salome

(bkz: murathan mungan)

alkol, ask, eglence ve sevgili bir araya gelince daha nice uykusuz dorduncu geceler gelmekte; her sey harika da arac kullanmak biraz sakincali hale geliyor sanki ah tabii bir de goz alti halkalari kapaticiya savas aciyor, hos olmuyor...

zaman kaybi da olabilir en risksiz kacis da.

kesinlikle sorumluluk sahibi.

izmir’e tasinmasi gerekmekte; ask da var, is de, alkol de, muhabbet de...
"zaafiyet geciriyorsun ama farkinda degilsin"

hoslandiginiz, asik oldugunuz, sevdiginiz adama dogru vucudunuzun kaymis oldugunu farkederseniz otururken yanyana ve adam gayet dimdik, egimsiz muhabbet ediyorsa arkadaslariyla beden diline lanetler okursunuz, ha bir de yeterince sevilmiyor hissedebiliyor insan. "ya da ben nevrotigim"!

yasamaya doyulmuyor bu sehirde bu aralar; biranin tadi hic bu kadar guzel olmamisti.

size sahip olduguna kendini inandirmis kadindir; asik olursunuz eve gitmezsiniz ve cok mutlusunuzdur ama o anlamaz, sizi hayirsiz evlat olmakla, kiz gibi kiz olmamakla suclar.

mucize gibidir hic anlasilmamis biri icin; mucizenin yaraticisina tutunursun.

hic olmadiginiz kadar asiksiniz simdi anksiyete ile yasamaya daha da alismalisiniz, nefes alin derin derin, ise yaramadi mi? tuh!, nefesinizi tutun o zaman, hmm tamam olmuyor anladim, siz en iyisi gidin yanina bir daha ayrilmayin, ayri nefes almayin, o ise gitsin siz okula gidin, ama her gece beraber uyuyun ve her sabah beraber uyanin...bu arada "tebrikler sictiniz".

is yerine makyaj yapilir ve gidilir, saatin kac oldugu hic onemli degildir.

izlerken kalbimin sikismasina, midemin kasilmasina sebep olan film.bitmek bilmedi. berbat.

sting ve mary j blige parcasi; asikken dinlenmesi gerekmekte hissedebilmek icin...


whenever i say your name, whenever i call to mind your face
whatever bread’s in my mouth, whatever the sweetest wine that i taste
whenever your memory feeds my soul, whatever got broken becomes whole
whenever i’m filled with doubts that we will be together

wherever i lay me down, wherever i put my head to sleep
whenever i hurt and cry, whenever i got to lie awake and weep
whenever i kneel to pray, whenever i need to find a way
i’m calling out your name

whenever those dark clouds hide the moon
whenever this world has gotten so strange
i know that something’s gonna change
something’s gonna change

whenever i say your name, whenever i say your name, i’m already praying, i’m already praying
i’m already filled with a joy that i can’t explain
wherever i lay me down, wherever i rest my weary head to sleep
whenever i hurt and cry, whenever i got to lie awake and weep
whenever i’m on the floor
whatever it was that i believed before
whenever i say your name, whenever i say it loud, i’m already praying

whenever this world has got me down, whenever i shed a tear
whenever the tv makes me mad, whenever i’m paralyzed with fear
whenever those dark clouds fill the sky, whenever i lose the reason why
whenever i’m filled with doubts that we will be together

whenever the sun refuse to shine, whenever the skies are pouring rain
whatever i lost i thought was mine whenever i close my eyes in pain
whenever i kneel to pray, whenever i need to find a way
i’m calling out your name

whenever this dark begins to fall
whenever i’m vulnerable and small
whenever i feel like i could die
whenever i’m holding back the tears that i cry

whenever i say your name, whenever i call to mind your face
i’m already praying
whatever bread’s in my mouth, whatever the sweetest wine that i taste
wherever i lay me down, wherever i rest my weary head to sleep
whenever i hurt and cry, whenever i’m forced to lie awake and have to weep
whenever i’m on the floor
whatever it was that i believed before
whenever i say your name, whenever i say it loud, i’m already praying

whenever i say your name,
no matter how long it takes,
one day we’ll be together

whenever i say your name,
let there be no mistake
that day will last forever

bazen bir isim hayatinizi degistirir, kendi kendinize sayiklarken bulunursunuz arkadasiniz tarafindan, tuhaf tuhaf bakar. sabah bir uyanirsiniz aklinizdan gecen ilk sey o isimdir yine.dus alirsiniz, giyinirsiniz, kitap okursunuz, okula gidersiniz, hiz yaparsiniz, tuvalete girersiniz; yok o isim hep oradadir,icten soylersiniz, distan soylersiniz.isim ele gecirir yasaminizi.

hintlilerde bir gelenek mi bilmiyorum ama bu adamlar resmen el ele yuruyorlar.

"hayir" ile kapisacak kadar sinir bozucu, hatta dis farki ile onde bile olabilir; terkedilmektir ’hoscakal’,neden ne olursa olsun, hayati alt-ust eder. yok hic sevmedim sevemeyecegim de.

hitler’in hasta zekasına bir kez daha hayran bırakan kitap.

ozgurlugu kisitlar, birden fazla kisiyi etkileyen her sey gibi. sadece kendine sorumlu olsa insan, istemezse onu da olmasa; tamamen bireyin inisiyatifine birakilsa. okula gitmekten, calismaktan, kopek bakmaktan, izin almaktan, makale yazmaktan, gitmek zorunda olmaktan, baskalarina iyi davranmaktan, insan taklidi yapmaktan, uyanmaktan, uyumaktan, kilo almaktan nefret eden biri sorumluluk ile karsi karsiya kalinca psikoza dogru yonelim basliyor. "kimse bana ismim ile baslayan cumleler kurmasin!"

su siralar guzel gibi izmir; havasi guzel, insanlar bile biraz biraz. mevsim bahar ya ondan olsa gerek!

kendine asik olmaktir.