nerede lan bu dutluk

oturanboğayı çok kızdırmak. ateş tanrısı belasını vermek. ben, sen ve o ölüsünü yemek.

koskaca adamlar işleri yok proton çarpıştırıyor. lan paranız çok galiba amk! geyiklerine vesile olan deney. aslında olmadı da ben şey ettim. ne ettim? götümden salladım. evet.

(bkz: detayları anlatma)

tam bir pis herif gibi sinsiden sinsiye takip eden kıdemli çömez. tamam pislik yapıyorsun da bu kadar sürer mi ya, cık cık cık...

"oy kişiye değil entrye aittir" sözünün açık kanıtı. yoksa hepimiz yolcuyuz.

hoş gelmiş yeni yazar. hayırlı olsun falan filan...

(bkz: beraber mi bot bağladık)

kimsesiz gibi bir şey olsa gerek.

(bkz: benim hiç dinim olmadı amca)

sık sık renk kaybı yaşayan sözlük. sol frame beyazlaşırken diğer yerler bi’ süre rengini korumaya devam ediyor, sona komple bembeyaz nur topu gibi bir sözlüğümüz oluyor.

sırtından vurmak eyleminin kalleşçe yapılması. ha kalleşçe olmayan sırtından vurmak var mıdır onu bilemiyorum şahsen.

(bkz: sırtından hançerlemek)

satıcıların gönül rahatlığıyla "açılmazsa geri getirin" garantisi verebileceği araç.

(bkz: yazı tura)

değerini ya hala kaybetmemiş ya da yazdıklarını ben göremiyorum. uzun zaman olmuş yazmayalı. kim bilir nerelerde, kimlerle....

#813627 bu entryde bahsedilen şahıs.

1975 doğumlu olduğunu tahmin ettiğim bilgiç. "aferin lan çok zekisin" gibi bir ayar vermeye kalkmayın çok pis küfrederim. biz de biliyoruz salakça bi’ tahmin olduğunu. napayım aklıma yazacak bi’ şey gelmedi amk.

araştırarak buldum. zor oldu ama sonunda buraya kadar gelebilmeyi başardım. evet.

parliament pazar gecesi sinema kusagiyla hafızalarımızda yer etmiş ilk göz ağrımız, canımız, ciğerimiz. nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım... diye saçmalamama neden olmuştur biran.

amerikan dizilerindeki ucuz klişelere maalesef bu dizide de sıklıkla rastlanır. ajanlarımızın bilgi almak için gittiği herif/kadın ilk başlarda direnir, ık mık eder. lakin bir iki sorudan sonra köşeye sıkışan(ne çabuk da sıkışıyorlar amk) eleman "üfff hey tamam ..." gibi bir çözülme atraksiyonuyla anlatmaya başlar ve biz de ailecenek flashback neyim olur maziye döneriz.

sanırım bu gavur polislerinin çok iyi taktikleri var ki biz bilemiyoruz. lan iki kıytırk tehditle çözülür mü bir insan yav?! bizim memlekette sille tokat girişsen ağzından laf alamıyorsun, bunlar "bak adamım bize yardım etmezsen bilmem kaç yıl yersin, arabana uyuşturucu koyarız" gibi abuk şantajlar karşısında hemen "aman abi daşşağunu yiyem" moduna giriyorlar. yeter abi biz bıktık bu klişelerden artık. tamam herif itiraf edecek sonunda ama hiç olmazsa bi kaç tokat atın ne bileyim anasına küfredin en azından. çocuk olsa yemez bu blöfleri...

not: bu klişeler sadece diziler için değil birçok hollywood filmi için de geçerlidir. bu başlık denk geldi ondan buraya kustum yoksa bu diziyle özel bir ilişkim yok. şu an tekrarını izlemem dışında.

tepeden tırnağa kıllıyım, haşin ve gaddarım...

abazanlığın tavan yaptığı türkülere iyi bir örnek olabilir.