12 m migros olsa gerek bu..
clint eastwoodun mystic river adlı filminde, tim robbins oğluyla birlikte oynarken, yaklaşık 40-45 yıl önce çocukluk arkadaşıylarıyla birlikte mahallenin beton kaldırımına yazdıkları isimleri görür ve o günü hatırlar..o an şöyle dedim kendi kendime; ulan a nokta q, benim çocukken ismimi yazdığım betonun üstüne iki kez apartman yapılıp yıkıldı beaaa..
(bkz: şehir planlama)
(bkz: şehir planlama)
cep telofonu üzerinden kendi kendini düzme yöntemi..
3030a mesaj gönder yeni bir hayata kapı aç..gerçek aşklar burada!!..üstelik cep numaran görünmeden!!!..ironiye geallll...
3030a mesaj gönder yeni bir hayata kapı aç..gerçek aşklar burada!!..üstelik cep numaran görünmeden!!!..ironiye geallll...
an itibari ile show tv de yayınlanan,başrollerini kieran culkin, claire danes ve bill pullman canlandırdığı nezih film..
sen o kadar okul oku,sonra nil nehrinin kaç km uzunluğunda olduğunu bilme..olacak şey değil.olacak şey değil..
pek bi hoş sohbet, pek bi komik, pek bi beşiktaşlıdır kendisi..can sıkıntısına birebir, her derde ortaktır ayrıca..kaybolmasın ortalıktan, çevresinde olsun ister insan böylesi birini..kalsın hep sağlıcakla..amin..
uzak doğuda yemek yemek için kullanılan tahta şişlere verdikleri ad..
(bkz: kwytza)
sabır - ülkeyi terk etmemek için.
kondisyon - sağa-sola kaçabilmek için.
beyzbol sopası - lanet olası aciz kafaları dağıtmak için.
kondisyon - sağa-sola kaçabilmek için.
beyzbol sopası - lanet olası aciz kafaları dağıtmak için.
uzak doğuda yemek yemek için kullanılan tahta şişlere verilen ingilizce isim..
ümit yaşar oğuzcanın zamanın ötesinde şiiri..
şimdi seni düşünüyorum, biliyorsun
aklıma ellerin geliyor önce
yağmurlu birgün hatırlıyorum
islanmış bir serçe kuşu hatırlıyorum
durup durup ölümü hatırlıyorum
alnıma bir ışık vuruyor karanlıkta
sonra alabildiğine bir sessizlik başlıyor
alabildiğine bir deniz
alabildiğine kum
içim ürpertilerle dolu
karanlık denizlerin ortasında
seni düşünüyorum..
hani denizin insanı deli eden maviliği
nerde o güneş parıltıları nerde
göremiyorum ama duyuyorum
yaklaşan fırtına sen olmalısın
bu rüzgar senin hayallerin olmalı
senin ümitlerin
senin arzuların olmalı
bütün karanlıklara razıyım
yalnız uzaklarda, çok uzaklarda
bir gemici feneri yanmalı..
bu korkunç ağırlıkları kim koydu başıma
bu marşandiz trenleri nereye gidiyor
ben bir katran deniziyim artık
dalgalarım iri kayaları döver durur
bütün yaratıklar derinliklerimde kapkara
ne bir seven var beni
ne bir anlayan bulunur..
içimde çalkalanan bir dünya
kulaklarımda karanlığın uğultusu
ve gözbebeklerimde korkuların en büyüğü
bir büyük dünyada yalnız kalmak korkusu
ölürsem korkudan öleceğim..
düşen yıldızlar gibi
batan gemiler gibi yalnızlığım
sisli şafaklar doğar ufkumdan
kör bıçaklar bilenir düşlerimde her gece
kirli bir güneş kahreder dalgalarımı
bir çamur yığını sıvanır yüzüme
gitgide artar yalnızlığım
sonra duyarım iliklerimde sabahın olduğunu
bir yosun parçası kımıldanır, gerinir
bittiği yerde başlar yalnızlığım ..
pusulalar işlemiyor artık
yıldızlar yol göstermiyor
rüzgar bile ihanet etti bize
bir saçların vardı deli divane olduğumuz
bir saçların vardı
bir saçların vardı
alnına düşerdi akşamları
hiç değilse yaşadığımızı bilirdik hayal meyal
nefes aldığımızı
insan olduğumuzu bilirdik
saçların bizi kurtarırdı düştüğümüz girdaplardan
bizi bir derinlerden yeryüzüne çıkarırdı
her telinde mevsimleri seyrettiğimiz
varlığını en büyük mutluluk bildiğimiz
bir saçların vardı
bir saçların vardı deli divane olduğumuz ..
şimdi bütün gün üstüme yağmur yağıyor
bütün gece kar
yalnızlığın tam ortasındayım artık
yalnızlık kadar
bilsen nasıl üşüyorum
al şu ellerimi ısıt biraz
ya da al götür bu soğukları
bu yağmurları
görmüyor musun beni öldürecekler artık
beni öldürecekeler diyorum sana
geçmiş gelecek bütün yıllarım
bütün umutlarım senin olsun al
beni bu karanlık denizlerde bırakma...
şimdi seni düşünüyorum, biliyorsun
aklıma ellerin geliyor önce
yağmurlu birgün hatırlıyorum
islanmış bir serçe kuşu hatırlıyorum
durup durup ölümü hatırlıyorum
alnıma bir ışık vuruyor karanlıkta
sonra alabildiğine bir sessizlik başlıyor
alabildiğine bir deniz
alabildiğine kum
içim ürpertilerle dolu
karanlık denizlerin ortasında
seni düşünüyorum..
hani denizin insanı deli eden maviliği
nerde o güneş parıltıları nerde
göremiyorum ama duyuyorum
yaklaşan fırtına sen olmalısın
bu rüzgar senin hayallerin olmalı
senin ümitlerin
senin arzuların olmalı
bütün karanlıklara razıyım
yalnız uzaklarda, çok uzaklarda
bir gemici feneri yanmalı..
bu korkunç ağırlıkları kim koydu başıma
bu marşandiz trenleri nereye gidiyor
ben bir katran deniziyim artık
dalgalarım iri kayaları döver durur
bütün yaratıklar derinliklerimde kapkara
ne bir seven var beni
ne bir anlayan bulunur..
içimde çalkalanan bir dünya
kulaklarımda karanlığın uğultusu
ve gözbebeklerimde korkuların en büyüğü
bir büyük dünyada yalnız kalmak korkusu
ölürsem korkudan öleceğim..
düşen yıldızlar gibi
batan gemiler gibi yalnızlığım
sisli şafaklar doğar ufkumdan
kör bıçaklar bilenir düşlerimde her gece
kirli bir güneş kahreder dalgalarımı
bir çamur yığını sıvanır yüzüme
gitgide artar yalnızlığım
sonra duyarım iliklerimde sabahın olduğunu
bir yosun parçası kımıldanır, gerinir
bittiği yerde başlar yalnızlığım ..
pusulalar işlemiyor artık
yıldızlar yol göstermiyor
rüzgar bile ihanet etti bize
bir saçların vardı deli divane olduğumuz
bir saçların vardı
bir saçların vardı
alnına düşerdi akşamları
hiç değilse yaşadığımızı bilirdik hayal meyal
nefes aldığımızı
insan olduğumuzu bilirdik
saçların bizi kurtarırdı düştüğümüz girdaplardan
bizi bir derinlerden yeryüzüne çıkarırdı
her telinde mevsimleri seyrettiğimiz
varlığını en büyük mutluluk bildiğimiz
bir saçların vardı
bir saçların vardı deli divane olduğumuz ..
şimdi bütün gün üstüme yağmur yağıyor
bütün gece kar
yalnızlığın tam ortasındayım artık
yalnızlık kadar
bilsen nasıl üşüyorum
al şu ellerimi ısıt biraz
ya da al götür bu soğukları
bu yağmurları
görmüyor musun beni öldürecekler artık
beni öldürecekeler diyorum sana
geçmiş gelecek bütün yıllarım
bütün umutlarım senin olsun al
beni bu karanlık denizlerde bırakma...
bugun gösterime girecek tom tykwer filmi.başrollerde, ben whishaw, dustin hoffman, francesc albiol, gonzalo cunill isimleri yer almış..türü ise dram&gerilim şeklinde imiş..
yonetmenligini john curranin yaptığı, basrollerini naomi watts ve edward nortonu oynadığı, somerset maugham ın aynı adlı romanından uyarlanan romantik drama türü film..
yönetmenliğini howard e baker ve john foxun yaptığı son model animasyon filmi..
finding nemo benzeri yeni bir balık hikayesi..yerseniz..
finding nemo benzeri yeni bir balık hikayesi..yerseniz..
beraber yaptığımız askerlik görevinde bana tam olarak 45 gün boru yapıp, teskeresini kıç cebine koyup bodrum’a tatile gitmiş adi herif..
(bkz: hayırlara vesile olsun)
(bkz: hoşgeldin kız çay koy kendine)
(bkz: hayırlara vesile olsun)
(bkz: hoşgeldin kız çay koy kendine)
kendini zenci basketbolcu zannediyor sanırım.ne o öyle gol sonrası takım arkadaşına göğüs atmalar, sağ yumruk içiyle göğsüne vurmalar falan..
(bkz: sene sonu doğru askere oğlum gazman)
(bkz: en az on tane berbat oyu bekliyorum canlar)
(bkz: sene sonu doğru askere oğlum gazman)
(bkz: en az on tane berbat oyu bekliyorum canlar)
sevgilinin kafasına plastation joystick i ile vurup akabinde sevişen insanla aynı kültürden gelmektedir..zevklidir ama, içini gıçıklar insanın..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?