passive

penguen ’in son sayısındaki ’kör cahilin kör kurşunu’ yazısıyla bugüne kadar yazılmış en güzel hrant dink cinayeti yazısını yazmış büyük yazar.herkesin bu yazıyı okuyup bir köşeye çekilip susması gerekir.çünkü bunun üzerine söylenecek başka söz olduğunu düşünmüyorum.lütfen okuyun,okutun.buyrun yazı:


adı ahmet,mehmet,burak,ogün veya her neyse...yaşı genç...16-20 yaşında...(türkiye’nin %55’i...)
fakir ailenin kavruk çocuğu...(türkiye’nin %85’i...)
hayatta hiç kitaba el sürmemiş.(türkiye’nin %70’i...)
hiç sinemaya gitmemiş...(türkiye’nin %60’ı)
bir flörtü olmamış,şöyle beline sarılıp ateşini söndürebileceği.
zaten kasabadaki bütün kzılar türbanlı ve evlerinden dışarı çıkmıyorlar gerekmedikçe.
futbol ve iddaa gazeteleri hariç gazete okumuyor.
televizyonda sadece kurtlar vadisini izliyor.(%60...)
cuma namazına gidiyor.(%65...)
ve bu vatan için kurşun atanın da yiyenin de değerli olduğunu düşüüyor.(%80...)
ama kurşunun gittiği yeri bilmiyor.(%100...)
kendi kör;kurşunu daha kör...
ermeni öldürecem derken,diaspora’nın ermenileri’nin en sevmediği adamı gidip vuruyor.
türkiye için kurşun attığını sanıp türkiye’yi vuruyor...
çünkü hem sağ ideolojilerle kavrulmuş bir cahil,hem şeriatın kör kuyularında kendini kaybetmiş bir mürteci.
peki kim yetiştirdi bu vandalları ve vizigotları?

***

herkes dış mihrak arıyor tetiği çektiren.iç mihraklar dururken,dış mihrak aramaya gerek var mı?
yıllardır okullarda hoşgörünün h’sini bile öğretmeyen ,sabi sübyanı dört taraflı düşmanlarla çevrili bir ülkede yaşadığına inandıran eğitim sisteminin suçu yok mu bu cinayette?
çocuğu döve döve eğiten cahil ana babaların suçu yok mu bu cinayette?
televizyonların,gençleri vadilerin puslu atmosferinde birer silahşör olmaya özendirenlerin elleri çok mu temiz?
dünyanın en huzur verici mekanından,cuma namazından çıkıp cinayete gidecek yolu kendine yol seçen bu cahil,bu faşist ve kara vicdanlı gençliğin yetişmesinde ülkenin bugüne kadar şalterini tutan tüm politikacıların,tüm bürokratların payı yok mu?
yaşanmdığı her ülkeye barış,huzur ve zenginlik getiren sol ve sosyal politikaları meclise dahi sokmayan siz sayın seçmenler,şimdi rahat mı vicdanınız?..
şimdi herkes ağıt yakıyor ölenin ardından.
halbuki sadece bir gazeteci ölmedi.
türkiye’nin geleceği yerde yatıyor.
üstüne bir gazete serilmiş...gazete manşetlerinde de bunlar yazıyor:
’’amerikan senatosu soykırım yasasını kabul etti’’
’’kuzey ırak’la ilgili endişelerini dile getiren türkiye’ye abd’den sert uyarı:’önce kendi içişlerini hallet’’
’’ab,azınlıkların baskı altından olduğunu önce sürerek türkiye ile görüşmelerini askıya aldı.’’
’’mutsuzluk sıralamasında türkiye 11. ülkde oldu.’’
’’turizm rezervasyonları iptal ediliyor’’
’’avrupalı olma rüyası bitti.türkiye ortadoğunun fakir ve cahil ülkeleri arasında’’

***

ne kör bir kurşunmuş be kardeşim...
bir atışta 70 milyonu vurdu...

yüklemesi gittikçe zorlaşan efsanevi oyun.

şahane bir penumbra şarkısıdır.piyanolu kısımları pek bir güzeldir.buyrun sözleri:


can hear their laughter
whistling in the wind
this is my punishment
the price of my betrayal
i can feel their hate
floating in the air
i can see their faces
i can feel their fear
death can be a refuge
this is the sad privilege
i have inherited
for ever
why can’t i move
everything’s confused
how did i get here
strange i feel no fear
my body’s floating
the earth is moving
oh set me free
please forgive me

come to me
my sweet angel
i will set you free
and i’m falling apart

soon you will rest forever in me
can’t you see i’m falling apart
you will lay under sycamore leaves
come i wish to die

i’ll bring you to the kingdom you seek

in your last moment of reason
i can see your smile
maybe you will know the peace
you always tried to find
i thought a fallen love
would be enough for you
but you wanted more
much more
you will never satisfy
your craving for vengeance
neither will i
it hurts deep inside
in my agony
i see my enemies
they will be the keepers
of my final destiny
this is the end of the play
look around you
what do you see
your quest has made you blind
and you will know this story
but don’t expect compassion
don’t expect emotion

i have only death to offer
to spare her suffering
to prevent her madness
from killing her slowly
forgive me my love
for this last deed
this is the only thing
i can give you

so the angels have forseen
your quest has made you
blind

penumbra albumu ve aynı zamanda albumden bir şarkı.gaydalı kısımları pek bir güzeldir.buyrun sözleri:


through mysterious ages and places
fights and tragedies play out
in front of us
with different meanings
some fight to survive
others to see a face
which one is the cruelest
no one knows it
no one can say it

in this war
all your wounds will be mine
your victory my salvation
for you i’m ready
to lose my mind
my death is your resurrection

i’m so eager to touch your skin
to see your eyes
to feel you that i kill
i kill
in this blood i can see
how hateful i can be
in the name of
in the name of love

i’m so eager to touch
your skin
to see your eyes
to feel that i kill
i kill cause the fears
my enemy
is my own
i kill to see in his blood
how so hateful i can be
in the name of love

in this war
your wounds will be
mine
your victory my
salvation
for you i’m rwady
to lose my mind
my death is your ressurection
an appaling army is all over me
my companions are crying endlessly
endlessly
their nightmares come to me
every time we try to fall asleep
to fall asleep

all the time
their own death frightens them
showing the weakness of humanity
but what is it compared to a ruined love
burnt by the idols you venerate

i see the burning torches
of my enemies
sparkling in a fairy way
till merging with the stars
come to me wretched slaves
i’ll fight to the end
killing one man each day
until i find you again

ileride en az therion kadar sevileceğini düşündüğüm, şimdilik az tanınan fransız gothic symphonic metal grubu. ilk albumlerini 1996 yılında paris’te çıkartan grubun solisti jarlaath’ın sesi ömr ü hayatımda duyduğum en güzel seslerden biridir. seclusion albumu pek meşhur, pek şahanedir.

avrupa yakası’nın yönetmeni.

bir filmin herşeyi.en güzel senaryo , en iyi oyunculuk bile kötü bir yönetmenin elinde bir hiç olabileceği gibi en kötü oyunculuk en kötü senaryo da iyi bir yönetmenin elinde bir başyapıt olabilir.

(bkz: yaran entryler)
(bkz: çağrışmamak elde değil)

cünup diye de bilinir.

girişinde çalan müzikle insana girişen kült metallica eseri.

from autumn to ashes ’in tarzının dışına çıkan ama iyi ki de yapılmış dedirten şarkı.dinleyin,dinletin.buyrun sözleri:



oh why can’t i be what you need?
a newer improved version of me
but i’m nothing so good
no, i’m nothing
just bones, a lonely ghost burning down songs
of violence of love and of sorrow
i beg for just one more tomorrow
where you hold me down, fold me in
deep, deep, deep in the heart of your sins

i break in two over you, oh
i break in two
and each piece of me dies
and only you can give the breath of life
but you don’t see me, you don’t

here i’m pinned between darkness and light
bleached and blinded by these nights
where i’m tossing and tortured ’til dawn
by you, visions of you then you’re gone.
the shock bleeds the red from my face
when i hear someone’s taking my place.
how could love be so thoughtless, so cruel?
when all, all that i did was for you

i break in two over you, oh
i break in two
and each piece of me dies
and only you can give the breath of life
but you don’t see me, you don’t
(x2)


i break in two over you, oh
i break in two over you, over you
i break in two
i would break in two for you
now you see me
now you don’t
now you need me
now you don’t

from autumn to ashes’in tarzını en iyi şekilde anlatan hoş şarkı.buyrun sözleri:


i’m not wishing anymore
i’m not writing songs for you
i sleep better in the dark
i’m not doing this for you
this is because of you i don’t believe
tongue tied an institute of my relief
you’re my, my reason to shame (my reason to shame)
i’m not wishing anymore
i’m not writing songs for you
i sleep better in the dark
i’m not doing this for you
this is because of you i don’t believe
tongue tied an institute of my relief
one wish that this is over
you are all i waste today
discarded worthless throw it away
will it tear you apart?
will it?
will it tear you apart?
when i turn and walk away
abandon, not worth the effort
when stalling means
too fucking scared to create
abandon, not worth the effort
when stalling and too scared
one wish that this is over
you are all i waste today
discarded worthless throw it away
will it tear you apart?
will it?
will it tear you apart?
will i turn and walk away
i’m not holding onto this
i’m not wasting words on you
i sleep alone in spite of it
i’ll do anything for you
this is because of you i feel relief
tongue tied to instigate what i believe
you’re my, my reason to blame (my reason to blame)
i’m not holding onto this
i’m not wasting words on you
i sleep alone in spite of it
i’ll do anything for you
this is because of you i feel relief
tongue tied to instigate what i believe
you’re my, my reason to blame (my reason to blame)

jim carrey’nin psikopat bir televizyon tamircisini oynadığı 1996 yılı ben stiller filmi.ben stiller’ın yönetmenlik koltuğuna oturduğu ikinci filmdir.

’eternal sunshine of the spotless mind jim carrey’nin komedyen kimliğini arkasında bıraktığı ilk filmdir’ diyenlere cevap olarak izletilmesi gereken 2001 yılı frank darabont filmi.izlenilmeli,ısrarla izletilmelidir.

joel schumacher’in yönettiği jim carrey’nin başrolunu oynadığı 2007’de vizyona girecek olan film.filmin ilginç yanı ise jim carrey’nin kariyerindeki ilk gerilim filmi olması.’bakalım altından kalkabilecek mi?’ diye sorası geliyor insanın.

türkan şoray ’ın ilk kez yönetmenlik koltuğuna oturduğu,yaşar kemal’in eserini senaryolaştırdığı ve başrolunu oynadığı kısacası herşeyini yaptığı 1981 filmi.

yönettiği filmler:yilani oldurseler , bodrum hakimi , azap , dönüs

tam 196 filmde rol alarak türkiye’nin en çok filmde oynayan aktrisidir.

tam 107 filmde oynamıştır ve 1979 yılında ölmüştür.amerika’da hastalık derecesinde fanatikleri olduğu söylenir.

johnny depp’in yönettiği ilk ve tek film.aynı zamanda marlon brando ile başrollerini paylaşmıştır.bağımsız bir filmdir.başarılı mıdır?ilk kez film çeken bir yönetmen için başarılıdır...