vücudun herhangi bir bölgesini hissedememe durumu. karıncalanmanın birkaç level üstü.
(bkz: karıncalanmak)
(bkz: sperm)
(bkz: iribaş)
günlerden bir gün purkinje
gider dostlarıyla içmeye.
tutuşurlar hep beraber elele,
zarlar gelirken hep gele.
bilemez notlar beline mi gele,
yoksa sınav götüne mi gire?
gider dostlarıyla içmeye.
tutuşurlar hep beraber elele,
zarlar gelirken hep gele.
bilemez notlar beline mi gele,
yoksa sınav götüne mi gire?
(bkz: homer simpson)
en güzel anatomi olmayan anatomidir şeklinde tanımlama ihtiyacı duyduğum derstir. zira sınavlarından hep mi kalınır, 10 sorudan 5i hiç mi yapılamaz? böyle de lanet bir derstir bu. çalışırsın 3 güne kalmadan unutursun. ezberlemen gereken yer 5 sayfa olsa bile o 5 sayfadaki her cümle bir soru olabilcek nitelikte olur. ki çoğu zaman olay 5 sayfa değil 200 sayfa şeklinde cereyan eder.
(bkz: lutfen bu hanima haddini bildiriniz) başlığındaki 20 civarı entrynin polemik olduğu gerekçesiyle silindiği sözlüktür. diğer bir açıklama " cumhuriyet, demokrasi ve laiklik karşıtı sözler olduğu" gerekçesiyle silindiği şeklindedir.
dışardan takip ederek her entry okumuş biri olarak ne cumhuriyete ne laikliğe ne de demokrasiye bok atan bir entry görmedim orda. herkes kendi bakış açısıyla herhangi birine yoğunlaşmış görüşlerini anlatıyodu. hele ki anayasa ya bok atacak hiçbir entry yoktu.
"polemik" e gelince; başlıktaki entrylerin herbiri tek başına bir anlam ifade eden entryler, yani biri silinince diğerlerinin havada kalması gibi bir durum yok ki bir polemik olsun. hiç bir entryde üstteki entry refere edilmemişti ki..
neyse kısacası şu ki; çok fazla incelenmeden, dikkat edilmeden bir karar verilmiş ve entryler silinmiş, onca bilgi yoğunluklu entrye yazık olmuş, gitmiş..
edit: yanlış ve ya eksik okuduğum bir kaç entry olmuş sanırım. demokrasiye, sisteme çamur atılmış, e o zaman yine de madem ki her entrynin diğerlerinden bağımsız olduğu konusunda herkes hem fikir, ne diye düzgünce yazılmış entryler de gitti? bi kaç cümle yüzünden 20 entry telef oldu. kurunun yanında yaşında yanmasından başka bişey deil bu, ya da özensizlikten..
dışardan takip ederek her entry okumuş biri olarak ne cumhuriyete ne laikliğe ne de demokrasiye bok atan bir entry görmedim orda. herkes kendi bakış açısıyla herhangi birine yoğunlaşmış görüşlerini anlatıyodu. hele ki anayasa ya bok atacak hiçbir entry yoktu.
"polemik" e gelince; başlıktaki entrylerin herbiri tek başına bir anlam ifade eden entryler, yani biri silinince diğerlerinin havada kalması gibi bir durum yok ki bir polemik olsun. hiç bir entryde üstteki entry refere edilmemişti ki..
neyse kısacası şu ki; çok fazla incelenmeden, dikkat edilmeden bir karar verilmiş ve entryler silinmiş, onca bilgi yoğunluklu entrye yazık olmuş, gitmiş..
edit: yanlış ve ya eksik okuduğum bir kaç entry olmuş sanırım. demokrasiye, sisteme çamur atılmış, e o zaman yine de madem ki her entrynin diğerlerinden bağımsız olduğu konusunda herkes hem fikir, ne diye düzgünce yazılmış entryler de gitti? bi kaç cümle yüzünden 20 entry telef oldu. kurunun yanında yaşında yanmasından başka bişey deil bu, ya da özensizlikten..
merve kavakçı’nın siyasi ve yasak olan bir simgeyle meclise girmesi sonucu bülent ecevit in sarfettiği cümledir.
bütün o provokasyonlara ve kışkırtmalara rağmen kibarlığını muhafaz etmiş ve anlatmak istediğini bir cümleyle ve "hanım" kelimesiyle anlatabilmiştir.
ha gerek var mıydı böyle bi cümle kurmasına gerek yoktu elbet, söylemeseydi keşke, ki şu anda ne böyle saçmasapan bir olay yüzünden bunca tartışmalara girilir, ne de bülent ecevit’e bok atılabilecek bir konu çıkardı. keşke ağzını tutabilseydi de malzeme vermeseydi. o bu lafı söyledi, merve kavakçı ve tayfası bir bakıma amacına ulaşabilmiş oldular, bu konuyu gündemde tutabildiler.
bütün o provokasyonlara ve kışkırtmalara rağmen kibarlığını muhafaz etmiş ve anlatmak istediğini bir cümleyle ve "hanım" kelimesiyle anlatabilmiştir.
ha gerek var mıydı böyle bi cümle kurmasına gerek yoktu elbet, söylemeseydi keşke, ki şu anda ne böyle saçmasapan bir olay yüzünden bunca tartışmalara girilir, ne de bülent ecevit’e bok atılabilecek bir konu çıkardı. keşke ağzını tutabilseydi de malzeme vermeseydi. o bu lafı söyledi, merve kavakçı ve tayfası bir bakıma amacına ulaşabilmiş oldular, bu konuyu gündemde tutabildiler.
(bkz: güzelliğinin farkında olmayan kız yoktur)
(bkz: güzellğinin farkında olduğunu belli etmeyen kız vardır)
(bkz: güzellğinin farkında olduğunu belli etmeyen kız vardır)
"çek git güneşimden
ya da beni bana bırak
ne olur!
hiçbir şey, beklemem,
ayrılırken.." sözlerini hatırlatan şarkıdır.
ya da beni bana bırak
ne olur!
hiçbir şey, beklemem,
ayrılırken.." sözlerini hatırlatan şarkıdır.
(bkz: idrar yolları enfeksiyonu)
zevk aldığınız için değil, alışkanlık olduğu için yapıyorsanız bırakılması mümkün olaydır. zira bırakılan şey alışkanlıklardır. sigarayı bırakmakta olduğu gibi.. sadece yemeklerden sonra, kahveyle içiyorsanız sigarayı keyif almak için, onu içmediğinizde bırakmış olmazsınız içmiyor olursunuz ama zoraki olduysa artık eliniz ister istemez ona gidiyorsa ve bir daha elinize hiç almayacağınıza karar vermişseniz bu kez bırakmış olursunuz.
ayrıca bunu diyen şunları da der;
(bkz: çayı bıraktım)
(bkz: kitap okumayı bıraktım)
(bkz: sinemaya gitmeyi bıraktım)
ayrıca bunu diyen şunları da der;
(bkz: çayı bıraktım)
(bkz: kitap okumayı bıraktım)
(bkz: sinemaya gitmeyi bıraktım)
neyse ki o günler geride kaldı denilesi durumdur. ne bilgisayar vardır, ne telefon. atari bile var mıdır yok mudur belli değil, hani şu televizyona bağlananlar. yazıktır ki o zamanın çocukları kardeşleriyle "need for speed" oynayamamışlardır. cep telefonu olmadığından arkadaşlarıyla buluşmak için 3 gün önceden herkese teker teker haber vermeleri gerekirdi, bi kişi buluşmaya 1 saat geç kalsa kimse hesap soramazlar, öyle ağaç olur beklerlerdi, evini arasanız annesi "çıktı" derdi, sen öylece beklemeye devam et gelecek diye. günümüzdeki müzik çeşitliliği yoktu. tamam vardı güzel müzikler ama sınırlıydı. şimdiki gibi isteyen popunu, isteyen hardrockını, isteyen rapini dinleyemezdi. ki zaten kasetçalar diye siktiriboktan bişey vardı, bi şarkıyı ikinciye dinlemek için bi beş dakka "yok olmadı geri sar, yok fazla kaçmış ileri sar" uğraşıp durulurdu. çocukluğumuzda bile istediğimiz müziği istediğimiz şekilde istediğimiz zaman dinleyemedik. şimdiki çocuklar 10 yaşına gelmeden bilgisayar kurdu olup sözlük alemlerine bile girebiliyorken, o zamanki çocukların mahallelerine top oynamak, ip atlamaktan başka yaptıkları bişey yoktu, tanıdıkları, arkadaşları da o kadarla sınırlıydı. hatta o zamanın büyükleri de sadece kendi çevreleriyle muhataplardı, uzaktan birini tanımazlar ki arkadaş olsunlar, sevgili olsunlar, evlensinler. hatta akraba evliliklerinin bir sebebi de bu olsa gerektir.öf yeter be!! her yerde 80li yıllara özlem denip duruluyor her gün forward mail almaktan bıktım, 2000li yılların çocuklarının da tek sorunu bu olsa gerek, spam falan işte.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?