rapunzelkibritsatar

annenin gün arkadaşlarına garsonluk yaptıktan sonra "sanada zahmet verdik canım" demelerine verilecek güzel bir cevap. (bkz: tuttum bunu)

kusmuğunun üzerinde uyanıp, klozeti tutturamamak.

basit bir cümle ile açıklanabilen cinstir
https://twitter.com/alynylcn3/status/510026573383475200

atarlı giderli cumalar

üzümün kurusu, incirin tazesi.
sizde benim gibi partiden sıkıldınız mı?

american horror story dizi serisinin 4. sezonudur. toplum tarafından ucube olarak görülen insanların etrafında gelişir olaylar. aynı zamanda ailecek izlediğimiz ve en sevdiğim sezondur. angela bassett in güçlü kadın imajı orgazm sebebi bence. nedendir bilmem bu sezondan sonra hotel bana çok sevimsiz geldi ve ilk bölümden sonrasını izlemedim. jessica lange in bu sezonda olmaması da büyük bir etken tabi. böyle boş zamanlar da hep bu sezon gelir aklıma. olsada izlesek.

hesabı hep erkek öder diye bir şey yok. kız arkadaşının ekonomik özgürlüğü olduğunu ve onunda hesap ödeyebileceğini kabullenmiş, dahası ego meselesi haline getirmemiş erkektir. iyidir.

çağan ırmak'ın kabuslar evi serisinden bir filmdir. korku filmi olarak değil psikolojik film olarak değerlendirilmesi gerekir. (bkz: bence)

"şimdiye kadar sigaraya verdiğim paraları biriktirseydim ne sigara alırdım be" diye düşündüren gider

bizde ki ömür törpüsü. birde güzel ki herkes peşinde. çokta süsleniyor. ara sıra öğüt veriyorum, "bak yine kendine özen göster ama dış görünüşle ön plana çıkma. senden bahsederken çok güzel kız, çok güzel giyiniyor yerine çok akıllı kız desinler" diye. "yha abla bu tiple kim güzel diyecek bana" diyor. (bkz: feminist olmaz bu kızdan)

dtcf de okuyan kardeşim okula giderken "hepinizi öpeyim, bomba falan patlar ölürüm belki" diyerek çıkıyor evden. bende "unutma dayak atan kızların numarasını al" diyerek yolcu ediyorum. böyle geçiyor öğrencilik hayatı.

aslında daha kibar dille söylerler bunları. misal kincidir, yapılan kötülüğü unutmaz. bu demek oluyor ki; "bak sen bununla ters düşmüşsün, kolla kendini her an sakata gelebilirsin" gibi.

başka bir konuda başarısı olmadığı için maddiyatla övünmesi, daha ilk günden sahiplenip evimin kadınısın triplerine girmesi.

(bkz: kontur makyajı)

"yıllarca haklarını savunduğumuz halk, bize terörist dedi" benzeri bir söz vardı. ahmet ümit'in kitabında mı yoksa babam ve oğlumda mı geçiyordu hatırlayamıyorum şuan. ne yazık ki çok doğru söylem.

(bkz: oskom ogzomo bosolmo) isteğini ciddiye almamanın sonucu. (bkz: lol)

eski arkadaşlarınızla otururken, zorla bir etkinliğe katıldığınızda, yeni bir işe başladığınızda, akraba ziyaretlerinde, sevgilinizin ailesiyle tanışırken, tanımadığınız bir bireyle yakınlaşırken ve daha nicelerinde yoklayabilir bu his. birdenbire sinsice gelir. sohbetin en koyu yerinde "benim burada ne işim var" diye sorarsınız kendinize. otobüste yolculuk yaparken sürekli ağlayan bir bebekle göz göze geldiğinizde de yaşayabilirsiniz. birden bire oradaki insanların, dönen sohbetlerin ne kadar anlamsız olduğunu fark edersiniz. sanki gökyüzünden bu burjuva sınıfı kişilerin, burjuva sınıfı dertlerini dinliyor gibi hissedersiniz. akıl başka yerlere gider. düşünce dünyasında boğulurken, biri "daldın" diyerek sizi uyarır. bir an için ortama dönersiniz ama sesler kulağınız da uğuldar. imkan varsa kalkıp gidersiniz. kalkıp gidemeyeceğiniz bir ortamsa, günün geri kalanını kendi içinizde geçirirsiniz. nihayet ayrılık vakti geldiğinde koşar adım uzaklaşıp, "bir daha aynı ortama girmem bunlarla" diye düşünürsünüz. girmeyenleri gönülden tebrik ederiz.

"sende hep sıkılıyon" ya cümlesini duymanıza sebep olur.