4. nesil bilgici olmaktan gurur duydugum sozlugum.
nasil ki sanayi devrimi ve sonrasinda degisen hayat dolayisiyla 17. yyda eski turlerin yanit vermemesi sonucunda cervantesin buyuk atilimi ile don quixoteu yaratmasi ve dolasiyla roman turu ortaya cikmissa bu bilinc akisi teknigi de artik roman turunun yazara yetmemesinden, kendini okuyucuya ifade etmesinde yeterli olmamasindan kaynaklanmasi sonucu ortaya cikmistir. artik insan baska bir varlik haline gelmistir. birey sozcugu daha farkli bir anlam kazanmistir. bireysellik yalnizliga donusmustur ve kisi kendi icindeki yalnizligini ve celiskilerini bu yontemle ortaya koymustur. kendi icinde yasadigi seruvenler onu uzun bir ic yolculuga dogru cikarmistir. bu teknigi kullananlar icin
(bkz: virginia woolf)
(bkz: james joyce)
(bkz: virginia woolf)
(bkz: james joyce)
chpli aritman tarafindan turbanli olarak koskte olmasi icine sindirilemeyen, dolayisiyla yakin zamanda avukat bulursa kendisine dava acilacak olan kadindir. mesela ulkemizde bundan baska sorun kalmamistir. bu yuzden aritmanı da kutlamak gerekir. bir milletvekili olarak calismasi gereken alanlardandir. peki, aritmanin mecliste olmasini icine sindirmeyenler ne yapmalidir?
istatistikte korelasyonu belirten sayıdır. iki degisken arasinda nasil bir iliski oldugunu ve bu iliskinin gucunu olcmeye yarar.
(eve giris yaptıktan sonra)
-aa, geldin mi?
ya da
-aa, sen mi geldin?
-aa, geldin mi?
ya da
-aa, sen mi geldin?
kalafat apartmanı.
sanildigi kadar zor olan bir sey degildir. iki bolumunde secmeli derslerinden muaf olmak sadece ana zorunlu dersleri vermek durumunda olmak sanki kendi bolumunu okurken ikinci ana dalin derslerini de kendi bolumunde secmeliler yerine aliyormussun gibi oluyor; ancak elbette her donem birkac kredi daha yuksek almak durumunda kaliniyor.
(bkz: gulu seven dikenine katlanir)
(bkz: gulu seven dikenine katlanir)
yuzundeki makyaj, dudagindaki kirmizi ruj ve masa yapilmis saclari sayesinde az once televizyonda tanimakta gucluk yasadigim biraz kadina benzeyebilmis sahsiyet.
yaprak dokumunde ferhundeye hayran ve hasta olmak bu tezi aslinda gayet olabilecek bir sey haline getirebilir.
somewhere i have never travelled, gladly beyond
any experience, your eyes have their silence:
in your most frail gesture are things which enclose me,
or which i cannot touch because they are too near
your slightest look easily will unclose me
though i have closed myself as fingers,
you open always petal by petal myself as spring opens
(touching skilfully, mysteriously) her first rose
or if your wish be to close me, i and
my life will shut very beautifully, suddenly,
as when the heart of this flower imagines
the snow carefully everywhere descending;
nothing which we are to perceive in this world equals
the power of your intense fragility: whose texture
compels me with the colour of its countries,
rendering death and forever with each breathing
(i do not know what it is about you that closes
and opens; only something in me understands
the voice of your eyes is deeper than all roses)
nobody, not even the rain, has such small
(bkz: e.e.cummings)
any experience, your eyes have their silence:
in your most frail gesture are things which enclose me,
or which i cannot touch because they are too near
your slightest look easily will unclose me
though i have closed myself as fingers,
you open always petal by petal myself as spring opens
(touching skilfully, mysteriously) her first rose
or if your wish be to close me, i and
my life will shut very beautifully, suddenly,
as when the heart of this flower imagines
the snow carefully everywhere descending;
nothing which we are to perceive in this world equals
the power of your intense fragility: whose texture
compels me with the colour of its countries,
rendering death and forever with each breathing
(i do not know what it is about you that closes
and opens; only something in me understands
the voice of your eyes is deeper than all roses)
nobody, not even the rain, has such small
(bkz: e.e.cummings)
orijinali e.e.cummings’e ait olan somewhere i have never travelled gladly beyond siirinin harika cevirisi baris pirhasan tarafindan yapilmis cok naif bir yeni turku sarkisi.
3 kasım günü tüyapta edebiyat ve kadın konulu soylesiyi gerceklestirecek olan asmis yazar kadin.
herkes kitap okuma surecinde biraz kendi gelisimi dusunse aslinda ne gibi kitaplar gonderip gondermemesi gerektigine rahatca karar verebilecektir eminim. bircok ogrenci -ki bir zamanlar ben de onlardan biriydim- dilleri kendisi icin agır olan, ici ne kadar dolu da olsa okumaya gozlerini korkutacak kadar kalin olan kitaplardan cekinir. onlari okumak istemez, bir kulfet olarak gorur. bunun yaninda, temel okuma egitimi almalari icin temel eserleri de okumalari gerekir. sahsi kanaatim kampanyaya destek verirken o siralarda otururken acaba ne okurduk ne okumazdik diye empatik bir yaklasimda bulunursak, o zaman sadece kitap gondermis olmaz, hakikaten bircok cocuga ulasmis oluruz.
din dersi sinavinin uygulamali olarak yapilmasi durumunda sorulmasi mumkun olabilecek bir soru kalibi.
biraz sagduyu ile yaklasilmsi gerekildigini dusundugum durumdur. tamam onlari muhattap almiyoruz ama siz ne derseniz deyin yalancilar biz yapacagimizi yapariz gibi bir karsilik vermek de onlari ajite ederek islerin kizismasina neden olacaktir. temennim olarak umarim gerceklesir diyebilecegim bir durumdur; ancak boyle bile olsa yapilanin cezasini cekeceklerdir.
literaturdeki en buyuk alegoridir herhalde. tum orta cag romansalari ile dalga gecen, sovalye edebiyatini tiye alan cervantesin tum eski turlerin yetersiz kaldigini gorerek kaleme aldigi ingilizcede yeni anlamini gelen novel/roman geleneginin ilk ornegi.
duyarliligini ayakta alkislayabilecegim sozlugum benim.
artik kacar yolu yoktur bu olayin. demokratik olarak hak da taninmistir kendilerine ve bunu da kullanmayi bilememislerdir. esefle kinanmasi gerekn bir durumdur. istediklerini elde edemeyeceklerdir. tek temennimiz yaralilarin bir an once iyilesmesidir.
the dispossessed/mulksuzler adli romani there was a wall/bir duvar vardı cumlesi ile baslar ve bu cumle uzerine saatlerce tartisilabilir. eger bir duvar varsa, duvarin onunde oldugu kadar arkasinda da insanlar vardir...
uye olmamak icin sonuna kadar direndigim ancak en sonunda gelen maillerden sıkılaraktan gidip uyesi oldugum internetin son zamanlardaki en cok kisi ceken etkinligi. insanlari zorla ingililzce yazmaya iten de bir yapisi yok degil. bakalim, bundan sonra neler gelecek...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?