nickimi kaybettim kenan ilinde

gideyim mi?

diğer takımlarla arasındaki fark kurulduğunda belirlenmiş olan takım.gelin hep beraber ali sami yen’in galatasaray’ı kurduğunda sıraladığı amaçlarına bakalım.

1)belli bir ada,renge ve formaya sahip olmak
2)ingilizler gibi toplu bir şekilde oynamak
3)<caps>türk olmayan takımları yenmek<caps>

george hagi’den sonra bu memleketin gördüğü en iyi yabancı futbolcu.uzak mesafeden attığı golleri ve çorabını kramponun hemen üstüne toplayıp diz kapağına kadar çekmemesiyle tanınır.mahalle maçlarında ben prekazi olurdum.

(bkz: efsane)

aşklarımızın,hüzünlerimizin,sevinçlerimizin en büyük ortağı.herkesin "aa sanki benim için yazmış bu şarkıyı" dediği kişi.sayfalarca yazıyla anlatılabilecek şeyleri iki mısra ve birkaç nota ile anlatan bunu yaparken de hiç kendini tekrarlamayan her albümünde bir kere daha aşık olduğum kadın.

liseye giderken boş bir derste kantinde arkadaşlarla takılınmaktadır.istemdışı olarakda orada duran süpürge ile oynanmaktadır.ama hakikaten farkında değilim süpürgeyle oynadığımın.kantinci bunu görür ve olaylar gelişir.

-niye oynuyosun oğlum süpürgeyle başka bişey yok mu oynayacak?

+var ama onla çok oynuyorum.

-he ne?!?!?!?!?!?!?!?!? gel ulan buraya.

ortamdakiler:muahahahohaaaha

ne kadar doğru bilmiyorum ama hakkında şöyle birşey duyduğum teknik direktör:

galatasaray’da ki ilk zamanlarında maçtan önce futbolcularını motive etmek için soyunma odasında şöyle bir konuşma yapmış.

-arkadaşlar bu kale ananızın a.. buraya giren topun da ne olduğunu söylememe gerek yok heralde!

görüldüğü üzere en bezgin insan evladını bile gaza getirebilecek,müthiş bir motivasyon üstadıdır kendisi.

bunlar genelde sıkı birer cosmopolitan okurudurlar.tabii derginin sayfalarının çoğu birbirine yapışıktır.ayrıca topluma kazandırılmaları,sokağa çıkarılıp gezdirilmeleri büyük sevaptır.ama ben yine de fazla bulaşmayın derim