mahkeme salonlarının kapısında durup da "davalı x, davacı y, duruşma salonuna!" şeklinde bağıran kişilere denir.
bu göreve özel kişilerin atanmış olması bir garip, bunun bir meslek olarak sayılması daha garip, bu mesleğe özel bir isim verilmiş olması en gariptir.
türkçemizde "yolunda giden bir işi engellemek" anlamına gelse de kulağa pek bir garip gelir bu deyim. birazdan küfredecek gibi bir hali vardır.
bunda ıslak ıslak şarkısında cem karacanın cümleyi vurgulayış şeklinin de etkisi bolcana vardır elbet evet. "ben feleğin tekerine çomak sokarım" derken hangimizin aklından sadece tekerler ve çomaklar geçmiştir ki.
tehlikeli deyimlerdir bunlar. "sokmak" kelimesinin geçtiği bütün deyimler tehlikelidir. ehli kişilerce kullanılmalıdır.
bunda ıslak ıslak şarkısında cem karacanın cümleyi vurgulayış şeklinin de etkisi bolcana vardır elbet evet. "ben feleğin tekerine çomak sokarım" derken hangimizin aklından sadece tekerler ve çomaklar geçmiştir ki.
tehlikeli deyimlerdir bunlar. "sokmak" kelimesinin geçtiği bütün deyimler tehlikelidir. ehli kişilerce kullanılmalıdır.
bulimia şahsiyetlerin ayda yılda bir kere değil, günde bir hatta birkaç kere yaptıkları eylemdir.
acınacak durumdadır bu insanlar. tükürük bezleri falan şişer. yemek boruları delinir.
feci bir psikolojik hastalıktır.
acınacak durumdadır bu insanlar. tükürük bezleri falan şişer. yemek boruları delinir.
feci bir psikolojik hastalıktır.
her kar yağdığında dilime dolanan, kar yağışlarını bu sebeple hep duygusal bir olaya çeviren şarkıdır. içim bunalır.
şarkıyı çok sevdiğim için karı sevemem.
şarkıyı çok sevdiğim için karı sevemem.
aslında çocuklar için değil de büyükler için olduğunu, her paragrafta kelimelerin ardında çok derin anlamlar olduğunu ancak 20 yaşına geldikten sonra anladığım saint exupery kitabı.
nasıl bir duygudur bu.. bünye resmen özler yahu şu sözlüğü.. parmakları falan alışmıştır klavyeye. burnunda tütmek deyimi resmi olarak yaşanır.
en yakın zamanda sözlüğe geri dönülür, hatta kısa bir duygusal buluşma anı yaşanır, bilgiçin gözleri dolar, sözlük pek sallamaz.
en yakın zamanda sözlüğe geri dönülür, hatta kısa bir duygusal buluşma anı yaşanır, bilgiçin gözleri dolar, sözlük pek sallamaz.
kıbrıslı türkler tarafından kullanılan rumca bir tabirdir. anlamı pek eğlencelidir.
efendim, şöyledir ki, "vraci" don demektir, "golo" da göt demektir. "ce"nin de ve anlamına geldiğini düşünürsek, goloncevraci, "göt ve don" anlamına gelir.
pek samimi arkadaşlar için kullanılır bu tabir. don ve göt kadar birbirlerine yakınlar, demektir.
efendim, şöyledir ki, "vraci" don demektir, "golo" da göt demektir. "ce"nin de ve anlamına geldiğini düşünürsek, goloncevraci, "göt ve don" anlamına gelir.
pek samimi arkadaşlar için kullanılır bu tabir. don ve göt kadar birbirlerine yakınlar, demektir.
herkesin tanıdığı, bir allahın kulunun da çıkıp "ben sevmiyorum bu insanı" demediği, ancak (koşullar olgunlaşmadığından olsa gerek) henüz tanışamadığım bilgiçtir walide sultan. sözlük yazarları kendisine adeta gıpta etmekte, bunu da her yerde dile getirmektedirler.
hakkında yazılanlar üzerine "bana bir walide sultan çizebilir misin pixie" deseler, çizerim evelallah. bir entry görürüm, daha sağ altına bakmadan bilirim onun elinden çıktığını.
bir insanı ancak bu kadar tanıyabilir, ve ancak bu kadar tanı(ş)mam..
gün gelir bizi de mesut bahtiyar günler, pembe panjurlu evler bekler. walide sultan annemiz ve ben kırlarda koşmak suretiyle kendimizden geçeriz.
hakkında yazılanlar üzerine "bana bir walide sultan çizebilir misin pixie" deseler, çizerim evelallah. bir entry görürüm, daha sağ altına bakmadan bilirim onun elinden çıktığını.
bir insanı ancak bu kadar tanıyabilir, ve ancak bu kadar tanı(ş)mam..
gün gelir bizi de mesut bahtiyar günler, pembe panjurlu evler bekler. walide sultan annemiz ve ben kırlarda koşmak suretiyle kendimizden geçeriz.
ezginin günlüğü - 1980
(gitme gitme gittiğin yollardan dönülmez geri
gitme gitme el olursun sevdiğim incitir beni)
(gitme gitme gittiğin yollardan dönülmez geri
gitme gitme el olursun sevdiğim incitir beni)
baba, dede, sevgili, her kim olursa olsun, bir erkek hep sıkı sıkı tutar sizi. sarıp sarmalar. kendinizi korunmasız hissedersiniz o gidince. en önce elleriniz farkeder bu boşluğu. parmaklarınız sebepsizce kıvrılırlar avucunuzun içine doğru.
ellerim bomboş kaldı hissini en derinden yaşayacağınız durumdur.
kabullenmek çok zordur, alışmaksa imkansızdır.
ellerim bomboş kaldı hissini en derinden yaşayacağınız durumdur.
kabullenmek çok zordur, alışmaksa imkansızdır.
yaş 7-10 arasıdır. çocuğun biri vardır. takmıştır size. devamlı kavga edip duruyorsunuzdur. lakin gelin görün ki bu arkadaş kavgalarda açıkça baskın çıkmakta, sizi baya bir hırpalamaktadır. kendisinden gelen tekmelere yumruklara ve çimdirmelere karşı (ki o yaşlarda bir çocuktan aparkat beklenmez, ancak bu kadar dövüş taktiği bilir) siz mal mal durmakta, karavana yumruklar sallamaktasınızdır. bu durumda ağzınızdan işte o müthiş cümle dökülür : acımadı kiii!
lan! nasıl acımadı! yarına morarıp davul gibi olmazsa şerefsizim!
bu cümlenin ardında şu anlam vardır : "evet beni dövüyor olabilirsin, ancak ha-ha-ha kesinlikle çok kabiliyetsizsin." gelin görün ki bu cümleyi duyan street fighter bozması arkadaşınız daha da bi gaza gelip iyicene vurmaya başlar.
zaten büyük bir ihtimalle ikinci üçüncü kere "acımadı ki" deyişlerinizde sesiniz titremeye ve gözleriniz yanmaya başlamıştır, karşınızdakinden temiz bi dayak yer ve sonunda öğretmene falan şikayet edersiniz.
lan! nasıl acımadı! yarına morarıp davul gibi olmazsa şerefsizim!
bu cümlenin ardında şu anlam vardır : "evet beni dövüyor olabilirsin, ancak ha-ha-ha kesinlikle çok kabiliyetsizsin." gelin görün ki bu cümleyi duyan street fighter bozması arkadaşınız daha da bi gaza gelip iyicene vurmaya başlar.
zaten büyük bir ihtimalle ikinci üçüncü kere "acımadı ki" deyişlerinizde sesiniz titremeye ve gözleriniz yanmaya başlamıştır, karşınızdakinden temiz bi dayak yer ve sonunda öğretmene falan şikayet edersiniz.
laboratuvarlarında hap, krem, suppozituar yapılan derstir. öğrenciler ilaç yapmayı öğrenirler. ne var ki final dönemi ezberlemeniz gereken 500 sayfa notla karşılaşır ve kendinizi beyin yoksunu hissedersiniz.
kayıt olduktan sonra gidip de gelmeyen gözlerimizi yollarda bırakan bilgiç adayıdır. sonunda aramıza katılmasıyla rahatlamışızdır evet. hoşgelmiştir.
(bkz: bilgi sözlük karşılama komitesi)
(bkz: bilgi sözlük karşılama komitesi)
telefonu unutmak.
anahtarı unutmak.
ütüyü prizde unutmak.
kapıya kadar gelinir, ayakkabılar giyilir ve bağcıklar bağlanır, yukarıdaki 3 maddeden birisi gerçekleşir, parmak uçlarında basılarak (tabana yapışan çamurlar daha kolay dökülsün diye) eve girilir.
(bkz: anneye cinnet geçirtme yöntemleri)
anahtarı unutmak.
ütüyü prizde unutmak.
kapıya kadar gelinir, ayakkabılar giyilir ve bağcıklar bağlanır, yukarıdaki 3 maddeden birisi gerçekleşir, parmak uçlarında basılarak (tabana yapışan çamurlar daha kolay dökülsün diye) eve girilir.
(bkz: anneye cinnet geçirtme yöntemleri)
uzun zamandır bilindiği üzre independence babamız, spoiled de annemizdir zaten. onların evlenmelerine ne hacet.
ha, jediler belki üstlerine takılacak altının doların euronun derdinde olabilirler. şimdiden söyleyeyim, kendilerinin düğününde yalnızca göbek atarım. zaten züğürtlükte sınırları zorlamakta olan bir fakir fukara yazar olarak elimden yalnızca iki gerdan bir kalça hareketi gelir.
ha, jediler belki üstlerine takılacak altının doların euronun derdinde olabilirler. şimdiden söyleyeyim, kendilerinin düğününde yalnızca göbek atarım. zaten züğürtlükte sınırları zorlamakta olan bir fakir fukara yazar olarak elimden yalnızca iki gerdan bir kalça hareketi gelir.
anket anket olalı böyle uygulama görmemiştir.
(bkz: ibrahim tatlıses ten nefret edenler elini kaldırsın)
(bkz: yuha)
(bkz: ibrahim tatlıses ten nefret edenler elini kaldırsın)
(bkz: yuha)
buram buram duygu sömürüsü kokan şarkı. "bak sana ellerimle kek pişirdim sonra da yattım ama sen beni aldattın haram olsun sana pişirdiğim kekler" şeklinde bir özet geçilebilir şarkıyla ilgili.
kendisi sayesinde yemek tarifi veren de bir şarkımız olmuştur, gururluyuz.
bundan sonra kendisinden bir de yol tarifi veren şarkı bekliyoruz, severek izliyoruz.
kendisi sayesinde yemek tarifi veren de bir şarkımız olmuştur, gururluyuz.
bundan sonra kendisinden bir de yol tarifi veren şarkı bekliyoruz, severek izliyoruz.
(bkz: züğürt tesellisi)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?