pinhan

gorsellik bakimindan oldukca basarili buldugum ancak konusu ve islenisi itibariyla siradanlik otesi bir filmdi. hele de verdigi mesaj beni benden aldi: insan irki ya da diger deyisle medeniyet amerikalilarin zekasi, cinlilerin caliskanligi ve araplarin parasi ile kurtarilabilir. ama yine de izlenesi.

17 kasim sali gunu bogazici universitesi garanti kultur merkezi’nde saat 19.30’da konserleri vardir. bilet fiyatlari ogrenci 10, tam 15 tl’dir.

bir bgst projesi olan bajar, vedat yildirim’in solistligini ustlendigi kurtce agirlikli kurtce turkce karisik muzik yapan rock grubu.

balkan muzikleri yapan yeni bir bgst projesidir. grubun solisti fehmiye celik’tir.

bogazici gosteri sanatlari toplulugu’nun kisaltilmis halidir. kardes turkuler de bir bgst projesidir. yakin zamanda yeni projelerle karsimiza cikmislardir:

(bkz: gayda istanbul)
(bkz: bajar)

malesef benim de sahip oldugum hastaliktir. insanlar acaba romatizmam mi var diye dusunurken cok basit bir ayrimla huzursuz bacak sendromuna sahip olduklarini anlayabilirler. romatizmasi olan insanlar oturup dinlendikleri zaman gun boyu yasadiklari yorgunlugun dinlenmesiyle az da olsa rahat ederler. huzursuz bacaklar sendromuna sahip olan insanlar icin ise dinlenmek iskencenin diger adidir. ayaklari uzatip oturmak, gun boyu yasanilan yorgunlugu atmaya calismak, uyumak iskencenin baslangicidir. bunlarin hicbirisi diger insanlarin yaptigi gibi kolayca yapilamaz aslinda. durdukca hareket edesiniz gelir ki bu sizi daha da yorar. zaman zaman uykusuz gecelerin tek sebebidir.

ussak makamaminda bir tsm parcasi.

her mevsim içimden gelip geçersin
sen vefasız yolcu kalbim viran edersin
merhaba demeden, elveda dersin
sen vefasız yolcu kalbim viran edersin

youtube’da bulunabilecek her mevsim icimden gelip gecersin, aksam oldu huzunlendim ben yine gibi tsm parcalarini beni benden alan yorumuyla okuyan kisi. sesi gercekten inanilmaz kuvvetlidir. ve tsm parcalarindaki basarisi da aslinda "oldum" delisi olmadan, guclu sesini egitimle daha da basarili bir yere getirdiginin gostergesidir. tebrik ederiz kendisini.

istanbul metrosu duraklarinda cebinizdeki bozuk paralara bakarken cok az oldugunu fark ettiginizde alinabilecek ve aslinda makinedeki diger bircok seyden daha cok sizi mutlu edebilecek nimet.

nicki ilginctir. umarim yazdiklari da oyle olur da sozlugun rengine renk katar.

benim icin bircok komsu modeli var. ilki, sabah altida hic bitmeyen cigligina baslayan, evin icinde surekli kosturan bir cocuk ve bu cocukla kesinlikle ilgilenmeyen anne babadan olusan bir komsu modeli. ikincisi, gece on ikiye kadar sessiz sakin bekleyen onun pesinden topuklu ayakkabilari ile halisiz evinde defalarca ayni odalara girip cikan bir kadin komsu modeli. ucuncusu, patir patir patir gum fissss sesleriyle ozleslestirdigim, once topuklarini gumbur gumbur vuran, pesinden bir esyaya abanan ve onu surukleyerek ceken komsu modeli. ozellikle bu modele dair surekli hangi esyayi nereye dogru cektigini kavramam konusunda ciddi sorunlarim var. anlam veremiyorum cunku. bunlar yeni tasindigimiz apartmandan. bize evimizi birakip tasinmamiza neden olan eski apartmanimizdan ise su tarz komsu modeli ornekleri verilebilir: yer sofrasinda yemek yeyip sofrada ve sofra bezi uzerinde ne varsa tamamini 6. kattan camdan sirkeleyip bizim pencere onlerimize ya da dahasi evlerimizin icine girmesini saglayan komsular. sabahin korunde uyanip koridorda salonda yatak odasinda futbol oynayan ve ayni zamanda kendi macinin spikeriymiscesine bagira bagira yaptigi hareketleri anlatan cocuklu aile modeli var. dahasi, sabah karsi eve gelip tum gun uyuyan, geceleri yasayan tipler de mevcut. bunlar nasil oluyorsa bulasiklarini da gece yikiyorlar, kahkahalarla sarili sohbetlerini de gece yapiyorlar vs.

tum bu farkli gorunumdeki komsularin ortak noktasi ise hicbirinin gurultu yapiyor olduklarini kabul etmiyor olmasi, uyardiginiz zaman sizi itin gotune sokuyor olmalari ve her apartmanda kavga dovus yasamanizi saglamalaridir.

psikolojiniz ve yasam sagliginiz uzerindeki negatif etkilerine girmedim bile.

ulker dokuzkat’a gore daha basarili oldugunu dusundugum urun. ya da yeni cikti diye boyle dusunuyor olabilirim.

(bkz: oral fiksasyon)

an itibariyla olu sayisi 60’a, yogun bakimdaki kisi sayisi 40’a ve solunum cihazina bagli kisi sayisi da 11’e yukselmistir. allah kalanlara acil sifalar versin, ve bu salgin bir an once yok olsun dilegiyle.

kisin disarida oturmak soguktan mumkun olmadigindan genelde etrafi camlarla cevrili olan, kapali balkon benzeri mekan.

egitim merkezlerinin ogrencilerine ders calisma imkani sagladigi, bazen bilgisayar ve internetin de mevcut oldugu calisma mekani.

bilgi universitesi santralistanbul kampusunde study hall olmadigindan ders calismak icin kampusteki en mantikli yerlerden birisi olarak gorulebilir. tabii, simdilik yagmur yaginca pek mumkun degil bu. hele su kis bahcesi bir bitsin.

elif safak’in baba ve pic romaninin metis yayinlarindaki baskisinda kapak resmi olarak yer almistir. aslinda oradaki gorunumu vajinayi cagristirdigindan metaforik de bir anlami vardir.

"dunyadaki tum erkekler de pezevenktir" seklinde bir karsi arguman gelistirilmesi muhtemel olan onermedir. boyle onermeye boyle karsilik diyesi geliyor insanin.

1850 dogumlu, sair, deneme yazari ve romancı iskoc yazar. ulkemizde bilinen en unlu eseri define adasi’dir heralde. ayrica cok fazla seyahat ettigi icin de seyahatleri uzerine de bircok eser vermistir.