confessions

sepulturk

- Yazar -

  1. toplam entry 8064
  2. takipçi 1
  3. puan 100471

mirsad türkcan

sepulturk
euroleague’de gelmiş geçmiş en çok ribaund alan oyuncudur. 93 maçta 994 ribaund almıştır ve maç başına yaklaşık 11 ortalama eder bu. insanlık dışıdır avrupaya göre. ayrıca 6 ribaund daha çekerse bir sonraki roma maçında 1000 ribaunda ulaşacaktır.

edit:6 yetmez diyip 13 ribaund almıştır ve tarihe geçmiştir kendileri.

entry puanı

sepulturk
yazarlarımızın oylama yaparken ne kadar götünden oy salladıklarını göstermektedir bize. ilk ortaya çıktığında da en büyük muhalefet olmuşumdur bu uygulamaya. sonradan baktım berbat oy alanlara hep aynı kişiler. sonra sözlüğün geçen seneki çalkantısı geldi aklıma. bir kişinin 4 ayrı hesap alması filan. garip şeyler bunlar tabi. asıl garip olan bu garipliğin hala devam etmesi ya neyse.

hayalin için söyle

sepulturk
çok yararlı bir programdır ama kime yararlı olduğu muallaktır. orada oturup hayatlarında önlerine ilk bir fırsat gelen yarışmacıların özel hayatlarını "anlatacaksın lan" şeklinde zorla sorgulayanlaradır yararı.

hani birisi bir laf etmişti ya, "türk değilim o konuda içim rahat" şeklinde, bunları gördükçe "lan yoksa" demekten kendimi alamıyorum. bu nasıl bir insanlıktır insanın aklı hayali almıyor. sadece bir kez rastladım programa ama bu fikirler için yetti de arttı bile. karşısına hayatları boyunca ezilen insanları almış godamanlar sürüsü ezdikçe eziyor. farkında değiller ki onların da ezilme ihtimalleri var. düşündüm de bok var onların da ezilme ihtimalleri. bizde böyle bu işler hoşuna giden bir kitle olduğu sürece bunları daha bir allah’ın kulu durduramaz. bunlar da kendilerini kral sanmaya devam ederler. ne kralı imparator sanıyor amına koyim adam kendisini.

mantolama

sepulturk
kışın insana doğalgaz yaktırmayan yalıtım sistemidir. aha ocak oldu daha bir kere en düşü ayardan fazla açtırmışlığı yok bana kombiyi. ha bu sıcaklık yazın da ters teper ve yine ısıyı içeride tuttuğundan adamı pişirir ama kış geldi mi de sefasını sürersiniz.

overall

sepulturk
ankara’da gidilmemesi gereken binlerce mekandan sadece bir tanesidir. gidilebilecek mekanların azlığı karşısında bazen çaresiz kalıp buraya gitmeye yeltenenler ise hayatın acımasız gerçekleriyle daha genç yaşlarında karışlaşırlar.

claudia roth

sepulturk
hayatının ayarını bodrum’da yılbaşı gecesi eğlenirken bodrum otelciler ve turistik işletmeciler derneği eski başkanından yemiş hatundur.

abimiz teyzemizin yanına yaklaşmış ve "neden diyarbakır’da kutlamıyorsunuz yılbaşını" demiştir. olay üzerine mekandan ayrılmıştır hanfendi. evine gidip yorgan altında ağladığı söylenmektedir.

dtp, pkk ile bu kadar yakından ilgilenen bir kadının eta ile neden hiç muhatap olmadığı, muhatabı geçtim bir yorum bile yapmadığı ise merak konusudur.

hürriyet

sepulturk
ne yaptığını kendisinin de bilmediği, bir gün öyle bir gün böyle gazete. daha iki gün önce yaptıkları haberde, kartalkaya’da kayarken başka bir gençle çarpışan öğretim görevlisi bilge demirköz’ü sırf 30 kasım 2007 ısparta uçak kazasında hayatını kaybeden akademisyenlerle aynı konferansa katıldı diye komplo teorisine kurban gitti şeklinde tanıtmışlardı. kaldı ki hanımımız hayatını kaybetmedi, yoğun bakımdaydı.

fakat işin aslı daha sonradan ortaya çıktı. bilge demirköz ile çarpışan, yeditepe üniversitesi makine mühendisliği öğrencisi olan gencin babası "oğlum bu yalan haberlerden ötürü 3 gündür evde ağlıyor" şeklinde bir açıklama yapmış, gencin kendisi de "bilge hanım hastaneye gidene kadar yanında bekledim. daha sonra kaldığı otele gittim, adımı bıraktım" şeklinde açıklama yapmıştır.

peki hurriyet’in editoryal kadrosu ne yapmıştır. bu olayları hiç araştırmadan, olay daha sıcağı sıcağınayken işin kolayına kaçıp komplo teorisi üretmiştir. fakat bu ürettikleri komplo teorisi götlerinde patlayınca çark etmişlerdir ve sanki daha iki gün önce bu haberi yapanlar kendileri değilmiş gibi "kayak kazasını komplo teorisine dönüştürdüler" şeklinde bir takım haberler yazmıştır.

bir de bizim sözlük yönetimine laf edersiniz. peheeyyy.

ceo ile tartışmak

sepulturk
bir çok ceo’nun istediği bir durumdur. zira bir örgütün tartışarak, fikir alışverişiyle boyut atlayacağı aşikardır. örnek vermek gerekirse bizim köşedeki ref ref neden hala bakkaldır çünkü 12 yaşında çırağı yanlış bulduğu bir şeyi refik emmi’ye söylediği zaman sümsümüğü beynine yer. halbuki refik emmi ona kulak verse şimdi karşısında bulunan carrefour genel müdürlük binasının ihalesine girecektir.

şaka bir yana burada belirttiğim tartışma tabi ki şirketi vizyonunu genişletecek tartışmalardır. yoksa gidip ceo’ya içinde "satın almadaki necla benim ulan ona yan gözle bakma oyarım" cümlesi barındıran bir tartışma şekli ile gitmek yersizdir.

kdv

sepulturk
gidilen indirimin traş kaldığı vergi türüdür. zira dikkatli olanların yaklaşık 1-2 hafta önce indirime gidilcek ürünlerin zam yediğini görmesi çok zor olmayacaktır.

mad

sepulturk
çoktur muhabbetim vardır bu adamla. uzun süredir de tematik dendiğinde aklıma gelirdi hep bu adamın adı. meğer aslında ne cevher varmış da bize yeni yeni gösteriyormuş. son bir kaç haftadır okuduğum en güzel entrylerin altında hep imzası var. bir bakıyorum kahkahalar patlattığım entryde imzası var, bir bakıyorum "hay amına koyim lan ben böyle hayatın" dediğim entrynin altında arzı endam ediyor mad nicki.

ayrıca milletin arkasından bik bik ettiği bilgi sözlük nihat genç röportajının da altından gayet güzel kalkmıştır. çok merak ediyorum acaba sözlükten kaç kişiye desek böyle böyle bir durum var diye gidip yapardı o işi.

sözlükte kaldığı sürece sözlüğü ihya edecek adamlardan birisidir mad. ayrıca bu entry’i yazmamda çok sağlam galatasaraylı olmasının hiçbir etkisi yoktur. evet yoktur.
43 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol