vasıtasıyla ulaşacağı nokta devletin kullandığı ya da benimsediği ideoloji yoluyla ortaya çıkar.

devlet, ideolojiyle varolur. ideoloji devletin doğru bir politika çizmesi için bir başlangıçtır. laik devlet ideolojilere aynı mesafede duracak diye bir kaide hiçbir zaman olmadı, olmayacak da.

zaten yeterince berbat olan özgürlük karşıtı faşist cunta anayasasını günümüzde tek kurtaran o dandik anayasadaki yarım yamalak kemalizmdir. kemalizm az buçuk özgürlüğümüzün geldiği yegane kaynaktır günümüzde.

sanırsam schumi, kemalizme değil de, özgürlüğün iyisi, kötüsü, her türlüsüne düşmanlık yapmakta. peki bugünkü dersimizden ne öğrendik? din ideoloji demek değilmiş. dinle ideoloji karıştırılmamalıymış. ideolojinin tanımı keşfedilmeli üzerine düşünmeli iki üç ideoloji okunup sonra laik devlet üzerine konuşurken dini bir köşeye bırakıp öyle gelinmeliymiş. ha bir de... yok neyse, unuttum.

raptiye rap rap

shevek
80 öncesindeki cem karaca’nın 80 sonrasındaki cem karaca’ya armağan ettiği güzeller güzeli biricik son eser.

cem karaca’nın evren, demirel ve özal’a aynı anda verip veriştirdiği parça olma özelliğini taşıyan bu eser aynı zamanda artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını da göstermektedir bizlere. devrimci gençliğin, işçinin, emekçinin ve tüm yurdum solunun tutkuyla dinlediği tutkuya tutku katan sözünü geçmişi boyunca sakınmamış cem karaca, bir korkağınki gibi özenle yumuşatılmış tatlı eleştirileriyle değiştiğini gösterdi. bu cem karaca’nın tarzı değildi.

suçlu cem karaca mıydı? hayır, o yalnızca değişmişti ve yalnız değişen o değildi. her şey, herkes değişmişti. tutku da yoktu, tutkuya tutkuyla müdahale edecek olan da, tutkuyu ateşleyecek olan da ve tutkuya tutma beni diyen de. tutulmuştu her şey, tutku tutukluydu. değişim kocamandı, bir daha hiçbir şeyin değişmeyeceği değişimi vardı ortada. en büyük değişim yaşanmıştı, tutku, gençlik ve ateş öldürülmüştü, kaleler zaptedilmişti. bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı, bundan sonra asla değişim olmayacaktı... bu değişim son değildi! olamazdı! ama... oldu. en azından değişmedi günümüze kadar hiçbir şey. değişmedi, her şey değişimin kendiymişcesine bir değişim yaratma arzusu içinde değişirken, o zamandan bu yana hiçbir şey değişmedi.

cem karaca da son değişimin değiştirdiklerindi yalnızca, suçlu değildi. hatta değişime karşı direnmiş bile sayabiliriz onu. "raptiye rap rap"la tekrar yerme çabası içine girmesi onun aslında dönmemiş olduğunu bile gösterebilir, korkak ama cesur olduğunu bize anlatabilir. düşmanı dürten, ama her an tabanları yağlamaya hazır, tetikte, ürkek. kalkanı düşmüş, ama farkında değil. ya da farkında, bu yüzden ürkek.

ürkmemenin yolu, değişmekti. cem karaca da herkes gibi değişti. raptiye rap rap, dönmekte olan cem karaca’nın bu dönüşü tamamlamadan önceki son eseri.

cem karaca, yurdu insanlarını kapitalist yaşamın birer kölesi haline getiren liberal muhafazakar politikaya, kendisini ve binlerce vatan severi vatanından yaşamından eden cuntacıya, liberal sağın türkiye’deki ayağının eli olan "bana sağcılar adam öldürüyor dedirtemezsiniz"ciye, kendisini tekrar vatanına kabul eden satmış satılmış amerikancıya yönelik eleştirilerini son kez yapmıştır "raptiye rap rap"da. cem karaca korkmadı diyemez kimse, kendisi başta olmak üzere. kendisi "raptiye rap rap" derken asker botundan açıkça bahsetmektedir, kendisi "şarkıyı yoksa yasaklasak da mı saklasak oh george" derken açıkça emperyal güçlerin eli kana değmiş kullarının o çok değerli "liberalizm"lerini nedense en olmadık yerde unutup en olmadık şekilde çiğneyerek ’yasaklama’ eylemine giriştiklerini işaret etmektedir. cem karaca eserinde daha içecek bir şişe ayranı olmayan fakat tuvalete kadar tahtıravelliyle eşlik edilen zararlı kimselerden korktuğunu ve kimsenin bu konuda onu suçlamaması gerektiğini pek de güzel anlatmıştır.

cem karaca kitap okuyanın çatlak olduğunu da hepimize anlatmıştır ya müteşekkür olmamak elde değildir.

cem karaca’nın son eseridir. eserdir.
65 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol