penguen dergisindeki yazılarının ve karikatürlerinin aksine, günlük hayatında oldukça ciddi ve sakin bir insan olan çizerdir.
süt kardeşler adlı filmde şener şen’in kemal sunal’ı çağırış şekli.
(bkz: sütoğlan seni hiç sevmiyorum)
(bkz: sütoğlan seni hiç sevmiyorum)
(bkz: bazıları sıcak sever)
marilyn monroe, jack lemmon ve tony curtis’in başrollerini oynadığı 1959 yapımı film.
özeti şöyledir : jack lemmon ve tony curtis iki müzisyendir, bir mafya cinayetine tanık olurlar, hayatlarını kurtarmak için de kadın kılığına girerler ve sadece kadınlardan oluşan bir orkestraya katılırlar. bu orkestrada da marliyn monroe ile tanışırlar.
izleyip de "beğenmedim" diyen sayısı pek azdır, "beğenmedim" diyen de itinayla dövülür.
(bkz: some like it hot)
özeti şöyledir : jack lemmon ve tony curtis iki müzisyendir, bir mafya cinayetine tanık olurlar, hayatlarını kurtarmak için de kadın kılığına girerler ve sadece kadınlardan oluşan bir orkestraya katılırlar. bu orkestrada da marliyn monroe ile tanışırlar.
izleyip de "beğenmedim" diyen sayısı pek azdır, "beğenmedim" diyen de itinayla dövülür.
(bkz: some like it hot)
tarık akan ve selma günerinin başrolünü oynadıkları bir türk filmi. para uğruna tarık akanı terkeden selma güneri’nin, haydi sil gözlerini şarkısı eşliğinde tarık akandan tokat üstüne tokat yediği ve her tokatta 360 derece döndüğü sahne hafızalarda yer etmiştir.
ne var ki sözleri "boşver boşver arkadaş başka bulursun, bütün kalbim sevinçle neşeyle dolsun.." şeklinde giden bir şarkı eşliğinde atılan dayak sahnesi pek sönük kalmıştır.
filmin yönetmeni ibrahim tatlıses olsa o sahneye "kız ben seni vurmaz mıyim" şarkısını cuk diye oturtabilir mesela.
ne var ki sözleri "boşver boşver arkadaş başka bulursun, bütün kalbim sevinçle neşeyle dolsun.." şeklinde giden bir şarkı eşliğinde atılan dayak sahnesi pek sönük kalmıştır.
filmin yönetmeni ibrahim tatlıses olsa o sahneye "kız ben seni vurmaz mıyim" şarkısını cuk diye oturtabilir mesela.
yesari asım arsoy isimli sanatçının hicaz makamdaki şaheseri. türk sanat müziğinin "herkesin bildiği şarkılar" kategorisine girer.
"yar saçların lüle lüle,
yar benziyor beyaz güle
o gül benim hayatımdır
ölürüm de vermem ele" şeklindedir.
günümüzdeki bir diğer kullanılışı da şöyledir :
"yar saçların lüle lüle, ...... sana güle güle"
"yar saçların lüle lüle,
yar benziyor beyaz güle
o gül benim hayatımdır
ölürüm de vermem ele" şeklindedir.
günümüzdeki bir diğer kullanılışı da şöyledir :
"yar saçların lüle lüle, ...... sana güle güle"
genellikle tıp, eczacılık, biyoloji bölümlerinde okuyan sözlük yazarlarının burunlarına kadar terimlerle dolmaları üzerine gelip birazını sözlüğe boşaltmaları şeklinde gerçekleşen eylem.
(bkz: o hikayedeki mal benim)
(bkz: o hikayedeki mal benim)
(bkz: nemfoman)
(bkz: çekirdek)
çekirdek aile şeklinde yaşadığınız evle okulunuz arasındaki yolun, istanbul-adapazarı arasındaki yol uzunluğuna eşit olması.
asetilkolin esteraz isimli enzimin kısaltılmışı.
"emergency room"un baş harfleridir, "acil servis" olarak türkçeye çevrilmiştir. orada bulunmak pek can sıkıcıdır ancak ne var ki izlemesi pek bir eğlencelidir. cumartesi günleri saat 6da cnbcede dizisi vardır.
doktorların kendi aralarında konuşmalarından çoğu kez bişey anlamazsınız ama yine de izlersiniz işte.
doktorların kendi aralarında konuşmalarından çoğu kez bişey anlamazsınız ama yine de izlersiniz işte.
(bkz: adam olacak çocuk)
türk kızlarının hal ve gidişhatını sorgulayan soru. ancak farkına varılmalıdır ki sorun türk kızlarında değildir. eğer bir sorun varsa bu olsa olsa istanbul-ankara-izmir şeklinde hepimize ortaokul coğrafya derslerinde öğretilmiş "türkiyenin en büyük illeri"ndeki kızlardadır.
anadoludaki kızlar caddeden habersiz, lailanın kapısını ancak magazin programlarında görmüş, sabah uyanıp ekmek pişirmiş, öğlen pembe diziler eşliğinde oya işlemiş, müstakbel eşinin elini ilk kez düğünde tutmuş kızlardır. bir kerecik olsun "deeermişim" dememişlerdir. saçlarını gelmiş geçmiş en yalancı sarıya boyatıp yüzlerine katman katman fondöten sürmemişlerdir.
afyondaki hatice, sivastaki songül ve rizedeki zeynep ancak elinde filesiyle pazara gidiyor olabilir.
anadoludaki kızlar caddeden habersiz, lailanın kapısını ancak magazin programlarında görmüş, sabah uyanıp ekmek pişirmiş, öğlen pembe diziler eşliğinde oya işlemiş, müstakbel eşinin elini ilk kez düğünde tutmuş kızlardır. bir kerecik olsun "deeermişim" dememişlerdir. saçlarını gelmiş geçmiş en yalancı sarıya boyatıp yüzlerine katman katman fondöten sürmemişlerdir.
afyondaki hatice, sivastaki songül ve rizedeki zeynep ancak elinde filesiyle pazara gidiyor olabilir.
(bkz: hayallerini yak evi ısıt)
ing. şımartmak.
(bkz: ucyuzotuzuc)
(bkz: boynu bükükler)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?