shevek

çok hoş bir söz . ayrıca sadece duygusal değil materyalist yönden de ele alınabilir, böylece fevkalade diyalektik olduğunun tartışılamaz olduğu yargısına ulaşılabilir.

daha bu sloganının gerçekten gurur duyulacak birine söylendiğini görmedim. mehmet ali ağca’sından tutun recep tayyip erdoğan’ına bu ülkenin gurur duyulamayacak ne kadar insanı varsa hepsine en azından bir kere edilmiş bir laf olduğu için ne zaman bir yerde bir güruh tarafından bir kimseye söylense, hemen o kimsenin gurur duyulmaması gereken bir kişi olduğu, sloganı atan güruhun da beyinsizlerden oluştuğu hakkında yargılar geliştirmeye başlar bünye.

aynı nesilden olan bilgiçlerin birbirlerine hitap şekli.

(bkz: hemcins)

#557999 entrysi ile tam bir 12 eylül çocuğu olduğunu göstermektedir. bu kimsenin entryleri okunduktan sonra "hmm kenan evren işini iyi yapmış" dememek elde değildir. 12 eylülün topluma etkilerini incelemek, araştırmak isteyen toplum bilimcilerin, antropologların vs. gelip hanzala adlı hemnesilim olan bu kimseyi görmeleri önemle tavsiye edilir.

olmayan

alman sosyolog, filozof, piyanist.

düşüncenin kendini sınırlama eğilimine ve/veya başka güçler tarafından sınırlandırılmasına karşıdır. baskıcı otoriteler düşüncenin sınırlandırılmasıyla doğar adorno’ya göre.

(bkz: eleştirel teori)

(bkz: theodor ludwig wiesengrund adorno)

"felsefe yüksek bir dağ yoludur... ıssız bir yoldur ve yukarı çıktıkca daha da ıssızlaşır. bu yolu her kim izlerse hiç korkmamalı, her şeyi geride bırakmalı ve kış karında güvenle ilerlemelidir... kısa süre içinde altındaki dünyayı görür; kumsalları ve bataklıkları gözünün önünden kaybolur, düzgün olmayan noktaları düzelir, yırtıcı sesleri artık kulağına ulaşmaz. ve yuvarlaklığını da görür. kendisi her zaman saf ve serin dağ havasındadır ve güneşi görür, oysa aşağıdakı herkes gecenin karanlığıyla kuşatılmıştır."

arthur schopenhauer

klasik bilim ve yöntemlerine eleştirileriyle ünlü bilim felsefecisi.

pozitivist anlayışı kesin doğrular ya da yanlışlar olamayacağı gerekçesiyle eleştirmiş, bilimin de yanılabileceğini iddia etmiştir. bilimin ortaya çıkardıklarının gerçekliğini bize sunabilecek bir başka gerçek kanıt olmadığı gibi bunu sağlayacak bir rasyonel yöntem olmadğını da söylemiş ve böylece nihai doğru olamaz sonucuna varmıştır.

ayrıca lakatos’un annesi ve büyük annesi auschwitz toplama kampında ölmüş, kendisi ise nazi tehdidini soyadını ’molnar’ olarak değiştirerek yok etmiştir. ikinci dünya savaşı süresince aktif komünist olmuştur.

lakatos hegel ve marx’ın diyalektik düşünce sisteminden, karl popper’in bilgi üzerine teorilerinden ve george polya’nın matematik üzerine yaptığı çalışmalardan etkilenmiştir.

(bkz: bilim felsefesi)
(bkz: pozitivizm)

olguculuk. her şeyi maddi veya fiziksel dünyanın gerçeklerine dayandıran, doğa üstü güçlere, metafiziğe yer vermeyen bilim anlayışı. pozitivizmin yaratıcısı auguste comte’dir.

ayrıca
(bkz: ampirizm)
(bkz: mantıksal pozitivizm)
(bkz: post pozitivizm)
(bkz: sosyolojik pozitivizm)
(bkz: diyalektik)
(bkz: bilimsel yöntem)

pozitivist düşünürler
(bkz: auguste comte)
(bkz: emile zola)
(bkz: wilhelm scherer)
(bkz: dimitri pisarev)

pozitivizmi eleştiren düşünür
(bkz: imre lakatos)

(bkz: fazla olan eksiklik getirir)
(bkz: her eksiklik bir ezikliktir)

avusturyalı mimar ve teorisyen. süs ve suç adlı kitabında iyi tasarlanmış hiçbir bina ya da nesnenin süslenmesinin gerekli olmadığını ve çağımızın gerçek sanatçılarının faydacılığa önem vermesi gerektiğini savunmuştur. kendi tasarımlarında oranların mükemmeliyetine ve kaliteli malzeme kullanımına yönelen loos’a göre amaç süsleme yerine işe yararlığı yakalamak olmalıdır.

not: ayrıca aşağıdaki sözlerin de sahibidir kendileri.

"kültürün evrimi, kullanıma dönük nesnelerin süslemeden arındırılmasıyla aynıdır."

"süs cinayettir."

"papualı düşmanlarını öldürür ve onları yer. suçlu değildir. fakat çağdaş insan birini öldürür ve onu yerse ya suçlu ya soysuzdur. papualı kendi derisine, kayığına, küreklerine kısacası eline geçirebildiği herşeye dövme yapar. suçlu değildir. dövme yaptıran çağdaş insan ise ya suçludur ya da soysuz. içindekilerin yüzde sekseninin dövmeli olduğu tutukevleri var. tutuklanmamış dövmeliler ya gizli suçlu ya da soysuz aristokratlardır. dövmeli birinin dışardayken ölmesi, bir cinayet işlemeden birkaç yıl önce öldüğü anlamına gelir."

üst düzeyde karşılıklı sevgi alışverişi yapılan özel kimse.

tarkan tufan’ın 1968 yılını ve bu yılda olup bitenleri nedenleri ve sonuçlarıyla anlattığı kitabı. kitap deniz gezmiş’in ve beraber yol aldığı 68 kuşağı devrimcilerinin neden ve nasıl ortaya çıktığını, eylemlerini ve bunların dünyadaki yerini okuyucuya aslında kısa ama yeterli derecede anlatıyor.

(bkz: deniz fırtınalı yıllar)
(bkz: tarkan tufan)

toplum tarafından karşılıksız aşk anlamında kullanılan ama yanlış kullanılan terim.

eğer bu tür bir aşkı incelememiz gerekirse:
elimizde bir x kişisi olsun. bu x kişisi önce güzelliğe aşık olur, sonra aşık olduğu kimsedeki bu güzelliğin tanrıdan geldiğini anlar ve x kişisine herkes güzel gelmeye başlar, çünkü herkese o güzelliği vermiştir tanrı. daha sonra kendini iyice kaptıran x kişisi tanrıya aşık olduğunu fark eder.

kısacası manevi, ruhsal olan, tanrıya duyulan aşktır platonik aşk.

not: platonik aşk adını platon’dan alır.

(bkz: tüm çömezlerin birleşip bilgiçleri düdüklemesi)

güçlü olmanın birlik olmaktan geçtiğini bilen materyalist çömezin sloganı. bu sloganla tüm çömezler sınıf ayrımı karşıtı isyana ve faşist yazarların baskısına karşı direnişe çağrılmaktadır.

bu sloganın gerçek olması sonucu sözlük çömezi (proleterya) sınıflar arası ayrımı yıkacak ve sözlüğü yazarların (burjuva) elinden alarak eşitlik baz alınarak yeniden yapılandırılacak düzeni sağlayacaktır. bu ihtilal sırasında dünün yazarı bugünün çömezi olan bireyler çömez halk tarafından bağra basılacak ve kurtuluşun önder kadrosunu oluşturacaktır. ihtilal sonrası çömezlik-yazarlık statüsü kaldırılacağı gibi eski baskıcı bilgi sözlük döneminin bir sembolü haline gelmiş olan bilgi sozluk airlines kapatılacaktır. emperyalizm ve uşaklığının bir sembolü haline gelmiş bu kurumun yerine kurulacak olan bilgisozluk devrim mahkemelerinde eski monarşist ve baskıcı bilgisozluk döneminde, çömezlerin sesi olan aydınlık yazarları karartarak onları da birer çömez yapan, bu yolla onları susturduğunu sanan (çömez statüsüne indirilmek) çömez faşizmi destekçisi eski yazarlar yargılanacaktır. devrim mahkemelerinde çok çeşitli yollarla (örneğin giyotin) bu eski baskıcı yazarlar cezalandırılacak ve yeni düzenin temelli olması sağlanacaktır.

(bkz: manifesto)
(bkz: çömez statüsüne indirilmek)
(bkz: çömezsin sen çömez kal)

ayrıca bu isyanı ve köklerini incelemek, isyan mantığını ve başındaki asileri analiz etmek isteyen toplum bilimci arkadaşlar için:
(bkz: isyankar çömez modeli)
(bkz: bir çömez vardı canı sıkılan)
(bkz: çömez yazara ibnelik olsun diye onay vermemek)
(bkz: çömez olan yazarın entry profilindeki değişim)
(bkz: anne ben de çömez olucam)
(bkz: çömez istilası)

bu da sözlükteki mevcut ve gittikçe popülaritesi artan çömez karşıtı zihniyetin bir ispatıdır:
(bkz: çömezleri recm edelim kampanyası)

nato’nun kuruluşuyla bir çeşit izolasyon duvarıyla yüz yüze gelen sscb ve doğu bloğu ülkeleri, çok geçmeden kendi savunma anlaşmalarını yapmışlar ve soğuk savaş’ın neden olduğu politik ve askeri kutuplaşmayı hoplatmışlardır. bu pakt avrupa’nın sosyalist ülkelerini bir arada tutmuş, 1991’e kadar varlığını sürdürmüştür.

(bkz: varşova paktı)