avrupa da opera sanatcilari icin kullanilmakta olan bu unvan turkiye de bulent ersoy icin kullanilmakta.
sevilmemesi imkansiz, bir anisi olmamasi ihtimali cok dusuk, cogu gitaristin muhtemelen en az bir kez calmayi deniyecegi muhtesem scorpions sarkisi.
baskentlerinin anlami guzel cicek olan, kar yagmayan, sicaklik 14 ila 31 derece arasinda degisen guzelim afrika ulkesi.
hayatimizda bolca yasadigimiz ikilemlerdeki seceneklerimizden biridir... iki kablodan biri varolan durumu duzeltecek oburu ise oldugundan daha kotu duruma dusurecektir... ama hangisini kesmemiz gerektigini sonuclarini bazen pek de kestiremeyiz cunku bazen gorulur ki durumu oldugundan daha kotu duruma sokacak gibi gorunen secenekler bazen yapabilecegimizin en iyisi olabilmektedir... ikilemde ne yapacagimiza karar veremedigimiz durumlarda danistigimiz yakin gordugumuz insanlar bunu goremeyebilmekte zararsizmis gibi gorunen ama aslinda bombayi patlatacak olan karari vermemize kirmizi degil de mavi kabloyu kesmemize neden olabilmektedirler... boyle yaptigimizda da kirmizi kabloyu kesmemizin daha iyi olacagini pismanlikla hatirlamak da en kotusu...
cocuklugun, kisi buyudugunde de ozlenilmeye devam eden ayrintilarindandir efendim.
pazar gunleri genellikle ailece gec kalkilir; ki burada gec kalkmayi goreceli olarak kullaniyorum; cunku cizgi filmleri kacirmamak acisindan kalkilacak saat olsa olsa 09:00 civari olmalidir -80 ler itibariyle-
...gozlerindeki capaklari ovustura ovustura temizlerken, annesine de utanmadan yuzunu yikadigi yalanini soyleyen insan yavrusu, anne tarafindan bu davranisina binaen ve ceza olarak ekmek almaya gonderilir. her iki tarafin da bildigi halde soze dokmedikleri sey, firindan taze cikmis ekmegin eve gelis sirasinda kacinilmaz olarak ucundan tirtiklanacagidir. genelde, ekmegin yanina alis veris listesi bonusu olarak babanin gazetesi de katilir. eve gelindigi sirada artik kahvaltinin-misal sucuk vb- kokusu ayyuka cikmis, yol boyunca ucundan tirtiklanan ekmekle bastirilan aclik canavari yeniden sesini duyurmaya baslamistir.
annenin sofraya cagrisiyla babada gelenege dahil olur; hafta icindeki kahvaltilardan farkli olarak aheste aheste, tadina varilarak ailece kahvalti yapilir, kardesler birbirleri ile atisir, baba gazetesini okurken cayini icer...cizgi film kusaginin baslangici ile bu aile saadeti sona erer.
pazar gunleri genellikle ailece gec kalkilir; ki burada gec kalkmayi goreceli olarak kullaniyorum; cunku cizgi filmleri kacirmamak acisindan kalkilacak saat olsa olsa 09:00 civari olmalidir -80 ler itibariyle-
...gozlerindeki capaklari ovustura ovustura temizlerken, annesine de utanmadan yuzunu yikadigi yalanini soyleyen insan yavrusu, anne tarafindan bu davranisina binaen ve ceza olarak ekmek almaya gonderilir. her iki tarafin da bildigi halde soze dokmedikleri sey, firindan taze cikmis ekmegin eve gelis sirasinda kacinilmaz olarak ucundan tirtiklanacagidir. genelde, ekmegin yanina alis veris listesi bonusu olarak babanin gazetesi de katilir. eve gelindigi sirada artik kahvaltinin-misal sucuk vb- kokusu ayyuka cikmis, yol boyunca ucundan tirtiklanan ekmekle bastirilan aclik canavari yeniden sesini duyurmaya baslamistir.
annenin sofraya cagrisiyla babada gelenege dahil olur; hafta icindeki kahvaltilardan farkli olarak aheste aheste, tadina varilarak ailece kahvalti yapilir, kardesler birbirleri ile atisir, baba gazetesini okurken cayini icer...cizgi film kusaginin baslangici ile bu aile saadeti sona erer.
turklerin en onemli aliskanliklarindan biridir 5 cayi. ozellikle de anneannelerin, babaannelerin vazgecilmez aliskanliklarindandir. caylar demlenir, biskuviler cikarilir, kekler, pastalar dilimlenir ve sohpetle karisik bir sekilde ziyafet yapilir. buyuklerimizle gecirebilecegimiz en guzel dakikalardir bence.
bir zamanlar insanlarin alirken utana sikila aldigi bi urun oldugunu duymustum:
-kolay gelsin...ee sey ben tuvalet kagidi alcaktim da.
-ooo muzaffer bey demek siz de siciyosunuz.
-yok yok valla ondan diil bizim oglan nezle olmus da kagit mendilden daha ucuza ge..
-hadi len siciyosunuz iste siciyosunuz!
-kolay gelsin...ee sey ben tuvalet kagidi alcaktim da.
-ooo muzaffer bey demek siz de siciyosunuz.
-yok yok valla ondan diil bizim oglan nezle olmus da kagit mendilden daha ucuza ge..
-hadi len siciyosunuz iste siciyosunuz!
gunler aylari, aylar yillari kovalar. otobus garajindaki son sarilisinizda, aglamamak icin yirtinirsiniz. ama o tutmaz gozyaslarini. otobus hareket ettigi an daha fazla dayanamazsiniz. esek kadar olmus olmaniz, erkek yada kadin olmaniz onemli degildir. hatta yaninizdaki adamin ne dusunecegide umurunuzda degildir. ilk telefon konusmanizda guclu olmanizi bilerek kelimeleri secerek konusursunuz. 1 yili geride birakmissinizdir, artik ne dayanacak mecaliniz nede yarinlara bakacak bir umut isiginiz kalmistir, yada sonmektedir artik o isik. size bir bebek gibi davranmasini, zorla yemek yedirmesini, gecenin bir yarisi uzerinizi ortmeye geldiginde yaptiginiz uyuyor numarasini ozlersiniz. guclu olmakta artik yetmemektedir. geceleri basinizi koydugunuz yastik, o hizla gecen gunlerin sahididir ve en iyi o anlar sizi. herseyi bir kenara itmek, ilk ulasim araciyla o cocuklugunuzun, gencliginizin gecip gittigi ama en cok annenizi animsatan o yolu bir gece vakti, sabahin ilk isiklarinda katetmek ve anneye kavusmak ozlemi icinizi yer. yer ama yapamazsiniz, aglayamazsinizda. icinize oturmustur, anne ozlemi ve daha ne kadar daha o buyulu varligi goremeyecek olmanizi bilememeniz icinizi kemirir. cikis yoktur, sabah tel acip sesini duymak istersiniz ama artik teldeki sesidi sizi doyurmaz. gidip varip yannina sarilmak, icinizi ceke ceke aglamak ve anne ben geldim demek istersiniz. istersiniz, ama yapamazsiniz.
bazen ilk duyuldugunda "vayy be" dedirttiren, yeri geldimi insani aglatmayi basarabilen, kalitesini 20 yildan sonra da icra edildiginde 2ye katlayan muziktir.
bob marley 1945 yilinda jamaicada dogdu. kendisi jamaicanin ilk uluslarasi reggae yildizidir.
marley 6 yasindayken ailesi ile beraber kingstonda siddeti ile unlu bir mahalleye yerlesti. sam cooke, curtis mayfield ve brooke bentondan etkilenen marley 60li yillarin basinda muzige basladi. neville livingston yani bunny wailer, peter mcintosh yani peter tosh ile calisan marley the wailersi 1964 yilinda kurdu. ilk singlelari seksen binden fazla satti.
1966da grup dagildiktan sonra marley delawarea gelerek annesi ile yasamaya basladi ve chrysler fabrikasinda calismaya basladi. daha sonra jamaicaya donup grubunu tekrar bir araya getirmeye calistiysada olmadi.
marley daha sonra johnny nash ile calismaya basladi. nashin o kendine has soul ve reggae tarzini kurmasina yardimci oldu. daha sonra nash ingilterede bir numarali olan singleini yapti, stir it up.
marley tekrar grubunu kurdu. island records ile anlasti. catch a fire 1973de oldukca ilgi gordu.
marley aralik 1976da konserine hazirlanirken kendisine acilan bir ates sonucunda kolundan uc kere vuruldu. daha sonra 18 ay kalacagi miamiye gitti.
1980deki dunya turunun sonuna dogru new yorktaki bir gosterinin ortasinda sahnede bayildi. kanseri, ki marley daha once oldugu ameliyat ile bundan kurtuldugunu saniyordu, iyice yayilmisti. 11 mayis 1981de hayatini miamide kaybetti. alti yil sonra, the wailersi tekrar kurmaya calisirken peter tosh evine yapilan silahli bir soygun sirasinda vahsice olduruldu.
marley henuz otuzalti yasindaydi. tosh henuz kirkiki yasindaydi.
marley 6 yasindayken ailesi ile beraber kingstonda siddeti ile unlu bir mahalleye yerlesti. sam cooke, curtis mayfield ve brooke bentondan etkilenen marley 60li yillarin basinda muzige basladi. neville livingston yani bunny wailer, peter mcintosh yani peter tosh ile calisan marley the wailersi 1964 yilinda kurdu. ilk singlelari seksen binden fazla satti.
1966da grup dagildiktan sonra marley delawarea gelerek annesi ile yasamaya basladi ve chrysler fabrikasinda calismaya basladi. daha sonra jamaicaya donup grubunu tekrar bir araya getirmeye calistiysada olmadi.
marley daha sonra johnny nash ile calismaya basladi. nashin o kendine has soul ve reggae tarzini kurmasina yardimci oldu. daha sonra nash ingilterede bir numarali olan singleini yapti, stir it up.
marley tekrar grubunu kurdu. island records ile anlasti. catch a fire 1973de oldukca ilgi gordu.
marley aralik 1976da konserine hazirlanirken kendisine acilan bir ates sonucunda kolundan uc kere vuruldu. daha sonra 18 ay kalacagi miamiye gitti.
1980deki dunya turunun sonuna dogru new yorktaki bir gosterinin ortasinda sahnede bayildi. kanseri, ki marley daha once oldugu ameliyat ile bundan kurtuldugunu saniyordu, iyice yayilmisti. 11 mayis 1981de hayatini miamide kaybetti. alti yil sonra, the wailersi tekrar kurmaya calisirken peter tosh evine yapilan silahli bir soygun sirasinda vahsice olduruldu.
marley henuz otuzalti yasindaydi. tosh henuz kirkiki yasindaydi.
hayatin en cetrefilli zamanidir. diplomani eline tutusturduklarinda, bir gunde artik essek kadar oldun denmistir.
sec bakalim :
askere mi gideceksin..
is mi bulacaksin..
peki nasil bir is olacak..
yoksa mastera baslayip hayati biraz daha mi erteleyeceksin
ya da "yeter ulen gelmeyin ustume mi" diyeceksin..
diyebilirsin ama artik bir karar vermelisin cunku essek kadar oldun..
sec bakalim :
askere mi gideceksin..
is mi bulacaksin..
peki nasil bir is olacak..
yoksa mastera baslayip hayati biraz daha mi erteleyeceksin
ya da "yeter ulen gelmeyin ustume mi" diyeceksin..
diyebilirsin ama artik bir karar vermelisin cunku essek kadar oldun..
sadece para icin degil, bir cikar icin bedenini, ruhunu veya karakterini satmaktir.
gunumuz de binlerce sekli gelistirilmis olan orospuluk, bir sanattir.herkez her konuda orospuluk yapabilir , belki de herkez bir seyin orospusudur !!!
gunumuz de binlerce sekli gelistirilmis olan orospuluk, bir sanattir.herkez her konuda orospuluk yapabilir , belki de herkez bir seyin orospusudur !!!
babam ve oglum da sadik ile cocukluk askinin hastane bahcesindeki diyaloglarinda gecen cumle. sorar kiza sadik beni affettin mi diye. kiz doner insan affetmez mi ya, der. onca aci, onca gozyasinin sonunda sevdigin insanla yine yan yana oturabilmeyi insan bu kadar sade nasil anlatabilir. daha sonra sorar sadik: duydum mehmetle evlenmissin? ayni ses tonu kizdan: insan evlenmez mi ya.. hayatin her buyuk asktan sonra da buruk da olsa devam edecegini insan bu kadar mi aci ama acitmadan anlatir. her sevilen bir turlu affedilir, ama insan en cok kendisini sever.
cevat capan siiri.
kavak yelleriyle donen degirmenlere
saldiran evde kalmis ugursuz uzmanlariyla
aglarini toplarken akademik agalar
kuramlarin kurumunu silerek
bir siirden demir alip acildigim
denizlerin dibinden
kac anlam baligi yakaladilar
diye meraktaydilar
bilimden bunalanlar
calistilar calistilar calistilar
kuramin kuranini yazdilar
disarda erguvanlar salkimlar
tekrarini ilan ederken sevdalarin
baktilar yasli gozlerle
yazdiklari metinlere
metinler cetindiler.
kavak yelleriyle donen degirmenlere
saldiran evde kalmis ugursuz uzmanlariyla
aglarini toplarken akademik agalar
kuramlarin kurumunu silerek
bir siirden demir alip acildigim
denizlerin dibinden
kac anlam baligi yakaladilar
diye meraktaydilar
bilimden bunalanlar
calistilar calistilar calistilar
kuramin kuranini yazdilar
disarda erguvanlar salkimlar
tekrarini ilan ederken sevdalarin
baktilar yasli gozlerle
yazdiklari metinlere
metinler cetindiler.
18 ocak 1933’te istanbul darica’da dogdu. 1953’te robert kolej’i bitirdi. ingiltere’de cambridge universitesi ingiliz edebiyati bolumunu 1956’da tamamladi. istanbul universitesi’nde 1968’de docent, 1975’te profesor oldu. cesitli universitelerde gorev yapti. 1981-1982’de amerika’da bulundu.
(bkz: anladim anlamini anlamin)
(bkz: bogaz a vuran golge)
(bkz: bukagi)
(bkz: kis bitti)
(bkz: nerede bizi seven kizlar)
(bkz: sakin gec kalma erken gel)
(bkz: siradan birgun)
(bkz: yalniz uyku)
(bkz: anladim anlamini anlamin)
(bkz: bogaz a vuran golge)
(bkz: bukagi)
(bkz: kis bitti)
(bkz: nerede bizi seven kizlar)
(bkz: sakin gec kalma erken gel)
(bkz: siradan birgun)
(bkz: yalniz uyku)
ozdemir asafin dunya kacti gozume adli ilk siir kitabindan cok guzel bir siir..
hepsinin gelmesini bekleme;
bir kisi gelmeyecek.
sen alismayasin diye,
korkmayasin diye,
dusunesin diye..
kendine yetmen icin..
herkesin kendinden kacacagi yerlerde
sen kacmayasin diye.
gelenler gitmeyecekmis gibi..
dogumlarda olumlerde
duyasin diye.
bildigini bildirmek icin
bilmemeyi ogrenmelisin.
tam kalasin diye.
hepsinin gelmesini bekleme,
sen var olasin diye.
bir kisi gelmeyecek,
sen, bir olasin diye.
hepsinin gelmesini bekleme;
bir kisi gelmeyecek.
sen alismayasin diye,
korkmayasin diye,
dusunesin diye..
kendine yetmen icin..
herkesin kendinden kacacagi yerlerde
sen kacmayasin diye.
gelenler gitmeyecekmis gibi..
dogumlarda olumlerde
duyasin diye.
bildigini bildirmek icin
bilmemeyi ogrenmelisin.
tam kalasin diye.
hepsinin gelmesini bekleme,
sen var olasin diye.
bir kisi gelmeyecek,
sen, bir olasin diye.
ozdemir asafin dunya kacti gozume adli siir kitabindan bir siiri:
sarki soyleyormusum
sokaklarda,
gormusler.
yere yere bakiyormusum
yururken,
duymuslar.
sonrasini kendileri uydurmuslar.
sarki soyleyormusum
sokaklarda,
gormusler.
yere yere bakiyormusum
yururken,
duymuslar.
sonrasini kendileri uydurmuslar.
soyledir;
benim soylemek istedigim gecelerde,
siz yoktunuz.
ozdemir asafin dunya kacti gozume adli siir kitabindan..
benim soylemek istedigim gecelerde,
siz yoktunuz.
ozdemir asafin dunya kacti gozume adli siir kitabindan..
ayrica ; guzel bir ozdemir asaf siiridir. dunya kacti gozumeden..
ben uc sey biliyorum;
dinlemekle dort kilana anlatacagim.
ben uc sey biliyorum;
dinlemekle dort kilana anlatacagim.
yurumek amaciyla ayagin ileri atilmasi durumu.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?