sepulturk

"pek" yakında vizyonda olacak film.

bir de şöyle bir model vardır:

(bkz: pazar sabahı sevgilisine krep yapan erkek modeli)

novak djokovic’in 3-0 aldığı maçtır.

avustralya açık 2008’in erkekler yarı final maçı. eurosport ve sop://sop.rojadirecta.com:3912/6029 adresinden izlenebilir sopcast aracılığı ile.

ilk iki seti djokovic almıştır. özellikle ilk sette 5-3’ten geri gelip alması federer’i dağıtmıştır. izlemeyenin dövülmesi gerektiği muhteşem bir tenis maçıdır.

yaş olmuş 40. ne gerek var böyle şeylere. yok izledikçe ağlayası geliyor insanın. ne güzel bir abimizidin sen hagi.
http://tinyurl.com/365lc4

kulaklıklardan tam performans alınması için yapılması gereken işlemdir. kulaklık alındıktan sonra takriben 10 saat boyunca yüksek seste çalıştırılır. böylece bas ve ses seviyesinin ciddi biçimde daha leziz bir duruma geldiği görülür. ha bu dediğim olay kaliteli kulaklıklar için gereklidir. yoksa üzerinde sony yazan 5 liralık kulaklıklara bu işlemi yaparsanız patlar, cazırdar and the cuzurdar.

bir de şöyle bir şey var konuyla ilgili,

(bkz: her standart türk çok pis gaza gelir)

geçen gün kemal unakıtan tarafından gururu ayalar altına alınmış birey. mikrofonların açık olduğunu farketmeyen kemal abi, bir burokratın "yusuf bey güzel konuşuyor" gibi bir şeyler demesi üzerine "isterse konuşmasın" demiştir. ve bugün bu şahıs kemal abi ile güle oynaya bir toplantı yapmıştır. diyecek hiçbir şey yok. bir tarafta ne olursa olsun koca bir profesör diğer tarafta kemal abi.

(ara: gurur)
(ara: şeref)

15 sene olmuş aramızdan ayrıldığı. daha 10 yaşında bir çocuktum o zamanlar. herkesin gözleri yaşlıydı çevremdeki, her şeyde bir hüzün vardı. bir şeylerin ters gittiğini anlamıştım ama neyin ters gittiğini çok sonra anlamıştım. bana o ters giden şeyleri uğur mumcu öğretti yine. yıllar sonra onun yazılarını okudum, onun eserlerini aradım. sonra o’nu aradım bir yerlerde. "niye yok ki, olsa ne güzel olurdu" dedim. öldüğü için kızdım yiğidimize biraz. sanki biraz dikkatli olsa, çevresinin kendisine yaptığı uyarılara kulak assa, korusa kendisini ölmeyecekti.

şimdi yaşım 25. sebeplerini yeni yeni anlıyorum uğur mumcu’nun cesaretinin. ama hala seni anlayamayanlar var be yiğidim. senin yıllar önce görüp de ölmek uğruna insanları uyardığın şeyleri görmeyen, görmek istemeyen, görüp de sesini çıkarmayanlar var be. belki de iyi ki de bu şekilde öldün. eğer şimdi yaşıyor olsaydın kederden ölecektin. ama ölmeseydin be. yanımızda olsaydın. kol kola senle savaşsaydık. yanımıza ahmet taner kışlalıyı da alsaydık. aydınlık günlere ampul’un o sarı itici ışığıyla değil de senin bembeyaz ışığınla yol alsaydık.

türkiye’nin ilk carrefour’udur ve açıldığında en büyük alışveriş merkezi sıfatını kazanmıştır. sanıyorum hala en büyük otoparka sahip alışveriş merkezi burasıdır. ayrıca hala insanların yeni açılan bir ton alışveriş nerkezine tercih ettiği mekandır.

edit:kozyatağı carrefour olarak da bilinir.

tek kelimeyle rezalet bir alışveriş merkezi. ilk olarak bu noktaya böyle bir merkez kurulmasına izin veren belediye yetkililerini alınlarından öpüyorum. zira trafiğin anasını sikmektedir bu alış merkezi. sonra bu trafik sikme olayını çükleri olmadığı halde, iki adımlık yola tek başlarına arabalarıyla giden hatun kişileri alınlarından öpüyorum.

bu nasıl bir anlayıştır, bu nasıl bir belediyeciliktir anlamak mümkün değil. ulan bu alışmerkezinin kurulduğu nokta kadıköy’ü e5’e bağlayan yegane nokta. ne de güzel insanların giriş çıkışının anasını ağlattınız.

içi de bir gariptir. bir ton mağaza, bir ton anlamsız standlar filan. insanın başını döndürür. tek güzel yani en üst katındaki megavizyondur. dilediğiniz oyunu rahatça bulabilirsiniz burada.

eğer maksat alışveriş ise içerenköy carrefour çok daha mantıklı bir seçimdir.

çok sıcaktır. sışarısı soğuk diye içeriyi de dışarıda sanarlar ve abanırlar kalorifere. sonuçta hayvan gibi sıcak olur içerisi. götünüzden ter damlar, don da göte yapışır. öyle garip bir kombinasyon yaratır burası.

<bismillah>

yuce yaradan’a basimizda bulunanlardan oturu sukretmemiz gerektigini birkez daha yuzumuze vuran mevzu.

<sadak allahul azim>

silinen başlık: nasil bitecegi bilindigi halde baslanilan seyler

silinme sebebi: sonunu düşünen kahraman olamaz

silen: sepulturk

sadece kültigin tiplemesiyle bile çoğu insanın gönüllerinde sonsuza dek yer edinmiş eğlenceli insan. bir çok insanda da yıllarca stv’de çalışmasından dolayı antipati yaratmıştır. gerek yoktur böyle önyargılara.

çoğu erkek için 90 60 90’a göre tercih edilebilecek vücut ölçüleridir. ne kadar büyük meme o kadar ilgildir. şimdi çıkıp kimse bik bik etmesin. bunun gayet bilimsel bir açıklaması vardır. alay edilmeyecek bir hocadan dinlediğim kadarıyla bunun sebebi erkeklerin üreme içgüdüsüdür. meme ne kadar büyük olursa süt verme oranının da o kadar yüksek olacağını düşünür bir erkek ve bu sebepten tercihini büyük memeden kullanır. ha sadece büyük olması da yetmez memenin. görünümü de sağlıklı olmalıdır.

bir de şu var erkekler kendileri varken zannetmiyorum ki bu memeleri çocuklarına emdirsinler. anca kendileri emerler. böyle bu işler ne yazık ki.

iç yüzü şu şekilde olan olaydır;

ali kırca’nın iki sene önce çıkan seks skandalını hiçbir kanal yayınlamamıştı. sadece can tanrıyar sansürlü bir şekilde kendi programı olan pazar keyfinde ekranlara getirmişti. anlaşılan şamarcı ali bu duruma çok içerlemiş ve feci kin gütmüş can tanrıyar’a ve show tv’ye geçme şartı olarak da can tanrıyar’ın kanaldan kovulmasını sunmuş. kanalın bunu kabul ettiğini öğrenen can tanrıyar da gidip beyaz show da yapmıştır düğününü yani kanal d’de. demek ki neymiş;

(bkz: intikam soğuk yenen bir yemektir)

(bkz: michael jordan)

gebze harem arasında çalışan dolmuş şoförüdür. hatta para koyduğu o ortak konsolda master of puppets’ın nakaratı yazmaktadır. "hocam ne iş" diye sorduğumda "zamanında biz de çekrik bu meretten" cevabı vermişti. bundan 6 sene önceydi ve evet st anger’a o da sövmüştü.

işin en tuhaf yanlarından birisi de medyada bu yasağın hiçbir şekilde yer almamasıdır. e tabi reklam gelirleri kendilerine dönecek bu sayede. nesen konuşsunlar. ben hayatımda bu kadar kaypak insanlar görmedim arkadaş.