system of a down grubunun en sağlam parçalarından birisi. sözleri çok saçma ve cok hizli söylüyor domalyan amcamız. du hast şarkısında belirttigim gibi alkolluyken araba kullanırken dinlenmemesi gereken şarkılardan biridir. hız limitlerini zorlattigini çok rahatlıkla söyleyebilirim. ama dinleyin güzel şarkıdir.
pokémon yüzünden balkondan düşen çocuğu animsadim bir an. şimdi camera da dahil oldu. artık millete pokémon avliyordum yalanları havalarda uçuşur. ben oynamam ama koca koca adamlar sokakta pokémon avlayacaklar ona şaşırıyorum.
tüm herkes bayramlasirken evde oturmaktir. çıkayım avm ye ya da başka bir yere gideyim diyorum. canım istemiyor.evde iki gündür sanırım rahat 30 dan fazla film izlemisimdir. insanın bayrama yalnız girmesi ne kadar kötü birsey.
uzun süredir olmadığım sözlükte çok şey değişmiş. öncelikle neden atıldığını hala anlayamadıgim yazardir. küfür falan deniyor ama burdan benimde sormak istediğim birsey var.
kusura bakmayın ama xhamsterda porno seyredip buraya gelip entry giren meme denince aklı uçup methiyeler düzen bir iki tane yazar var. onlar ne olacak? sadece anlayamadıgim neden ucuruldugudur.
kusura bakmayın ama xhamsterda porno seyredip buraya gelip entry giren meme denince aklı uçup methiyeler düzen bir iki tane yazar var. onlar ne olacak? sadece anlayamadıgim neden ucuruldugudur.
şu an listede tek olduğumu gördüğüm hede. hayirlara vesile olur inşallah ;)))
sakın ingilizce bilmeyen kişiler orada cümle çevirisi yapmasın. rezalet otesidir. gidin dil öğrenin. yoksa google, translate konusunda sorunlu.
adamın adı fatih tekel. sanem moda adında bir işletmesi var. telefon numaraları şu an facebook ve twitter da cirit atıyor. adamın savunması karma küfür etti demiş. ama görüntülerde çocuk sadece sigara içiyor. bildiğin kendi yavsakligini örtbas etmeye çalışan bir ruh hastası var karşımızda. inşallah adalet tarafından hakettiği cezayı çeker.
herhangi bir yere zaten ait değiliz ki kendimizi bir yere adapte edebilelim. o içindeki hassasiyetin seni götürmek ya da var oldurmak istediği yerdesiniz sadece.
gayet olmasi 5 yıldır beklenen bir olaydı. ab ekonomisinin ingiltereye ağır yükler getirdiği gerçeğini herkes görüyordu ingiltere'deki. pound kurunun euro karşısında değer kaybetmeside cabasiydi. hiç şaşırmadım.
planladığın işlerin plana bağlı kalmadan başına buyruk ilerliyor olması. madem uymayacaktı neden bize plan yaptırdı?
benden uzak durmasını dilediğim griptir. hiç çekemeyeceğim.
hiç şaşırmadığım üzere 29 sevgilili xhamstercı arkadaşın açtığı başlık. şu bahar bir an önce yaza dönsün artık. yoksa bu arkadaş sözlük etkinliklerinde threesome ayağına gözü dönüp kızlı erkekli dalacak. hatta metro turizmde çalışan şu malum muavinle genetiğinin tuttuğunu falan düşünmeye başlıyorum.
unutmadan: threesome nasıl yazılıyordu lan diye düşünmüş işin içinden çıkamayınca da bildiğin 3 yazmış adam:))
(bkz: beyin bedava)
unutmadan: threesome nasıl yazılıyordu lan diye düşünmüş işin içinden çıkamayınca da bildiğin 3 yazmış adam:))
(bkz: beyin bedava)
emprenye, ahşabın bünyesine farklı yöntemlerle çeşitli kimyasal maddeleri emdirme işlemidir.
bu işlemle ahşabı mantar, böcek, kurtçuk gibi zararlılardan koruyarak ahşabın hizmet ömrünü artırma amaçlanmaktadır. işlem, ahşabın türü, kullanılacağı ortam ve beklenen hizmet ömrüne bağlı olarak değişmektedir. ayrıca önemli bir konu da ahşabın toprakla temas edip etmemesidir.
emprenyeli ürünlerin başlangıçta yeşil bir görüntüsü vardır; bu zamanla doğal bir bal kahverengisine dönüşür. uzun bir süre güneşe maruz kaldıktan sonra ise hoş bir gri renk alır. emprenyeli ürünler örtücü veya şeffaf ürünler ile boyanabilir.
hava koşullarından korunmayı arttırmak için yüzeye hava koşullarına dayanıklı bir ürün uygulanabilir. açık havaya maruz kalan herhangi bir ahşap, önkorumalı olsa bile hava koşullarından korunmalıdır. kaliteli bir su itici veya yarı-şeffaf boya uygulaması çok faydalı olacaktır.
avrupa ve amerika birleşik devletleri'nde çeşitli hammaddelerin kullanımına dair meydana gelen değişiklikler ve bunlara bağlı değişen standartlar doğrultusunda ahşap koruma endüstrisi için ileri teknoloji hammaddeler kullanılarak geliştirilen yeni nesil emprenye maddeleri yaygın olarak kullanılmaya başlamıştır.
bu işlemle ahşabı mantar, böcek, kurtçuk gibi zararlılardan koruyarak ahşabın hizmet ömrünü artırma amaçlanmaktadır. işlem, ahşabın türü, kullanılacağı ortam ve beklenen hizmet ömrüne bağlı olarak değişmektedir. ayrıca önemli bir konu da ahşabın toprakla temas edip etmemesidir.
emprenyeli ürünlerin başlangıçta yeşil bir görüntüsü vardır; bu zamanla doğal bir bal kahverengisine dönüşür. uzun bir süre güneşe maruz kaldıktan sonra ise hoş bir gri renk alır. emprenyeli ürünler örtücü veya şeffaf ürünler ile boyanabilir.
hava koşullarından korunmayı arttırmak için yüzeye hava koşullarına dayanıklı bir ürün uygulanabilir. açık havaya maruz kalan herhangi bir ahşap, önkorumalı olsa bile hava koşullarından korunmalıdır. kaliteli bir su itici veya yarı-şeffaf boya uygulaması çok faydalı olacaktır.
avrupa ve amerika birleşik devletleri'nde çeşitli hammaddelerin kullanımına dair meydana gelen değişiklikler ve bunlara bağlı değişen standartlar doğrultusunda ahşap koruma endüstrisi için ileri teknoloji hammaddeler kullanılarak geliştirilen yeni nesil emprenye maddeleri yaygın olarak kullanılmaya başlamıştır.
antik mimari de müzik odası olarak kullanılan bir mekandır. hellenistik çağda ortaya çıkan bu yapıların genelde üstleri örtülüdür ve ufak bir amfiteatr şeklindedirler. bazı zamanlarda müzik dinletisinin yanı sıra resmi toplantılar için de kullanılırlardı. bu yapıların bir diğer adı da odeum`dur.
revak, sırtı bağlı bulunduğu binaya dayalı, ön cephesi açık, üstü örtülü ve örtüsü sütunlarla ya da payelerle taşınan mekana verilen ad. güneşten ya da yağmurdan korunma amaçlı işlevsel revaklara sundurma adı verilir.
antik yunan ve roma kentlerinde kamu binalarına ve tapınaklara girişte sıklıkla rastlanan revaklar, doğu roma imparatorluğu ile kültürel ilişki sonucu arap-fars kültürüne oradan da selçuklu devleti döneminde türk mimarisine geçen ve anadolu beylikleri döneminde giderek yaygınlaşan bir mimari öge olmuştur.
türk mimarisinde revaklar cami girişlerinde estetik amaçlı kullanılırken, caminin kalabalıktan taştığı zamanlarda namaz kılanların yağmurdan, kardan ya da güneşten korunmasını da temin eder. kâbe'de görülebilecek revaklar osmanlı padişahı ıı. selim zamanında yapılmış, planlarını mimar sinan hazırlamıştır.
antik yunan ve roma kentlerinde kamu binalarına ve tapınaklara girişte sıklıkla rastlanan revaklar, doğu roma imparatorluğu ile kültürel ilişki sonucu arap-fars kültürüne oradan da selçuklu devleti döneminde türk mimarisine geçen ve anadolu beylikleri döneminde giderek yaygınlaşan bir mimari öge olmuştur.
türk mimarisinde revaklar cami girişlerinde estetik amaçlı kullanılırken, caminin kalabalıktan taştığı zamanlarda namaz kılanların yağmurdan, kardan ya da güneşten korunmasını da temin eder. kâbe'de görülebilecek revaklar osmanlı padişahı ıı. selim zamanında yapılmış, planlarını mimar sinan hazırlamıştır.
pandantif, yapı mimarisinde kullanılan özel bir inşaat tekniği olup kare şekilli bir oda boşluğu üzerine bâzı daire şekilli bir kubbe veya bâzı dikdörtgen şekilli bir oda boşluğu üzerine elips şekilli bir kubbe inşa etmek için kullanılır. pandantifler kesilmiş olan bir küresel şeklin bir üçgensel kısmından olmakta, alt taraflarında sanki tek bir isnat noktasına inmekte, üstü ise kubbenin dairesel veya eliptik bazının yerleştirilmesi için genişlemekte ve dörtte bir bir daire parçası veya elips parçası şeklinde olmaktadır.
genelikle tuğladan veya taştan yapılan pandantifler kubbenin ağırlığını taşımakta ve bu ağırlığı dört kenara konsantre ederek bu kenarlarda bulunan mimarı payeler tarafından bu ağırlığın taşınmasını sağlamaktadırlar.
pandantiflerin uygulanması 6. yüzyılda bizans imparatorluğu döneminde doğu hristiyan sonradan doğu ortodoks kilisesi patriklik ana tapınağı olan ayasofya'da zirvesine erişmiştir. ayasofya'nın pandantifler kullanılarak yapılan kubbesinin çapı o zaman dünyasının en büyüğü olup yüzyıllarca hiçbir dünya binası tarafından erişilememiştir.
genelikle tuğladan veya taştan yapılan pandantifler kubbenin ağırlığını taşımakta ve bu ağırlığı dört kenara konsantre ederek bu kenarlarda bulunan mimarı payeler tarafından bu ağırlığın taşınmasını sağlamaktadırlar.
pandantiflerin uygulanması 6. yüzyılda bizans imparatorluğu döneminde doğu hristiyan sonradan doğu ortodoks kilisesi patriklik ana tapınağı olan ayasofya'da zirvesine erişmiştir. ayasofya'nın pandantifler kullanılarak yapılan kubbesinin çapı o zaman dünyasının en büyüğü olup yüzyıllarca hiçbir dünya binası tarafından erişilememiştir.
bina yapımında uygulanan bir yapı tekniği'nin mimarlık literatüründeki adıdır. ahşap üzerine 1-2cm aralıklarla yatay olarak çakılan çıtaların üstüne sıva vurulması şeklinde yapılır. ahşap karkas yapılarda duvar yüzeylerinin sıva ile kaplanabilmesi için boşlukların tuğla, kerpiç vs malzemelerle doldurulması ya da sıva taşıyıcı ahşap çıtaların çakılması gerekir. sıva harcının bu çıtaların arasına girip yüzeye tutunması ile yapılan sıva tekniği "bağdadi sıva"dır. bugün ise; bağdadi usulünde yapılar yapılmakta fakat daha çok tel ile yapılmış kafes örgüler kullanılmaktadır. çıtaların yerini, tel kafes örgüler ve kontrplaklar almıştır.
osmanlı hanedanı soyundan geldiğini yeni öğrendiğim ntv spor sunucularından birisidir.
algoritma, belli bir problemi çözmek veya belirli bir amaca ulaşmak için tasarlanan yol. matematikte ve bilgisayar biliminde bir işi yapmak için tanımlanan, bir başlangıç durumundan başladığında, açıkça belirlenmiş bir son durumunda sonlanan, sonlu işlemler kümesidir. genellikle bilgisayar programlamada kullanılır ve tüm programlama dillerinin temeli algoritmaya dayanır. aynı zamanda algoritma tek bir problemi çözecek davranışın, temel işleri yapan komutların veya deyimlerin adım adım ortaya konulmasıdır ve bu adımların sıralamasına dikkat edilmelidir. bir problem çözülürken algoritmik ve sezgisel (herustic) olmak üzere iki yaklaşım vardır. algoritmik yaklaşımda da çözüm için olası yöntemlerden en uygun olan seçilir ve yapılması gerekenler adım adım ortaya konulur. algoritmayı belirtmek için ; metinsel olarak düz ifade ve akış diyagramı olmak üzere 2 yöntem kullanılır. algoritmalar bir programlama dili vasıtasıyla bilgisayarlar tarafından işletilebilirler.
ilk algoritma, el harezmi tarafından "hisab el-cebir ve el-mukabala" kitabında sunulmuştur. algoritma sözcüğü de el harizmi'nin isminin avrupalılarca telaffuzundan doğmuştur.
ilk algoritma, el harezmi tarafından "hisab el-cebir ve el-mukabala" kitabında sunulmuştur. algoritma sözcüğü de el harizmi'nin isminin avrupalılarca telaffuzundan doğmuştur.
türev ve integral, matematiğin en önemli konseptlerinden ikisidir. en sevdiğim matematik konularıdır.günümüzde okullarda (liselerde) bu ikili çok yüzeysel bir şekilde ve çoğunlukla tamamen ezbere dayalı olarak anlatılmaktadır. özellikle de bu kavramların ne anlama geldiği öğrenciye anlatılmadan, sadece nasıl çözüleceği üzerinden anlatım yapılmaktadır. örneğin türev için "sayının üssünü katsayı olarak önüne al ve üssü 1 azalt" denmekte, integrali anlatmak içinse "üssü 1 arttırıp, aynı sayıyı payda olarak sayının altına yaz" gibi kalıp halinde ve algılamanın imkansız olduğu bir biçimde anlatılmaktadır.
aslında iki kavram da, öylesine temel ve öylesine basittir ki... buna rağmen, matematiğin, modern bilimin ve mühendisliğin kalbinde yatan kavramlardır. türev ve integrali binbir farklı şekilde anlatmak mümkündür, fakat temel düzeyde anlamak için kısa bir tanım yapacağız: türev, herhangi bir zaman aralığındaki değişim miktardır. yani "değişim"i ölçmek için kullanılır. az sonra örneklendireceğiz. integral ise, belli bir aralıktaki toplam değişimi, ya da biriken değişim miktarını, ifade etmek için kullanılır. türev ve integrali anlamak için, integrali çözme yöntemleri bir kenara bırakılarak, hayattan örneklere bakılabilir.
örneğin tavanınız akıtıyorsa ve etrafı su götürmemesi için akıtan noktanın hizasına büyük bir kova koyduysanız, kova içerisindeki su damla damla birikecektir. birim zamanda (örneğin 1 saatte) kovadaki suyun hacmindeki değişim miktarı türev ile hesaplanır. çok basit tabiriyle, hacim miktarındaki değişimin, zamandaki değişime oranıdır. tabii ki bu hesabın bu şekilde kolayca anlaşılabilmesi için, tavanın düzenli olarak akıttığı varsayılmalıdır. eğer ki tavan bir hızlı, bir yavaş akıtıyorsa, o zaman çeşitli yöntemlerle bu akıtma davranışı matematiksel olarak tanımlanmalı ve ondan sonra belirli bir zamandaki değişim hesaplanmalıdır. fakat basit bir şekilde düşünecek olursak, her saniye 1 damla damlatan bir tavanın kovayı doldurma hızı, türevle hesaplanır. bu tür çok basit işler için yapılan işlemlerde türev, basit çarpım ve toplam işlemlerine dönüşür. bu sebeple türev olarak düşünemize gerek kalmaz; ancak değişim olan her şeyin özü, türeve dayanmaktadır. integral ise, belli bir değerin, belli bir diğer değere göre değişiminin toplamıdır. örneğin damlatan tavanımızın hızının giderek arttığını düşünelim. 24 saatlik bir süre zarfında, kaç kova dolusu su birikeceğini, integral hesabıyla bulabiliriz.
bu noktada, okullarda kalıp halinde öğretilen bir diğer nokta da anlaşılır hale gelebilir. lisede hep şuna benzer bir şey söylerler: "türev, grafikte belli bir noktaya çizilen teğet çizgisinin eğimiyle ifade edilir." neden? türevin anlamını hatırlayın: değişim! elimizdeki grafik (ya da "geometrik eğri"), tıpkı yukarıda anlattığımız "mutluluğun matematiksel tanımı" gibi, bir şeyi grafiksel olarak tanımlayan bir çizgidir. bunun herhangi bir noktasındaki (eğer zamana bağlı türev alıyorsak, herhangi bir "anındaki") değişim, eğri üzerinde spesifik olarak o noktadan bir sonraki noktaya geçerken ne kadar değişim geçirmemiz gerektiğidir. bunu tam olarak tespit etmek mümkün değildir, ancak o noktada grafiğe çizilen bir teğet, tıpkı bir "kaydırak" görevi görecek ve dikkate aldığımız noktadan, bir sonraki noktaya olan gidişatı belirleyecektir. o kaydırak ne kadar "dik" ise, o kadar hızlı bir değişim var demektir: çünkü dik bir kaydıraktan, hızlı bir şekilde kayabilirsiniz. değişim, çok hızlı olur. o teğet ne kadar yataysa, değişim o kadar azdır. çünkü yatay bir kaydırakta çok yavaş ilerleyebilirsiniz, konumunuzun değişimi çok azdır! yani gerçek hayattaki bir kaydırak, sizin bir noktadan bir sonraki noktaya gidişinizi gösteren bir türev eğrisi gibi düşünülebilir.
integral ise, bir eğrinin altında kalan her şeyin toplamıdır. zaten tanımı gereği, integralin "iki aralık arasında değişen bir değişkenin toplamı" olarak izah edildiğini hatırlayın. bu sebeple, bir hız-zaman grafiğinin yatay eksen ile arasındaki toplam alan, alınan toplam yolu verir. bunu iki açıdan düşünebilirsiniz: ilki, somut fiziktir. konum, hızın zamana göre integralidir. dolayısıyla hız grafiğinin altındaki alan, integrale denk geldiğinden, toplam konumu verir. anlaması, lisedeki gibi zor, değil mi? ancak ikinci yöntem, integralin basamak basamak toplamak olduğunu düşünmektir. belli bir hızla hareket eden bir cisim, her saniye belli bir miktar yol kat eder. bu yolların toplamı, iki zaman sınırı arasında alınan toplam yola eşittir. işte bunu kolayca bulmanın yolu, grafiği tanımlayan matematiksel denklemin integralini almaktır. x eksenine göre (δx veya dx yazarak) integralini aldığınızda, x ekseni ile grafik arasında kalan alanı hesaplamış olursunuz. eğer grafiğiniz hız-zaman eğrisiyse bu size toplam alınan yolu verir.
kalkülüs'ün temel teoremi'ne göre türev ve integral birbirinin tersidir. dolayısıyla bir değişkenin önce integralini, sonra türevini alırsanız (ya da tam tersi), değişkenin kendisini elde edersiniz. aslında bu her zaman doğru değildir; integralin sınırları da önemlidir. ancak basitçe akılda tutmak için, bu kadar detaya ihtiyacınız şimdilik yok. ikisini birbirinin tersi olarak görebilirsiniz.
aslında iki kavram da, öylesine temel ve öylesine basittir ki... buna rağmen, matematiğin, modern bilimin ve mühendisliğin kalbinde yatan kavramlardır. türev ve integrali binbir farklı şekilde anlatmak mümkündür, fakat temel düzeyde anlamak için kısa bir tanım yapacağız: türev, herhangi bir zaman aralığındaki değişim miktardır. yani "değişim"i ölçmek için kullanılır. az sonra örneklendireceğiz. integral ise, belli bir aralıktaki toplam değişimi, ya da biriken değişim miktarını, ifade etmek için kullanılır. türev ve integrali anlamak için, integrali çözme yöntemleri bir kenara bırakılarak, hayattan örneklere bakılabilir.
örneğin tavanınız akıtıyorsa ve etrafı su götürmemesi için akıtan noktanın hizasına büyük bir kova koyduysanız, kova içerisindeki su damla damla birikecektir. birim zamanda (örneğin 1 saatte) kovadaki suyun hacmindeki değişim miktarı türev ile hesaplanır. çok basit tabiriyle, hacim miktarındaki değişimin, zamandaki değişime oranıdır. tabii ki bu hesabın bu şekilde kolayca anlaşılabilmesi için, tavanın düzenli olarak akıttığı varsayılmalıdır. eğer ki tavan bir hızlı, bir yavaş akıtıyorsa, o zaman çeşitli yöntemlerle bu akıtma davranışı matematiksel olarak tanımlanmalı ve ondan sonra belirli bir zamandaki değişim hesaplanmalıdır. fakat basit bir şekilde düşünecek olursak, her saniye 1 damla damlatan bir tavanın kovayı doldurma hızı, türevle hesaplanır. bu tür çok basit işler için yapılan işlemlerde türev, basit çarpım ve toplam işlemlerine dönüşür. bu sebeple türev olarak düşünemize gerek kalmaz; ancak değişim olan her şeyin özü, türeve dayanmaktadır. integral ise, belli bir değerin, belli bir diğer değere göre değişiminin toplamıdır. örneğin damlatan tavanımızın hızının giderek arttığını düşünelim. 24 saatlik bir süre zarfında, kaç kova dolusu su birikeceğini, integral hesabıyla bulabiliriz.
bu noktada, okullarda kalıp halinde öğretilen bir diğer nokta da anlaşılır hale gelebilir. lisede hep şuna benzer bir şey söylerler: "türev, grafikte belli bir noktaya çizilen teğet çizgisinin eğimiyle ifade edilir." neden? türevin anlamını hatırlayın: değişim! elimizdeki grafik (ya da "geometrik eğri"), tıpkı yukarıda anlattığımız "mutluluğun matematiksel tanımı" gibi, bir şeyi grafiksel olarak tanımlayan bir çizgidir. bunun herhangi bir noktasındaki (eğer zamana bağlı türev alıyorsak, herhangi bir "anındaki") değişim, eğri üzerinde spesifik olarak o noktadan bir sonraki noktaya geçerken ne kadar değişim geçirmemiz gerektiğidir. bunu tam olarak tespit etmek mümkün değildir, ancak o noktada grafiğe çizilen bir teğet, tıpkı bir "kaydırak" görevi görecek ve dikkate aldığımız noktadan, bir sonraki noktaya olan gidişatı belirleyecektir. o kaydırak ne kadar "dik" ise, o kadar hızlı bir değişim var demektir: çünkü dik bir kaydıraktan, hızlı bir şekilde kayabilirsiniz. değişim, çok hızlı olur. o teğet ne kadar yataysa, değişim o kadar azdır. çünkü yatay bir kaydırakta çok yavaş ilerleyebilirsiniz, konumunuzun değişimi çok azdır! yani gerçek hayattaki bir kaydırak, sizin bir noktadan bir sonraki noktaya gidişinizi gösteren bir türev eğrisi gibi düşünülebilir.
integral ise, bir eğrinin altında kalan her şeyin toplamıdır. zaten tanımı gereği, integralin "iki aralık arasında değişen bir değişkenin toplamı" olarak izah edildiğini hatırlayın. bu sebeple, bir hız-zaman grafiğinin yatay eksen ile arasındaki toplam alan, alınan toplam yolu verir. bunu iki açıdan düşünebilirsiniz: ilki, somut fiziktir. konum, hızın zamana göre integralidir. dolayısıyla hız grafiğinin altındaki alan, integrale denk geldiğinden, toplam konumu verir. anlaması, lisedeki gibi zor, değil mi? ancak ikinci yöntem, integralin basamak basamak toplamak olduğunu düşünmektir. belli bir hızla hareket eden bir cisim, her saniye belli bir miktar yol kat eder. bu yolların toplamı, iki zaman sınırı arasında alınan toplam yola eşittir. işte bunu kolayca bulmanın yolu, grafiği tanımlayan matematiksel denklemin integralini almaktır. x eksenine göre (δx veya dx yazarak) integralini aldığınızda, x ekseni ile grafik arasında kalan alanı hesaplamış olursunuz. eğer grafiğiniz hız-zaman eğrisiyse bu size toplam alınan yolu verir.
kalkülüs'ün temel teoremi'ne göre türev ve integral birbirinin tersidir. dolayısıyla bir değişkenin önce integralini, sonra türevini alırsanız (ya da tam tersi), değişkenin kendisini elde edersiniz. aslında bu her zaman doğru değildir; integralin sınırları da önemlidir. ancak basitçe akılda tutmak için, bu kadar detaya ihtiyacınız şimdilik yok. ikisini birbirinin tersi olarak görebilirsiniz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?