hissedileni yaşamaktır.
çok da öldürmemek gerek kendini
"Nedir; dedim bu yaşamak?
Bir düş, dedi; birkaç görüntü."
iç harç miktarı ile biber sayısı arasındaki orantıyı bir türlü tutturamadığım lezzet.
bu nedenle ya biber artar ya da harcı çok fazla kalır. teyze kızının tecrübelerine dayanarak verdiği bilgilere göre dolma biber sayısına göre bir yemek kaşığı pirinç kalmış aklımda. zaten her türlü bilgiyi yarım yamalak hatırlarım. belki de 2 yemek kaşığıydı. harç kalırsa yanına mutlaka yaprak sararım. bazen de artan harçtan çorba yaparım. bazen de çiğ çiğ yerim. oluyor işte bazen.
bu nedenle ya biber artar ya da harcı çok fazla kalır. teyze kızının tecrübelerine dayanarak verdiği bilgilere göre dolma biber sayısına göre bir yemek kaşığı pirinç kalmış aklımda. zaten her türlü bilgiyi yarım yamalak hatırlarım. belki de 2 yemek kaşığıydı. harç kalırsa yanına mutlaka yaprak sararım. bazen de artan harçtan çorba yaparım. bazen de çiğ çiğ yerim. oluyor işte bazen.
hayvanlarla fiziksel temas sağlayamayan bir insan olarak ben, bu başlığı görür görmez ya şimdi ya hiç dedim ve bir sürü dondurma kabına su ve ekmekli su yaptım. aşağıya indim. nasıl olsa yapan vardır mutlaka rahatlığındayım ama.
yoktu ya. koca caddede bir kap su bırakan olmamış. sonraa balkona çıkıp izledim. kedi görmedim ama köpeklerden içen oldu. gördüm. mutlu oldum çok.
hiç olmazsa vicdanınızı onurlandırın.
başkalarını beklemeyin.
yoktu ya. koca caddede bir kap su bırakan olmamış. sonraa balkona çıkıp izledim. kedi görmedim ama köpeklerden içen oldu. gördüm. mutlu oldum çok.
hiç olmazsa vicdanınızı onurlandırın.
başkalarını beklemeyin.
bir arkadaşımın davetiyle geldiğim sözlük. daha önce adını bile bilmiyordum. üzgünüm. sanıyorum çok meşakkatli yollardan geçmiş. vaktiyle oldukça kalabalık ve verimli bir sözlük olduğu çıkarımında bulundum. çünkü hangi başlığı açmak istesem çoğunlukla açılmış.
şu anda ise sayı olarak az ama çok güzel giriler girildiğini görüyorum. sözlük ciddi anlamda "hamdım, piştim, yandım" aşamalarını atlatmış sanki.
sonuç; elbet kendi fikrim ki bir yazar hariç kimseyi tanımıyorum üzerindeki ölü toprağı atabilecek kapasiteye sahip.
sonuç; ben burayı sevdim.
şu anda ise sayı olarak az ama çok güzel giriler girildiğini görüyorum. sözlük ciddi anlamda "hamdım, piştim, yandım" aşamalarını atlatmış sanki.
sonuç; elbet kendi fikrim ki bir yazar hariç kimseyi tanımıyorum üzerindeki ölü toprağı atabilecek kapasiteye sahip.
sonuç; ben burayı sevdim.
kabuslarımda bile görmediğim derecede korkunçlu eserler ortaya çıkarmış, fantastik, absürd bilim kurgu çizeri. o tuhaf yaratıkları, tuhaf olayları yaratabilmek her beynin harcı değildir. üstelik bunu ustaca çizimlere aktararak.
bir sanatçı ölmüşse gerçekten çok üzülmeli bir insan. çünkü kimse onun gibi, aynı şekilde üretemez. her sanatçı tektir bu dünyada ve kıymeti bilinmelidir.
umarım gittiği yer böylesine tuhaf ve korkunç değildir.
bir sanatçı ölmüşse gerçekten çok üzülmeli bir insan. çünkü kimse onun gibi, aynı şekilde üretemez. her sanatçı tektir bu dünyada ve kıymeti bilinmelidir.
umarım gittiği yer böylesine tuhaf ve korkunç değildir.
uzun zaman önce trt' de izlediğim bir film vardı. gece izlemiştim. o zaman beni çok etkilemişti.
(bkz: the diary of anne frank)
alman işgali altındaki bir yerde bir grup yahudi bir evin çatısına gizlenirler. oldukça sessiz ve adeta görünmez olmak zorundadırlar. 2 yıl kadar burada zorunlu olarak yaşamak zorunda kalan bu insanlar açlık, susuzluk, yakalanma korkusu ile yaşarken kendi aralarında da bir takım sıkıntılar yaşarlar.
(bkz: the diary of anne frank)
alman işgali altındaki bir yerde bir grup yahudi bir evin çatısına gizlenirler. oldukça sessiz ve adeta görünmez olmak zorundadırlar. 2 yıl kadar burada zorunlu olarak yaşamak zorunda kalan bu insanlar açlık, susuzluk, yakalanma korkusu ile yaşarken kendi aralarında da bir takım sıkıntılar yaşarlar.
silah icat oldu mertlik bozuldu.
barutun icadı.
sanki burdan başlıyor her şey.
barutun icadı.
sanki burdan başlıyor her şey.
izin verirseniz uzaklaşmak, gitmek istiyorum anlamında kullanılan cümle." ben kaçtım" demek. ama kırmadan.
ben çocukken misafirlikte isek annemler derdi bize müsaade diye. hemen anlardım ki kalkıyoruz. ve hızla kapıya koşar beklerdim beklerdim. çünküü bir türlü çıkmazdı o müsaade ev sahibi tarafından. ya birer kahve içilir, ya meyve yenir filan. uzardı da uzardı.
ben çocukken misafirlikte isek annemler derdi bize müsaade diye. hemen anlardım ki kalkıyoruz. ve hızla kapıya koşar beklerdim beklerdim. çünküü bir türlü çıkmazdı o müsaade ev sahibi tarafından. ya birer kahve içilir, ya meyve yenir filan. uzardı da uzardı.
kimseye söylenmemesi, gizli tutulması gerekenler, giz.
bir arkadaşım bana çok önemli bir sırrını söyledi." bunu bir tek sana anlattım, lütfen kimseye bir şey söyleme" dedi. bu aslında beni rahatsız etti. aldım omuzlarıma bir yük. düşünüp duruyorum geceleri. empati yapmaya çalışıyorum. neyse bir gün bir başka arkadaşla dertleşirken o arkadaşın sırrını söyleyiverdi bana. ben bilmiyormuş gibi davrandım.
iyi de "iki kişinin bildiği sır değildir" cümlesine ihanet eden sırrı verense balık baştan kokmuş. neler oluyor bu dünyada deme de dur.
bir arkadaşım bana çok önemli bir sırrını söyledi." bunu bir tek sana anlattım, lütfen kimseye bir şey söyleme" dedi. bu aslında beni rahatsız etti. aldım omuzlarıma bir yük. düşünüp duruyorum geceleri. empati yapmaya çalışıyorum. neyse bir gün bir başka arkadaşla dertleşirken o arkadaşın sırrını söyleyiverdi bana. ben bilmiyormuş gibi davrandım.
iyi de "iki kişinin bildiği sır değildir" cümlesine ihanet eden sırrı verense balık baştan kokmuş. neler oluyor bu dünyada deme de dur.
bu ülke için henüz böyle bir bilgi gelmedi.
ciddi anlamda düşündüm de gerçekten böyle bir şeye şahit olmadım. tüm gazeteleri de okudum. gün içinde de oldukça dikkatli bir şekilde haberleri takip ettim. bizi birkaç dakikalık veya bir kaç kişilik güzellikler kesmez artık.
ciddi anlamda düşündüm de gerçekten böyle bir şeye şahit olmadım. tüm gazeteleri de okudum. gün içinde de oldukça dikkatli bir şekilde haberleri takip ettim. bizi birkaç dakikalık veya bir kaç kişilik güzellikler kesmez artık.
menemenli, patates kızartmalı, peynirli zeytinli sofraya tüm aile bireylerinin katılmasıyla neşesini bulacak kahvaltıdır. diğer türlüsü geçiştirmelik yapılan kahvaltıdır. ve maalesef çoğunlukla böyledir.
moral bozucu bir durumdur.
daha doğrusu annemin moralini bozuyor. ne zaman camiye bir cenaze gelse ve annem de bizdeyse eğer kadın o gün bütün gün hasta. izleme desem de "bi duacık etmeden olmaz" deyip sonuna kadar izliyor her şeyi. sonra artık neler düşünüyorsa bir hafta hasta yatıyor.
daha doğrusu annemin moralini bozuyor. ne zaman camiye bir cenaze gelse ve annem de bizdeyse eğer kadın o gün bütün gün hasta. izleme desem de "bi duacık etmeden olmaz" deyip sonuna kadar izliyor her şeyi. sonra artık neler düşünüyorsa bir hafta hasta yatıyor.
izmir sarmaşığı olarak da bilinen mis kokulu ve çiçekleri orkideyle yarışacak güzellikte olan bir bitki.
sabır, sıcaklık ve emek ister.
sevdiklerimiz selluka gibi sarılsın hep bize. bu da böyle bir dileğimdir.
sabır, sıcaklık ve emek ister.
sevdiklerimiz selluka gibi sarılsın hep bize. bu da böyle bir dileğimdir.
yıllar sonra bir dut ağacına çıkmayı denedim. duvar vardı. önce oraya çıkarım dedim. çıkamadım. tamammm, ağaca da çıkamadım.
mutluluk neresinde derseniz çok özlemişim çocukluğumu. sanki bir zamanlar en tepesindeki dallarına hızla tırmanan o küçük kızı gördüm. hala oradaydı. işte buna sevindim.
anılarımız bize ne çok şey katıyor hatırladıkça . bunu hatırlattı bana bir kere daha o dut ağacı. o gün nasıl sakindim bir bilseniz.
mutluluk neresinde derseniz çok özlemişim çocukluğumu. sanki bir zamanlar en tepesindeki dallarına hızla tırmanan o küçük kızı gördüm. hala oradaydı. işte buna sevindim.
anılarımız bize ne çok şey katıyor hatırladıkça . bunu hatırlattı bana bir kere daha o dut ağacı. o gün nasıl sakindim bir bilseniz.
artık ayakkabıya sığmayan şişmiş ayaklarla, zamanla yarışan insanları izlemek, onların koşuşturmalarını gözlemlemek, sakince sigara içtiğinizi düşünürken aslında o çerçevenin içinde kendinizin de olduğunuzu anlamak.
burada ne işim var kısmına geçmek istemiyorum...
burada ne işim var kısmına geçmek istemiyorum...
hiç zarar vermem ama asla yaklaşamayacağım bir hayvan. elimde ve bilincimde değil. gayret ettim. olmadı.
"ve nihayet ikimiz
kaçtığımız aşkların toplamıyız"
Selim temo
kaçtığımız aşkların toplamıyız"
Selim temo
insanın içinde bir çocuk var. bunu hep gizliyor sanırım. işte o çocuğa ne kadar çok ihtiyaç ve özlem duyuyorsanız o kadar büyümüşsünüz demektir.
aslında üzerinde düşünülmesi gereken bir konu.
şöyle ki insanın aklına acayip fikirler, dizeler, icatlar, hikayeler vb. geliyor. sorunlar için çözümler üretmeye başlıyorsun. kalkıp ben bunu not edeyim diyorsun ama uyku bastırmış izin vermiyor. zaten sen de hatırlarım ki ben bunu diyorsun. sabah kalktığında da hiç bir şey hatırlamıyorsun. sanıyorum bu evre tam uyku ile uyanık olma durumu arasındaki en yakın yer.
ama ben hep bunlara bir yerden büyük ikramiye bana çıksa neler yaparımla başlıyorum.
şöyle ki insanın aklına acayip fikirler, dizeler, icatlar, hikayeler vb. geliyor. sorunlar için çözümler üretmeye başlıyorsun. kalkıp ben bunu not edeyim diyorsun ama uyku bastırmış izin vermiyor. zaten sen de hatırlarım ki ben bunu diyorsun. sabah kalktığında da hiç bir şey hatırlamıyorsun. sanıyorum bu evre tam uyku ile uyanık olma durumu arasındaki en yakın yer.
ama ben hep bunlara bir yerden büyük ikramiye bana çıksa neler yaparımla başlıyorum.
Her hangi bir iletişimi veya durumu uzatmadan bitirme yöntemi olarak kullanılan cümle. Bir nevi trip cümlesi.
Geçen bir mağazaya girdim. Satış elemanı yanıma geldi. Ne istediğimi anlattım. Açtı, çıkardı, etti. "Sarı renk istediğimi söylemiştim, ben bir dolaşayım yine uğrarım belki" dedim. Tabii kırılmasın diye. Hızla ve deli hareketlerle açtıklarını paketlemeye başlayıp "siz bilirsiniz" dedi bana. Sinirli bir vurguydu sanki. Ya da bana öyle geldi.
Geçen bir mağazaya girdim. Satış elemanı yanıma geldi. Ne istediğimi anlattım. Açtı, çıkardı, etti. "Sarı renk istediğimi söylemiştim, ben bir dolaşayım yine uğrarım belki" dedim. Tabii kırılmasın diye. Hızla ve deli hareketlerle açtıklarını paketlemeye başlayıp "siz bilirsiniz" dedi bana. Sinirli bir vurguydu sanki. Ya da bana öyle geldi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?