confessions

poturt

- Yazar -

  1. toplam entry 151
  2. takipçi 1
  3. puan 47262

barış akarsu

poturt
kendisine ve ailesine haksızlık yapıldığını düşündüğüm ve bu aralar alınan ölüm haberlerine bir yenisini daha ekleyen, mekanı cennet olsun demekten başka kendisi için artık hiç kimsenin hiçbir şey yapamayacağı insan. medya sayesinde kimbilir daha kaç gün kendisi için üzülen ailesi oğullarının unutmak istediği, yoğun bakımdaki kötü görüntülerini görmek, kahrolmak zorunda kalacak ya da bir kendisine sorabilseydik keşke o bitkin, solgun, çaresiz halinin günlerce tv kanallarının magazin haberlerine bile malzeme olmasını ister miydi acaba? neyse, artık allah rahmet eylesinden başka söylenebilecek hiçbirşey yok onun için, o ayrı.

annesi vefat eden arkadaşın haber vermemesi

poturt
aslında doğrusu, annesi uzun zamandır hasta olan, sürekli görüşül(e)meyen ama yine kışın yapılan buluşmalarda görülen, yazın ise bir-iki ay boyunca hep birlikte olunan, birlikte denize girilen,sabahlara kadar film izlenen, boş boş oturulan, vampir oynanan,sarhoş olunan, aranızda diğer insanlarla olduğu kadar yakın ya da nasıl denir samimi olmayan daha doğrusu eskilerden tarafınızdan yarım bırakılan daha doğrusu nedensizce başlaması engellenen birşeylerin belki onun için değil ama sizin için hep bir mesafe olarak aranızda kalmış olan, sizin için herhangi birinden daha çok şey ifade eden, gözünde kendinizi değerli zannettiğiniz ve değer verdiğiniz birinin annesinin hastalığını bir seneden uzun zamandır saklamaya çalışması ama yine de herkesin herşeyi bilmesi ama yüzüne karşı birşey söylememesi, onun ise geçen bütün yaz boyunca herşey yolundaymış gibi hatta olabildiğince rahat davranması ki bunu üzüntüsünü belli etmemek, hafifletmek için yaptığına emin olduğunuz insanın ölümün yükü altında tek başına ezilmeyi göze alması olan başlık. insanın karşısındakinin üzerine gidemediği, üzüntüsünü bine katlayan bir durum. arkadaş annesinin üzüntüsünün yanına bir de neden haber vermedin dendiğinde çünkü senin desteğine ya da acıyan gözlerine ihtiyacım yoktu gibi sözler duymanın korkusu eklenir. neden, neden der insan. neden kendisine değer veren insanların yanında olmasını istemez ki bi insan. belki de bu kötü halini görmemizi istemedi diye avutursunuz kendinizi, onun üzüntüsüne daha da üzüntü, sıkıntı, bıkkınlık katmamak için ama bir yandan da kendinizi alamaz neden diye sormaktan ve düşünürsünüz bir daha onu her yazki gibi mutlu görebilecek miyim diye. bencilliğin sınırlarında mı dolaşıyordur acaba bu satırları yazan insan ya da en büyük üzüntüyü yaşayan arkadaşına en büyük haksızlığı mı yapmaktadır böyle bir durumda bile kendini düşünerek? muhtemelen evet bu soruların cevabı ama yanında olmak istiyo insan, sarılsam sımsıkı belki imkansız olsa da bu diner acısı belki birazcık diyor.

shekure

poturt
yeteneğine ve oyunculuğuna hiçbir şekilde laf edilmemesi gereken özlem eren’in, sırf avrupa yakası’ndaki rolu komik olduğu ve tutulduğu için, sanki bu reklam da zaten o olduğu için komik olacak o yüzden pek de yaratıcı olmaya gerek yok dercesine çekilen reklamda canlandırdığı karakterin adı.

kimler var

poturt
expert3 (1. nesil bilgic) *
passive (1. nesil gammaz) *
esrakesh (2. nesil bilgic) *
lady rosenred (2. nesil bilgic) *
goetica (moderator) *
ohannessenpetersburgerking (2. nesil bilgic) *
poturt (2. nesil bilgic) *
satolina (2. nesil bilgic) *
scapegoat (2. nesil bilgic) *
seeyouindisneyland (3. nesil bilgic) *
mad (3. nesil bilgic) *
anne ben yazar olacam (3. nesil bilgic) *
toxin (3. nesil bilgic) *
chillekli pasta (3. nesil bilgic) *
sistematik kedi (3. nesil bilgic) *
anti-sözlük (3. nesil bilgic) *
connor mac leod (3. nesil bilgic) *
serefsiz_adam (4. nesil bilgic) *
wily blake (4. nesil bilgic) *
capt it all (4. nesil bilgic)

ışık üniversitesi

poturt
2007-2008 eğitim-öğretim dönemi itibariyle yeni açılan insan ve toplum bilimleri bölümü ve güzel sanatlar fakültesine öğrenci almaya başlayacak olan ve üstelik tüm bölümler şile’ye taşınmışken güzel sanatlar fakültesi maslak’ta eğitime başlayacak olan üniversite.

doksanlarda çocuk olmak

poturt
pazar akşamları bir yandan bizimkiler’i izlerken bir yandan da annenin zorla balık yedirmesi. haftaiçi de kardeşle yemek sırasında aynı saate denk gelen şeker kız candy!yi mi tsubasa’yı mı izlesek kavgası yapmak. her gelen misafire koltuğun üstüne çıkıp büyük bir ciddiyetle sezen aksu’dan "şinanay"ı ve kayahan’dan "yemin ettim"i söylemek. okul çıkışlarında yumiyum yemek.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol