confessions

serco

- Yazar -

  1. toplam entry 2898
  2. takipçi 1
  3. puan 79808

kırmızı kabloyu kesmek

serco
hayatimizda bolca yasadigimiz ikilemlerdeki seceneklerimizden biridir... iki kablodan biri varolan durumu duzeltecek oburu ise oldugundan daha kotu duruma dusurecektir... ama hangisini kesmemiz gerektigini sonuclarini bazen pek de kestiremeyiz cunku bazen gorulur ki durumu oldugundan daha kotu duruma sokacak gibi gorunen secenekler bazen yapabilecegimizin en iyisi olabilmektedir... ikilemde ne yapacagimiza karar veremedigimiz durumlarda danistigimiz yakin gordugumuz insanlar bunu goremeyebilmekte zararsizmis gibi gorunen ama aslinda bombayi patlatacak olan karari vermemize kirmizi degil de mavi kabloyu kesmemize neden olabilmektedirler... boyle yaptigimizda da kirmizi kabloyu kesmemizin daha iyi olacagini pismanlikla hatirlamak da en kotusu...

pazar günü ailecek kahvaltı yapma gelenegi

serco
cocuklugun, kisi buyudugunde de ozlenilmeye devam eden ayrintilarindandir efendim.
pazar gunleri genellikle ailece gec kalkilir; ki burada gec kalkmayi goreceli olarak kullaniyorum; cunku cizgi filmleri kacirmamak acisindan kalkilacak saat olsa olsa 09:00 civari olmalidir -80 ler itibariyle-
...gozlerindeki capaklari ovustura ovustura temizlerken, annesine de utanmadan yuzunu yikadigi yalanini soyleyen insan yavrusu, anne tarafindan bu davranisina binaen ve ceza olarak ekmek almaya gonderilir. her iki tarafin da bildigi halde soze dokmedikleri sey, firindan taze cikmis ekmegin eve gelis sirasinda kacinilmaz olarak ucundan tirtiklanacagidir. genelde, ekmegin yanina alis veris listesi bonusu olarak babanin gazetesi de katilir. eve gelindigi sirada artik kahvaltinin-misal sucuk vb- kokusu ayyuka cikmis, yol boyunca ucundan tirtiklanan ekmekle bastirilan aclik canavari yeniden sesini duyurmaya baslamistir.
annenin sofraya cagrisiyla babada gelenege dahil olur; hafta icindeki kahvaltilardan farkli olarak aheste aheste, tadina varilarak ailece kahvalti yapilir, kardesler birbirleri ile atisir, baba gazetesini okurken cayini icer...cizgi film kusaginin baslangici ile bu aile saadeti sona erer.

beş çayı

serco
turklerin en onemli aliskanliklarindan biridir 5 cayi. ozellikle de anneannelerin, babaannelerin vazgecilmez aliskanliklarindandir. caylar demlenir, biskuviler cikarilir, kekler, pastalar dilimlenir ve sohpetle karisik bir sekilde ziyafet yapilir. buyuklerimizle gecirebilecegimiz en guzel dakikalardir bence.

tuvalet kağıdı

serco
bir zamanlar insanlarin alirken utana sikila aldigi bi urun oldugunu duymustum:

-kolay gelsin...ee sey ben tuvalet kagidi alcaktim da.
-ooo muzaffer bey demek siz de siciyosunuz.
-yok yok valla ondan diil bizim oglan nezle olmus da kagit mendilden daha ucuza ge..
-hadi len siciyosunuz iste siciyosunuz!

anne özlemi

serco
gunler aylari, aylar yillari kovalar. otobus garajindaki son sarilisinizda, aglamamak icin yirtinirsiniz. ama o tutmaz gozyaslarini. otobus hareket ettigi an daha fazla dayanamazsiniz. esek kadar olmus olmaniz, erkek yada kadin olmaniz onemli degildir. hatta yaninizdaki adamin ne dusunecegide umurunuzda degildir. ilk telefon konusmanizda guclu olmanizi bilerek kelimeleri secerek konusursunuz. 1 yili geride birakmissinizdir, artik ne dayanacak mecaliniz nede yarinlara bakacak bir umut isiginiz kalmistir, yada sonmektedir artik o isik. size bir bebek gibi davranmasini, zorla yemek yedirmesini, gecenin bir yarisi uzerinizi ortmeye geldiginde yaptiginiz uyuyor numarasini ozlersiniz. guclu olmakta artik yetmemektedir. geceleri basinizi koydugunuz yastik, o hizla gecen gunlerin sahididir ve en iyi o anlar sizi. herseyi bir kenara itmek, ilk ulasim araciyla o cocuklugunuzun, gencliginizin gecip gittigi ama en cok annenizi animsatan o yolu bir gece vakti, sabahin ilk isiklarinda katetmek ve anneye kavusmak ozlemi icinizi yer. yer ama yapamazsiniz, aglayamazsinizda. icinize oturmustur, anne ozlemi ve daha ne kadar daha o buyulu varligi goremeyecek olmanizi bilememeniz icinizi kemirir. cikis yoktur, sabah tel acip sesini duymak istersiniz ama artik teldeki sesidi sizi doyurmaz. gidip varip yannina sarilmak, icinizi ceke ceke aglamak ve anne ben geldim demek istersiniz. istersiniz, ama yapamazsiniz.

bob marley

serco
bob marley 1945 yilinda jamaica’da dogdu. kendisi jamaica’nin ilk uluslarasi reggae yildizidir.
marley 6 yasindayken ailesi ile beraber kingston’da siddeti ile unlu bir mahalleye yerlesti. sam cooke, curtis mayfield ve brooke benton’dan etkilenen marley 60’li yillarin basinda muzige basladi. neville livingston yani bunny wailer, peter mcintosh yani peter tosh ile calisan marley the wailers’i 1964 yilinda kurdu. ilk single’lari seksen binden fazla satti.
1966’da grup dagildiktan sonra marley delaware’a gelerek annesi ile yasamaya basladi ve chrysler fabrikasinda calismaya basladi. daha sonra jamaica’ya donup grubunu tekrar bir araya getirmeye calistiysada olmadi.
marley daha sonra johnny nash ile calismaya basladi. nash’in o kendine has soul ve reggae tarzini kurmasina yardimci oldu. daha sonra nash ingiltere’de bir numarali olan single’ini yapti, stir it up.
marley tekrar grubunu kurdu. island records ile anlasti. catch a fire 1973’de oldukca ilgi gordu.
marley aralik 1976’da konserine hazirlanirken kendisine acilan bir ates sonucunda kolundan uc kere vuruldu. daha sonra 18 ay kalacagi miami’ye gitti.
1980’deki dunya turu’nun sonuna dogru new york’taki bir gosterinin ortasinda sahnede bayildi. kanseri, ki marley daha once oldugu ameliyat ile bundan kurtuldugunu saniyordu, iyice yayilmisti. 11 mayis 1981’de hayatini miami’de kaybetti. alti yil sonra, the wailers’i tekrar kurmaya calisirken peter tosh evine yapilan silahli bir soygun sirasinda vahsice olduruldu.
marley henuz otuzalti yasindaydi. tosh henuz kirkiki yasindaydi.

üniversiteden mezun olmak

serco
hayatin en cetrefilli zamanidir. diplomani eline tutusturduklarinda, bir gunde artik essek kadar oldun denmistir.
sec bakalim :

askere mi gideceksin..

is mi bulacaksin..

peki nasil bir is olacak..

yoksa master’a baslayip hayati biraz daha mi erteleyeceksin

ya da "yeter ulen gelmeyin ustume mi" diyeceksin..

diyebilirsin ama artik bir karar vermelisin cunku essek kadar oldun..

orospuluk

serco
sadece para icin degil, bir cikar icin bedenini, ruhunu veya karakterini satmaktir.
gunumuz de binlerce sekli gelistirilmis olan orospuluk, bir sanattir.herkez her konuda orospuluk yapabilir , belki de herkez bir seyin orospusudur !!!

insan affetmez mi ya

serco
babam ve oglum da sadik ile cocukluk askinin hastane bahcesindeki diyaloglarinda gecen cumle. sorar kiza sadik beni affettin mi diye. kiz doner insan affetmez mi ya, der. onca aci, onca gozyasinin sonunda sevdigin insanla yine yan yana oturabilmeyi insan bu kadar sade nasil anlatabilir. daha sonra sorar sadik: duydum mehmet’le evlenmissin? ayni ses tonu kizdan: insan evlenmez mi ya.. hayatin her buyuk asktan sonra da buruk da olsa devam edecegini insan bu kadar mi aci ama acitmadan anlatir. her sevilen bir turlu affedilir, ama insan en cok kendisini sever.

anladım anlamını anlamin

serco
cevat capan siir’i.

kavak yelleriyle donen degirmenlere
saldiran evde kalmis ugursuz uzmanlariyla
aglarini toplarken akademik agalar
kuramlarin kurumunu silerek
bir siirden demir alip acildigim
denizlerin dibinden
kac anlam baligi yakaladilar
diye meraktaydilar
bilimden bunalanlar

calistilar calistilar calistilar
kuramin kuran’ini yazdilar
disarda erguvanlar salkimlar
tekrarini ilan ederken sevdalarin
baktilar yasli gozlerle
yazdiklari metinlere
metinler cetindiler.

cevat capan

serco
18 ocak 1933’te istanbul darica’da dogdu. 1953’te robert kolej’i bitirdi. ingiltere’de cambridge universitesi ingiliz edebiyati bolumunu 1956’da tamamladi. istanbul universitesi’nde 1968’de docent, 1975’te profesor oldu. cesitli universitelerde gorev yapti. 1981-1982’de amerika’da bulundu.

(bkz: anladim anlamini anlamin)
(bkz: bogaz a vuran golge)
(bkz: bukagi)
(bkz: kis bitti)
(bkz: nerede bizi seven kizlar)
(bkz: sakin gec kalma erken gel)
(bkz: siradan birgun)
(bkz: yalniz uyku)

düşüngu

serco
ozdemir asaf’in dunya kacti gozume adli ilk siir kitabindan cok guzel bir siir..

hepsinin gelmesini bekleme;
bir kisi gelmeyecek.

sen alismayasin diye,
korkmayasin diye,
dusunesin diye..

kendine yetmen icin..
herkesin kendinden kacacagi yerlerde
sen kacmayasin diye.

gelenler gitmeyecekmis gibi..
dogumlarda olumlerde
duyasin diye.

bildigini bildirmek icin
bilmeme’yi ogrenmelisin.
tam kalasin diye.

hepsinin gelmesini bekleme,
sen var olasin diye.
bir kisi gelmeyecek,
sen, bir olasin diye.
21 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol