adından da anlaşılacağı üzere bu dünyaya nefretimizi kusmaya geldik demekten çok dünyanın her köşesini saran nefreti kınamaya geldik diyen insanların yer aldığı festivaldir.kaliteden yoksun olması coca cola gibi çocukların ve insanların sömürülmesine neden olan ve savaşlarda insanların kafasına bomba olarak düşen bir maddi kaynağının olmamasındandır belki de.
marilyn monroe ve einstein bir toplantıda bir araya gelmiştir:
m.m.:eğer sizle evlenseydik çok ilginç çocuklarımız olurdu.düşünsenize sizin kadar zeki ve benim kadar güzel.
a.e.:ya benim kadar çirkin sizin kadar aptal olursa?
m.m.:eğer sizle evlenseydik çok ilginç çocuklarımız olurdu.düşünsenize sizin kadar zeki ve benim kadar güzel.
a.e.:ya benim kadar çirkin sizin kadar aptal olursa?
bilgiç ölür entry kalır.
(bkz: entryka)
şu sıralar eve çıkma telaşesinden dolayı sözlüğü terk eylemiş bilgiçtir.ayrıca beni beden gücü olarak kullanması ise ilginç bir noktadır.kendisini anlatmak için aramızda geçen şu diyalog sanırım yeterli olacaktır.
hayaletkisafilm ile paralaks yine geç kalmıştır.sınavların yerlerini beş dakika önce açıklayan fakülte ekranındaki bilgiler de kaçırılmış lakin iki sınıftan birinin yeri öğrenilmiştir.oraya gidilir.sınıf doludur.ne akla hizmetse sıralardan birinde oturan stscan’a sorulur:
-diğer sınıf ne?
keskin bir bakış,uzun bir düşünüş ve ciddi ciddi:
-proleterya
-
hayaletkisafilm ile paralaks yine geç kalmıştır.sınavların yerlerini beş dakika önce açıklayan fakülte ekranındaki bilgiler de kaçırılmış lakin iki sınıftan birinin yeri öğrenilmiştir.oraya gidilir.sınıf doludur.ne akla hizmetse sıralardan birinde oturan stscan’a sorulur:
-diğer sınıf ne?
keskin bir bakış,uzun bir düşünüş ve ciddi ciddi:
-proleterya
-
-uyuyor musun?
-sence?
-sence?
öncelikle belirtmeliyim ki bu başlığın sözlük ve açıklama formatından çıkıp bir tartışma platformuna dönüşmesi beni çok rahatsız etti.ama şunu da söylemeden edemeyeceğim:
barışarock tüm siyasi,toplumsal ve kişisel protestoların ötesinde sanatın kurtarıldığı bir festivaldir.evet ben de bu ülkede ve dünyada cola içmeyen insan kalmadığı görüşündeyim.ama zaten sistemin içinde yaşamadan sistem karşıtı olamazsınız ve ya karşı olduğunuz şeyin ne olduğunu bilmenizin tek yolu onu yaşamış ve özelliklerini bilmiş olmanızdır.madem ki tüm dünya olarak bu sistemin birer kurbanıyız ve alternatif yaşama biçimlerimiz yok bari sanatı emperyalizm ve kapitalizmin kucağına atmayalım.sen içiyorsun ben içiyorum diye sanat ta cola içmek zorunda değil sanıyorum ki.
barışarock tüm siyasi,toplumsal ve kişisel protestoların ötesinde sanatın kurtarıldığı bir festivaldir.evet ben de bu ülkede ve dünyada cola içmeyen insan kalmadığı görüşündeyim.ama zaten sistemin içinde yaşamadan sistem karşıtı olamazsınız ve ya karşı olduğunuz şeyin ne olduğunu bilmenizin tek yolu onu yaşamış ve özelliklerini bilmiş olmanızdır.madem ki tüm dünya olarak bu sistemin birer kurbanıyız ve alternatif yaşama biçimlerimiz yok bari sanatı emperyalizm ve kapitalizmin kucağına atmayalım.sen içiyorsun ben içiyorum diye sanat ta cola içmek zorunda değil sanıyorum ki.
zannımca coca cola içmekle bu festivale katılmak arasında şu örnekte olduğu gibi farklar vardır:(bkz: #300606).yalnış olana başkaldırması gereken rock resmen düzene uymaktadır.
dışarıdan güzel görünen ama üniversite öğrencilerine sorulduğunda üzerinize atlamalarına neden olabilecek,manzarası vesairesi güzel ama insanı kötü olan belde...
bu konuda en büyük sözlerden biri rage against the machinein konser afişinde yazmaktadır.altta amerikayı temsil eden özgürlük heykeli vardır ve üstte şu yazmaktadır:dont let them make you fell free.
bu ülkede toplumun yarısından fazlasının ingilizce bilmediğini ve t-shirt yazılarının çoğunun ingilizce olduğunu varsayarsak kendileriyle çelişen ve hiçbir işe yaramadan yok olacak olan saçma şeylerdir.örneğin toplumcu olduğunu iddia eden ve tüm dünyada barış isteyen biri sırtına peace yazılı bir t-shirt giymişse onun etkinliği ve insanlara faydalı olmak idealiyle bağdaştırdığı toplumsallığı ne kadar başarılıdır siz tahmin edin.saçmalığı kendinden değil kullanım şeklinden kaynaklanmaktadır.
çağan ırmakın yönettiği asmalı konak dizisinin abdullah oğuz tarafından çekilmiş filmi.dizi bu filmle bitirilmişti.
sadece onu yiyerek karın doyurabileceğim müthiş meze.
sevgilinin neden intihara kalkıştığını kolayca açıklayan eylem.
barışarockla ilgisini anlayamadığım uydurma festivaldir.
hayatın her köşesine karıştığı gibi müziği de sinemaya da bilinen tüm sanatlara da siyasi,toplumsal mesajlar ve ya kişisel fikirler yerleşebilir.bu oldukça normal birşeydir.evet barısarockın amacı müziktir.ama her şarkının her yapıtın bir anlamı vardır.bu şarkıların da tamamı barış içindir.her melodi barışa armağan edilmiştir.ve evet buraya katılan her insan barış yanlısıdır.festivale katılıp ta ot çekip başka uğraşlar peşinde olanları katmıyorum onlar zaten gelmesin.ama müzikle protesto olmaz fikrini savunanlara en güzel protesto sanatla olur derim.
bu festivale katılmayanların topu barış karşıtıdır diye birşey dedim mi onu hatırlamaya çalışıyorum şimdi.
bu festivale katılmayanların topu barış karşıtıdır diye birşey dedim mi onu hatırlamaya çalışıyorum şimdi.
istanbulun beşte ikisini gezdim-cüneyt arkın.
kocaeli üniversitesi öğrencisi olması nedeniyle seneye yapılacak pek çok zirvede karşılacağımız kişidir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?