her mekan için geçerli olan ama sadece kovboyların rahatça söyledikleri söz. yeni, değişik olan herşeyi insanlar kötüler, kabul etmemek için ellerinden geleni yaparlar. kaçırmak, tutulmamasını sağlamak için uğraşır dururlar.
pazar sabahı yedi buçukta matkap kullanan komşudan daha iyisidir. ama pazar sabahı yedi buçukta matkap kullanan komşuya bir şey denilebilir mi, denemez. neden, çünkü bir milletvekilinin birinci dereceden akrabasıdır. desen ne olur, öylece bakar. neden, insandan saymaz da ondan.
eğlenmek için yapılır. insanı bir filmi izlemekten daha çok eğlendirecek birşey varsa o da kitabını okumaktır.
bir dönem sadece bu listede olan kitapların okunması, olmayanların ise okunmasının engellenmesi gerektiği düşünülmüştü. hatta okul kitaplığına kitap alınırken yüz temel eser listesinde yok diye alınmaktan vaz geçilen kitaplar olmuştu. sonuçta kısıtlayıcı bir liste. bir de insanlarda bunları okursam tamam, artık kitap okumasam da olur düşüncesi yaratıyor. amacı bu mu bilinmez ama saçmalık olduğu kesin.
ayrıca okullarda bu kitapların okutulmaya çalışıldığını bilen yayın evleri en iyi okuru bile okumaktan soğutacak kadar kötü tercümelerle bu kitapları basıyor ve işin kötüsü satılıyor da. sonra da çocuklar neden kitap okumuyor diye soru soruluyor.
ayrıca okullarda bu kitapların okutulmaya çalışıldığını bilen yayın evleri en iyi okuru bile okumaktan soğutacak kadar kötü tercümelerle bu kitapları basıyor ve işin kötüsü satılıyor da. sonra da çocuklar neden kitap okumuyor diye soru soruluyor.
yönetimden faklı olarak bazen durumu kurtarmak anlamına da gelir.
böyle bir koltuk olsaydı chpyi buraya yerleşmiş ve kalkmaya niyeti olmaz halde görürdük.
insanların isimleri kendilerinin yaptığından fazla iş yapıyorsa oraya karanlığın gelmeye başladığını anlatan kızılderili atasözü.
malesef herhangi bir işinin yapılması için torpil yaptırmak zorunda kalındığını veya rüşvet vermek gerektiğini anlatan söz.
bunların yapıldığı yerde de haktan ve adaletten söz edilemiyor.
bunların yapıldığı yerde de haktan ve adaletten söz edilemiyor.
bir insana para alarak yaptığı iş için ödenmek zorunda kalınan ekstra, yasal olmayan ücret.
olmadığında adalete, eğitime, sağlığa, işe dolayısıyla aşa sahip olamayacağımız halt.
akıllıyı aşağıya, aptalı yukarıya çekmeye çalışma çabasının düzene sokulmuş hali.
zamanla ayıya dans etmek bile öğretilir.
babasız çocuk yarım öksüzdür, anasız çocuk bütün öksüzdür.
"... bir kadını ağlatırken çok dikkat edin,
çünkü tanrı gözyaşlarını sayar!
kadın erkeğin kaburgasından yaratıldı,
ayaklarından yaratılmadı,
öyle olsaydı ezilirdi;
üstün olmasın diye başından da yaratılmadı.
ama göğsünden yaratıldı, eşit olsun diye...
kolun biraz altından, korunsun diye...
kalp hizasından, sevilsin diye"
çünkü tanrı gözyaşlarını sayar!
kadın erkeğin kaburgasından yaratıldı,
ayaklarından yaratılmadı,
öyle olsaydı ezilirdi;
üstün olmasın diye başından da yaratılmadı.
ama göğsünden yaratıldı, eşit olsun diye...
kolun biraz altından, korunsun diye...
kalp hizasından, sevilsin diye"
yaşlıları kandırmak kolay değildir.
insanlarla ne kadar samimi olursan sana karşı o kadar saygısızca davranma hakkını onlara vermiş olursun.
belirli bir yaşın üstündeki insanlara yeni bir şeyler öğretemezsin.
aklına her geleni söyleyerek başkalarını rahatsız edersen bir gün biri ağzının payını verir.
seçim öncesi büyük fabrikaların işçilerini işten çıkartarak veya uzun süreli ücretsiz izin vererek yarattıkları kriz. şimdi aynı fabrikalar o dönem üretemedikleri malları yetiştirmek için harıl harıl çalışıyor.
ne demişler devlerin savaşında olan çimenlere olur.
ne demişler devlerin savaşında olan çimenlere olur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?