500 doktorun katildigi bir tip kongresinde soylenince komik olabilecek soz.
-aha servis elemani bayildi
-acilin ben doktorum
-ben de!..
-ben de!..
-ben de!..
(bkz: kara murat benim)
turkce meali su olan sarki;
demek ayirt edebilecegini saniyorsun cehennemi cennetten,
mavi gokleri acidan.
ayirt edebilir misin yesil bir tarlayi soguk celik raylardan?
gulusu bir peceden?
ayirt edebilecegini mi saniyorsun?
ve kahramanlarin yerine hayaletleri koymaya mi zorladilar seni?
sicak kullerin yerine agaclari?
sicak havanin yerine serin bir meltemi?
donuk rahatlik yerine degisimi?
ve savastaki bir harekete katilmayi,
degistin mi kafesteki liderlik rolune
nasil isterdim, nasil isterdim burada olmani.
biz yalnizca iki yitik ruhuz bir akvaryumda yuzen, yillardir,
ayni eski topraklari asindirarak. ne bulduk ki?
ayni eski korkulari
keske burada olsaydin.
(bkz: dinlenildiginde insani koparan sarkilar)
demek ayirt edebilecegini saniyorsun cehennemi cennetten,
mavi gokleri acidan.
ayirt edebilir misin yesil bir tarlayi soguk celik raylardan?
gulusu bir peceden?
ayirt edebilecegini mi saniyorsun?
ve kahramanlarin yerine hayaletleri koymaya mi zorladilar seni?
sicak kullerin yerine agaclari?
sicak havanin yerine serin bir meltemi?
donuk rahatlik yerine degisimi?
ve savastaki bir harekete katilmayi,
degistin mi kafesteki liderlik rolune
nasil isterdim, nasil isterdim burada olmani.
biz yalnizca iki yitik ruhuz bir akvaryumda yuzen, yillardir,
ayni eski topraklari asindirarak. ne bulduk ki?
ayni eski korkulari
keske burada olsaydin.
(bkz: dinlenildiginde insani koparan sarkilar)
marilyn manson, gercek adiyla brian warner, 1969 da canton ohioda epey dindar bir ortamda dunyaya geldi. ufak tefek zayif brian hemen her gun mahallede ki cocuklardan dayak yiyordu. 8 yasindayken komsunsuun tacizine ugramisti, ailesi de ona yardim amaciyla onu pahali bir katolik okuluna gonderdiler. bu sayede brian daha da nefret edilen bir cocuk haline geldi. her gun katolik dini uzerine dersler goruyor, cikislarda da dovuluyordu ve evde sapik bir buyukbabasi vardi. brian icinde biriken tum ofke ve tepkiyle muzige yoneldi.
"eger o zaman muzigi kesfetmeseydim simdiki dururumum cok daha farkli olurdu ve buyuk ihtimalle cok daha karanlik. jeffrey damher ve richard ramirez gibi seri katillerin yasamlarini okudum ve onlari anlayabiliyorum. onlarin nereden geldiklerini ve ne yasadiklarini anliyorum ve aramizdaki fark benim bir dereceye kadar kendimi ifade edecek bir cikis yolu bulmus olmamadan baska birsey degil. onlar bunu yapamadilar. belki de yaptigimiz tek sey bir yardim ve ilgi cagrisidir yalnizca, tek fark ise bu cagrinin aldigi bicim." demis manson.
marilyn manson and the spooky kids
1989’da marilyn manson adini cagin iki buyuk ikonundan aldi; (marilyn monroe ve unlu yonetmen roman polanski’nin karisi sharon tate’i katleden manson ailesinin lideri, seri katil charles manson).daisy berkowitz ile karsilasan marilyn manson, 1990’da iki kisi daha bularak “marilyn manson and the spooky kids”i kurdular. artik herkesin bildigi gibi grubun hepsinin isimleri unlu bir kadin ismi ve bir seri katil soyadindan olusuyordu. keyboard’cu madonna wayne gacy, basci; gidget gein de isimlerini bu sekilde olusturmuslardi.
“bir suru talk show seyrederim ve kadin hollywood yildizlariyla seri katilleri ayni potada eritmeleri, her seyi sansasyonel haber duzeyine indirgemeleri beni cok sasirtir” diyor manson.
farkli muzikleri ve abartili sahne sovlariyla marilyn manson and the spooky kids florida’nin death metal ortaminin underground sahnesinde gittikce unlendiler.
bir sure sonra baterist yoklugu nedeniyle kullanilan drum machine yerine sara lee lucas gruba alindi.
1990’daki en onemli olay nin’in lideri trent reznor’la tanisilmasiydi.1991’de ilk demo kasetleri “after school special”u ayni; sene icinde kasetleri “lunchbox”i cikardilar. bunlardan once de produktorlugunu kendilerinin yaptiklari bircok promosyon kasetleri bulunuyordu.1992’de slammie odullerinin yilin en iyi grubu, en iyi sert alternative grup kategorilerine aday gosterildiler. isimlerini kisaltip marilyn manson yaptilar.
potrait of an american family
son demolari “refrigerator”dan sonra mayis 93’de trent reznorin yeni kurdugu plak sirketi nothing (interscope) ile anlastilar. o seneki slammie odullerine bes dalda aday oldular, yilin en iyi grubu ve “dope hat” ile yilin sarkisi odullerini aldilar .(bu arada dope hat’in video klibinde anton lavey’de yer aliyordu.) 1994-96 yillari;nda da en iyi grup, en iyi video, en iyi albumodullerini aldilar.
temmuz 1994’de onuc parcalik albumleri “potrait of an american family”i cikardilar.album kapagi marilyn manson’in bir saatlik calismasinin urunu, icerik ise tam bir saldiriydi.
93’de basci gidget gein’in yerini twiggy ramirez aldi. ramirez (jeordie white) florida’li metal grubu amboog-a-lard’da calmis 922de slammie’de en iyi ritim gitarist odulune layik gorulmustu.
bu albumden iki single “get your gunn” ve “lunchbox”cikti.(sarkinin esin kaynagi amerikada ogrenciler tarafindan silah olarak kullanilmasi yuzunden yasaklanan metal beslenme cantalariydi, sarkinin videosunda ise arkadaslarindan dayak yiyen kucuk bir cocuk saclarini iki yandan kaziyip beslenme kutusuyla saldiri icin hazirliklar yapiyordu)
1994un agustos ayinda marilyn manson , nine inch nails ile bir turneye cikti. bu konserler sirasi;nda yapilan cilginliklar marilyn manson’in ununu arttirmaya yetecek de artacak cinstendi. salt lake city’de manson’in calmasina izin verilmeyen nin konserinde papaz manson adinda sahneye cikan gizemli sahsin bir mormon incilini paramparca etmesi bunlardan ilkiydi. yine 1994’de dallas’da marilyn manson sara lee lucas’in bateri setini yakti, bu olaydan sonra lucas’i goren olmamisti.twiggy’e gore bu asiri bir tepkiydi. tepkinin sebebi ise o sirada hala bateri calmakta olmasi belki de. (bu olayin internette goruntuleri de var.)
sara lee lucas’in yerini ginger fish aldi. danzing turnesine yeni bateristleriyle katildilar, turnede korn da vardi. 22 haziran 1995’de manson ikinci kundakcilik olayini; gerceklestirdi, bu seferde john stewart show’da sahneyi yakti; ve tabii ki aninda binadan kovuldular.
smells like children
aylarca suren turneden sonra ekip ” smellls like children” ep’si uzerinde calismaya basladi. “smells like children” marilyn manson’in favori sarkilari;nin ve sample edilmis tuhaf seslerin bir birlesimiydi. album gercekten kan donduran bebek aglamalarinin sample edilmis haliyle basliyordu. albumde uc tane cover vardi. mtv odullerinde metallica ile karsi karsiya gelmelerine sebep olan “sweet dreams (are made of this)” bunlardan biriydi. “i put a spell on you” ise daha once screamin jay hawkins yorumuyla “natural born killers”in marilyn manson yorumuyla ise “lost highway” in soundtarck albumlerinde yer almisti;. yine diger cover “rock’n roll nigger” patti smith’in kendi yorumuyla “natural born killers”a soundtrack parcasi olmustu. “natural born killers”in soundtrack’inin yapimcisi ise trent reznor’di. (bu baglantilar hep dikkatimi cekmistir.) ozellikle “sweet dreams” marilyn manson’in genis kitlelere ulasmasini saglayan en onemli parcalari sayilir. bircok hayrani onlari bu parca sayesinde tanidi.
antichrist superstar
eylul 95’deki alti aylik turneden sonra yeni albumleri “antichrist superstar” in kayitlarina basladilar. albumu yapmak onlar icin gercekten guc olmustu. album kaosa tehlikeli bir sekilde yaklasiyordu. olusumu sirasinda grup elemanlarinin yasad&iklari albume yansimisti.. new orleans’da eski bir cenaze evinde yapilan kayi;tlar sirasinda grup elemanlari studyodan hic ayrilmadilar, uykusuz kaldilar, uyusturucu kullandilar ve uyuyacaklari zaman aletlerin arasinda cadir kurdular. tum bunlarin sonunda albumun tamamlanmasina az kala daisy berkowitz gruptan ayrildi, yerine zim zum alindi.
8 ekim 1995’da piyasaya surulen album ilk haftada 132.000 satti. albumde sosyal elestiri oldukca yogundu. kufurrler az ama saldiri ck daha fazlaydi.
marilyn manson: “bu album kendileri icin yarattiklari gunahlardan dolayi tanrinin amerika’ya gonderdigi ceza olacak, ve umarim ben hristiyanligi sona erdirmis adam olarak anilacagim.”
marilyn manson “antichrist superstar” i beatles’in “white album”une benzetiyor: “oradakilerde hic konserda calinmamis, studyoda bestelenmis sarkilardi. bu albumde oncelikli sey tavrimizi ortaya koymakti”
mechanical animals
“mechanical animals”da “antichrist superstar”in icerdigi ruh haline gore white bir albumdu. bu albumde marilyn manson kafayi uyusturuculara takmisti;. ayrica 10 yildir simya ve tarot dersleri alan manson bu yonunu albume yansitti.” mechanical animals”daki harfleri karistirdiginizda karsiniza “marilyn manson is an alchemical man” cumlesi cikiyordu. manson’in yeni imaji ise “omega”ydi.
albun kapaginin amerika’daki bazi muzik marketlerde sansurlenmesi bu albume gelen en komik tepkiydi. aslinda bu album cok fazla saldi;ri; da icermiyordu, hatta daha cok marilyn manson’in kendisiyle ilgiliydi.ozellikle uyusturucu sorunu encok islenen konuydu ki buna da en iyi ornek “coma white” diyebiliriz.
albumun hazirlanma acamasinda grup elemanlari cok goz onundeydi. devamli dergilere kapak olmuslar ve album hakkinda hic bir giz birakmamacasina konusmuslardi. marilyn manson “mechanical animals”i david bowie’nin “ziggy stardust”ina benzetiyordu ve yine ona gore grup olarak da “tin machine” gibiydiler.
“rock is dead”in “matrix” in soundtrack parcasi olmasi ve “coma white” in klibinde manson’in eski sevgilisi (nam-i diger jawbreaker) rose mcgowan’in oynamasi albume populerlik katan unsurlardi ve bunun bazi hayranlarin pek hosuna gitmedigi de soylenebilir.
holywood
manson’i;n su an piyasada ki son albumu holy wood. aslinda” mechanical animals” ile “holy wood” arasinda bir de konser kayitlarindan olusan albumleri “the last tour on earth” var, bu albumde daha once manson albumlerinde yayinlanmamis olan sadece 2 parca var; “astonshing panorana of the endtimes” ve “get my rocks off”.
son haberlere gore marilyn manson’in son albumu olan “holy wood”un album kapagi nedeniyle satisi durdurulmus. ama zaten marilyn manson’da bunu onceden dusunup coktan alternatif album kapaklari yapmislar. ayrica yine “disposable teens”in klibinde marilyn manson’in papa kiligina girmesi tepki alan diger bir olay.
album 19 parcadan olusuyor ve dort bolume ayrilmis: “in the shadow”, “the androgyne”, “of read earth”, “the fallen”.
albumden cikan diger bir klip ise "fight song" icin cekilen oldu. mtvde su ana kadar en cok cikan marilyn manson videolarindan biri oldugu soylenebilir.
son gunlerde ise "tainted love" coveri icin cekilen videolarina gunduz saatleri dahil sik sik rastlanabiliyor. hatta pop listlere girmis durumda bu parca ve number oneda dahi gorebiliyoruz.
marilyn manson 30 yasina kadar olecegini tahmin ediyordu, hala yasiyor ve degisiyor manson herkes ve hepimiz gibi. belki icindekileri dokuyor artik bir bir ve 30 yasinda olmeye degil 50 yasinda huzurlu bir adam olmaya hazirlaniyor brian warner. tipki diger eski asiler gibi.
kaynak:http://www.rockmerkezi.com/
"eger o zaman muzigi kesfetmeseydim simdiki dururumum cok daha farkli olurdu ve buyuk ihtimalle cok daha karanlik. jeffrey damher ve richard ramirez gibi seri katillerin yasamlarini okudum ve onlari anlayabiliyorum. onlarin nereden geldiklerini ve ne yasadiklarini anliyorum ve aramizdaki fark benim bir dereceye kadar kendimi ifade edecek bir cikis yolu bulmus olmamadan baska birsey degil. onlar bunu yapamadilar. belki de yaptigimiz tek sey bir yardim ve ilgi cagrisidir yalnizca, tek fark ise bu cagrinin aldigi bicim." demis manson.
marilyn manson and the spooky kids
1989’da marilyn manson adini cagin iki buyuk ikonundan aldi; (marilyn monroe ve unlu yonetmen roman polanski’nin karisi sharon tate’i katleden manson ailesinin lideri, seri katil charles manson).daisy berkowitz ile karsilasan marilyn manson, 1990’da iki kisi daha bularak “marilyn manson and the spooky kids”i kurdular. artik herkesin bildigi gibi grubun hepsinin isimleri unlu bir kadin ismi ve bir seri katil soyadindan olusuyordu. keyboard’cu madonna wayne gacy, basci; gidget gein de isimlerini bu sekilde olusturmuslardi.
“bir suru talk show seyrederim ve kadin hollywood yildizlariyla seri katilleri ayni potada eritmeleri, her seyi sansasyonel haber duzeyine indirgemeleri beni cok sasirtir” diyor manson.
farkli muzikleri ve abartili sahne sovlariyla marilyn manson and the spooky kids florida’nin death metal ortaminin underground sahnesinde gittikce unlendiler.
bir sure sonra baterist yoklugu nedeniyle kullanilan drum machine yerine sara lee lucas gruba alindi.
1990’daki en onemli olay nin’in lideri trent reznor’la tanisilmasiydi.1991’de ilk demo kasetleri “after school special”u ayni; sene icinde kasetleri “lunchbox”i cikardilar. bunlardan once de produktorlugunu kendilerinin yaptiklari bircok promosyon kasetleri bulunuyordu.1992’de slammie odullerinin yilin en iyi grubu, en iyi sert alternative grup kategorilerine aday gosterildiler. isimlerini kisaltip marilyn manson yaptilar.
potrait of an american family
son demolari “refrigerator”dan sonra mayis 93’de trent reznorin yeni kurdugu plak sirketi nothing (interscope) ile anlastilar. o seneki slammie odullerine bes dalda aday oldular, yilin en iyi grubu ve “dope hat” ile yilin sarkisi odullerini aldilar .(bu arada dope hat’in video klibinde anton lavey’de yer aliyordu.) 1994-96 yillari;nda da en iyi grup, en iyi video, en iyi albumodullerini aldilar.
temmuz 1994’de onuc parcalik albumleri “potrait of an american family”i cikardilar.album kapagi marilyn manson’in bir saatlik calismasinin urunu, icerik ise tam bir saldiriydi.
93’de basci gidget gein’in yerini twiggy ramirez aldi. ramirez (jeordie white) florida’li metal grubu amboog-a-lard’da calmis 922de slammie’de en iyi ritim gitarist odulune layik gorulmustu.
bu albumden iki single “get your gunn” ve “lunchbox”cikti.(sarkinin esin kaynagi amerikada ogrenciler tarafindan silah olarak kullanilmasi yuzunden yasaklanan metal beslenme cantalariydi, sarkinin videosunda ise arkadaslarindan dayak yiyen kucuk bir cocuk saclarini iki yandan kaziyip beslenme kutusuyla saldiri icin hazirliklar yapiyordu)
1994un agustos ayinda marilyn manson , nine inch nails ile bir turneye cikti. bu konserler sirasi;nda yapilan cilginliklar marilyn manson’in ununu arttirmaya yetecek de artacak cinstendi. salt lake city’de manson’in calmasina izin verilmeyen nin konserinde papaz manson adinda sahneye cikan gizemli sahsin bir mormon incilini paramparca etmesi bunlardan ilkiydi. yine 1994’de dallas’da marilyn manson sara lee lucas’in bateri setini yakti, bu olaydan sonra lucas’i goren olmamisti.twiggy’e gore bu asiri bir tepkiydi. tepkinin sebebi ise o sirada hala bateri calmakta olmasi belki de. (bu olayin internette goruntuleri de var.)
sara lee lucas’in yerini ginger fish aldi. danzing turnesine yeni bateristleriyle katildilar, turnede korn da vardi. 22 haziran 1995’de manson ikinci kundakcilik olayini; gerceklestirdi, bu seferde john stewart show’da sahneyi yakti; ve tabii ki aninda binadan kovuldular.
smells like children
aylarca suren turneden sonra ekip ” smellls like children” ep’si uzerinde calismaya basladi. “smells like children” marilyn manson’in favori sarkilari;nin ve sample edilmis tuhaf seslerin bir birlesimiydi. album gercekten kan donduran bebek aglamalarinin sample edilmis haliyle basliyordu. albumde uc tane cover vardi. mtv odullerinde metallica ile karsi karsiya gelmelerine sebep olan “sweet dreams (are made of this)” bunlardan biriydi. “i put a spell on you” ise daha once screamin jay hawkins yorumuyla “natural born killers”in marilyn manson yorumuyla ise “lost highway” in soundtarck albumlerinde yer almisti;. yine diger cover “rock’n roll nigger” patti smith’in kendi yorumuyla “natural born killers”a soundtrack parcasi olmustu. “natural born killers”in soundtrack’inin yapimcisi ise trent reznor’di. (bu baglantilar hep dikkatimi cekmistir.) ozellikle “sweet dreams” marilyn manson’in genis kitlelere ulasmasini saglayan en onemli parcalari sayilir. bircok hayrani onlari bu parca sayesinde tanidi.
antichrist superstar
eylul 95’deki alti aylik turneden sonra yeni albumleri “antichrist superstar” in kayitlarina basladilar. albumu yapmak onlar icin gercekten guc olmustu. album kaosa tehlikeli bir sekilde yaklasiyordu. olusumu sirasinda grup elemanlarinin yasad&iklari albume yansimisti.. new orleans’da eski bir cenaze evinde yapilan kayi;tlar sirasinda grup elemanlari studyodan hic ayrilmadilar, uykusuz kaldilar, uyusturucu kullandilar ve uyuyacaklari zaman aletlerin arasinda cadir kurdular. tum bunlarin sonunda albumun tamamlanmasina az kala daisy berkowitz gruptan ayrildi, yerine zim zum alindi.
8 ekim 1995’da piyasaya surulen album ilk haftada 132.000 satti. albumde sosyal elestiri oldukca yogundu. kufurrler az ama saldiri ck daha fazlaydi.
marilyn manson: “bu album kendileri icin yarattiklari gunahlardan dolayi tanrinin amerika’ya gonderdigi ceza olacak, ve umarim ben hristiyanligi sona erdirmis adam olarak anilacagim.”
marilyn manson “antichrist superstar” i beatles’in “white album”une benzetiyor: “oradakilerde hic konserda calinmamis, studyoda bestelenmis sarkilardi. bu albumde oncelikli sey tavrimizi ortaya koymakti”
mechanical animals
“mechanical animals”da “antichrist superstar”in icerdigi ruh haline gore white bir albumdu. bu albumde marilyn manson kafayi uyusturuculara takmisti;. ayrica 10 yildir simya ve tarot dersleri alan manson bu yonunu albume yansitti.” mechanical animals”daki harfleri karistirdiginizda karsiniza “marilyn manson is an alchemical man” cumlesi cikiyordu. manson’in yeni imaji ise “omega”ydi.
albun kapaginin amerika’daki bazi muzik marketlerde sansurlenmesi bu albume gelen en komik tepkiydi. aslinda bu album cok fazla saldi;ri; da icermiyordu, hatta daha cok marilyn manson’in kendisiyle ilgiliydi.ozellikle uyusturucu sorunu encok islenen konuydu ki buna da en iyi ornek “coma white” diyebiliriz.
albumun hazirlanma acamasinda grup elemanlari cok goz onundeydi. devamli dergilere kapak olmuslar ve album hakkinda hic bir giz birakmamacasina konusmuslardi. marilyn manson “mechanical animals”i david bowie’nin “ziggy stardust”ina benzetiyordu ve yine ona gore grup olarak da “tin machine” gibiydiler.
“rock is dead”in “matrix” in soundtrack parcasi olmasi ve “coma white” in klibinde manson’in eski sevgilisi (nam-i diger jawbreaker) rose mcgowan’in oynamasi albume populerlik katan unsurlardi ve bunun bazi hayranlarin pek hosuna gitmedigi de soylenebilir.
holywood
manson’i;n su an piyasada ki son albumu holy wood. aslinda” mechanical animals” ile “holy wood” arasinda bir de konser kayitlarindan olusan albumleri “the last tour on earth” var, bu albumde daha once manson albumlerinde yayinlanmamis olan sadece 2 parca var; “astonshing panorana of the endtimes” ve “get my rocks off”.
son haberlere gore marilyn manson’in son albumu olan “holy wood”un album kapagi nedeniyle satisi durdurulmus. ama zaten marilyn manson’da bunu onceden dusunup coktan alternatif album kapaklari yapmislar. ayrica yine “disposable teens”in klibinde marilyn manson’in papa kiligina girmesi tepki alan diger bir olay.
album 19 parcadan olusuyor ve dort bolume ayrilmis: “in the shadow”, “the androgyne”, “of read earth”, “the fallen”.
albumden cikan diger bir klip ise "fight song" icin cekilen oldu. mtvde su ana kadar en cok cikan marilyn manson videolarindan biri oldugu soylenebilir.
son gunlerde ise "tainted love" coveri icin cekilen videolarina gunduz saatleri dahil sik sik rastlanabiliyor. hatta pop listlere girmis durumda bu parca ve number oneda dahi gorebiliyoruz.
marilyn manson 30 yasina kadar olecegini tahmin ediyordu, hala yasiyor ve degisiyor manson herkes ve hepimiz gibi. belki icindekileri dokuyor artik bir bir ve 30 yasinda olmeye degil 50 yasinda huzurlu bir adam olmaya hazirlaniyor brian warner. tipki diger eski asiler gibi.
kaynak:http://www.rockmerkezi.com/
ridvan dilmenin ntvde "bu yil sampiyonlar liginde 6 yemez" diyerek ovdugu takim.
-abi g noktasi nerede
+ebenin aminda
-?!!?
+ebenin aminda
-?!!?
bizansli komutan;
+kara murat kim?
kalabalik
-benim
-benim
-benim
komutanin yaninda 150 kilo duba bir hatun vardir
bizansli komutan;
+kara murata kizimi vercem ondan soruyom
-aha o
-aha bu
-aha su
kara murat:
-hassiktir!
+kara murat kim?
kalabalik
-benim
-benim
-benim
komutanin yaninda 150 kilo duba bir hatun vardir
bizansli komutan;
+kara murata kizimi vercem ondan soruyom
-aha o
-aha bu
-aha su
kara murat:
-hassiktir!
-uzak durmak
-yalniz birakmak
-rahat birakmak
-sikmamak
-bunaltmamak
-daraltmamak
-zevk aldigi seyleri kucumsememek,
gibi cogaltilabilecek yollardir kendileri.
-yalniz birakmak
-rahat birakmak
-sikmamak
-bunaltmamak
-daraltmamak
-zevk aldigi seyleri kucumsememek,
gibi cogaltilabilecek yollardir kendileri.
turkiyenin en buyuk ve en guzel kampuslerinden birine sahip universite.
ilerde bir ateist veya iyi bir cehennem sakini olaciginizi gosteren eylem.
(bkz: kabirde kopya cekmek)
(bkz: kabirde kopya cekmek)
bir apartmanda perdelere bakilarak tespiti cok kolay yapilan ev. icinde cekilen cile insana cok sey ogretmektedir. yeni yeni yemekler icad edilebilir.
(bkz: yarim ekmek arasi ceyrek ekmek)
(bkz: yumurtali dunden kalmis makarna)
(bkz: yarim ekmek arasi ceyrek ekmek)
(bkz: yumurtali dunden kalmis makarna)
mor ve otesi sarkisi;
olasiliklar, sanslar
olaylar neden hep senin tersine
bunu hala sorma
yanlis yer ve yanlis zaman
bunlar hep aldatmaca
bunu artik anla
belki bir gun gunes dogar
mezarinin ustunden, sen sessizce uyurken
uyaninca uzulme gercek bu iste
tesadufen yalnizsin, henuz yolun basindasin
tesadufen yalnizsin, gerceklerin farkindasin
kelimeler sokaklar ve evler
ne kadar da bos seyler
sen gizlice aglarken
biraz umut biraz sevgi
ne de cok sey demek oysa
senden uzakta
ama kim bilir belki bir gun
o yasarken sen olmezsin, acilar akip gider
uyaninca uzulme gercek bu iste
olasiliklar, sanslar
olaylar neden hep senin tersine
bunu hala sorma
yanlis yer ve yanlis zaman
bunlar hep aldatmaca
bunu artik anla
belki bir gun gunes dogar
mezarinin ustunden, sen sessizce uyurken
uyaninca uzulme gercek bu iste
tesadufen yalnizsin, henuz yolun basindasin
tesadufen yalnizsin, gerceklerin farkindasin
kelimeler sokaklar ve evler
ne kadar da bos seyler
sen gizlice aglarken
biraz umut biraz sevgi
ne de cok sey demek oysa
senden uzakta
ama kim bilir belki bir gun
o yasarken sen olmezsin, acilar akip gider
uyaninca uzulme gercek bu iste
(bkz: ensest)
daha iyi anlasilmasi icin turkcesi;
part 1
baba okyanusun otesine uctu
yalnizca bir ani birakip geride
bir fotograf aile albumunde
baba ba$ka ne biraktin benim icin?
baba ne biraktin ardinda benim icin?
hepsi hepsi, yalnizca duvardaki bir tuglaydi
hepsi hepsi, yalnizca duvardaki bir tuglaydi
part 2
egitime ihtiyacimiz yok
du$unce denetimine de ihtiyacimiz yok
siniflarda a$agilanmaya da
ogretmenler rahat birakin cocuklari
hey ogretmen! rahat birak o cocuklari
hepsi hepsi, yalnizca duvardaki birba$ka tugla
hepsi hepsi, yalnizca duvardaki bir ba$ka tuglasin sen.
part 3
cevremde duvarlara ihtiyacim yok
beni sakinle$tirecek uyu$turuculara ihtiyacim yok
gordum duvarin uzerindeki yaziyi
bir $eye ihtiyacim oldugunu sanma sakin
hayir bir $eye ihtiyacim oldugunu sanma sakin
hepsi hepsi duvardaki tuglalardi
hepsi hepsi duvardaki tuglalardiniz siz
part 1
baba okyanusun otesine uctu
yalnizca bir ani birakip geride
bir fotograf aile albumunde
baba ba$ka ne biraktin benim icin?
baba ne biraktin ardinda benim icin?
hepsi hepsi, yalnizca duvardaki bir tuglaydi
hepsi hepsi, yalnizca duvardaki bir tuglaydi
part 2
egitime ihtiyacimiz yok
du$unce denetimine de ihtiyacimiz yok
siniflarda a$agilanmaya da
ogretmenler rahat birakin cocuklari
hey ogretmen! rahat birak o cocuklari
hepsi hepsi, yalnizca duvardaki birba$ka tugla
hepsi hepsi, yalnizca duvardaki bir ba$ka tuglasin sen.
part 3
cevremde duvarlara ihtiyacim yok
beni sakinle$tirecek uyu$turuculara ihtiyacim yok
gordum duvarin uzerindeki yaziyi
bir $eye ihtiyacim oldugunu sanma sakin
hayir bir $eye ihtiyacim oldugunu sanma sakin
hepsi hepsi duvardaki tuglalardi
hepsi hepsi duvardaki tuglalardiniz siz
1946 yilinda istanbulda dunyaya gelen fikret kizilokun muzige ilgisi galatasaray lisesi ilkokul kisminda okurken baslar. ilk enstrumani kendisini yas gununde armagan edilen kirmizi bir akordeondur. ilk muzik derslerini sinif arkadaslarindan birinin klarnetci olan babasindan alir; ilk konserini de bir 23 nisanda taksim belediye gazinosunda duzenlenen okul musameresinde verir. fikret kiziok ve orkestrasi adli kucuk grubun elemanlari kizilok un sinif arkadaslaridir ve caldiklari halk turkuleri ile alkis alirlar.
ortaokul ve lise yillarinda bu konserler surer; baska okullara da giderler. bu yillarda grup elemanlariyla birlikte orkestranin adi da degisir: fikret kizilok ve veliahtlari, sanatcinin adini okul musamereleri disinda duyurdugu ilk grup olur. lise yillarinda akordeonunu birakir kizilok ve eline gitari alir. bu donemde en buyuk destekcileri ayni lisenin daha alt siniflarinda okuyan ve muzige o yillarda baslamis timur selcuk ve baris manco dur.
liseden mezun olduktan sonra veliahtlar ile calismayi surdurur kizilok. ailesiyle kadikoyde yasar ve konserlerini de daha ziyade bu yakada verir. ayni donemde kadikoyde cahit oben in kurdugu sailors adli grup firtina gibi esmektedir. kizilok ve oben eski arkadaslardir ve gruplarini dagitarak yeni bir grup kurmaya ve profesyonel muzik hayatina atilmaya karar verirler. yanlarina bas gitarci koray oktay ve davulcu erol ulastir i alirlar; boylece cahit oben 4 dogar. kendilerini "daha ziyade beatles tipi muzik yapan bir grup" olarak tanimlayan cahit oben 4, ilham gencerin islettigi cati gece kulubunde programlar yapmaya baslar, bir yandan da mahalle konserlerini surdurur. bu arada kendi paralariyla iki 45lik plak doldururlar. bunlardan ilkinde iki yabanci sarkiyi yorumlarlar: "i wanna be your man" ve "36 24 36". ikinci plaklarinda daha "kendilerine" donerler. plagin ilk yuzunde "silifkenin yogurdu" vardir; diger yuzu ise bir bestedir:"hereke", ayni zamanda kizilokun plak olarak yayinlanan ilk bestesidir.
cahit oben 4 ilk onemli basarisini 1965 yilinda duzenlenen altin mikrofon yarismasi ile yakalar. "bati muziginin zengin sekil ve tekniklerinden faydalanilarak yine bati muzigi aletleriyle calinmak suretiyle turk musikine yeni bir yon vermek icin" hurriyet gazetesi tarafindan duzenlenen bu yarismaya "halime" adli duzenlemeriyle katilan grup dorduncu olur. cem karaca dan erkin koray a, mogollar dan haramiler e pek cok sanatci ve grubun onunu acan altin mikrofon, kizilokun hayatinda onemli bir yere sahiptir. ancak bu basari gruba ugurlu gelmez: cahit oben ankara maarif koleji ogrencileriden fusun onal ile nisanlanir ve muzik hayatini onunla surdurmeye karar verir; grup kisa bir sure sonar dagilir.
fikret kizilok cahit oben 4le calismalarini surdururken girdigi discilik yuksekokulundaki egitimini surdurur. bir sure sadece okuluyla ilgilenir. muzikten kopamayacagini anladiginda ilk solo plagini doldurur. dort sarkilik bir epdir bu: "ay osman - colours / sevgilim-baby". bu plak o yillarda fazla ses getirmez. bunun uzerine kizilok okulunu bitirmeye karar verir. yine de zaman zaman arkadaslarinin kurdugu kaygisizlar la birlikte calisir, baris mancoya eslik eder.
discilik yuksekokulunun son sinifinda okurken mahalleden arkadasi arda uskan ile bir yolculuga cikar; muzik hayatini tumuyle etkileyecek bir yolculuktur bu. o donem agirligini iyice hissettiren aranjmanlarin disinda bir seyler uretmeyi planlar, sazini kaptigi gibi anadoluya gider ve asik veysel ile tanisir. o donemde kendisiyle yapilmis bir soyleside sunlari soyler: "seyahati cok sevdigim icin anadolunun gezmedigim yeri kalmamisti. iste bu seyahatlarin birinde yolum veyselin koyune dustu. veyseli dinledim, sazini dinledim. ve asik oldum. istanbula donunce onun hakkinda ne buldumsa okudum, dinledim. bir iki ay sonra artik icim disim veysel olmustu. onun hissettiklerini icimde hissediyordum. artik duramiyor, dayanamiyor, veyselden soylemek ve sesimi herkese dinletmek istiyordum."
bu dusunceyle gitarini eline alan kizilok studyoya girer ve asik veyselin "uzun ince bir yoldayim" turkusunu yeni bir duzenlemeyle kayda alir. bunu bir 45lik olarak yayinlar. ikinci solo 45ligidir bu; fikret kizilokun hayatinda da onemli bir donum noktasi... arka yuzunde sozlerini kendi yazdigi bir halk sarkisi, "benim askim beni gecti" yer alir. o gune dek surdurdugu suskunlugu ve bunu bozmasinin nedenini de plak kapaginda soyle aciklar: "piyasa, oylesine turk benliginden uzak melodilere kucak acmisti ki, beni dinlemeyeceklerdi bile. bugun ise durum buyuk bir hizla degisiyor. bu oz benligimize donuste ben de uzerime dusen gorevi yapmaya karar verdim..."
plak kapagindaki yazida kizilok soyle tanimlanir: "darmadaginik saclari, elinde gitari, duslerinde sipsirin koy cocuklari ile, ince uzun yollarin, ucsuz bucaksiz ovalarin, bembeyaz dag bulutlarinin cocugudur fikret kizilok... pakistandan parise kadar, dunyanin dort bucagini, yureginde delice esen dag ruzgarlari ile birlikte gezmis, butun bu ulkelerin halk sarkilarini incelemistir. yillar boyu."
kizilokun sivrialan yolculuklari plagin cikisindan sonra da surer. ikinci gidisi daha onemlidir. yillar sonra soyle anlatir bu gidisini: "sonra tekrar, yalniz gittim. bu ikincisinde kar yagdi, kasimdi, kapandi yollar. ve ben orada uc ay kaldim. uc ay kalinca ben degistim. adamcagiz saz caliyor, bende de gitar var. uymayan bir seyler var, fakat o kadar yakininda yollar var ki... onun sarkisini filan da aranje etmek istemiyorum. ne yapayim, ne yapayim derken, bir dizeyi yazmis fakat besteleyememis oldugunu gordum. yapayim mi bunu dedim, yap dedi. yeter gayri, yumma gozun kor gibi diye bir sarki. geldim istanbula bunu yaptim ve 22 yasinda meshur oldum." (express 47; 17 aralik 1994)
"yumma gozun kor gibi ! yagmur olsam", kizilokun asil cikisini yaptigi plak olur. her iki beste de fikret kizilokundur. plakta, gitar, tumba ve sazin yaninda degisiklik olsun diye enstruman olarak tahta ve tas kullanir kizilok. sarkilar cok begenilir, plak cok satar ve sanatci ilk altin plagini alir.
bu basarinin ardindan fazla ara vermeden bir 45lik daha yapar kizilok. ancak bu kez kendisine ait bir sarkiyla ortaya cikar: "soyle sazim". plak kapaginda, "turk geleneklerine uygun 17 perdeli huseyni duzende uc degisik sazin bati anlayisinda ve coksesli olarak kullanildigi" bir sarki olarak tanimlanir bu. plagin arka yuzunde kizilokun karacaoglan dan besteledigi "guzel ne guzel olmussun" vardir. her iki sarkida da kendisine nedim demirellieslik eder. plak, listelerde de kendisini gosterir ve haftalarca 1 numarada kalmis olan baris manconun "daglar daglar"ini devirerek liste basi olur.
1970 yilini bu iki plakla kapatir fikret kizilok. bu plaklar yil sonunda hey dergisi tarafindan duzenlenen yilin muzik oskarlari anketinde gorulmemis bir basariya imza atar: "soyle sazim", yumma gozun kor gibi" ve "guzel ne guzel olmussun", baris manconun "daglar daglar"inin ardindan sirasiyla ikinci, ucuncu ve dorduncu olur. fikret kizilok da ayni ankette yilin erkek sarkicisi secilir.
o donemde, turkce konusan, turkce dusunen bir birey olarak sanatcilarin yuzunun `kendilerine donmesini savunur israrla. baticiligin, bati hayranliginin ulkeye ve muzigine bir sey getirmeyecegini soyler. hatta, sarkilarindan birisini radyo programinda aranjman diye anons ettigi icin sezen cumhur onal a dava acar ve kazanir. populer olmak icin bu isi yaptigini soyleyenler olsa da bu, kizilok tarihinde hos bir anektod olarak kalir.
1970 yilinin getirdigi basarilarin ardindan bir sure plak yapmayan sanatci cigdem adli genc bir sarkicinin "daglar aglar aglar pir sultan deyi / nenni, nenni" adli plaginin duzenlemelerine imza atar. bu arada bir anadolu turnesine cikar. turne sirasinda siverek yolunda donma tehlikesi gecirir; bir kamyon soforu tarafindan kurtarilir. bu olayin ardindan bir plak yapar ve "emmo" adli bestesini bu kamyon soforune ithaf eder. plagin arka yuzunde ahmed arif in siiri uzerine besteledigi "vurulmusum" adli sarki vardir. kizilok, 1972de bu sarkiyla bulgaristanda yapilan altin orfe festivaline katilir.
sanatci, bu plagiyla sirketini de degistirmis ve sayan plak tan grafson a gecmistir. 1973te bu sirket etiketiyle bir dizi plak yayinlar. bu plaklarda yer alan sarkilar, kizilokun yazdigi "bir ali var" adli oyunun bolumleridir: "gun ola devran done", "anadoluyum", "leylim leylim (kara tren)", "koroglu daglari", "tutamadim ellerini" ve "gozlerinden bellidir". yazilan, ancak bugune dek sahnelenmeyen bu oyunun sarkilari baska sanatcilar tarafindan da seslendirilir: "kime sormali"yi donusum esliginde tansu, "duyar misin"i ise o donemde ununun dorugunda olan timur selcuk yorumlar. bu arada "koroglu daglari" sarkisinin basinda kullandigi sitar, kizilok muziginde bir yeniliktir.
bu plaklarin art arda yayinlanmasinin ardindan kaybolur fikret kizilok. dis hekimi olmus ve muayenehane acmistir. plak sirketini de degistirmis ve sah plak a transfer olmustur. bu sirket hesabina ara ara plak yayinlar sadece. bu arada onu cok uzen bir olay olur: 21 mart 1973te asik veysel olur. haberi alir almaz sivrialana gider kizilok. veyselin cenazesine katilan tek sanatcidir. o kadar uzulur ki, sazini veyselin mezari basinda kirar; bir daha da eline saz almaz: "dorduncu sivrialan ziyaretimde asik babamin topragi ile karsi karsiya olmak cok aci. ama o, sadik yarine kavustugu icin mutlu. bu saza onun elleri degmisti. parmaklari bana usul ogretmisti. ustam oldu, toprak oldu. ustamin parmaklarina degen bu sazin da toprak olmasi gerekir. artik ona can veren parmaklar yok." (hey; 11 nisan 1973)
veyselin olumu uzerine kendini tumuyle dis hekimligine veren kizilok 1975te tehlikeli madde adini tasiyan yeni grubuyla uzunca bir anadolu turnesine cikana kadar ortalikta gozukmez. turnenin ardindan istanbulda seri konserler verir. zafer dilek orkestrasi elemanlarindan ataman hakman ve sahir kayahan, bir ara mogollarin klavyeciligini ustlenmis olan turhan yukseler, daha once amator calismalar yapmis olan siret yurtsever ile eser sayiner, tehlikeli maddenin elemanlaridir. tehlikeli madde ile folk motiflerinin rock ile harmanlandigi sarkilar yapar. giderek folk motiflerinin yerini daha alaturka sesler alir. "haberin var mi / kor pencere - ay batti", bu donemin en onemli plagi olarak dikkat ceker. ahmed arifin "sevdan beni" ve "icerde" adini tasiyan iki siirinin kizilokca yorumudur bu sarkilar. "kor pencere"ye bagli olarak plaga atinan "ay batti" ise, populer muzigimizin enstrumantal sarkilari arasinda ozel bir yere sahiptir. bu plaktan sonra yapilan "anadoluyum 75", daha once yayinlanan ayni adli sarkiya bir gondermedir. hatta plak ayni kapak icinde piyasaya surulur. ancak pek iyi elestiriler almaz. hey dergisinde yayinlanan bir yazida soyle denilir: "...samimi dusuncemiz, artik sanatcinin stilini degistirmesi gerektigi merkezinde." (hey; 19 kasim 1975) plagin arka yuzunde mahzuni serif in bir turkusunu yorumlar kizilok: "daragaci". ayni turkuyu ayni gunlerde edip akbayram ve dostlar da plak yapmak istemektedir. ancak, kizilokun daha erken davranmasi yuzunden bu kararlarini degistirirler.
son 45ligi ise mart 1976da yayinlanir. mahzuni seriften "biz yanariz" ve vazgecemedigi veyselden "sen bir ceylan olsan" adli turkuleri yorumlar sanatci bu plaginda. plak yine elestirilir. "fikret kizilokun kendini yenileyecegi gunleri bekliyoruz" gibi ifadeler kullanilir bu elestirilerde. kizilok, butun bunlar uzerine ortadan kaybolur. bir yil sonra, 1977 ortalarinda, 1971-72 yillarinda yaptigi ancak o gune dek yayinlamadigi kimi kayitlari bir album olarak piyasaya surer. "not defterimden" adini tasiyan bu albumde kizilokun deneysel calismalari vardir: atonal bir altyapi uzerine nazim hikmet siirini koyar ve kendi deyimiyle "sarkiciligi degil, muzisyenligi" dener.
ancak donemin nazik siyasi ortaminda bu album fazla ortalarda gozukemez. nazim hikmet adinin da etkisiyle ciktiktan kisa bir sure sonra toplatilir. yeniden yayinlanmasi ise 1993u bulur. bu arada varsovada bu albumuyle iki odul alir. ancak, plagin toplatilmasi onu etkiler ve fikret kizilok, muzigi biraktigini aciklar. o gune dek 13 altin plak ve cesitli oduller alan sanatci, bundan sonra derin bir sessizlige gomulur. buna gerekce olarak da "hazirladigi yapitlarin ticari olmadigi gerekcesiyle plakevleri tarafindan geri cevrilmesini" gosterir ve bir daha profesyonel olarak muzik hayatina donmeyecegini bildirir. (hey, 22 agustos 1977)
yillar sonra doner fikret kizilok, hem de populer muzigin en muhtesem albumlerinden birisine, "zaman zaman"a imza atarak...
yillar gectikce kizilok soylemlerini sertlestirir. cekirdek sanat evi nde kendi cizgisine yakin gordugu bulent ortacgil ile birlikte ve solo verdigi konserlerin yetersiz teknikle kaydedilmis parcalari kasetlere aktararak piyasada kabul goren muzige bir olcude alternatif yaratmaya cabalar. ikili biz sarkilarimizi pazarlamayiz deterjan gibi diyerek arabeskten yana esen ruzgara karsi durmaya calisirlar. iki ozan daha sonra pencere onu cicegi adli studyo albumunu piyasaya surer. bu albumde turk yunan dostlugundan, carpik entellektuellige, medyanin ninnilerinden ajda pekkan a kadar bircok seyi elestirirler. ancak zamanla ortacgilin mistik cozumleriyle kizilokun nesnel saptamalari ve gorusleri arasindaki catisma su yuzune cikmis, bu ilginc projenin sonunu hazirlamistir.
zaman zaman albumunde ask sarkilari soyleyen kizilok 90larin basinda, yukselen degerlerin yarattigi hilkat garibesi magandalara vay hayvan vay (why high one why) diyerek sesleniyordu. yana yana albumundeki ask sarkilari arasina sikisan bu beste hak ettigi ilgiyi bulamamistir.
bir sure sessiz kalan fikret kizilok, sonra art arda demirbas-muzikal vaziyetler, vurulduk ey halkim, devrimcinin guncesi albumlerini yayimlayarak aydinlik turkiyeden yana olan tavrini net bir sekilde otaya koyar.
boyali basin, bir yandan kiziloka protest muzigin unlu ismi etiketini uygun gorurken diger yandan, tukendigi ve careyi, modasi gecmis sloganlarda aradigini yazar. asik veysellerle, karacaoglanlarla baslayan seruven cagdas degerleri muzik yoluyla arayan bir cabaya donusmustur.
fikret kizilok, muzige basladigi ve surdurdugu ilk yillarini soyle aktarir;1960-70li yillar bizler icin, dunyayi degistirebiliriz, umutlariyla gecen genclik yillariydi. kendimizi ifade etmemizin de disa vurumu, sarkilarimiz, turkulerimiz, oykulerimizdi. ilericiydik, hakliydik, aceleciydik...
kaynak:http://www.rockmerkezi.com
ortaokul ve lise yillarinda bu konserler surer; baska okullara da giderler. bu yillarda grup elemanlariyla birlikte orkestranin adi da degisir: fikret kizilok ve veliahtlari, sanatcinin adini okul musamereleri disinda duyurdugu ilk grup olur. lise yillarinda akordeonunu birakir kizilok ve eline gitari alir. bu donemde en buyuk destekcileri ayni lisenin daha alt siniflarinda okuyan ve muzige o yillarda baslamis timur selcuk ve baris manco dur.
liseden mezun olduktan sonra veliahtlar ile calismayi surdurur kizilok. ailesiyle kadikoyde yasar ve konserlerini de daha ziyade bu yakada verir. ayni donemde kadikoyde cahit oben in kurdugu sailors adli grup firtina gibi esmektedir. kizilok ve oben eski arkadaslardir ve gruplarini dagitarak yeni bir grup kurmaya ve profesyonel muzik hayatina atilmaya karar verirler. yanlarina bas gitarci koray oktay ve davulcu erol ulastir i alirlar; boylece cahit oben 4 dogar. kendilerini "daha ziyade beatles tipi muzik yapan bir grup" olarak tanimlayan cahit oben 4, ilham gencerin islettigi cati gece kulubunde programlar yapmaya baslar, bir yandan da mahalle konserlerini surdurur. bu arada kendi paralariyla iki 45lik plak doldururlar. bunlardan ilkinde iki yabanci sarkiyi yorumlarlar: "i wanna be your man" ve "36 24 36". ikinci plaklarinda daha "kendilerine" donerler. plagin ilk yuzunde "silifkenin yogurdu" vardir; diger yuzu ise bir bestedir:"hereke", ayni zamanda kizilokun plak olarak yayinlanan ilk bestesidir.
cahit oben 4 ilk onemli basarisini 1965 yilinda duzenlenen altin mikrofon yarismasi ile yakalar. "bati muziginin zengin sekil ve tekniklerinden faydalanilarak yine bati muzigi aletleriyle calinmak suretiyle turk musikine yeni bir yon vermek icin" hurriyet gazetesi tarafindan duzenlenen bu yarismaya "halime" adli duzenlemeriyle katilan grup dorduncu olur. cem karaca dan erkin koray a, mogollar dan haramiler e pek cok sanatci ve grubun onunu acan altin mikrofon, kizilokun hayatinda onemli bir yere sahiptir. ancak bu basari gruba ugurlu gelmez: cahit oben ankara maarif koleji ogrencileriden fusun onal ile nisanlanir ve muzik hayatini onunla surdurmeye karar verir; grup kisa bir sure sonar dagilir.
fikret kizilok cahit oben 4le calismalarini surdururken girdigi discilik yuksekokulundaki egitimini surdurur. bir sure sadece okuluyla ilgilenir. muzikten kopamayacagini anladiginda ilk solo plagini doldurur. dort sarkilik bir epdir bu: "ay osman - colours / sevgilim-baby". bu plak o yillarda fazla ses getirmez. bunun uzerine kizilok okulunu bitirmeye karar verir. yine de zaman zaman arkadaslarinin kurdugu kaygisizlar la birlikte calisir, baris mancoya eslik eder.
discilik yuksekokulunun son sinifinda okurken mahalleden arkadasi arda uskan ile bir yolculuga cikar; muzik hayatini tumuyle etkileyecek bir yolculuktur bu. o donem agirligini iyice hissettiren aranjmanlarin disinda bir seyler uretmeyi planlar, sazini kaptigi gibi anadoluya gider ve asik veysel ile tanisir. o donemde kendisiyle yapilmis bir soyleside sunlari soyler: "seyahati cok sevdigim icin anadolunun gezmedigim yeri kalmamisti. iste bu seyahatlarin birinde yolum veyselin koyune dustu. veyseli dinledim, sazini dinledim. ve asik oldum. istanbula donunce onun hakkinda ne buldumsa okudum, dinledim. bir iki ay sonra artik icim disim veysel olmustu. onun hissettiklerini icimde hissediyordum. artik duramiyor, dayanamiyor, veyselden soylemek ve sesimi herkese dinletmek istiyordum."
bu dusunceyle gitarini eline alan kizilok studyoya girer ve asik veyselin "uzun ince bir yoldayim" turkusunu yeni bir duzenlemeyle kayda alir. bunu bir 45lik olarak yayinlar. ikinci solo 45ligidir bu; fikret kizilokun hayatinda da onemli bir donum noktasi... arka yuzunde sozlerini kendi yazdigi bir halk sarkisi, "benim askim beni gecti" yer alir. o gune dek surdurdugu suskunlugu ve bunu bozmasinin nedenini de plak kapaginda soyle aciklar: "piyasa, oylesine turk benliginden uzak melodilere kucak acmisti ki, beni dinlemeyeceklerdi bile. bugun ise durum buyuk bir hizla degisiyor. bu oz benligimize donuste ben de uzerime dusen gorevi yapmaya karar verdim..."
plak kapagindaki yazida kizilok soyle tanimlanir: "darmadaginik saclari, elinde gitari, duslerinde sipsirin koy cocuklari ile, ince uzun yollarin, ucsuz bucaksiz ovalarin, bembeyaz dag bulutlarinin cocugudur fikret kizilok... pakistandan parise kadar, dunyanin dort bucagini, yureginde delice esen dag ruzgarlari ile birlikte gezmis, butun bu ulkelerin halk sarkilarini incelemistir. yillar boyu."
kizilokun sivrialan yolculuklari plagin cikisindan sonra da surer. ikinci gidisi daha onemlidir. yillar sonra soyle anlatir bu gidisini: "sonra tekrar, yalniz gittim. bu ikincisinde kar yagdi, kasimdi, kapandi yollar. ve ben orada uc ay kaldim. uc ay kalinca ben degistim. adamcagiz saz caliyor, bende de gitar var. uymayan bir seyler var, fakat o kadar yakininda yollar var ki... onun sarkisini filan da aranje etmek istemiyorum. ne yapayim, ne yapayim derken, bir dizeyi yazmis fakat besteleyememis oldugunu gordum. yapayim mi bunu dedim, yap dedi. yeter gayri, yumma gozun kor gibi diye bir sarki. geldim istanbula bunu yaptim ve 22 yasinda meshur oldum." (express 47; 17 aralik 1994)
"yumma gozun kor gibi ! yagmur olsam", kizilokun asil cikisini yaptigi plak olur. her iki beste de fikret kizilokundur. plakta, gitar, tumba ve sazin yaninda degisiklik olsun diye enstruman olarak tahta ve tas kullanir kizilok. sarkilar cok begenilir, plak cok satar ve sanatci ilk altin plagini alir.
bu basarinin ardindan fazla ara vermeden bir 45lik daha yapar kizilok. ancak bu kez kendisine ait bir sarkiyla ortaya cikar: "soyle sazim". plak kapaginda, "turk geleneklerine uygun 17 perdeli huseyni duzende uc degisik sazin bati anlayisinda ve coksesli olarak kullanildigi" bir sarki olarak tanimlanir bu. plagin arka yuzunde kizilokun karacaoglan dan besteledigi "guzel ne guzel olmussun" vardir. her iki sarkida da kendisine nedim demirellieslik eder. plak, listelerde de kendisini gosterir ve haftalarca 1 numarada kalmis olan baris manconun "daglar daglar"ini devirerek liste basi olur.
1970 yilini bu iki plakla kapatir fikret kizilok. bu plaklar yil sonunda hey dergisi tarafindan duzenlenen yilin muzik oskarlari anketinde gorulmemis bir basariya imza atar: "soyle sazim", yumma gozun kor gibi" ve "guzel ne guzel olmussun", baris manconun "daglar daglar"inin ardindan sirasiyla ikinci, ucuncu ve dorduncu olur. fikret kizilok da ayni ankette yilin erkek sarkicisi secilir.
o donemde, turkce konusan, turkce dusunen bir birey olarak sanatcilarin yuzunun `kendilerine donmesini savunur israrla. baticiligin, bati hayranliginin ulkeye ve muzigine bir sey getirmeyecegini soyler. hatta, sarkilarindan birisini radyo programinda aranjman diye anons ettigi icin sezen cumhur onal a dava acar ve kazanir. populer olmak icin bu isi yaptigini soyleyenler olsa da bu, kizilok tarihinde hos bir anektod olarak kalir.
1970 yilinin getirdigi basarilarin ardindan bir sure plak yapmayan sanatci cigdem adli genc bir sarkicinin "daglar aglar aglar pir sultan deyi / nenni, nenni" adli plaginin duzenlemelerine imza atar. bu arada bir anadolu turnesine cikar. turne sirasinda siverek yolunda donma tehlikesi gecirir; bir kamyon soforu tarafindan kurtarilir. bu olayin ardindan bir plak yapar ve "emmo" adli bestesini bu kamyon soforune ithaf eder. plagin arka yuzunde ahmed arif in siiri uzerine besteledigi "vurulmusum" adli sarki vardir. kizilok, 1972de bu sarkiyla bulgaristanda yapilan altin orfe festivaline katilir.
sanatci, bu plagiyla sirketini de degistirmis ve sayan plak tan grafson a gecmistir. 1973te bu sirket etiketiyle bir dizi plak yayinlar. bu plaklarda yer alan sarkilar, kizilokun yazdigi "bir ali var" adli oyunun bolumleridir: "gun ola devran done", "anadoluyum", "leylim leylim (kara tren)", "koroglu daglari", "tutamadim ellerini" ve "gozlerinden bellidir". yazilan, ancak bugune dek sahnelenmeyen bu oyunun sarkilari baska sanatcilar tarafindan da seslendirilir: "kime sormali"yi donusum esliginde tansu, "duyar misin"i ise o donemde ununun dorugunda olan timur selcuk yorumlar. bu arada "koroglu daglari" sarkisinin basinda kullandigi sitar, kizilok muziginde bir yeniliktir.
bu plaklarin art arda yayinlanmasinin ardindan kaybolur fikret kizilok. dis hekimi olmus ve muayenehane acmistir. plak sirketini de degistirmis ve sah plak a transfer olmustur. bu sirket hesabina ara ara plak yayinlar sadece. bu arada onu cok uzen bir olay olur: 21 mart 1973te asik veysel olur. haberi alir almaz sivrialana gider kizilok. veyselin cenazesine katilan tek sanatcidir. o kadar uzulur ki, sazini veyselin mezari basinda kirar; bir daha da eline saz almaz: "dorduncu sivrialan ziyaretimde asik babamin topragi ile karsi karsiya olmak cok aci. ama o, sadik yarine kavustugu icin mutlu. bu saza onun elleri degmisti. parmaklari bana usul ogretmisti. ustam oldu, toprak oldu. ustamin parmaklarina degen bu sazin da toprak olmasi gerekir. artik ona can veren parmaklar yok." (hey; 11 nisan 1973)
veyselin olumu uzerine kendini tumuyle dis hekimligine veren kizilok 1975te tehlikeli madde adini tasiyan yeni grubuyla uzunca bir anadolu turnesine cikana kadar ortalikta gozukmez. turnenin ardindan istanbulda seri konserler verir. zafer dilek orkestrasi elemanlarindan ataman hakman ve sahir kayahan, bir ara mogollarin klavyeciligini ustlenmis olan turhan yukseler, daha once amator calismalar yapmis olan siret yurtsever ile eser sayiner, tehlikeli maddenin elemanlaridir. tehlikeli madde ile folk motiflerinin rock ile harmanlandigi sarkilar yapar. giderek folk motiflerinin yerini daha alaturka sesler alir. "haberin var mi / kor pencere - ay batti", bu donemin en onemli plagi olarak dikkat ceker. ahmed arifin "sevdan beni" ve "icerde" adini tasiyan iki siirinin kizilokca yorumudur bu sarkilar. "kor pencere"ye bagli olarak plaga atinan "ay batti" ise, populer muzigimizin enstrumantal sarkilari arasinda ozel bir yere sahiptir. bu plaktan sonra yapilan "anadoluyum 75", daha once yayinlanan ayni adli sarkiya bir gondermedir. hatta plak ayni kapak icinde piyasaya surulur. ancak pek iyi elestiriler almaz. hey dergisinde yayinlanan bir yazida soyle denilir: "...samimi dusuncemiz, artik sanatcinin stilini degistirmesi gerektigi merkezinde." (hey; 19 kasim 1975) plagin arka yuzunde mahzuni serif in bir turkusunu yorumlar kizilok: "daragaci". ayni turkuyu ayni gunlerde edip akbayram ve dostlar da plak yapmak istemektedir. ancak, kizilokun daha erken davranmasi yuzunden bu kararlarini degistirirler.
son 45ligi ise mart 1976da yayinlanir. mahzuni seriften "biz yanariz" ve vazgecemedigi veyselden "sen bir ceylan olsan" adli turkuleri yorumlar sanatci bu plaginda. plak yine elestirilir. "fikret kizilokun kendini yenileyecegi gunleri bekliyoruz" gibi ifadeler kullanilir bu elestirilerde. kizilok, butun bunlar uzerine ortadan kaybolur. bir yil sonra, 1977 ortalarinda, 1971-72 yillarinda yaptigi ancak o gune dek yayinlamadigi kimi kayitlari bir album olarak piyasaya surer. "not defterimden" adini tasiyan bu albumde kizilokun deneysel calismalari vardir: atonal bir altyapi uzerine nazim hikmet siirini koyar ve kendi deyimiyle "sarkiciligi degil, muzisyenligi" dener.
ancak donemin nazik siyasi ortaminda bu album fazla ortalarda gozukemez. nazim hikmet adinin da etkisiyle ciktiktan kisa bir sure sonra toplatilir. yeniden yayinlanmasi ise 1993u bulur. bu arada varsovada bu albumuyle iki odul alir. ancak, plagin toplatilmasi onu etkiler ve fikret kizilok, muzigi biraktigini aciklar. o gune dek 13 altin plak ve cesitli oduller alan sanatci, bundan sonra derin bir sessizlige gomulur. buna gerekce olarak da "hazirladigi yapitlarin ticari olmadigi gerekcesiyle plakevleri tarafindan geri cevrilmesini" gosterir ve bir daha profesyonel olarak muzik hayatina donmeyecegini bildirir. (hey, 22 agustos 1977)
yillar sonra doner fikret kizilok, hem de populer muzigin en muhtesem albumlerinden birisine, "zaman zaman"a imza atarak...
yillar gectikce kizilok soylemlerini sertlestirir. cekirdek sanat evi nde kendi cizgisine yakin gordugu bulent ortacgil ile birlikte ve solo verdigi konserlerin yetersiz teknikle kaydedilmis parcalari kasetlere aktararak piyasada kabul goren muzige bir olcude alternatif yaratmaya cabalar. ikili biz sarkilarimizi pazarlamayiz deterjan gibi diyerek arabeskten yana esen ruzgara karsi durmaya calisirlar. iki ozan daha sonra pencere onu cicegi adli studyo albumunu piyasaya surer. bu albumde turk yunan dostlugundan, carpik entellektuellige, medyanin ninnilerinden ajda pekkan a kadar bircok seyi elestirirler. ancak zamanla ortacgilin mistik cozumleriyle kizilokun nesnel saptamalari ve gorusleri arasindaki catisma su yuzune cikmis, bu ilginc projenin sonunu hazirlamistir.
zaman zaman albumunde ask sarkilari soyleyen kizilok 90larin basinda, yukselen degerlerin yarattigi hilkat garibesi magandalara vay hayvan vay (why high one why) diyerek sesleniyordu. yana yana albumundeki ask sarkilari arasina sikisan bu beste hak ettigi ilgiyi bulamamistir.
bir sure sessiz kalan fikret kizilok, sonra art arda demirbas-muzikal vaziyetler, vurulduk ey halkim, devrimcinin guncesi albumlerini yayimlayarak aydinlik turkiyeden yana olan tavrini net bir sekilde otaya koyar.
boyali basin, bir yandan kiziloka protest muzigin unlu ismi etiketini uygun gorurken diger yandan, tukendigi ve careyi, modasi gecmis sloganlarda aradigini yazar. asik veysellerle, karacaoglanlarla baslayan seruven cagdas degerleri muzik yoluyla arayan bir cabaya donusmustur.
fikret kizilok, muzige basladigi ve surdurdugu ilk yillarini soyle aktarir;1960-70li yillar bizler icin, dunyayi degistirebiliriz, umutlariyla gecen genclik yillariydi. kendimizi ifade etmemizin de disa vurumu, sarkilarimiz, turkulerimiz, oykulerimizdi. ilericiydik, hakliydik, aceleciydik...
kaynak:http://www.rockmerkezi.com
-ohaaa ne kadar yumusakmis ozlemisim onu opmeyi. dilimi simdi mi uzatsam acaba? evet evet simdi uzatayim. yada dur once alt dudagini sonra ust dudagini emeyim sonra dilimi uzatayim. evet evet oyle yapmak en iyisi. ellerimle cenesini tutsam mi? yok yok ellerimle goguslerine, yok yok bir elimle gogsune bir elimlede kalcasina harekatta bulunayim.
1976 yilinda dublin mount temple lisesinde, larry mullen okul panosuna bir not asti. bir grup kurmak istiyordu ve diger grup uyelerini ariyordu. bu ilana cevap verenler arasinda paul hewson, dave evans ve kardesi dick ve adam clayton da vardi. besli feedback adinda bir grup kurmak icin anlastilar. larry iyi bir bateristti, adam bas gitar caliyordu ama diger roller henuz dagitilmamisti. grup okulun bir sinifinda provaya basladi ama ilk gunler sikintiliydi; cunku bir vokalist bile secmemislerdi. paul hewson kendisini bir sarkici olarak gormuyordu ama dogal bir aktordu; sesi de gitar calisindan iyiydi. boylece grubun "ondeki" adami o oldu.
paul hewsonin cocuklugu dublinin kuzey yakasinda gecmis. kizilderili olmayi duslermis: "cocukken hep kizilderililerin tarafini tutardim. kovboylar hep her seyi kolay yoldan kazanirdi; iyi adamlar hep onlar olurdu" diyor. okuldan sonra lypton villageda, arkadaslarinin (gavin, strongman, dave id, guggi ve pod) yasadigi bir kizilderili toplama kampinda takilirmis. aralarinda birbirlerine bu gibi komik takma isimler takarlarmis. bononun ismini, isitme engelliler icin araclar satan bir dukkandan (bonovox - "guzel ses") aldigi soylenir. o zamandan beri bono olarak anilmis.
dave evans ise koseli cenesi ve gitar calis tarzi nedeniyle "the edge" (kose) takma adini almisti.
feedback ilk konserini okuldaki bir yarismada verdi. yarismayi kazanmasalar da okul arkadaslarinin buyuk begenisini kazandilar; bu da onlari devam etmek icin guven verdi. kisa sure sonra, ikinci konserlerinde grup hype adini aldi. adam clayton menejer rolunu ustlenmis, civardaki pub ve kluplerde isler ayarliyordu. repertuarlari artmaya baslamisti ama grup hep "cover" yapiyordu; aralarinda bazi rolling stones sarkilari da vardi. bu halleriyle herhangi bir pub grubundan pek ayirdedilemiyorlardi ama en azindan bir rock grubu yavas yavas sekillenmeye baslamisti. arada dick evans ayrilmis, the virgin prunes adli bir gruba katilmisti.
ama boyle devam etmeyecegi acikti, yeni bir seyler bulamliydilar. ozellikle bono kendi sarkilarini yazmak istiyordu. ilk orijinal sarkilari street misson pek etkileyici degildi ama en azindan bir baslangicti. adam artik zamanini grup icin is ayarlamaya adamis, okulu birakmak zorunda kalmisti. grubun dikkatleri cekmesi icin cok calisiyor ama basarili olamiyordu. muzik dunyasinda yardimci olabilecek kisilerin pesinden kostu, djler, muzik basini ve diger gruplarla gorustu. bir gun radiators grubunun solisti olan steve rapid - ayni zamanda bir reklam ajansinda calisiyordu - ile konusma firsati buldu. rapid, daha iyi bir isim bulmalari gerektigini soyledi. birkac gun sonra da adama iyi bir isim buldugunu bildirdi: u2.
adam bu isimden hoslanmisti ama grubun diger uyeleri kuskuluydular. soylentiye gore bir sonraki pub konserlerin ilk yarisina hype, diger yarisina u2 ismiyle cikip seyirciye hangisini tercih ettiklerini sormuslar. seyirci u2yi begenmis ve adam da buyuk bir yarismaya hype olarak kaydettirdigi grup ismini u2 olarak degistirmekte vakit kaybetmemis.
yarisma 18 mart 1978de duzenlenecekti. kazanan 500 £luk bir odulun yani sira cbs irlanda icin bir demo album kaydetmek uzere bir kayit studyosunda bir gun gecirmeye hak kazanacakti. u2 yarismayi kazandi ve dublindeki keystone studyolarinda demolarini kaydetti. demo yeterliydi ama cok etkileyici degildi. yine de cbs her yeni gruba yaptigi gibi onlara da bir plak anlasmasi onerdi. ancak grup pek emin degildi, ogude ihtiyaclari vardi. irlandanin en buyuk muzik dergisi hot pressten bill graham ile gorustuler. bill graham, bir menajere ihtiyaclari oldugunu soyledi ve onlara daha once irlandali bir folk grubunun menajerligini yapan paul mcguinnessi onerdi. paul, billin anlattiklarindan once pek etkilenmemis, u2yi bir punk grubu sanmisti. ancak bir konserlerini dinleyince etkilenmekle kalmadi, grupta cok buyuk bir potansiyel gordu. hemen anlasmaya vardilar. (mcguinness ileride, "grubun 5. elemani" olarak anilabilen nadir menajerlerden biri olacakti).
mcguinness, yine keystone studyolarinda bir demo kaydi ayarladi, uc sarki kaydettiler: street mission, the fool ve shadows and tall trees. mcguinnes dahil herkes demo kaydindan hoslanmisti ama londradaki plak sirketleri u2nun demosunu her ay karsilastiklari yuzlercesinden pek farkli bulmadi. u2 irlandada pub konserlerine devam etti; hot pressde ovgu dolu yazilari cikti ancak yine de plak sirketlerinin dikkatini cekemiyorlardi. cbs irlanda grupla birseyler yapmak istiyordu ama cbs ingiltere ilgilenmiyordu. sonunda kaydi cbs irlanda ile yaptilar; ulke disindaki satislar icin istedikleri plak sirketi ile anlasmakta da serbesttiler. boylece uc sarki iceren singlelari u2-3 kaydedildi. binlerce kopya basildi ve irlandada tukendi. ilk basarilarini elde etmislerdi; ama sadece irlandada; ingiltere hala u2ye karsi ilgisizdi. mcguinness bu sefer ingilteredeki publarda u2ya bir dizi konser ayarladi. turun maliyetini guclukle karsiladilar ama seyirci ve elestirmenler sarkilari begendi. grup nihayet gems ve island plak sirketlerinin dikkatini cekmisti ama henuz bir teklifte bulunmamislardi.
1980de hot press dergisi irlandada okurlarin oyu ile 5 kategoride u2yu secmisti ama bir plak anlasmasi olmadan yurtdisinda yeni bir tura cikamayacaklari belliydi. mcguinness bu sefer irlandada bir tur ayarladi; cbs irlandadan cikacak another day isimli yeni bir single icin plan yaptilar. bu arada island records u2nun desteklenmeye deger bir grup olup olmadigi uzerinde dusunuyordu. sirket yoneticileri belfast ve dublindeki konserlere katildilar; cok etkilendiler. bunun sonucunda 4 albumluk bir anlasma yapildi; kayit ve tur maliyetleri de karsilandi.
u2nin island records icin ilk singlei, joy division icin de calisan martin hannettin produktorlugunde gerceklestirilen 11 oclock tick-tock oldu. mayis 1980de cikti; iyi elestiriler aldi ama satislari pek parlak olmadi. o siralar joy divisiondan ian curtisin de intihar etmesinden etkilenen hannet isi birakti. island records, ikinci singlelari a day without meye produktor olmasi icin steve lillywhitei gorevlendirdi. isler yolunda giderse cikis albumlerini yapacaklardi. bu single irlanda disinda pek yanki uyandirmadi ama lillywhite grubu sevdi. boylece ilk albumleri boy ortaya cikti. (albumun kapauindaki cocuk, bononun lypton villagedaki arkadaslarindan birisidir.)
u2nin ingilteredeki single satislari pek parlak olmasa da tur nispeten basarili gecmisti. bu yuzden album ciktiginda dinleyiciler ilgi gosterdiler. acilis sarkisi i will follow zaten ilgi cekmeyecek gibi degildi. album, elestirmenlerce tum zamanlarin en iyi cikis albumlerinden biri olarak nitelendi. album 81de abdde yayinlandi, grup abdde tura cikti ve seyirciden orada da ilgi gordu. tura kisa bir ara verip fire adli yeni bir single hazirladilar ve ikinci albumlerinin planini yaptilar.
ikinci albumleri october, yine guclu bir sarki ile, gloria ile basliyordu. album bono, the edge ve larrynin guclu hiristiyanlik duygularini yansitiyordu. ozellikle the edge inanclari ile rock grubu yasantisini bagdastirmakta zorlaniyordu ama neyse ki devam etme karari aldi. october ise ingiltere listelerini sarsmaya basladi.
grubun esin kaynaklari, elvis presley, david bowie gibi rock devlerinden joy division gibi post-punk gruplara dek cok genis bir yelpazeye dagiliyordu. pek geleneksel irlanda muzigine bagli kalmamislardi. albumdeki tomorrow parcasi u2nun geleneksel irlanda muzigine bagli kalan birkac parcadan biridir.
82 yazinda a celebration adli singlelari cikti. agustos ayinda bono bugunku esi ali ile evlendi; ama 82 dunyanin pek cok yerinde pek kutlanacak bir yil olmamisti. 82nin karmasa ve belirsizlik ortami u2nun ucuncu albumlerinin ismine de yansidi: war. album muzikal acidan mukemmel olmasinin yani sira mesajlar da iceriyordu. ne yazik ki tum mesajlar dogru anlasilmadi. lirikler bu karmasanin sona ermesini talep ediyordu; dinleyicinin hangi tarafta yer alacagini ogutlemiyordu. nasil kabul ederseniz edin, albumdeki new years day ve sunday bloody sunday sarkilari birer rock klasigi olmaya adaydi. grubun dini inanclari ise incilden (psalm 40) adapte edilen "40" adli bir sarkiya yansimisti. album begenildi, ingiltere listelerinin tepesine cikti; ama albumden alinan singlelar daha az basarili oldu. bunu avrupa ve abddeki turlar izledi. abd turnesinin denver, colorado bolumu videoya da cekildi. konserin verildigi aksam gokyuzunun rengi ve atmosfer, en az calinan muzik kadar dramatikti. bu video ve bir "live" album under a bloody red sky adiyla yayinlandi.
1984 yili geldiginde, u2 yaptiklarini tekrarlamaktan bikmis, daha ileri gitmeyi hedefliyordu. yeni albumleri icin yeni bir produktor aradilar ve gunumuzun muzik efsanelerinden brian enoyu buldular. eno daha once roxy music ve talking heads ile calismisti. ayrica kanadali ses muhendisi daniel lanois de yer aliyordu. dublinin 30 mil kuzeyindeki slane satosunda album calismalari basladi.
provalar devam ederken, mcguinness island records ile cok daha iyi anlasmalar yapti: sadece mali acidan da grubun durumunu duzeltmekle kalmayip, yaraticilik acisindan grubun daha bagimsiz olmasini sagladi.
yeni album the unforgettable firein ismi hiroshima ve nagasakiye atilan atom bombalari uzerine duzenlenen bir gosteriden esinlenmisti. albumun sinyali once single olarak cikan ve ingiltere listelerinde 3. siraya kadar yukselen pride ile geldi. u2nun o zamana kadarki en iyi singlei olan pride, marthin luther kinge adanmisti. album eylul 84de cikip ingiltere listelerinde 1. siraya yerlesti.
bu doneme kadar kimileri u2yu bir post-punk grubu olarak tanimlamisti. the unforgettable fire fikrileri degistirmeye basliyordu.
grup avustralya ve yeni zelandada turneye cikti; ama "canli" performanslari pek iyi degildi; dubline bir dizi sorunla donduler. 85 basinda abdde turneye ciktilar. artik konserleri kendi capinda bir sanat gosterisine donusmustu; konser verdikleri stadyumlari doldurmakta pek zorlanmayacaklari anlasiliyordu. bu siralarda 4 sarkilik bir mini-album olan wide awake in americayi cikardilar: the unforgettable firedan badin canli bir versiyonunu ve album calismalarindan arta kalan sarkilari iceriyordu.
abdden donuste, dublinde 55,000 kisi onunde bir konser daha verdiler. ancak 85in en buyuk muzikal olaylarindan biri, temmuzda gerceklestirdikleri live aid konseri oldu. wembleydeki konser tum dunyadan izleyicilere ulasti.
grup 86 basinda yeni album icin calismalara basladi; uzunca bir calisma suresinin sonunda, mart 87de u2nin en onemli albumlerinden biri olan the jashua tree ortaya cikti. yine brian eno, ve daha yuksek bir profil cizen daniel lanois bu albumun produktorlugunu ustlenmisti. album calismalari surerken u2, uluslararasi af orgutunun 25. yil kutlamalari icin duzenlenen bir turneye katilmayi da ihmal etmedi.
the joshua tree beklemeye deger bir albumdu. with or without you hemen listelerin basina yerlesti. where the streets have no name, bullet the blue sky gibi hic akildan cikmayacak sarkilarin yani sira, albumdeki her parca ilgiyi hakediyordu. ingiltere ve abd listelerinin basina yerlesen u2, artik time dergisine kapak da oluyordu.
albumun turnesine bir film ekibi ile birlikte ciktilar. turne sirasinda yeni sarkilar da kaydedildi. boylece en buyuk rock klasiklerinden biri haline gelecek olan rattle and hum, double album olarak ortaya cikti. yeni sarkilar arasinda desire, blues efsanesi b.b. king ile kaydedilmis when love comes to town ve angel of harlem dikkat cekiyordu. bad ve sunday bloody sundayin canli yorumlari da mukemmeldi.
u2 bu calismalariyla 88de kazandigi iki grammy odulune 89da iki yenisini daha ekledi. avustralya, yeni zelanda ve japonyayi kapsayan bir turneye ciktilar; yil sonuna dogru ise avrupada birkac yerde konser verdiler. 31 aralikta dublinde gerceklestirdikleri konser ise 90li yillari selamliyordu.
1990da turnelere ara verip yeni albumun calismalarina basladilar. bir ara demo kayitlar calindi, albumun calismalari aksadi. ancak albumun gecikmesinde en onemli faktor, grubun yeni arayislar icine girmesiydi. yeni album berlinde kaydedildi. 91de album oncesi cikan ilk single the fly, buyuk tartismalara neden oldu: bir arastirmaya gore 91in ayni zamanda en iyi ve en kotu parcasi olmaya adaydi! album achtung baby adiyla cikti ve yine farkli tepkiler aldi. ama buyuk bir kesime gore achtung baby, the joshua tree ve the unforgettible fire ile yarisabilecek bir albumdu. "eklektik", "maceraci" gibi sifatlarla anilan album, yine de u2nun muzik kariyerinde bir devrim degil bir evrimdi. one, love is blindness, even better than the real thing, whos gonna ride your wild horses, mysterious ways, albumun dikkat ceken parcalari arasindaydi.
u2, subat 92de zoo tv projesine basladi. 2 yili askin bir sure boyunca tum dunyayi kapsayan bir turneye ciktilar; konserlerinde muzik kadar gorsellige de agirlik verdiler. sahneyi bir tv sovu gibi duzenliyor, sahne duvarina kliseler yansitiyorlardi. bono, altin rengi, seytani macphisto kostumu icinde sahneye cikiyordu. 93te ara verip yeni albumleri zooropayi kaydettiler. bu albumde numb, stay, lemon gibi parcalar dikkat cekiyordu. zoo tv turunun bir bolumu live from sydney adiyla kaydedilerek bir muzik videosu olarak sunuldu. bu videoda bononun lou reed ile video konferans halinde soyledigi sattelite of love da yer aliyordu.
u2 94de dinlenmeye cekildi. 95te brian eno, luciano pavarotti ve diger baska muzisyenlerle biraraya gelip passangers adi altinda original soundtracks 1 adli bir album cikardilar. pek basarili olmadi ama miss sarajevo adli single akillarda kaldi. u2 daha sonra batman forever filmi icin hold me, thrill me, kiss me, kill me adli sarkiyi yapti ve bu basarili bir single oldu.
96 yili yeni bir albumun, popun calismalari ile gecti. achtung babyde olsugu gibi bu albumden cikan ilk single da (discotheque) cevaplardan cok yeni sorular getiriyordu. u2nun muzikal evrimi bu sefer tekno ve dans etkileri iceriyordu. elestirmenler pop icin "pek u2 gibi degil" dediklerinde, grup "ama biz u2yuz" diye cevap verdiler. belli ki grup eski basarilarina yaslanmaktansa, bedeli ne olursa olsun her albumlerinde yeni arayislara girmeyi tercih ediyorlardi. 97de popmart dunya turu basladi ve 2 yila yakin bir sure devam etti.
u2 hep politik bir grup oldu; ucuncu dunya ulkelerine ilgi gosterdi. yakin zamanlarda kosova multecilerine yardim etmek icin duzenlenecek bir konsere katilabileceklerini duyurdular. ucuncu dunya ulkelerindeki aclikla mucadele etmek icin girisimleri de var.
u2 su siralarda brian eno ve lanois ile tekrar bir araya gelerek yeni bir album icin calisiyor. ilk singlein ismi simdiden belli: the ground beneath her feet. sarkinin sozleri, bono ve ayni adli romani yayimlanan salman rusdi tarafindan yazilmis.
paul hewsonin cocuklugu dublinin kuzey yakasinda gecmis. kizilderili olmayi duslermis: "cocukken hep kizilderililerin tarafini tutardim. kovboylar hep her seyi kolay yoldan kazanirdi; iyi adamlar hep onlar olurdu" diyor. okuldan sonra lypton villageda, arkadaslarinin (gavin, strongman, dave id, guggi ve pod) yasadigi bir kizilderili toplama kampinda takilirmis. aralarinda birbirlerine bu gibi komik takma isimler takarlarmis. bononun ismini, isitme engelliler icin araclar satan bir dukkandan (bonovox - "guzel ses") aldigi soylenir. o zamandan beri bono olarak anilmis.
dave evans ise koseli cenesi ve gitar calis tarzi nedeniyle "the edge" (kose) takma adini almisti.
feedback ilk konserini okuldaki bir yarismada verdi. yarismayi kazanmasalar da okul arkadaslarinin buyuk begenisini kazandilar; bu da onlari devam etmek icin guven verdi. kisa sure sonra, ikinci konserlerinde grup hype adini aldi. adam clayton menejer rolunu ustlenmis, civardaki pub ve kluplerde isler ayarliyordu. repertuarlari artmaya baslamisti ama grup hep "cover" yapiyordu; aralarinda bazi rolling stones sarkilari da vardi. bu halleriyle herhangi bir pub grubundan pek ayirdedilemiyorlardi ama en azindan bir rock grubu yavas yavas sekillenmeye baslamisti. arada dick evans ayrilmis, the virgin prunes adli bir gruba katilmisti.
ama boyle devam etmeyecegi acikti, yeni bir seyler bulamliydilar. ozellikle bono kendi sarkilarini yazmak istiyordu. ilk orijinal sarkilari street misson pek etkileyici degildi ama en azindan bir baslangicti. adam artik zamanini grup icin is ayarlamaya adamis, okulu birakmak zorunda kalmisti. grubun dikkatleri cekmesi icin cok calisiyor ama basarili olamiyordu. muzik dunyasinda yardimci olabilecek kisilerin pesinden kostu, djler, muzik basini ve diger gruplarla gorustu. bir gun radiators grubunun solisti olan steve rapid - ayni zamanda bir reklam ajansinda calisiyordu - ile konusma firsati buldu. rapid, daha iyi bir isim bulmalari gerektigini soyledi. birkac gun sonra da adama iyi bir isim buldugunu bildirdi: u2.
adam bu isimden hoslanmisti ama grubun diger uyeleri kuskuluydular. soylentiye gore bir sonraki pub konserlerin ilk yarisina hype, diger yarisina u2 ismiyle cikip seyirciye hangisini tercih ettiklerini sormuslar. seyirci u2yi begenmis ve adam da buyuk bir yarismaya hype olarak kaydettirdigi grup ismini u2 olarak degistirmekte vakit kaybetmemis.
yarisma 18 mart 1978de duzenlenecekti. kazanan 500 £luk bir odulun yani sira cbs irlanda icin bir demo album kaydetmek uzere bir kayit studyosunda bir gun gecirmeye hak kazanacakti. u2 yarismayi kazandi ve dublindeki keystone studyolarinda demolarini kaydetti. demo yeterliydi ama cok etkileyici degildi. yine de cbs her yeni gruba yaptigi gibi onlara da bir plak anlasmasi onerdi. ancak grup pek emin degildi, ogude ihtiyaclari vardi. irlandanin en buyuk muzik dergisi hot pressten bill graham ile gorustuler. bill graham, bir menajere ihtiyaclari oldugunu soyledi ve onlara daha once irlandali bir folk grubunun menajerligini yapan paul mcguinnessi onerdi. paul, billin anlattiklarindan once pek etkilenmemis, u2yi bir punk grubu sanmisti. ancak bir konserlerini dinleyince etkilenmekle kalmadi, grupta cok buyuk bir potansiyel gordu. hemen anlasmaya vardilar. (mcguinness ileride, "grubun 5. elemani" olarak anilabilen nadir menajerlerden biri olacakti).
mcguinness, yine keystone studyolarinda bir demo kaydi ayarladi, uc sarki kaydettiler: street mission, the fool ve shadows and tall trees. mcguinnes dahil herkes demo kaydindan hoslanmisti ama londradaki plak sirketleri u2nun demosunu her ay karsilastiklari yuzlercesinden pek farkli bulmadi. u2 irlandada pub konserlerine devam etti; hot pressde ovgu dolu yazilari cikti ancak yine de plak sirketlerinin dikkatini cekemiyorlardi. cbs irlanda grupla birseyler yapmak istiyordu ama cbs ingiltere ilgilenmiyordu. sonunda kaydi cbs irlanda ile yaptilar; ulke disindaki satislar icin istedikleri plak sirketi ile anlasmakta da serbesttiler. boylece uc sarki iceren singlelari u2-3 kaydedildi. binlerce kopya basildi ve irlandada tukendi. ilk basarilarini elde etmislerdi; ama sadece irlandada; ingiltere hala u2ye karsi ilgisizdi. mcguinness bu sefer ingilteredeki publarda u2ya bir dizi konser ayarladi. turun maliyetini guclukle karsiladilar ama seyirci ve elestirmenler sarkilari begendi. grup nihayet gems ve island plak sirketlerinin dikkatini cekmisti ama henuz bir teklifte bulunmamislardi.
1980de hot press dergisi irlandada okurlarin oyu ile 5 kategoride u2yu secmisti ama bir plak anlasmasi olmadan yurtdisinda yeni bir tura cikamayacaklari belliydi. mcguinness bu sefer irlandada bir tur ayarladi; cbs irlandadan cikacak another day isimli yeni bir single icin plan yaptilar. bu arada island records u2nun desteklenmeye deger bir grup olup olmadigi uzerinde dusunuyordu. sirket yoneticileri belfast ve dublindeki konserlere katildilar; cok etkilendiler. bunun sonucunda 4 albumluk bir anlasma yapildi; kayit ve tur maliyetleri de karsilandi.
u2nin island records icin ilk singlei, joy division icin de calisan martin hannettin produktorlugunde gerceklestirilen 11 oclock tick-tock oldu. mayis 1980de cikti; iyi elestiriler aldi ama satislari pek parlak olmadi. o siralar joy divisiondan ian curtisin de intihar etmesinden etkilenen hannet isi birakti. island records, ikinci singlelari a day without meye produktor olmasi icin steve lillywhitei gorevlendirdi. isler yolunda giderse cikis albumlerini yapacaklardi. bu single irlanda disinda pek yanki uyandirmadi ama lillywhite grubu sevdi. boylece ilk albumleri boy ortaya cikti. (albumun kapauindaki cocuk, bononun lypton villagedaki arkadaslarindan birisidir.)
u2nin ingilteredeki single satislari pek parlak olmasa da tur nispeten basarili gecmisti. bu yuzden album ciktiginda dinleyiciler ilgi gosterdiler. acilis sarkisi i will follow zaten ilgi cekmeyecek gibi degildi. album, elestirmenlerce tum zamanlarin en iyi cikis albumlerinden biri olarak nitelendi. album 81de abdde yayinlandi, grup abdde tura cikti ve seyirciden orada da ilgi gordu. tura kisa bir ara verip fire adli yeni bir single hazirladilar ve ikinci albumlerinin planini yaptilar.
ikinci albumleri october, yine guclu bir sarki ile, gloria ile basliyordu. album bono, the edge ve larrynin guclu hiristiyanlik duygularini yansitiyordu. ozellikle the edge inanclari ile rock grubu yasantisini bagdastirmakta zorlaniyordu ama neyse ki devam etme karari aldi. october ise ingiltere listelerini sarsmaya basladi.
grubun esin kaynaklari, elvis presley, david bowie gibi rock devlerinden joy division gibi post-punk gruplara dek cok genis bir yelpazeye dagiliyordu. pek geleneksel irlanda muzigine bagli kalmamislardi. albumdeki tomorrow parcasi u2nun geleneksel irlanda muzigine bagli kalan birkac parcadan biridir.
82 yazinda a celebration adli singlelari cikti. agustos ayinda bono bugunku esi ali ile evlendi; ama 82 dunyanin pek cok yerinde pek kutlanacak bir yil olmamisti. 82nin karmasa ve belirsizlik ortami u2nun ucuncu albumlerinin ismine de yansidi: war. album muzikal acidan mukemmel olmasinin yani sira mesajlar da iceriyordu. ne yazik ki tum mesajlar dogru anlasilmadi. lirikler bu karmasanin sona ermesini talep ediyordu; dinleyicinin hangi tarafta yer alacagini ogutlemiyordu. nasil kabul ederseniz edin, albumdeki new years day ve sunday bloody sunday sarkilari birer rock klasigi olmaya adaydi. grubun dini inanclari ise incilden (psalm 40) adapte edilen "40" adli bir sarkiya yansimisti. album begenildi, ingiltere listelerinin tepesine cikti; ama albumden alinan singlelar daha az basarili oldu. bunu avrupa ve abddeki turlar izledi. abd turnesinin denver, colorado bolumu videoya da cekildi. konserin verildigi aksam gokyuzunun rengi ve atmosfer, en az calinan muzik kadar dramatikti. bu video ve bir "live" album under a bloody red sky adiyla yayinlandi.
1984 yili geldiginde, u2 yaptiklarini tekrarlamaktan bikmis, daha ileri gitmeyi hedefliyordu. yeni albumleri icin yeni bir produktor aradilar ve gunumuzun muzik efsanelerinden brian enoyu buldular. eno daha once roxy music ve talking heads ile calismisti. ayrica kanadali ses muhendisi daniel lanois de yer aliyordu. dublinin 30 mil kuzeyindeki slane satosunda album calismalari basladi.
provalar devam ederken, mcguinness island records ile cok daha iyi anlasmalar yapti: sadece mali acidan da grubun durumunu duzeltmekle kalmayip, yaraticilik acisindan grubun daha bagimsiz olmasini sagladi.
yeni album the unforgettable firein ismi hiroshima ve nagasakiye atilan atom bombalari uzerine duzenlenen bir gosteriden esinlenmisti. albumun sinyali once single olarak cikan ve ingiltere listelerinde 3. siraya kadar yukselen pride ile geldi. u2nun o zamana kadarki en iyi singlei olan pride, marthin luther kinge adanmisti. album eylul 84de cikip ingiltere listelerinde 1. siraya yerlesti.
bu doneme kadar kimileri u2yu bir post-punk grubu olarak tanimlamisti. the unforgettable fire fikrileri degistirmeye basliyordu.
grup avustralya ve yeni zelandada turneye cikti; ama "canli" performanslari pek iyi degildi; dubline bir dizi sorunla donduler. 85 basinda abdde turneye ciktilar. artik konserleri kendi capinda bir sanat gosterisine donusmustu; konser verdikleri stadyumlari doldurmakta pek zorlanmayacaklari anlasiliyordu. bu siralarda 4 sarkilik bir mini-album olan wide awake in americayi cikardilar: the unforgettable firedan badin canli bir versiyonunu ve album calismalarindan arta kalan sarkilari iceriyordu.
abdden donuste, dublinde 55,000 kisi onunde bir konser daha verdiler. ancak 85in en buyuk muzikal olaylarindan biri, temmuzda gerceklestirdikleri live aid konseri oldu. wembleydeki konser tum dunyadan izleyicilere ulasti.
grup 86 basinda yeni album icin calismalara basladi; uzunca bir calisma suresinin sonunda, mart 87de u2nin en onemli albumlerinden biri olan the jashua tree ortaya cikti. yine brian eno, ve daha yuksek bir profil cizen daniel lanois bu albumun produktorlugunu ustlenmisti. album calismalari surerken u2, uluslararasi af orgutunun 25. yil kutlamalari icin duzenlenen bir turneye katilmayi da ihmal etmedi.
the joshua tree beklemeye deger bir albumdu. with or without you hemen listelerin basina yerlesti. where the streets have no name, bullet the blue sky gibi hic akildan cikmayacak sarkilarin yani sira, albumdeki her parca ilgiyi hakediyordu. ingiltere ve abd listelerinin basina yerlesen u2, artik time dergisine kapak da oluyordu.
albumun turnesine bir film ekibi ile birlikte ciktilar. turne sirasinda yeni sarkilar da kaydedildi. boylece en buyuk rock klasiklerinden biri haline gelecek olan rattle and hum, double album olarak ortaya cikti. yeni sarkilar arasinda desire, blues efsanesi b.b. king ile kaydedilmis when love comes to town ve angel of harlem dikkat cekiyordu. bad ve sunday bloody sundayin canli yorumlari da mukemmeldi.
u2 bu calismalariyla 88de kazandigi iki grammy odulune 89da iki yenisini daha ekledi. avustralya, yeni zelanda ve japonyayi kapsayan bir turneye ciktilar; yil sonuna dogru ise avrupada birkac yerde konser verdiler. 31 aralikta dublinde gerceklestirdikleri konser ise 90li yillari selamliyordu.
1990da turnelere ara verip yeni albumun calismalarina basladilar. bir ara demo kayitlar calindi, albumun calismalari aksadi. ancak albumun gecikmesinde en onemli faktor, grubun yeni arayislar icine girmesiydi. yeni album berlinde kaydedildi. 91de album oncesi cikan ilk single the fly, buyuk tartismalara neden oldu: bir arastirmaya gore 91in ayni zamanda en iyi ve en kotu parcasi olmaya adaydi! album achtung baby adiyla cikti ve yine farkli tepkiler aldi. ama buyuk bir kesime gore achtung baby, the joshua tree ve the unforgettible fire ile yarisabilecek bir albumdu. "eklektik", "maceraci" gibi sifatlarla anilan album, yine de u2nun muzik kariyerinde bir devrim degil bir evrimdi. one, love is blindness, even better than the real thing, whos gonna ride your wild horses, mysterious ways, albumun dikkat ceken parcalari arasindaydi.
u2, subat 92de zoo tv projesine basladi. 2 yili askin bir sure boyunca tum dunyayi kapsayan bir turneye ciktilar; konserlerinde muzik kadar gorsellige de agirlik verdiler. sahneyi bir tv sovu gibi duzenliyor, sahne duvarina kliseler yansitiyorlardi. bono, altin rengi, seytani macphisto kostumu icinde sahneye cikiyordu. 93te ara verip yeni albumleri zooropayi kaydettiler. bu albumde numb, stay, lemon gibi parcalar dikkat cekiyordu. zoo tv turunun bir bolumu live from sydney adiyla kaydedilerek bir muzik videosu olarak sunuldu. bu videoda bononun lou reed ile video konferans halinde soyledigi sattelite of love da yer aliyordu.
u2 94de dinlenmeye cekildi. 95te brian eno, luciano pavarotti ve diger baska muzisyenlerle biraraya gelip passangers adi altinda original soundtracks 1 adli bir album cikardilar. pek basarili olmadi ama miss sarajevo adli single akillarda kaldi. u2 daha sonra batman forever filmi icin hold me, thrill me, kiss me, kill me adli sarkiyi yapti ve bu basarili bir single oldu.
96 yili yeni bir albumun, popun calismalari ile gecti. achtung babyde olsugu gibi bu albumden cikan ilk single da (discotheque) cevaplardan cok yeni sorular getiriyordu. u2nun muzikal evrimi bu sefer tekno ve dans etkileri iceriyordu. elestirmenler pop icin "pek u2 gibi degil" dediklerinde, grup "ama biz u2yuz" diye cevap verdiler. belli ki grup eski basarilarina yaslanmaktansa, bedeli ne olursa olsun her albumlerinde yeni arayislara girmeyi tercih ediyorlardi. 97de popmart dunya turu basladi ve 2 yila yakin bir sure devam etti.
u2 hep politik bir grup oldu; ucuncu dunya ulkelerine ilgi gosterdi. yakin zamanlarda kosova multecilerine yardim etmek icin duzenlenecek bir konsere katilabileceklerini duyurdular. ucuncu dunya ulkelerindeki aclikla mucadele etmek icin girisimleri de var.
u2 su siralarda brian eno ve lanois ile tekrar bir araya gelerek yeni bir album icin calisiyor. ilk singlein ismi simdiden belli: the ground beneath her feet. sarkinin sozleri, bono ve ayni adli romani yayimlanan salman rusdi tarafindan yazilmis.
koklayarak yapilmasi tavsiye edilmeyen tahlil turu.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?