elden gitmesinin türkiye için asla bir kayyp olmayaca?y ada. geli?en silah sanayii ile birlikte türkiye için çok da büyük bir stratejik de?eri kalmayan, aksine ekonomik ve siyasi yönden türkiyenin yyllardyr syrtynda ta?ydy?y kambur haline gelen, içinde ya?ayan ve türk olmadyklaryny iddia eden insanlardan dolayy türkiye kamuoyunda da eski sempatisini yitirmi? olan, batsa da hepimiz kurtulsak dedirten do?u akdenizdeki kara parçasy... ayryca topraklary verimli filan de?il, su sykyntysy nedeniyle ot bile yeti?tirilemeyecek kadar çoraktyr. türkiyenin, tüm bu ya?ananlaryn ardyndan adaya ve üzerinde ya?ayan nankör toplulu?a olan tüm deste?ini çekmesi, çok sevdikleri rum karde?leriyle ba?ba?a byrakmasy ve 3-5 sene sonra rumlar bunlary bo?azlamaya ba?ladyklarynda "yeti?in, kurtaryn" feryatlaryny duymamazlyktan gelmesi farz olmu?tur. canlaryny borçlu olduklary türkiye halkyna yönelik olarak "defolun pis böcekler" diye slogan atma cüretini gösterebilmi?, kanyny inkar eden insancyklara verecek ne bir kuru? paramyz, ne bir lokma ekme?imiz ne de akytacak bir damla kanymyz kalmamy?tyr artyk...
italya ya bagli akdeniz in en buyuk adasidir 19 yy nin sonlarinda adada baslayan kan davalari cig gibi buyumus sonucunda da gunumuzde mafya dedigimiz teskilatin tohumlari atilmistir.
christopher caudwellin, bir nevi burjuva ideolojisinin otopsisini gerceklestirdigi kitabidir. yazar, cenazesini de kaldirmaya niyetlendigi bu ideolojiyi, gerek onde gelen burjuva aydinlar, gerekse bazi temalar uzerine deneme kivamindaki itirazlariyla yerden yere vurmustur. kitap, "burjuva dini uzerine bir inceleme", "burjuva etigi uzerine bir inceleme", "burjuva psikolojisi uzerine bir inceleme", "burjuva estetigi uzerine bir inceleme" gibi alt basliklarla devam eden on uc yaziyi icermektedir. bugunden bakildiginda yer yer, derine inememe ve ukalalik goze batsa da yazildigi donemin cok ilerisindedir, ufuk acicidir. caudwell, sezgilerini cesurca kaleme almis, mantik ve akil yurutme sonucu kesfettigi celiskileri aciklikla ortaya koymustur. 1938de basilmis olmasi nedeniyle kulturel incelemeler disiplinine dahil edilebilecek ilk orneklerden olmalidir.
turkcede ilk baskisi metis yayinlarinin ilk kitabi olarak iki cilt halinde 1982de yapilmistir. yillarca fotokopileri elden ele dolastigi, sahaflarin alti ustune getirilerek arandigi halde bu efsane kitap nedense ancak yirmi yil sonra 2002de tekrar raftan indirilip basilabilmistir. metis yayinlari, ilk kitabini yirmi yil sonra hatirlamistir. neyse ki hatirlamistir da bugun, bu kitap sayesinde asiri semirmis ulkelerin, demokrasi, insan haklari, ozgurluk icin fedakarca mucadele etmelerinin sebeplerini, sonuclarini daha etrafli idrak etmemize yardimci olmustur.
turkcede ilk baskisi metis yayinlarinin ilk kitabi olarak iki cilt halinde 1982de yapilmistir. yillarca fotokopileri elden ele dolastigi, sahaflarin alti ustune getirilerek arandigi halde bu efsane kitap nedense ancak yirmi yil sonra 2002de tekrar raftan indirilip basilabilmistir. metis yayinlari, ilk kitabini yirmi yil sonra hatirlamistir. neyse ki hatirlamistir da bugun, bu kitap sayesinde asiri semirmis ulkelerin, demokrasi, insan haklari, ozgurluk icin fedakarca mucadele etmelerinin sebeplerini, sonuclarini daha etrafli idrak etmemize yardimci olmustur.
ulkemiz kultur cemaatinin kendi icinde birbirini pohpohlamasina, yazar parlatmalarina, cehaletin makbul sayilmasina karsi onerilen aydin tavridir.
bir yalcin kucuk kavrami ve bilgesu erenusun kultur, siyaset, yazilarini derledigi kitabinin adi. yalcin kucukun de kufur romanlari, bilim ve edebiyat, estetik hesaplasma, sebeke adli kitaplari, hasip akgulun gorme kilavuzu biraz bu kavramin tatbikidir. hatta nihat genc de bir yerinden eklenebilir bu cizgiye.
bir yalcin kucuk kavrami ve bilgesu erenusun kultur, siyaset, yazilarini derledigi kitabinin adi. yalcin kucukun de kufur romanlari, bilim ve edebiyat, estetik hesaplasma, sebeke adli kitaplari, hasip akgulun gorme kilavuzu biraz bu kavramin tatbikidir. hatta nihat genc de bir yerinden eklenebilir bu cizgiye.
zenci demenin daha kibar yolu...
zifiri karanlik.
masa-ustu frp nin en guzel oneklerinden biri.
sinema dergisi "aksiyonda diesel devri" diye tanittiydi bu adami.
william gibson isimli bilim-kurgu yazari nin ununu kazandigi kitabi.bu kitapta sanal ortami cyberspace i betimlemistir.kendisinin bilgisayardan cok anlamadigini iddia eden gibson animelere,mangalara ve pek cok cyberpunk isin yaratilmasina ilham vermistir bu terimiyle.
gunumuz tech-noir kulturunun yaraticilarindan. matrix, ghost in the shell, gibi filmlerin esinlendigi yazar. ayrica john nmomich gibi kitaplari da sinemaya aktarilmistir. su siralar matrix avcisi die cevirilmis olan ancak matrixle alakasi olmayan neuromancer isimli kitabin ve daha nice tech-noir oykulerinin yazari.
sevgi veya ask ile bagi olmayan, salt ilkel sahiplenme gudusunden kaynaklanan his...
cok buyuk oranda sevgi ile bagdastirildigi icin, bir sevgi belirtisi olarak goruluyor ve bunun neticesinde kiskanan kisiye karsi da bir takim duygular beslenmeye baslanabiliyor. kiskanilmak hosa gidiyor cogu durumda. ne var ki, sevgi dedigimiz olgu icerisinde sahiplenme duygusunu icermez. o tek yonludur. icerisinde kiskanmayi iceren sevgi de aslinda basit bir "benim olsun" duygusundan baska bir sey degildir, ve bencildir...
ask iliskisi disinda, birinin sahip oldugu bir nesneyi kiskanmak da, yine ona sahip olamamanin verdigi bir ruh hali. yani, her durumda, kiskanclik denilen kavramin ne sevgiyle ne de guvensizlikle alakasi vardir. kiskanmak, "ben" demektir...
cok buyuk oranda sevgi ile bagdastirildigi icin, bir sevgi belirtisi olarak goruluyor ve bunun neticesinde kiskanan kisiye karsi da bir takim duygular beslenmeye baslanabiliyor. kiskanilmak hosa gidiyor cogu durumda. ne var ki, sevgi dedigimiz olgu icerisinde sahiplenme duygusunu icermez. o tek yonludur. icerisinde kiskanmayi iceren sevgi de aslinda basit bir "benim olsun" duygusundan baska bir sey degildir, ve bencildir...
ask iliskisi disinda, birinin sahip oldugu bir nesneyi kiskanmak da, yine ona sahip olamamanin verdigi bir ruh hali. yani, her durumda, kiskanclik denilen kavramin ne sevgiyle ne de guvensizlikle alakasi vardir. kiskanmak, "ben" demektir...
her zaman en guclunun basta olmasi icin grencilerinin ustalarini oldurdugu,forceun karanlik yuzu. ama en baba force powerlar da dark sidedadir.
"la ilahe illallah" sozudur. bu soz 4 kitabin masani ve butun ilimlerin ozudur. allahtan baska ilah yoktur, birdir, tektir anlamlarina gelir.
butun kainat"la ilahe illallah"hakikatini ispat icin yaratilmistir. butun insanlar ve cinler bunu anlamak icin var edilmistir."ben cinleri ve insanlari ancak bana kulluk etsinler diye yarattim."(zariyat/56)
bu ayette goruldugu uzere butun kainat bu sozun dogrulugunu yani allahin birligini ispat icin yaratilmistir. hz muhammed hadislerde bu sozun surekli soylenmesi ile imanin surekli tazelenecegi, yenilenecegine dikkat cekmistir.
butun kainat"la ilahe illallah"hakikatini ispat icin yaratilmistir. butun insanlar ve cinler bunu anlamak icin var edilmistir."ben cinleri ve insanlari ancak bana kulluk etsinler diye yarattim."(zariyat/56)
bu ayette goruldugu uzere butun kainat bu sozun dogrulugunu yani allahin birligini ispat icin yaratilmistir. hz muhammed hadislerde bu sozun surekli soylenmesi ile imanin surekli tazelenecegi, yenilenecegine dikkat cekmistir.
basrollerinde turkan soray ve ekrem boranin bulundugu, 1970te osman seden tarafindan cekilmis turk filmi.
ayriyeten;
2000 yilinda, cine5in sponsorlugunda sinan cetin ve mustafa altioklar tarafindan yaratilmis, 10 eski turk filmini icinde nilufer acikalin, toprak sergen, emre altug gibi isimlerin bulundugu genc bir kadroyla yeniden cekmeyi kapsayan proje. bu filmler sunlardir:
fosforlu cevriye, artik sevmeyecegim, agaclar ayakta olur, bomba gibi kiz, aglayan kadin, gozlerim aklina gelirse, olum pesimizde, yarali kurt, halk cocugu, yildiz tepe.
birkac tanesini izlemistim, pek guzel gelmedi bana. turk filmlerinin o naif havasindan yoksundu...
ayriyeten;
2000 yilinda, cine5in sponsorlugunda sinan cetin ve mustafa altioklar tarafindan yaratilmis, 10 eski turk filmini icinde nilufer acikalin, toprak sergen, emre altug gibi isimlerin bulundugu genc bir kadroyla yeniden cekmeyi kapsayan proje. bu filmler sunlardir:
fosforlu cevriye, artik sevmeyecegim, agaclar ayakta olur, bomba gibi kiz, aglayan kadin, gozlerim aklina gelirse, olum pesimizde, yarali kurt, halk cocugu, yildiz tepe.
birkac tanesini izlemistim, pek guzel gelmedi bana. turk filmlerinin o naif havasindan yoksundu...
(bkz: mazi kalbimde yaradir )
gunes bunca uzaktan dunyamizi etkileyebiliyorsa ,dunyadan camur alip sivamaya gidildiginde, gunese varilamadan camur kuruyacak ve eski halini alacak , toprak olacaktir. sonuc olarak basarisiz bir eylemdir...
an itibariyle o nur gibi yuzunu bize gostererek sevinmemize yol acmis olan
flash tv’de canli olarak nazli yarim haber salmi$’i soyleyen su siralar gebzede bir fabrikada isci olarak calistigini , eskiden sarkici olmayi cok istedigini soyleyen sanatkar.
http://img346.imageshack.us/img346/1893/resul20054yd.jpg
flash tv’de canli olarak nazli yarim haber salmi$’i soyleyen su siralar gebzede bir fabrikada isci olarak calistigini , eskiden sarkici olmayi cok istedigini soyleyen sanatkar.
http://img346.imageshack.us/img346/1893/resul20054yd.jpg
cogu hastaliga deva imis, sabahlari bir corba kasigi icilmesi gerekiyormus. akciger hastaliklarina, romatizmaya, kemik hastaliklarina cok iyi geliyormus. ozellikle sigara icenlerin her sabah icmesi cok iyi imis.
(bkz: keci boynuzu pekmezi)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?