confessions

sepulturk

- Yazar -

  1. toplam entry 8064
  2. takipçi 1
  3. puan 100471

istanbul marriott hotel asia

sepulturk
içerenköy’de bulunan ve anadolu yakasının en muhteşem otelidir. yurt dışından gelip de işi anadolu yakasında olan iş adamlarının tercihidir. manzarası ise haldir. evet evet bildiğiniz böyle kabzımallar, sabahın 5’inde kornaya abanmaya başlayan kamyonlar filan muhteşem tek kelimeyle.

http://www.marriott.com/hotels/hotel-photos.mi?marshacode=istmc&pageid=hwhom

marriott

sepulturk
dünyanın en lüks otel zincirlerinden birisidir. istanbul’un anadolu yakasının en lüks oteli bu amcaların yaptığı oteldir, içerenköy’dedir bu otel.

http://www.marriott.com

ertuğrul özkök

sepulturk
öyle bir gaza gelmiştir ki ne ben anlatabilirim ne siz benim anlattıklarımdan bir şey anlarsınız. en iyisi buyrun okuyun da biraz siz de gülün eğlenin filan;


-------------------ahey hey hey------------------------
konu komşu, yakın uzak, dost düşman ilgili herkes önceki gece yapılan hava harekátını iyi değerlendirmeli.

"türkiye bir şey yapamaz" diyenler, bu küçük hesaplar üzerine derme çatma iskeleler kuran, o iskeleler üzerine megalo idealar inşa etmek isteyenlerin yanlış hesabı bağdat’a gitmeden kandil’den dönmüştür.

gece yarısı tebligatı alanlar, vakit geçirmeden hemen "u dönüşü" yapmalıdırlar.

herhalde şaşırmamışlardır.

o yanlış hesabın bağdat’a gitmeden döneceğini dosta düşmana aylardır anlatıp duruyorduk.

umarım bu mesaj, bölgenin bir süredir maskelenen bilançolarını yeniden doğruya çevirmiştir.

* * *

bu mesaj nedir, bir kere daha, açık, apaçık yazayım.

türkiye bu bölgenin en büyük gücüdür.

süper gücüdür.

bazıları, dışarıda güçlü bir lobisi yok, yaygaracı bir diasporası yok diye türkiye’ye karşı afra tafra atmaya başlamıştı.

türk hükümetinin barışçı arayışlarını, barış yollarını sonuna kadar tüketen eline silah almama politikasını; acz, çaresizlik, zafiyet zannetme gafletine düştü.

bu ülkenin en güçsüz döneminde kıbrıs’ta denizaşırı operasyon yapacak güce, cesarete ve dirayete sahip olduğunu unuttular.

bizlerin yazılarını, "savaş kışkırtıcısı" saldırgan bir azınlık hezeyanı olarak sunmaya kalktılar.

bu taraftakiler öyle dedi, sınırın ötesindekiler de buna inandı.

buyurun sonuç.

f-16’larımız kuzey irak semalarında, bir milletin kararını bombalarla, sortilerle verdi.

anlamayana bir kere daha verilecektir, kimsenin şüphesi olmasın.

* * *

bir kere daha yazalım, anlamayanların da kafasına dank etsin.

türkiye güçlü bir ülkedir.

bölgenin süper gücüdür.

türkiye, bölgede israil’den de büyük bir güçtür.

çünkü israil’den daha haklıdır.

türk iradesini temsil eden meclis’inin, silahlı kuvvetleri’nin kararlılığı ve caydırıcılığından kimsenin, ama kimsenin şüphesi olmamalıdır.

türkiye, pkk’nın kalleş baskınından itibaren tarihi bir milli siyaset uygulamıştır.

bu milli siyasetin sloganı şudur:

barışsa, sonuna kadar barış.

anlamayan, ikna olmayan varsa,

yani savaşsa sonuna kadar savaş...

hükümet ilgili ilgisiz herkese, bütün dünyaya anlattı.

pkk terörü ülkemizin bütünlüğüne ve milletimizin huzuruna kastetmektedir.

dolayısıyla ona yandaş olanlar, onu parayla, silahla, ekmekle, suyla besleyenler, sempati ile besleyenler, toprağını ona açanlar, önceki gece kuzey irak semalarından yükselen tarrakayı tarihlerinin görünen bir yerine, silinmez mürekkeple not etmelidirler.

etmelidirler ki, onlar unutsa bile, gelecek kuşaklar unutmasın...

* * *

bu siyasi kararı alan hükümetimiz,

bu kararı aynı kararlılıkla caydırıcılığa çeviren silahlı kuvvetlerimiz, bölgede bir kere daha tarihi yazmıştır.

sınırları çizmiştir.

artık kimse sınırlarını ve özellikle de haddini aşmamalıdır.

konu komşu, dost düşman, yakın uzak, akraba, elalem...

herkese duyurulur...

fazıl say

sepulturk
bu adamın son yorumlarıyla ilgili aklıma bazı şeyler takıldı. bu konuşmalarını da sözlüğe ilk taşıyan ve ilk eleştiren de benim onu da belirtmek isterim. fakat eleştirinin de bazı kıstasları vardır.

herkes "siktirsin gitsin mına kodugum. ya sev ya terk et." gibi saçma sapan eleştirilere kalkışmış bakıyorum da. yahu hiç kimse mi bu adamın dediklerine kulak vermez. bu adam neden böyle bir şey demiş, ne onu bunu deme noktasına getirmiş, kimse mi bi arayıp soruşturmaz.

onu bu sözleri söylemeye getiren en önemli olaylardan birisini aşağıda id’sini vereceğim entryde bulabilirsiniz. adam çıktı açık açık dedi ki "bu ülke karanlığa gidiyor, bu adamlar anasını ağlatıyorlar ülkenin. ülkemden kopma noktasına geldim" diyor da bütün suçlu kendisi oluyor, ona bunları düşündürenler, ülkesinin zaferleri için besteler yazmış bir sanatçıyı küstürenlerin hiçbir suçu olmuyor.

#728101

ama aslında haklısınız. fazıl say gibiler gitsin, tuncay özkan gibi postal siliciler çok güzel işler yaparlar bu ülkede.

ayrıca bu adamın beynine laf edenler ilk önce kendi beyinleriyle neler üretmişler onu bir irdelesinler. öyle kolay değil efendiler düşünen, çalışan, üreten beyine laf etmek.

edit: en sağlam kaynaktan aldığım haberlere göre şöyle de bir durum var bu adamla ilgili. şimdi bu insanı eleştiren ve ortada sanatçıyız diye gezen neredeyse bütün insanların çifte pasaportu varmış. fakat bu abimiz inatla sadece türk pasaportunu kullanıyormuş ve değiştirmeye de hiç niyeti yokmuş. hani ayda yılda bir yurtdışına giden insanların eleştirdiği, yılda ortalama 140 konser veren adam bu yurtdışında. üstelik düşünüldüğü gibi hiç de kolay geçmiyormuş vize alma işlemleri. yani şapkayı artık elinize mi alırsınız düşünürken naparsınız bilemiyorum.

recep tayyip erdoğan

sepulturk
kuyruk acısı olandır. bundan 3,5 sene önce istanbul’da devletin desteğiyle fazıl say, sivas katliamında hayatını kaybeden metin altıok için bir oratoryo düzenleyecekti. oratoryo boyunca katliamdan hiç bahsedilmeyip sadece sonunda 3 dakikalık kısa bir filmle bir şiir okunacaktı katliam için. ama ne oldu? konu önce istanbul kültür vakfı’nın canını sıktı ve konuyu dönemin kültür bakanı, şimdilerde kofti solcularında sempati duyduğu erkan mumcu’ya iletti. erkan mumcu işin içinden çıkamadı ve konu en sonunda recep tayyip erdoğan’ın kulağına gitti ve net bir çözüm buldu başbakan; "o film yayımlanmasın". neden acaba bu kadar kararlı olmasının sebebi insan düşünmeden edemiyor.

devletin desteğiyle devlete küfür edilirmiymiş. sen ilk önce devletinin ve yandaşlarının orada yaptıkları büyük hata ve caniliği eleştirmeyi öğren ve tepkini koy, ülkenin gerçek sanatçılarına sahip çık da ondan sonra zaten sanatçıların senin devletini öven neler yaparlar aklın almaz.

edit: fazıl say’ın da neden böyle bir çıkış yaptığını az çok anlamış bulunuyoruz.

beşiktaş taraftarı

sepulturk
o kadar muhteşem bir taraftar grubudur ki bu grup, insanların çocuklarıyla, bebekleriyle, aileleriyle bindikleri vapurda ana avrat küfür ede ede tezahurat yapmaktan hiç çekinmezler, kendilerini uyaran yaşlı başlı adamlara da azar çekmekten, tehdit etmekten hiç çekinmezler. ekstra olarak yasak olmasına rağmen vapurda biraları yudumlarlar ve kutularını boğaza atmaktan hiç çekinmezler.
50 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol