çok fazla insan tarafından bilinmese de dilbilim ve felsefe ilişkisini inceleyen, sözler ve şeyler üzerine çok güzel bir makalesi olan alman filozof.
karşınızdaki insana yeter artık sus, çok fazla konuştun demeyi başaramayan kişinin yeter artık uykum geldi, susmayacaksan ben de konuşmam hemen giderim moduna girdiğini gösteren bir tür jest.
karanlık bastığında sadece gülümsediği zamanlarda beyaz dişlerinin görülmesiyle kendisinin nerede olduğu anlaşılabilecek bir lady olabilir.
albümdeki en sert şarkı bu olsa gerek. sözler, dinleyeni yerden yere vurmakla kalmıyor; hayatına dair birçok anı ile yüzleşmesini de sağlıyor.
"sometimes i think i understand the fear in the boy
the fire in the man
sometimes i watch the wonder in your eyes
that and you leaving
i have memorized"
diyerek de beni benden almayı başarmıştır.
"sometimes i think i understand the fear in the boy
the fire in the man
sometimes i watch the wonder in your eyes
that and you leaving
i have memorized"
diyerek de beni benden almayı başarmıştır.
dandini dandini danalı bebek
annesi maymun babası şebek
ağzına verdim şişe tıpası
uyusana ulan eşşek sıpası...
annesi maymun babası şebek
ağzına verdim şişe tıpası
uyusana ulan eşşek sıpası...
yaşadığımız son küresel ısınma döneminde sıcaklardan bunaldıktan sonra o vücut ısısına karşı buz gibi bir ortam yaratan, böylece beyin kanaması riskini artıran; her şeye rağmen vazgeçilemeyen mucizevi alet.
(cehennemde de ihtiyacımız olacak galiba!)
(cehennemde de ihtiyacımız olacak galiba!)
bir yazıya başlamadan önce "ilk cümle" takıntısı olan, ona ulaştıktan sonra devamını "bilinç akışı" tekniğiyle mükemmel bir şekilde yaratan feminist ingiliz yazar. eserleri harkuladedir; mrs dalloway, deniz feneri ve kendine ait bir oda öncelikle okunması gerekenlerdendir.
ülkemizde çeşitli fonksiyonları ve özelliklerinin yanında bir de peygamber ocağı karakteristiğine sahip olması nedeniyle insanlarımızın çokça itibar gösterdiği; "ordu" ile karıştırılmaması gereken durum.
elif şafakın çok sık kullandığı bir sözcüktür. insanda keşke ben de uygun bir yer bulsam da bir cümleye sıkıştırabilsem düşüncesini uyandıran, görkemli, büyüleyici gibi anlamlara da sahip olan sözcük.
yasadigimiz ulke baglaminda yasanması gayet olasi bir durumdur. her universiteyi bitiren insan da kendi alanında calismak durumunda degil ki canım gibi bir mantigin kacinilmaz sonucudur. kimse kendi meslegini yapmaz; sonucta bu tarz durumlar da ekstrem olmaktan cıkar.
fiona apple hastası bir arkadaşımdan duydum.
insanın aklına hacetini gidermek için de kullanılabilecek tepe izlenimi veren isme sahip bir yer.
(çarpılmayalım sonra, ruhani bir yermiş!)
(çarpılmayalım sonra, ruhani bir yermiş!)
mehmet ali erbil, seda sayan, esra ceyhan, banu alkan ve ibrahim tatlıses için beslediğim duyguları kendisi için de beslediğim, çok uzaklarda bir adaya götürülerek bir daha geri dönmeden yaşamlarına orada devam etmeleri gerektiğini düşündüğüm, kendisi yetmiyormuş gibi kızı(!)(kim bili belki de gerçekten kız kardeşidir) helin avşarı da ortalarda dolandıran, türkiyede gereksiz oksijen tüketimi yapan insan topluluğunun bir üyesi.
radikal gazetesinin bugün (26.08.07) manşetten rteyi bir sosyalist gibi konuştu diyerek duyurması üzerine şu şekilde alternafleri çıkabilecek sloganlar;
-işçi emeğini alacaktır inşallah
-devrim allahın izniyle gerçekleşecektir
-tüm emekçiler kardeşiz elhamdülillah
-işçi emeğini alacaktır inşallah
-devrim allahın izniyle gerçekleşecektir
-tüm emekçiler kardeşiz elhamdülillah
"kehanet gecesi" içlerinde en güzel olan romanıdır. aslında bu tek bir roman da değildir. hikaye; roman yazan bir adamın romandaki karakterinin de bir romanı basıma hazırlaması gibi aynı anda üç farklı romanı bir arada tutan bir yapıya sahiptir. ilginçtir; yazar kırmızıya olan takıntısını burada da gösterir. new york üçlemesini de oku oku bitiremez, oku oku anlayamaz genelde insanlar. modern amerikan edebiyatının en iyisi*
roman bitmek üzereyken kendinizden geçmenize katkı sağlayan bir şiir;
kimine kafi gelir bu ten sureti
böyle doğar, böyle sırlanır
kimine dar gelir bu ten sureti
hep arar, savrulur
kiminin imanı korkudur
"ve inne rabbeke leşediydülikaab"
kiminin imanı safi aşktır
"ve ma rabbüke bizzallamin lilabiyd"
her kim ki aşk için, aşkla yaşar
aşkı arar, aşkla yanar
işbu vücud şehrinin
kapısını aralar
1.gerçekten senin tanrının azabı çok şiddetlidir. (rad suresi, 6. ayet)
2.rabbin kullarına asla zulmedici değildir. (fussilet suresi, 46. ayet)
kimine kafi gelir bu ten sureti
böyle doğar, böyle sırlanır
kimine dar gelir bu ten sureti
hep arar, savrulur
kiminin imanı korkudur
"ve inne rabbeke leşediydülikaab"
kiminin imanı safi aşktır
"ve ma rabbüke bizzallamin lilabiyd"
her kim ki aşk için, aşkla yaşar
aşkı arar, aşkla yanar
işbu vücud şehrinin
kapısını aralar
1.gerçekten senin tanrının azabı çok şiddetlidir. (rad suresi, 6. ayet)
2.rabbin kullarına asla zulmedici değildir. (fussilet suresi, 46. ayet)
arkadaş ortamında cinsel bazı farklı yerlere çekilebilecek amca/dede sözü...
iett otobuslerindeki reklam furyası kapsamında tutacaklara konulan "düşman kazanmak isterseniz, dostlarınızı geçiniz; dost kazanmak isterseniz, bırakın onlar sizi geçsin" sözünü hatırlatan başlık...
olası bir durumdur. yine de kabul etmemek için her türlü "şizofrenik" sebeplerin üretimine geçilir:
-aslında aldatmıyor da sadece arkadaşlar...
ya da
-ben, onu karşılıksız seviyorum, hem bir gün pişman olup bana dönecek ki...
ya da
-kendi kaybeder. onun ne mal olduğunu görsün, peşimden koşacak ama bu sefer de ben yüzüne bakmayacağım...
bunları üretmek için gerçek olmasına gerek yok. platonik aşk, şizofren sebepler...
-aslında aldatmıyor da sadece arkadaşlar...
ya da
-ben, onu karşılıksız seviyorum, hem bir gün pişman olup bana dönecek ki...
ya da
-kendi kaybeder. onun ne mal olduğunu görsün, peşimden koşacak ama bu sefer de ben yüzüne bakmayacağım...
bunları üretmek için gerçek olmasına gerek yok. platonik aşk, şizofren sebepler...
hakkında söylenen tüm olumsuz şeylere rağmen, liberal ve yenilikçi duruşu, öğrencilere özgürlülçüğü aşılayan tavrı, gerçekleştirdiği sosyal projeler ve eğitim kalitesi açısından özeller içinde çok yukarılara koyabileceğim okulum. hatta devlet okullarından bile daha iyi olduğunu bu yılki öss yerleştirme sonuçlarında gösterdi. her bölümü en az 20 ila 40 puan arasında artış yaşamıştır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?