confessions

salome

- Yazar -

  1. toplam entry 1992
  2. takipçi 2
  3. puan 27376

empati

salome
beynin sag lobuna yeterli kan gitmemesi nedeni ile eksilir. tanri vergisi midir yoksa! kisisel gelisim kitaplari ise yarar mi? hayir, hayir dua edersen zembil yardimi olmadan iner, bir bakima duser evet. parcalara ayrilir ise tutkallanir." ileri gitme salome empati aptal yetenegidir deme sakin". herkes nasibini almis olsa kadinlar kime asik olacaklardi sonra. tanri isini bilir!

oyuncağı elinden alınmış çocuk

salome
"fifimi geri verin" diye mizmizlanir durur. cocuktur iste deli sikine tutunur gibi bir "sey"e musallat olur. "al kizim bak baska fifi" dersin "hayir ama bu ...’nin fifisi gibi degil" diye aglar, "ayol simdi nerden bulcaksin o fifiyi, fifi gitti, kacti, huuu, kacti, 2 ayda kacirdin fifiyi" . cocuklarin elinden en guzeli oyuncaklarini almamaktir ama ve lakin hayat acimasizligini daha o yaslarda gosterir, fifi gider. kim mi aldi "fifi"yi, yani oyuncagi? kim olacak gercek sahibi!!

never coming home

salome
sting, muhtesem sozler, daha da muhtesem muzik;

well it’s five in the morning and the light’s already broken
and the rainy streets are empty for nobody else has woken
yet you turn towards the window as he sleeps beneath the covers
and you wonder what he’s dreaming in his slumbers

there’s a clock upon the table and it’s burning up the hour
and you feel your life is shrinking like the petals of a flower
as you creep towards the closet you’re so careful not to wake him
and you choose the cotton dress you bought last summer

there’s a time of indecision between the bedroom and the door
but the part of you that knows that you can’t take it any more
there’s the promise of the future in the creaking of the floor
and you’re torn if you should leave him with a number

and in your imagination you’re a thousand miles away
because too many of his promises got broken on the way
so you write it in a letter all the things you couldn’t say
and you tell him that you’re never coming home

she starts running for the railway station praying that her calculation’s right
and there’s a train just waiting there to get her to the city before night
a place to sleep a place to stay will get her through another day
she’ll take a job she’ll find a friend she’ll make a life that’s better

the passengers ignore her just a girl with an umbrella
and there’s nothing they can do for her, there’s nothing they can tell her
there’s nothing they could ever say would change the way she feels today
she’d live the life she’d always dreamed if he had only let her

now in her imagination she’s a million miles away
when too many of his promises got broken on the way
so she wrote it in a letter all the things she couldn’t say
and she told him she was never coming home
she told him she was never coming home

i wake up in an empty bed a road drill hammers in my head
i call her name there’s no reply it’s not like her to let me lie
it’s time for work it’s time to go but something’s different i don’t know
i need a cup of coffee i’ll feel better

i stumble to the bathroom door, her make up bag is on the floor
it really is a mess this place it takes some time to shave my face
i’m not really thinking straight she never lets me sleep this late
i’m almost done and then i see the letter

in his imagination she’s a universe away
too many of his promises got broken on the way
so she wrote it in a letter all things she couldn’t say
and she told him she was never coming home,
she told him she was never coming home,
she told him she was never coming home

i’m gonna live my life
and she told him she was never coming home
i’m gonna live my life in my own way

bir delinin günlüğü

salome
icine; " yavrucum! emin ol deli degilsin, eger olsa idin ne farkina varmistin da gunlugunu deli gunlugu olarak nitelendirebilmistin ne de birileri farketmeni saglamis olsa bile kabullenebilmeyi basarabilmistin, bir dost" yazilmasi gereken gunluklerdir, ee elbette bir dost tarafindan.

ironi

salome
harika bir anonim 4’luk buldum ornek teskil etmesi icin;

of alphus

no egg on friday alph will eat,
but drunken he will be
on friday still.oh, what a pure
"religious man" is he!

anonim (16. yuzyil)

ironi

salome
cogunlukla ne oldugu bilinmez ama bolca kullanildigi iddia edilir. "sarcasm"(istihza olarak geciyor lugatta) ve "satire"(hiciv) ile bir guzel karistirilir. once sanirim bu ikisinin manasini bilmek gerekli ironinin ne oldugunu tam olarak anlamak icin. "sarcasm" daha cok sozsel ve gunluktur, anlasilacagi bir dil ile "sert sozcukler ile laf sokmak"tir, amac kirici olmaktir "satire" ise daha cok edebi formattadir, ciddiyet vardir icinde, "sarcasm"i biraz daha anonim olarak algilarsak satire edebidir, yazili edebi eserler icin kullanilir, bicimdir. mesela; sinifta ogrenciler-ogretmen, cocuklardan biri "ben anlamadim" diyor, hoca ise donup bi kas havada " zaten anlamani beklemiyordum " yanitini veriyor, hah iste simdi ne oldu? ogretmen sarkastik oldu ironik degil ama sinav notlarini acikliyor olsa idi "hmm kotu bir haberim var cocuklar; hepiniz 80 den yukari aldiniz" bu durumda ironik konusmus olurdu zira "yuksek not" kotu haber degildir, degil mi?! satire ve sarcasm hem acimasiz hem de kibardir, kufur etmeden, hakaret etmeden karsi tarafi incitir, ironi de ise her ikisi de yoktur, sadece soylediginin aksini ima etmektir (sozel ironi),soz sanatidir. bence faydali bir bilgi oldu, anlasilir bir dil ile yazildi hem. tam bize gore!

ps: "sound and sense", laurance perrine, adli ders kitabindan yardim alinmistir, ozellikle orneklemede.

delilik

salome
tuhaf bir sekilde, genc "bireysellesme" aday adaylarinin ozendikleri, icinde yer almak istedikleri, normal formu disinda kalandir. surekli bir deli olma cabasi, sorunlu olma istegi, gurur kaynagi sahip olunmayan delilik. bir diger deyisle ergenlik...

mehmet ali kılıçbay

salome
muthis realist ve rasyonalist bir bakis acisi var bu adamin en onemlisi bu bakis acisini guncel konular uzerinde kullanabiliyor olusu. duygusalliktan ve fevri tavirlardan uzak, hirslarin ve ideolojilerin kurbani olmamayi basarmis bir yazar. bu haftaki aktuel’de, "universitelerin parali olmasi" ile ilgili bir yazi yazmis, hayran kaldim. bir kesit;

bugun ulkemizde, isteyen herkesin oturabilecegi kadar yuksek ogrenim sirasi yoktur. o halde iktisat kurali uyarinca bu siralarin parali olmasi gerekiyor. bunun yani sira herkese esit olcude sunulamayan bir olanagin bedava olmasi muthis bir esitsizlik yaratir. ilkogretim parasizdir, cunku tun yas grubuna sunulmaktadir. ama yuksek ogrenim, bu yas grubunun ancak yuzde 20’sine sunulmaktadir. pekala geriye kalan yuzde 80 ne yapiyor? daha ilkokuldan itibaren cesitli kademelerde devre disi kaliyor ve calismaya basliyor (is bulursa). yani uretim yapiyor, vergi veriyor. devlet, universiteye alabildigi yuzde 20’lik grubu bu vergilerden de finanse ediyor. sonucta yuksek ogrenim disi kalan yuzde 80’lik buyuk kitle, hem universitede okuyamiyor hem de okuyanlari finanse ediyor. bundan daha buyuk bir esitsizlik ve haksizlik olamaz.
17 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol