kastedilen giysiden para çıkması insanı mutlu eder,insanın yüzüne bir gülümseme gelir.ancak aynı giysiden para çıkmayınca yiyosa gülümse.
sırat köprüsünden geçerken ayağının kayma olasılığını sıfıra indirmeyi planlayan dini bütün iş kadını..olduğuna nasıl karar verdin ki? böyle şeyleri bilmemiz imkansız yukarda o varken.onun denetiminde ve bilgisindedir her şey.sen sadece bir kulsun.otur oturduğun yerde ses etme...
daha çok duygusal tepkilerdeki azalmayı ifade eder.örneğin,ülkemizde trafik kazaları çok sık olmaktadır.her gün televizyonda,radyoda ve gazetede bu haberleri okuyan bir kişi belli bir süre sonra trafik kazasıyla ilgili haberlere fazla dikkat etmemeye başlar.işte duyarsızlaşma budur
eğer ki bahsi geçen moderatör bir entryi siliyorsa bunun mantıklı ya da bilmem ne bir açıklaması olmalı.. kafasına göre sildiğinde havada yanlış bir koku yayılıyor..entryi silme sebebi kafasına göre,keyfi,şahsi istek ve beklentiler,,, değil daha açıklayıcı ve nesnel sebepler olmalı..diye düşünmekteyim.
türk edebiyatında:
nazım hikmet – kurtuluş savaşı destanı; fazıl hüsnü dağlarca – üç şehitler destanı, yedi memetler destanı, çanakkale destanı, inönüler; ceyhun atuf kansu – sakarya meydan savaşı.. yapma destanlara örnektir.
nazım hikmet – kurtuluş savaşı destanı; fazıl hüsnü dağlarca – üç şehitler destanı, yedi memetler destanı, çanakkale destanı, inönüler; ceyhun atuf kansu – sakarya meydan savaşı.. yapma destanlara örnektir.
halkı derinden etkileyen ulusal, toplumsal olayları, bir yazarın kurallarınca işlemesinden doğan, kişisel yaratımla oluşturulmuş eserlerdir.
bir diğer adı güdüleri çarpıtmadır.psikolojideki savunma mekanizmalarından biridir.
bazı duygularımız kabul edilemeyecek niteliktedir ve bizde kaygı yaratır.bu durumda kişi,duygularının tam karşıtı bir davranış geliştirir.böylece gerçek duygunun yerini kaygı yaratmayan başka bir duygu almıştır.örnek vermek gerekirse;
yaşlı ve hasta olan babasına bakmak için çalışmak zorunda kalan bir genç,bundan dolayı okuyamamıştır.bu durum gencin babasına karşı kızmasına,hatta ondan nefret etmesine neden olabilir.ancak bu kabul edilemez bir düşünce olduğundan,onu bastıracak ; kendisini gerçekten babasını çok sevdiğine inandıracaktır.
bazı duygularımız kabul edilemeyecek niteliktedir ve bizde kaygı yaratır.bu durumda kişi,duygularının tam karşıtı bir davranış geliştirir.böylece gerçek duygunun yerini kaygı yaratmayan başka bir duygu almıştır.örnek vermek gerekirse;
yaşlı ve hasta olan babasına bakmak için çalışmak zorunda kalan bir genç,bundan dolayı okuyamamıştır.bu durum gencin babasına karşı kızmasına,hatta ondan nefret etmesine neden olabilir.ancak bu kabul edilemez bir düşünce olduğundan,onu bastıracak ; kendisini gerçekten babasını çok sevdiğine inandıracaktır.
ödünleme ile benzer özellikler taşıyan bir savunma mekanizmasıdır.ödünlemede engellenen ya da doyuralamayan sosyal güdüler bunların yerine geçecek başka sosyal güdülerle doyurulmaya çalışılır.yüceltmede ise fizyolojik ya da ilkel olan istek ve eğilimler doğal amaçlarından saparak toplumca beğenilen etkinliklere dönüştürülür.
ödünleme
bireyin yetersizlik ve eksiklik duygularına karşı geliştirilmiş bir davranışıdır.bu tür davranışlarda yetersizliği ya da eksikliği giderme yerine başka bir yönün geliştirlmesine gidilir.böylece kişi eksikliğini ödünlemiş olur.
bireyin yetersizlik ve eksiklik duygularına karşı geliştirilmiş bir davranışıdır.bu tür davranışlarda yetersizliği ya da eksikliği giderme yerine başka bir yönün geliştirlmesine gidilir.böylece kişi eksikliğini ödünlemiş olur.
yön değiştirme
psikolojideki savunma mekanizmalarından biri.
birey,engellenme karşısında çeşitli tepkiler gösterir.bu tepkiler her zaman davranışın gerçek nedenine gösterilmez.eğer davranışımızın nedeni bizden çok güçlü ya da kaybetmekten korktuğumuz bir şeyse,tepkimizi başka bir hedefe gösteririz.
annesine kızan bir kişinin kapıyı şiddetli bir şekilde çarpıp çıkması yön değiştirme mekanizmasına örnektir.
psikolojideki savunma mekanizmalarından biri.
birey,engellenme karşısında çeşitli tepkiler gösterir.bu tepkiler her zaman davranışın gerçek nedenine gösterilmez.eğer davranışımızın nedeni bizden çok güçlü ya da kaybetmekten korktuğumuz bir şeyse,tepkimizi başka bir hedefe gösteririz.
annesine kızan bir kişinin kapıyı şiddetli bir şekilde çarpıp çıkması yön değiştirme mekanizmasına örnektir.
psikolojideki savunma mekanizmalarından biridir.bir diğer adı;mantığa bürünmedir.
bireyin,suçluluk duygusundan kurtulmak ve kendine olan güvenini yitirmemek için,davranışının gerçek nedeni dışında kabul edilebilir nedenler ileri sürmesidir.
bireyin,suçluluk duygusundan kurtulmak ve kendine olan güvenini yitirmemek için,davranışının gerçek nedeni dışında kabul edilebilir nedenler ileri sürmesidir.
psikolojik savunma mekanizmalarından biridir.
herhangi bir çatışma durumu karşısında insanın ruhsal gelişim sürecindeki daha gerideki bazı dönemlere doğru gerileme göstermesidir. çocuksu davranış, ağlama, saldırganlık, öfke veya korku anında çocuksu bir davranışla birine sığınmak gereksinimi veya aşırı yemek yemek veya kusmak da bu gibi davranış örnekleridir. psikosomatik hastalıklarda da böyle bir gerileme süreci söz konusu olup, hastalık gösterisinde simgesel bir anlam taşıyan bir organ belirtisi bulunmaktadır.
herhangi bir çatışma durumu karşısında insanın ruhsal gelişim sürecindeki daha gerideki bazı dönemlere doğru gerileme göstermesidir. çocuksu davranış, ağlama, saldırganlık, öfke veya korku anında çocuksu bir davranışla birine sığınmak gereksinimi veya aşırı yemek yemek veya kusmak da bu gibi davranış örnekleridir. psikosomatik hastalıklarda da böyle bir gerileme süreci söz konusu olup, hastalık gösterisinde simgesel bir anlam taşıyan bir organ belirtisi bulunmaktadır.
^herkes biliyor^
temel, paris’te bir dükkâna girmiş. bakmış, dükkânın bir köşesinde harika bir papağan... hayran hayran seyrederken, dükkân sahibi yanına gelip, "bu harika bir kuştur, karşısına geçene bakar ve ona nasıl birisi olduğunu söyler" demiş. temel, papağanın karşısına geçer geçmez, kuş "sen aptalsın" demiş. temel, papağanı satın almak istemiş, ancak adam satılık olmadığını söylemiş. bunun üzerine temel, papağanın yumurtalarından rica etmiş. adam, "yarın gelin verelim" demiş. ertesi gün gittiğinde temel’e üç tane yumurta vermiş. temel derhal trabzon’a dönmüş, eş-dost, akraba, komşu kim varsa toplamış ve papağanın özelliklerini anlattıktan sonra, gururla yumurtaları göstermiş ve hep birlikte yumurtaları kuluçkaya yatırmışlar. bir süre sonra, yumurtalardan birisi çatlamış ve içinden normal bir tavuk civcivi çıkmış. bir anlam verememişler. fakat, ikincisinden bir bıldırcın, üçüncüden de keklik çıkınca, temel’in tepesi atmış. uçağa atladığı gibi varmış paris’e, dükkânı bulmuş, dalmış içeriye... papağan, temeli görür görmez, "sen salaksın" demiş. temel daha da kızmış ve "ula baa bak" demiş, "benum salak olduğumi burda bi sen bileyisun, ama senun orosbi olduğuni tirabzonda cümle âlem biliyi".
temel, paris’te bir dükkâna girmiş. bakmış, dükkânın bir köşesinde harika bir papağan... hayran hayran seyrederken, dükkân sahibi yanına gelip, "bu harika bir kuştur, karşısına geçene bakar ve ona nasıl birisi olduğunu söyler" demiş. temel, papağanın karşısına geçer geçmez, kuş "sen aptalsın" demiş. temel, papağanı satın almak istemiş, ancak adam satılık olmadığını söylemiş. bunun üzerine temel, papağanın yumurtalarından rica etmiş. adam, "yarın gelin verelim" demiş. ertesi gün gittiğinde temel’e üç tane yumurta vermiş. temel derhal trabzon’a dönmüş, eş-dost, akraba, komşu kim varsa toplamış ve papağanın özelliklerini anlattıktan sonra, gururla yumurtaları göstermiş ve hep birlikte yumurtaları kuluçkaya yatırmışlar. bir süre sonra, yumurtalardan birisi çatlamış ve içinden normal bir tavuk civcivi çıkmış. bir anlam verememişler. fakat, ikincisinden bir bıldırcın, üçüncüden de keklik çıkınca, temel’in tepesi atmış. uçağa atladığı gibi varmış paris’e, dükkânı bulmuş, dalmış içeriye... papağan, temeli görür görmez, "sen salaksın" demiş. temel daha da kızmış ve "ula baa bak" demiş, "benum salak olduğumi burda bi sen bileyisun, ama senun orosbi olduğuni tirabzonda cümle âlem biliyi".
zuğaşi berepe;lazca sözlü rock yapan ilk müzik grubuydu. 1992-1998 arası etkinlik göstermiştir.
1992 yılında mehmedali barış beşlinin lazca sözlü ve politik içerikli rock müzik yapma fikri üzerine m. b. beşli, kazım koyuncu ve metin kalaç tarafından "şku" (biz) adıyla kurulur, daha sonra zuğaşi berepe adını alır.
ilk albümleri "va mişkunan"ı (bilmiyoruz) 1995 yılında anadolu müzik etiketiyle yayınlarlar. bu albümde gruba elektro gitarist ilhan karahan da katılmıştır. albümde sert rock tınılarına, bir karadeniz müzik enstrümanı olan tulum da eşlik eder. albümde sol-politik mesajlar da gözardı edilmemiş, "ernesto", "oxoşkva do oropa şeni" (özgürlük ve aşk için) adlı lazca şarkıların yanısıra "ben" adlı türkçe parçada sol/devrimci söylemler kullanılmakta ve laz halkının kurtuluşunun sosyalist bir düzende gerçekleşebileceği savunulmaktadır. aynı albümde "avlaskani cuneli (avlun güneşlidir), "golas empula yulun" (yaylada bulut geziyor) gibi otantik laz şarkıları da seslendirilmiştir.
1998 yılına gelindiğinde sınırlı sayıda basılan ve konser kayıtlarıdan oluşan "bruxel-live" cdsinden sonra "igzas" (yürüyor) adlı albümü çıkaran grubun, eleman sayısının arttığı gözlenir. bu süreçte gruba, cafer işleyen (bass gitar,perküsyon ve flüt), gürsoy tanç (elektronik gitar), zülkifil murat dilek (davul), uğurcan sezen (keyboard) katılmıştır. tulumda ise ilk albümde olduğu gibi bu enstrümanın sayılı ustalarından mahmut turan vardır. bu albümde sert rock müzik yerine, daha yumuşak ve bilgisayar altyapılı bir müziği tercih eden grup, "ka tun mita xendasoç" (dilerim kız sen yaşamayasın) adlı hemşince bir şarkıya da yer vermiştir. zuğaşi berepe bu albümden sonra dağılmıştır.
1992 yılında mehmedali barış beşlinin lazca sözlü ve politik içerikli rock müzik yapma fikri üzerine m. b. beşli, kazım koyuncu ve metin kalaç tarafından "şku" (biz) adıyla kurulur, daha sonra zuğaşi berepe adını alır.
ilk albümleri "va mişkunan"ı (bilmiyoruz) 1995 yılında anadolu müzik etiketiyle yayınlarlar. bu albümde gruba elektro gitarist ilhan karahan da katılmıştır. albümde sert rock tınılarına, bir karadeniz müzik enstrümanı olan tulum da eşlik eder. albümde sol-politik mesajlar da gözardı edilmemiş, "ernesto", "oxoşkva do oropa şeni" (özgürlük ve aşk için) adlı lazca şarkıların yanısıra "ben" adlı türkçe parçada sol/devrimci söylemler kullanılmakta ve laz halkının kurtuluşunun sosyalist bir düzende gerçekleşebileceği savunulmaktadır. aynı albümde "avlaskani cuneli (avlun güneşlidir), "golas empula yulun" (yaylada bulut geziyor) gibi otantik laz şarkıları da seslendirilmiştir.
1998 yılına gelindiğinde sınırlı sayıda basılan ve konser kayıtlarıdan oluşan "bruxel-live" cdsinden sonra "igzas" (yürüyor) adlı albümü çıkaran grubun, eleman sayısının arttığı gözlenir. bu süreçte gruba, cafer işleyen (bass gitar,perküsyon ve flüt), gürsoy tanç (elektronik gitar), zülkifil murat dilek (davul), uğurcan sezen (keyboard) katılmıştır. tulumda ise ilk albümde olduğu gibi bu enstrümanın sayılı ustalarından mahmut turan vardır. bu albümde sert rock müzik yerine, daha yumuşak ve bilgisayar altyapılı bir müziği tercih eden grup, "ka tun mita xendasoç" (dilerim kız sen yaşamayasın) adlı hemşince bir şarkıya da yer vermiştir. zuğaşi berepe bu albümden sonra dağılmıştır.
(bkz: çok şey istiyorsun)
türkçe meali; denizin çocukları dır.
içten,başarılı,kendi halinde,tatlı,şirin,sevilesi bir insandır kendisi.bütün güzel sıfatların sahibidir benim nazarımda..
(bkz: hastasıyız)
(bkz: severek izliyoruz)
(bkz: hastasıyız)
(bkz: severek izliyoruz)
gaffur karakterini canlandıran peker açıkalın bireyi diziden ayrılmış bu kimine göre iyi kimine göre de kötü bir haber.ama kanaatimce binnur kaya’nın kadroya dahil olması genç bünyeleri heyecana gark etmiş ve meraklandırmıştır zira binnur kaya diziye yeni bir soluk getirecektir.öyledir yani..
kime göre neye göre diyeyim de ben yine entry usulüne ersin.
kime göre neye göre diyeyim de ben yine entry usulüne ersin.
akçakoca...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?