confessions

schenardi

- Yazar -

  1. toplam entry 948
  2. takipçi 1
  3. puan 56824

can arat

schenardi
bir önceki sezon kiralık olarak oynadığı sivasspor un süper lige çıkmasında büyük pay sahibi stoper. fakat geçen senenin taamını kadrodışında geçirmiş, kendisini yalnızca gol sevinçlerine kulübeden katılımıyla gösterebilmiştir.

aykut kocaman

schenardi
trabzon da trabzonspor u mağlup edip şampiyonluğu getiren golü attıktan sonra "şu anda rakip arkadaşlarımın içinde olduğu psikolojiyi anlayabildğim için sevinemiyorum" demecinin ardından bu empatik ve centilmen yaklaşımının ödülü olarak takımının şampiyonluğunun ardından fenerbahçeden uzaklaştırılmıştır. o da kocaman bir adam olarak istanbulspora geçmiş; burda türkiye liglerindeki gol sayısını 200’e tamamladıktan sonra aktif futbolu bırakıp takımının teknik direktörlüğüne geçmiş; bu dönemde takımın yaşadığı birçok zorluğa karşın uzun süre boyunca istanbulspor’u birinci ligde tutmayı başarmıştır. kendine özgü bir kişi olup; teknik adam olarak başarısı onun kişiliğini ve felsefik yaklaşımını kabul edecek bir camiada çalışması onun başarısı için elzemdir. bu sebeple de malatyaspor da ancka yarım sezon çalışabilmiştir ve yine aynı sebeple bence bir anadolu takımında kendi vahasını oluşturup orada kalmalı; bir "büyük" takımın başına geçip orada kendi karizmasını ziyan etmemelidir... futbolculuğuna ilişkin olarak göze çarpan en büyük özelliği jimnastik geçmişinin etkisiyle ceza sahası içinde kıvrak hareketlerde bulunması ve kaleciyle karşı karşıya pozisyonlarda devamlı surette aşırtma vuruş denemesidir. teknik adam olaraksa kendisi bir forvet oyuncusu olmasına rağmen defansa ve özellikle ortasahanın kalabalık tutulmasına; dolayısıyla atak organizasyonu bakımındansa kontraatağa dayalı bir anlayışa sahiptir.

erol bulut

schenardi
fenerbahçe nin 1995-96 sezonunda şampiyon olmasını sağlayan golün ortasını yapan oyuncudur. sözkonusu gol, aykut kocamanın trabzonspora atıp takımı 2-1 öne geçiren goldür. ancak bu erol bulut kişisinin fenerbahçeliler tarafından tek müspet hareketi bundan ibarettir. ayrıca adı geçen kişi, fenerbahçeliler tarafından saç modelinden hareketle ayşegül olarak adlandırılmıştır...

kibir en sevdigim günahtir

schenardi
bu cümle "güya" şeytanın yolundan kendini alıkoymuş ve kendi yolunu çizmiş avukattan bu çizdiği yola ilişkin olaran röportaj-yazı dizisi vs. yapma sözü alan muhabir tarafından söylenir ve bir anda muhabir, şeytana dönüşüverir ve film paint it black eşliğinde sona erer... yani aslında şeytan her zaman yanıbaşımızdadır; insanoğlunda kibir olduğu sürece de şeytan insanı istediği gibi yönlendirebilecektir; bu yüzden de şeytan kibiri sevmektedir... her nedense hollywood un günah temalı filmleri pek bir güzel olabilmektedir. mesela (bkz: seven)

anlasana

schenardi
haluk levent in mektup albümünde yer alan bir parçasıdır aynı zamanda. nakarat kısmının vokalinde yer alan kişi de şebnem ferah dır. son derece güzel akustik bir parça olup bu şarkıdaki her gitar tınısında benim nedense içimde bir ağlama hissi uyanmaktadır...

kendimi esir aldim
çalmadi yine telefonlar
alisirim sanmistim
yüregimde sancim var
gel etme nazli günes
sensin gönlüme es
beni biraz anlasana

ölürüm askina yar
ölürüm diyar diyar
beni biraz anlasana
ooo saril bana
beni biraz anlasana...

hiç kimseye eh işte oyu vermeyen bilgiç

schenardi
eh işte oyu kullanmama nedeni, hayatında grilere yer vermemesi değil grilere puan kazandırılmaması gerektiğini düşünmesi olan bilgiç modelidir. çünkü eh işte esas olarak ne iyi ne kötüdür, dolayısıyla eh işte diye düşünülen bir entry nin karşılığı da 0 puandır; yani oy verilmemesidir. ancak her ne akla hizmetse puanlama sisteminde muhteşem +2 berbat ise -2 puanken eh işte diye bir entry ooylandığında ona "1 puan" kazandırılmaktadır. bu durumda da bir entry hakkında eh işte oyu vermeyen bilgiç tarafından çoğunlukla eh işte diye düşünülmekte, ancak eh işte oyu verilmemektedir...

ne bileyim ben

schenardi
bir zamanlar fırtınalar estirirdim
eskisi gibi değilim şimdi değiştim
kumarım yoktur kavga etmem
her gece barlara gitmem
ne bileyim ben, ah ne bileyim ben

bir kuş kanatlanır şu gönlümden
çırpınır çırpınır da uçamaz
gene bir davet çıkarsa senden
dönerim bilirsin aşığım
aşıklar kaçamaz
aşıklar kaçamaz

insan olmak yetmez yetmiyor zaten
süpermen süpermen olmak lazım bazen
nasıl da yeniden aşık oldum ben
bu sevda bambaşka avare eden
ne bileyim ben

şimdi benim adım ne olur ne olmaz
bu işler artık bana inan ki koymaz
kiminde az muhabbet kiminde naz
sende ne var bende biraz
ne bileyim ben, ah ne bileyim ben

insan olmak yetmez yetmiyor zaten
süpermen süpermen olmak lazım bazen
nasıl da yeniden aşık oldum ben
bu sevda bambaşka avare eden
ne bileyim ben

bir zamanlar fırtınalar estirirdim
eskisi gibi değilim şimdi değiştim
kumarım yoktur kavga etmem
her gece barlara gitmem
ne bileyim ben, ah ne bileyim ben...

ne bileyim ben

schenardi
mfö nün yıllar sonra agu albümünde seslendirdikleri üstün sözlere sahip şarkı...
"bir zamanlar fırtınalar estirirdim" diye başlayıp da nakaratı "insan olmak yetmez yetmiyor zaten süpermen süpermen olmak lazım bazen" olan bir şarkı sözü öbeğini nitelendirmek için üstünden daha münasip bir kelime bulamadım doğrusu...

xerxes

schenardi
bilgi sözlük atmosferine girmiş olmam sebebiyle tanışma imkanını bulduğum has delikanlı. sözkonusu kişinin en depresif zamanımda bolca ruhunu dalartmış olmama rağmen bana hiç sitem etmemesinden ötürü kendisine müteşekkirim. ha bu entry i ona teşekkür etmek için mi yazdım? hayır, kendisi her nedense devamlı surette "lan bi sne yazmadın entry min altına bi yazı yazsana" deyip durduğu için ve ben de yazacak başka bir şey bulamadığım için teşekkürümü umumi ortama taşıyayım dedim hepsi bu... ankara dolaylarına yolum düştüğünde artık boş boş dolaşmak yerine "ben ankara ya geldim birader" diyebileceğim bir sıkı arkadaş sahibi olmak içimi ferahlatıyor doğrusu...

nunchaku

schenardi
ninja kablumbağalar dan michelangelo nun elindeki aletin adı. fakat nedense ben bu aleti bugüne kadar mançıka ya da mınçıka diye bilirdim. ne zaman ki aramaya inandım bkz verecem yanlış bir yere vermeyeyim diye bir aratayım dedim, o zaman anladım ki mançıka diye bir şey yokmuş; benim serseri kitlem kendi jargonuna bunu o şekilde geçirmiş. kavga esnasında kullanıldığında karşı taraf üzerinde ne derece etkili bir alet olabilmektedir bunu bilemem ama akrobatik hareketler gerçekleştirmek adına güzel bir aksesuar olabilmekte doğrusu bu alet elbette ki şov yapacam ben deyip de kafayı gözü dağıtmamak şartıyla...

kalbimi kira kira

schenardi
muazzez ersoyun nostalji patlaması yaptığı dönemde onu önplana çıkaran başlıca türk sanat müziği eseri. hatta adı geçen kişi, bu isimde tgrtde bir dizide de oynamıştır.

senden bana ne kaldı
bir hatıradan başka
bir daha geri dönmem
yalan kattığın aşka
kalbimi kıra kıra
bıraktın bir hatıra
günahını yalancı
dudaklarında ara

gözyaşların boşuna
düşmem artık peşine
yansın yüreğin yansın
şimdi de bende sıra
kalbimi kıra kıra
bıraktın bir hatıra
günahını yalancı
dudaklarında ara...

26 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol