set me free

jürinin karşısına çıktığı ilk gecesinde -bu gece bizim için ne hazırladın ? sorusuna +opera söyleyeceğim diye cevap veren, kendi halinde, ensesine vur ekmeğini al kıvamında bir adam iken söylediği (bkz: nessun dorma) ile kükreyen, gürleyen, devleşen çok iyi bir ses paul potts. jürinin surat ifadeleri abartısız kasıklarımı ağrıtmıştır çünkü opera söyleyeceğim dediğinde üçü de siklememişti.

ergenlik dönemi belirtisidir, atlatılabilir ya da sürekli ergen davranışlar sergilenebilir.kişi kendisini ciddiye almayı beceremeyebilir ama kesinlikle ciddiye alınmak isteyecektir.

(bkz: aylaklık etmek)

+ : bize mutluluğunuzun sırrını verir misiniz ?
- : moviemax,dizimax,elma tv sabahları, dijitürkü seviyoruz.

aldım oraya çıkardım seni.
ta oraya...
yetişemeyeceğim kadar yüksek, varamayacağım kadar uzak.
ve şimdi sen bana oradan bakıyorsun.

şiirde de dile getirildiği gibi birisinin götü kaldırılmıştır ki gerisi zaten çorap söküğü misali gelir.

(bkz: paint it black)

hoşgelmiş efenim.
beklemedeyiz.

düşünen, yorumlayan, eleştiren, diyalektiğe kendini adamış bilgiçin sloganı olmaya aday entrydir.

(bkz: camel mild)

yaptığım onca spor, döktüğüm onca terin ardından; ister aptallık ister bağımlılık deyin içtiğim tek sigaradır.duty free hesabı karton karton getirilince bol keseden aldık tabi.bir de camel amblemli çakmak hediye etti beni tekrar aralarına almak isteyen bir dost.
içer misin şimdi entry girerken yüzyüze mi bakarsın ?!
çok tehlikeli bu sarımtrak devecik.

bildiğim isimleri düşünüp tarayınca -başka kime verilebilir ki böyle bir ünvan- diyorum ve sezen aksu dan başka hakeden olmadığı aşikar oluyor.

aman allahım neler yazıyor orada öyle.
(bkz: edepsiz sözlük)

melih kibar ve çiğdem talu’nun eseridir sadece seslendirmek kalmıştır ki onu da erol evgin poyraza karşı söylemiştir.
çiğdem talu’nun ne kadar da etkileyici bir söz yazarı olduğuna bir kez daha şahit olunur okurken. ve tabi erol evgin’in de...


gün ağarırken, tek başıma oturmuşsam,
henüz daha gözlerimi bir an bile yummamışsam...
sen yoksan yine, bense yorgun ve yalnızsam,
hele bir de, bir de canım hasretine kapılmışsam
ve gözümde tütüyorsan buram buram;

işte o an bir fırtına kopar,
sanki o an yer yerinden oynar,
hoyrat bir rüzgar eserken,
sallanan gemi misali
sallanır durur içimde dünya.

son ışıkları sönüyorsa sokakların,
yeni bir gün giriyorsa penceremden yavaş yavaş...
sen yoksan yine, bense suskun ve bitkinsem,
hele bir de bir kadehin gölgesine sığınmışsam
ve yılların hesabını şaşırmışsam;

işte o an bir fırtına kopar,
sanki o an yer yerinden oynar,
külrengi bir akşam vakti,
kaybolan renkler gibi
kaybolur gider gözümde dünya.

behave fiili daha uygun düşmektedir.

düş sokağı sakinlerinin 1993 yılındaki grup albümlerinde zaman siler herşeyi şarkısına melodik destekte bulunmuş çok hoş bir kansas parçası.

sevdiğim bir sentenced parçasıdır.sözleri diğer bütün şarkılarındaki gibi yakıcı soğuktur.

i have come a long way where i started from
but i’m still not even close to where i’m going
(and now) i can no longer see the shine
that has been lighting up my way
i cannot feel its glowing

the fire in my heart is dying
and the zeal i had is gone

this path that i’ve chosen’s a rocky one
long, hard and frozen it has become
each turn that i’ve taken on the way
has only led me back to hell
i am dying down growing weaker now
it could seem that i’m doing fine
but i’m broken to little pieces deep inside

why did i ever choose to go this way
the question i keep asking myself all the time
i guess it was my instinct for self-destruction
that pointed me down this way

the fire in my eyes is dying
and the dream i had is gone

this path that i’ve chosen’s a rocky one
long, hard and frozen it has become
each turn that i’ve taken on the way
has only led me back to hell
i am dying down growing weaker now
it could seem that i’m doing fine
but i’m broken to little pieces deep inside

kemal sunal’ın dürüst, namuslu, aile babası ve aynı zamanda bir belediye başkanı olunmasının ne demek olduğunu anlattığı 1990 yapımı filmidir.berna laçin kızı rolündedir ve yirmi yıl sonra bugün bile aynı kadına bakmaktayız,neyse.
dmdydp isimli partiden belediye seçimini kazanır ve ünlü başkan koltuğu konuşmaya başlar zühtü başkan ile...

(bkz: zoraki başkan)

(bkz: zoraki başkan)

başrollerde, oyunculuğunu beğenmeyen olmadığını düşündüğüm ahmet uğurlu ve eşi rolünde emel müftüoğlu oynamakta. senaryo 1990 çekimi, kemal sunal’ın oynadığı koltuk belası filmine oldukça yakın,hatta filmin dizi versiyonuymuş gibi keyifle izledim ilk bölümlerini.sinop ilimizde çekilen bu güzel dizinin,bu birşeyleri anlatmaya çalışan dizinin kalitesi ve bizlere ulaşabilirliği birilerinin canını sıkmaz da kaynağı kesilmez umarım.